Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/260 E. 2021/838 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/260
KARAR NO : 2021/838
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/260
KARAR NO : 2021/838
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TAR. : 22/04/2021
KARAR TAR. : 21/12/2021
KAR. YAZ. T. : 27/12/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dosyası, Mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalı şirket arasında 21/06/2017 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile ek protokoller imzalandığını; 31/01/2019 tarihinde adı ortaklık sözleşmesine ek olarak takibe konu protokolün düzenlendiğini, bu protokole göre … A.Ş.’nin adi ortaklık sözleşmesinde ve ek protokollerde geri ödemeyi taahhüt ettiği bedeller dışında müvekkili davacının bildireceği … Marka … tipi aracın satın alınarak geri ödeme yapılacağının kabul edildiğini; ancak davalı tarafından ödemelerin tamamlanamadığını, davalının müvekkiline gönderdiği 11/12/2020 tarihli ihtarnamede Şubat 2021’de aracın ödemesini yapacaklarını belirtmelerine rağmen ödeme yapılmadığını ve bu nedenle Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını; davalı tarafından verilen cevabi ihtarnamede 2021 yılına girilmesi nedeniyle 2019-2020 model … … aracın müvekkili adına alınacağının veya üç ayrı galeriden bu modellerde ikinci el teklifi alınarak ortalamasının ödeneceğinin belirtildiğini; adi ortaklık sözleşmesine konu ana borcuna ilişkin ve adi ortaklık sözleşmesine ek olarak yapılan protokollerin teminatı olarak müvekkili lehine 07/07/2019 tarihine kadar işletme ruhsatı üzerine ipotek kurulduğunu, lehine ipotek kurulan protokoller arasında 31/01/2019 tarihli dava konusu protokolün de yer aldığını; bu nedenle adı ortaklık sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek protokoller, bonolar, madenin işletmesine ilişkin müvekkilinden alınan borçlar ve icra takip giderleri için teminat olarak verilmiş olan ipoteğin takibe konu borç için de geçerli olduğunu; davalının 23/12/2020 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünü; bu sebeple, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı vekili yanıt dilekçesinde; müvekkilinin madencilik alanında faaliyet gösterdiğini, finansman ihtiyacının doğması nedeniyle davacının babası … ile 1.000.000 TL’ye karşılık 1.600.000 TL ödenmesinin kabul edildiğini, … hakkındaki icra takipleri nedeniyle oğlu olan davacı ile müvekkili arasında 21/06/2017 tarihli adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu; 1.600.000 TL’ye karşılık olarak 10 adet bono verildiğini ve müvekkiline ait olan … Maden Sahası üzerine davacı lehine 1.600.000 TL tutarında ipotek tesis edildiğini; davacının 22/06/2017 tarihinde 500.000 TL 14/07/2017 tarihinde 500.000 TL ödediğini; 1.000.000 TL’ye 600.000 TL kâr payı kararlaştırıldığını, başkaca ödeme yapılmayacağını; bürokratik nedenlerle … Çimento Sanayine maden satışının gerçekleşmemesi nedeniyle finans ihtiyacının karşılanması için 400.000 TL’ya karşılık kâr payı ile birlikte 520.000 TL ödenmesine ilişkin 04/02/2018 tarihli ek protokol ile 200.000 TL’ye karşılık 240.000 TL ödemeye ilişkin 25/10/2018 tarihli ek protokol düzenlendiğini; son olarak 31/01/2019 tarihli protokol imzalanarak 350.000 TL ödemeye karşılık önceden imzalanan akitlerdeki bedellerin geri ödemesinin tamamlanmasından sonra ödemesi yapılmak üzere … Marka … model 2017 ya da 2018 model aracın davacıya satın alınmasının kararlaştırıldığını ve davacı tarafından 350.000 TL ödendiğini; müvekkilinin … Çimento Sanayi T.A.Ş. ile olan sözleşmesinin feshedildiğini, bu kurumun … Çimento Fabrikaları A.Ş. olarak devredildiğini; toplamda 2.043.000 TL alınan paraya karşılık müvekkilinin 3.099.159,74 TL ödeme yaptığını; 21/06/2017 tarihli adi ortaklık sözleşmesinde ve ek protokollerde ödeneceği kararlaştırılan kâr payının şarta bağlandığını ve ancak kâr oluşmadığını; sözleşmenin … tarafından tek taraflı feshedildiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını; adi ortaklık sözleşmesinin ortak amacı olduğunu fakat … ile yapılacak ticaretten kâr elde edilmesi ortak amacının gerçekleşmediğini, bu nedenle alınan 2.043.000 TL’ni ödenmesi gerekirken 1.056.159.74 TL fazla ödeme yapılmış olduğunu ve müvekkilinin borcunun bulunmadığını; davacı hakkında tefecilik suçu nedeniyle Ankara C.Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyasından şikâyette bulunulduğunu; davacının aracın 2020 model olması gerektiği yönündeki iddialarının doğru olmadığını, 31/01/2019 tarihli ek protokolde 350.000 TL yerine kâr payı dahil geri ödemenin araç ile yapılmasının ifa yerine geçen edim niteliğinde olduğunu, … ticaretinden gelir ve kâr elde edilemediğini, bir an için şarta bağlı ticaretten gelir ve kâr elde edilememiş olsa da bir çeşit parça borcu olduğunu ve seçimin borçluda olması gerektiğini; alacağın muaccel hale gelmeden takibe konulduğunu; davacının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başka bir icra takibi yaptığını, dolayısıyla sözleşme ve eki protokollerden kaynaklı alacaklarının ödenmesinin tamamlanmadığı iddiasında olduğunu; uzman görüşünün yanıt dilekçesine eklendiğini; bu sebeplerle davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; davacı … ile davalı … Şirketi arasında imzalanan 21/06/2017 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ve 31/01/2019 tarihli ek protokol kapsamında … Marka … tipi aracın satın alınarak geri ödeme yapılacağı taahhüdünden doğduğu iddia edilen alacağın tahsili için girişilen Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı -ilâmsız icra- takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinden görüldüğü gibi davacı gerçek kişidir.
Asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki iş bölümü ayrımı kaldırılarak görev ilişkisi kurulmuştur (TTK m.5/3).
TTK’nın 4. maddesine göre, ticaret mahkemelerinin görev alanına her iki tarafın ticaret işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile anılan maddede tadadi olarak sayılan ihtilaflardan kaynaklanan davalar girmektedir.
Mahkemelerin görevi, dava şartıdır. (HMK m. 114/(1)-c)
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (HMK m.115, f.2). Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.

Eldeki davada davacının gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizin görevli olabilmesi için ön koşul davacı gerçek kişinin ‘tacir’ olması gerektiğidir. Davacı gerçek kişi adi ortaklığın ortağı olması sebebiyle tacir gibi sorumlu olur ise de kendisinin tacir olması için yasada aranan koşulları taşıması gerekir. Davacı vekiline 26/10/2021 tarihli oturumda bu yöne ilişkin tüm delillerini sunması için iki haftalık kesin süre verilmiş, gerekli araştırmalar yapılmıştır.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü kaydına göre davacı … dava dışı … Sağlık Ticaret Ltd. Şti. ortağı ve yetkilisidir. Davacı ayrıca Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre dava dışı … Yatırım Dan. Mad. Tur. İnş. Dış. Tic. A.Ş.’de yöneticidir. Keza … Kimya Ticaret Ltd. Şti.’de ortaktır. Şirket ortaklığı tacir sayılmak için yeterli değildir. Zira TTK m.14 gereğince “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” (TTK m.12,1). Şirket ortaklığında işletmenin kendi adına işletilmesi söz konusu olmaz. Netice itibariyle, davacı gerçek kişinin başkaca şirket ortaklıkları bulunmakta ise de eldeki uyuşmazlık yönünden adi ortaklığın ortağı olduğu ve tacir olmadığı belirlenmiştir. Eş deyişle, TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediğinden ve genel hükümlere göre açılan itirazın iptali davası TTK m. 4.’de tadadi sayılan ihtilaflardan olmadığından; TTK m.5 gereğince, Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
Bu sebeple; Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın, usulden reddine; görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
Mahkememizin görevsizliğine; HMK m.114/(1)-c delaletiyle HMK m.115/(2) gereğince, dava şartı noksanlığından dolayı davanın, usulden reddine,
Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dilekçe ve dava dosyasının, ait olduğu mahkemesine gönderilmesine,
İhtiyati tedbir isteminin, görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
HMK m.331/(2) uyarınca, yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili Av. …’nin yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.