Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2021/359 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/241 Esas
KARAR NO : 2021/359

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 02/10/2020

KARAR TARİHİ : 14/06/2021
YAZIM TARİHİ : 22/06/2021
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacının paydaşları arasında bulunduğu … plaka sayılı aracın hasar görmesi sonrası tamir için davalı …’ın iş yerine götürüldüğünü, bu kişinin araç iş yerinde 20 gün beklemesine rağmen tamir yapmaması üzerine aynı aracı bu kez davalı … … Şirketine ait tamirhaneye götürdüğünü, bu davalının isteği üzerine çeşitli parçalar aldıklarını, davalının yaptığı işlem sonucu araç tamir edildi denilmesine rağmen aracın ancak bir gün çalıştığını, bu kez aracı … şirketinin iş yerine götürdüklerini, onlarında bakım ve tamir işini gereği gibi yapmaması nedeni ile aracın çalıştırılamadığını belirtip, tüm davalılara yaptıkları ödemeler ile aracın çalıştırılamamasından kaynaklanan zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılara davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen yanıt verilmediği gibi, duruşmalara katılan da olmamıştır.
DELİLLER :
-Ankara ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tesbit dosyası,
-… plaka sayılı aracın ruhsat örneği ile kayıt maliklerini gösterir kayıtlar,
-Aracın kayıt maliklerinin tacir olup olmadıkları konusunda yapılan araştırma,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davalılar tarafından gereği gibi tamir edilmediği ileri sürülen araç için yapılan ödemeler ile aracın tamirde kalması nedeni ile oluşan gelir kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dava başlangıçta tüketici mahkemesinde açılmış, sadece aracın ticari nitelikli olarak trafikte kayıtlı olduğu belirtilip ticaret mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiştir.
Özel hukuk davalarına ilişkin göreve kuralları 6100 sayılı HMK ‘da düzenlenmiştir. Bu yasanın 1. maddesi ile “Mahkemelerin görevlerinin ancak yasa ile düzenlenebileceği ve bu düzenlemenin de kamu düzenine ilişkin sayılması gerektiği” öngörülmüştür. Bu genel düzenlemenin yanında bir de ticari hayatla ilgili düzenlemeler içen 6102 sayılı TTK mevcuttur. Ticaret yasamızın 3. maddesinde ticari işin tanımı yapılmış, 4. maddesinde ticari davaların neler olduğu sınırlı olarak sayıldıktan sonra, 5. maddesinde ise aksi kararlaştırılmadığı sürece tüm ticari davalar ile ilgili olarak Ticaret Mahkemelerinin görevli oldukları belirtilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanını ticari davalar oluşturuyor ise, ticari davaların hangileri olduğunu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine bakarak belirlemek zorunluluğu vardır. Bu madde de ise ticari dava;
1)Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri,
2-)Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,
A) Ticaret Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları,
B) Türk Medeni Kanunu’nun rehin karşılığı ödünç verme ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerinde,
C) 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun;
-Mal varlığının veya işletmenin devir alınması ile işletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203 maddelerinde,
-Rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde,
-Yayın sözleşmesine ilişkin 515 ve 519. maddelerinde,
-Komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ve 545. maddelerinde,
-Ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547. ve 554. maddelerinde,
-Havale hakkındaki 555. ve 560. maddelerinde,
-Saklama sözleşmesini düzenleyen 561. ila 580. maddelerinde,
D) Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta,
E) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
F) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen konulardan doğan hukuk davalarının TİCARİ DAVA ve ticari nitelikli çekişmesiz yargı işi sayılır, ancak hiçbir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale ve vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır şeklinde düzenlenmiştir.
Ticaret yasanın 5. maddesi ile “aksine hüküm olmayan hallerde, dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereği TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen ve ticari dava kapsamında sayılan uyuşmazlıkların ticaret mahkemelerinin görev alanını oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Bu genel kuralın yanında uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemenin yer aldığı metinde bu konu ile ilgili uyuşmazlığın açıkça ticaret mahkemelerinde çözüleceği öngörülmüş ise (örneğin İİK’nun 171/4) ya da yasa ile bu yasa kapsamındaki işlerin ticari dava sayılacağı öngörülmüş ise (1163 sayılı yasanın 99. maddesi vb. gibi) bu yasadan kaynaklanan davaların da ticaret mahkemelerinin görev alanında olduklarını kabul etmek gerekecektir.
Somut olaya gelince, davalılar tarafından gereği gibi tamir edilmediği iddia edilen araç için yapılan ödemeler ve tamir süresince çalıştırılamayan araç nedeni ile oluşan gelir kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesi istenmektedir.
Uyuşmazlık TTK nun 4/2 maddesinde yer alan ve sayma sureti ile belirtilen konulardan kaynaklanmamaktadır. Bu davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kabul edilebilmesi için TTK nun 4/1 maddesi uyarınca davanın her iki tarafının tacir olması ve işin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.
Davalı şirketlerin tacir oldukları tartışmasızdır. Bu davanın Ticaret Mahkemesinin görev alanında olduğunun kabulü için ticari nitelikte olan aracın tüm kayıt malikleri ile davalı …’ında tacir olduğunun kanıtlanması gerekir.
Mahkememiz tarafından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevaplarda gerçek kişi kayıt maliklerinden hiç biri adına kayıtlı ticari işletme olmadığı bildirilmiştir. Yine gerçek kişi kayıt malikleri için bağlı oldukları vergi dairesi müdürlüklerine yazılan yazılara verilen cevaplarda, bu kişilerin tacir sayılmayı gerektiren koşulları taşımadıkları bildirilmiştir. Bu yazı cevapları değerlendirildiğinde kayıt maliklerini tacir olmadıkları kabul edilmiştir.
Uyuşmazlığın TTK’ nun 4/2 maddesinde sayma sureti ile belirtilen konulardan kaynaklanmadığı, eldeki davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesi için davanın tüm taraflarının tacir olması ve uyuşmazlığında tacir olan tarafların ticari işletmelerinden kaynaklanması koşulunun olayımızda gerçekleşmediği, davalı şirketler tacir olmakla birlikte davacı ve diğer paydaşlar ile davalı …’ın tacir olduğu kanıtlanamadığı için uyuşmazlık yönünden Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadıkları, tamir edilen aracın ticari nitelikli olarak trafikte kayıtlı olmasının davanın ticari dava sayılması için yeterli olamadığı, 6100 Sayılı yasa uyarınca somut uyuşmazlık ile ilgili davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle aynı yasanın HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …

Hakim …