Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/232 E. 2022/445 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/232 Esas – 2022/445
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/232 Esas
KARAR NO : 2022/445
DAVA : FİYAT FARKI ALACAĞI
DAVA TARİHİ : 12/04/2021

KARAR TARİHİ : 05/07/2022
YAZIM TARİH : 07/07/202
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle ; Taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli sözleşme ile “Afyon – Seçköy Doğalgaz Boru Hattı Yapım İşi”nin davacıların oluşturduğu iş ortaklığı tarafından üstlenildiğini, işin başlangıç tarihinin 05/04/2018, bitim tarihinin 24/05/2020 olması gerekir iken, davalı tarafından temin edilecek hat borularının ana stok sahasına geç getirilmiş olması nedeniyle davalının 07/01/2019 tarihli yazıları ile işin bitim tarihinin 12/11/2020 tarihine, daha sonra Covid-19 salgını nedeniyle oluşan gecikmeler ve proje kapsamındaki iş değişiklikleri nedeniyle davalının 03/12/2020 tarihli yazıları üzerine işin bitim tarihinin 19/03/2020 tarihine ve son olarak da revize master iş programı nedeniyle idarenin uygun görmesi sonucu iş bitim tarihinin 31/05/2021 tarihi olarak belirlendiğini, davalıdan kaynaklanan nedenlerle hak edişlerine fiyat farkı kararnamesi hükümleri uyarınca fiyat farkı ödemesi eklenmesi gerektiğini, fiyat farkının taraflar arasındaki sözleşmenin 14.2 maddesinde koşulları ve nasıl hesaplama yapılacağının ayrıntılı olarak belirtildiğini, Haziran 2020 sonu itibariyle düzenlenen 26 nolu hak edişten başlamak üzere dava tarihine kadar düzenlenen tüm hak edişler için fiyat farkı hesaplaması yapılarak faiziyle birlikte ödenmesi için davalıya başvurduklarını, davalının sözleşmenin 33.20 maddesini gerekçe göstererek bahse konu gecikmeler nedeniyle yaşanan süre uzatımı için fiyat farkı taleplerini uygun bulmadığını kendilerine bildirdiğini, taleplerinin reddinin sözleşme ve eklerine uygun olmadığını, sözleşmenin 14.2 maddesinde açıkça ” . . . fiyat farkı hesaplanmayacaktır. Ancak mücbir sebepler veya idarenin kusuru nedeniyle işin bitin tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde ihale tarihinde yürürlükte bulunan fiyat farkı kararnamesi esas alınarak fiyat farkı hesaplanacaktır.” hükmü uyarınca Mayıs 2020 tarihinden itibaren hazırlanan tüm hak edişlerine fiyat farkı uygulanması gerektiğini belirtip, Haziran 2020 – Mart 2021 tarihleri arasında ve Nisan 2021 tarihinden itibaren tanzim edilen ve edilecek hak edişlere yansıtılmayan şimdilik 1.000,00 TL fiyat farkı alacaklarının ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde ; Ankara Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu, dava şartı eksikliği bulunduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, olayda hak düşürücü süre ile birlikte davacı sıfatının yanlış belirlendiğini, sözleşmeye konu işin iş ortaklığı tarafından yerine getirildiğini, davanın iş ortaklığı adına açıldığını, oysaki iş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığı için davacı sıfatında eksiklik bulunduğunu, ortaklığı oluşturan her iki şirketin bu davayı birlikte açmaları gerektiğini, fiyat farkı isteğinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLER :
-Taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli sözleşme,
-Sözleşmenin 8.maddesinde belirtilen sözleşmenin eki niteliğindeki düzenlemeler ve özellikle yapım işleri genel şartnamesi,
-Davacı tarafından yapılan işler ile ilgili tüm hakediş ve ücret ödemesine ilişkin kayıtlar,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Davadaki talep ; taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı tarafından yerine getirilen iş sırasında davalıdan kaynaklandığı ve mücbir sebep oluşturduğu gerekçesiyle süre uzatımı verildiği, bu nedenle işin teslimi gereken tarihin geciktiği gerekçesiyle sözleşmeden kaynaklanan fiyat farkı alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli sözleşmede yüklenici … İnşaat – … İş Ortaklığı olup, iş ortaklığı … İnşaat Ticaret Limited Şirketi ve … Yapı Hizmetleri Danışmanlık A.Ş’den oluşmaktadır. İş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığı için iş ortaklığı adına açılacak davaların iş ortaklığını oluşturan şirketlerin tamamı tarafından birlikte açılması gerekir. Somut olayda iş ortaklığını oluşturan şirketler yerine başlangıçta iş ortaklığı tarafından dava açılmakla birlikte, yargılama sürmekte iken iş ortaklığını oluşturan her iki şirketin davayı açan vekile vekaletname vermeleri suretiyle davacı taraftaki eksikliğin bu şekilde giderildiği, taraf sıfatı sorununun ortadan kalktığı kabul edilmiştir.
Davacı taraf sözleşme kapsamında yaptığı işler nedeniyle dava dilekçelerinde de belirttikleri gibi Haziran 2020 – Mart 2021 tarihleri arasında ve Nisan 2021 tarihinden itibaren düzenlenecek hak edişlerine fiyat farkı yansıtılarak ödeme yapılması gerektiğini ileri sürmekte iken, davalı taraf sözleşme hükümlerinin davacılara fiyat farkı talep etme hakkı vermediğini söylemektedir.
Somut uyuşmazlıkla ilgili 05/07/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki sorunlar belirlenip, mahkememiz tarafından sonuca kavuşturulması gereken sorunların;
-Davacının aralarındaki sözleşmenin 14.2 maddesi uyarınca fiyat farkı talep edilip-edemeyeceği,
-Pandemi nedeni ile alınan önlemlerin sözleşmenin 14.2 maddesindeki mücbir neden olarak kabulünün mümkün olup olmadığı,
-Hat borularının davalı tarafından temin ve tesliminde sözleşmede öngörülen şekilde aksama olup olmadığı,
-Boru tesliminde aksama oldu ise bunun davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı,
-Mücbir sebep yada davalıdan kaynaklanan nedenlerle davacıya ek süre verilip verilmediği,
-Ek süre verildi ise bu nedenle yada işin tesliminin gecikip gecikmediği,
-Bu nedenle davaya konu 26. Nolu hakedişten hesaplamak üzere davacının talep hakkı var ise fiyat farkı alacağı olup olmadığı,
-Kimi hakedişler içerisinde fiyat farkı ödemesi ve hesabı var ise bu hesapların sözleşme eki yasal düzenlemeye uygun olup olmadığı,
-Fiyat farkı hesabı yapılan yada yapılmayan hakedişler de davacının çekincede bulunup bulunmadığı,
-Fiyat farkı talep edilen dönemlerde yapılmış olan geçici hakedişler şerh koyma imkanının olup olmadığı, onaylanmış revize master iş programı olup olmadığı, aynı dönemlerde aylık ödenek dilim cetvelini oluşturma imkanının dolayısıyla fiyat farkı hesaplamasının mümkün olup olmadığı,
-Sonuç olarak Haziran 2020 – Mart 2021 dönemi için davacının talep edebileceği eksik ödenen fiyat farkı alacağı var ise miktarının ne kadar olması gerektiği konularından kaynaklandığı şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı tarafın talebi, davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmaları, taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli sözleşme, bu sözleşmenin 8.2 maddesinde belirtilen ihale dokümanını oluşturan belgeler listesi, fiyat farkı ödenmesi ve hesaplama şartlarını düzenleyen sözleşmenin 14.maddesi ve yine sözleşmenin 30.20 maddesi de dikkate alınmak koşuluyla sorunların tek tek değerlendirildiği 12/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 14.maddesinin başlığı “Fiyat Farkı Ödemesi ve Hesaplanması Şartları” olup, sözleşmenin 14.1 maddesinde; “Yüklenici gerek sözleşme süresi gerekse uzatılan süre içerisinde sözleşmenin tamamlanmasına kadar vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülükleri ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamaz, sözleşmenin 14.2 maddesinde fiyat farkı hesaplanmayacaktır. Ancak mücbir sebepler veya idarenin kusuru nedeniyle işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde ihale tarihinde yürürlükte bulunan fiyat farkı kararnamesi esas alınarak fiyat farkı hesaplanacaktır.” şeklinde açık düzenleme içermektedir.
Davalı taraf her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin hiçbir hükmünün davacılar için fiyat farkı talep etme hakkı vermediğini ileri sürmekte ise de; yukarıdaki paragrafta içerikleri özetlenen sözleşmenin özellikle 14.2 maddesinde “MÜCBİR SEBEPLER” veya “iDARENİN KUSURU NEDENİYLE İŞİN BİTİM TARİHİNİN SÜRE UZATIMI VERİLMEK SURETİYLE UZATILMASI HALİNDE İHALE TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN FİYAT FARKI KARARNAMESİ ESAS ALINARAK FİYAT FARKI HESAPLANACAKTIR.” şeklindeki açık düzenleme dolayısıyla öncelikle somut olayda mücbir sebebin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekmiştir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, işin sözleşmeye göre tamamlanma tarihinin 24/05/2020 olması gerekir iken, davalı tarafından temin edilecek hat borularının ana stok sahasına geç getirilmiş olması nedeniyle davalının 07/01/2019 tarihli yazıları ile işin bitim tarihinin 12/11/2020 tarihine, daha sonra Covid-19 salgını nedeniyle oluşan gecikmeler ve proje kapsamındaki iş değişiklikleri nedeniyle davalının 03/12/2020 tarihli yazıları üzerine işin bitim tarihinin 19/03/2020 tarihine ve son olarak da revize master iş programı nedeniyle idarenin uygun görmesi sonucu iş bitim tarihini 31/05/2021 tarihi olarak belirlenmiştir. Yukarıda belirtilen süre uzatım kararlarından hat borularının stok sahasına geç getirilmesi ve revize master iş programı nedeniyle ek işler yaptırılmasının tamamen davalı taraftan kaynaklandığı, tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgınının ise davacı tarafından öngörülmesi mümkün olmayan ve mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda tüm süre uzatım nedenlerinin davacının kusurundan kaynaklanmadığı, ilk iki nedenin tamamen davalı kusuru sonucu ortaya çıktığı, son neden olan pandemi koşullarının ise her iki taraf için mücbir sebep oluşturduğu tartışmasız olarak mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalının yükümlülüğünde olan hat borularının ana stok sahasına geç getirilmiş olması nedeniyle davalının 07/01/2019 tarihli yazıları ile işin bitim tarihinin 12/11/2020 tarihine, daha sonra Covid-19 salgını nedeniyle oluşan gecikmeler ve proje kapsamındaki iş değişiklikleri nedeniyle davalının 03/12/2020 tarihli yazıları üzerine işin bitim tarihinin 19/03/2020 tarihine ve son olarak da revize master iş programı nedeniyle idarenin uygun görmesi sonucu iş bitim tarihini 31/05/2021 tarihi olarak değiştirilmiştir.

Mücbir sebep nedeniyle süre uzatımı verilmesi sonrası taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.2 maddesi uyarınca fiyat farkı ödenmesi gerektiği mahkememizin ve bilirkişilerin kabulündedir.
Somut olayda; fiyat farkı talep etme koşulları oluşmakla birlikte, davacının yine sözleşme hükümleri ve aynı sözleşmenin eki niteliğindeki diğer mevzuat ( yapım işleri genel şartları) hükümlerine uygun biçimde davranarak ancak fiyat farkı talep etmesi mümkün olacaktır.
Taraflar arasında imzalanan 29/03/2018 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir.
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. maddesinde yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirâzi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorunda olduğu, bu şekilde itiraz edilmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Yine kesin hakediş raporu ve hesap kesilmesine ilişkin 40. madde hükmünce, yüklenicinin itirazı olduğu takdirde itirazlarını 39. maddedeki usuller çerçevesinde dilekçe ile idareye bildirmesi gerekir. Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. ve 40. maddelerindeki bu düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesi (1086 sayılı HUMK 287. maddesi) uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Davacı yüklenici, eldeki davada 29/03/2018 tarihli sözleşmenin 14.2 maddesindeki düzenlemeye dayanarak, idarenin verdiği süre uzatımı nedeniyle işin yıllara sari olduğundan bahisle oluşan fiyat farkını istemektedir. Fiyat farkının istenebilmesi için yüklenicinin az yukarıda açıklanan yöntemlerle hakedişlere usulüne uygun şekilde ihtirazi kayıt ileri sürmesi ve süresi içersinde itiraz dilekçesini idareye vermesi, şayet; idare elemanları tarafından bu konuda tahakkuk aşamasına kadar hakedişlerde bir düzeltme yapılmışsa, hakedişin kendisine ödendiği tarihten itibaren on gün içersinde idareye itiraz dilekçesini vermesi gerekir. Aksi halde yüklenici, hakedişleri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Somut olayda ise; dosya kapsamından, dosyada bulunan tüm hakedişlerin davacı tarafından ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin imzalandığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu dönem içerisinde 30/06/2020 tarihli 26 nolu hak edişten başlamak üzere 28/02/2021 tarihinde sona eren işler için 33 nolu hak ediş düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunun 14.sayfasında da belirtildiği gibi, bu hak edişler nedeniyle toplam fiyat farkı alacağının 2.002.648,17 TL olup, 33 nolu hak ediş için ödenen 68.085,08 TL fiyat farkının düşülmesi sonrası davacının davalıdan talep edebileceği fiyat farkı alacağının 1.934.563,09 TL olduğu şeklinde hesaplama yapılmıştır. Bilirkişilerimiz hak edişlerin sözleşme ve eki yasal düzenlemelere uygun şekilde çekince ileri sürmeksizin hak edişlerin imzalanıp tahsil edilmiş olması halinde dahi fiyat farkı ödenmesi kabul edilecek ise, talep edilebilir fiyat farkı alacağının 1.934.563,09 TL olduğunu söylemişlerdir.
Bilirkişi raporunun 14. sayfasının son paragrafında belirtildiği gibi, sözleşmenin eki niteliğindeki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. maddesinde yüklenicinin geçici hakedişlere ne şekilde itiraz edilebileceğine ilişkin hükümler bulunmakta olup, davacı tarafın 33 nolu hak ediş dışında daha önce düzenlenen tüm hak ediş raporlarını yapım işleri genel şartnamesinin 39. maddesinde aranan şekilde çekince ileri sürmeksizin imzalayıp bedellerini tahsil ettiği, 33 nolu hak edişe yapım işleri genel şartnamesinin 39.maddesine uygun şekilde çekince konulduğu için bu hak ediş için ödenmesi gereken toplam fiyat farkı alacağının 461.364,78 TL olduğu, hak ediş içerisinde 68.085,08 TLfiyat farkı ödemesi yapıldığı, bu durumda çekince ileri sürülen 33 nolu hak ediş dolayısıyla davacının bakiye fiyat farkı alacağının 393.279,70 TL olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacılar vekili; önceki hak edişlerin düzenlendiği sırada fiyat farkının nasıl hesaplanacağı belli olmadığı için çekince ileri sürmelerinin mümkün olmadığını söylemiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 14.2 maddesinin davacı yönünden fiyat farkı talep etme hakkı doğurduğu, talep edilebilir fiyat farkının ne kadar olabileceğinin hesap edilememesinin fiyat farkı hakkı bulunduğu gerekçesiyle hak edişlere çekince ileri sürmeye engel olmadığı, davacıların hak edişleri imzalar ve bedellerini tahsil eder iken yapım işleri genel şartmanesinin 39.madesine uygun şekilde “Fiyat farkı alacağı yönünden çekince koymak suretiyle bedeli tahsil etmesi” gerekir iken bu yükümlülüğü yerine getirmedikleri, bu durumda 33. Hak ediş dışında önceki diğer hak edişler nedeniyle fiyat farkı talep edemeyecekleri, usulüne uygun çekince ileri sürülen 33 nolu hak ediş için yapılan ödeme dışında halen davacıların davalıdan 393.279,70 TL bakiye fiyat farkı alacağının bulunduğu kabul edilip davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
393.279,70 TL’nin (1.000,00 TL’lik bölümüne 12/04/2021 olan dava tarihinden, 392.279,70 TL’lik bölümüne 04/03/2022 olan ıslah tarihinden itibaren uygulanmak koşulu ile) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 26.864,94 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 33.080,30 TL’nin (ıslah dahil) harçtan çıkartılarak artan 6.215,36 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma, 33.080,30 TL (ıslah dahil) peşin harç olmak üzere toplam 33.139,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 73,20 TL tebligat gideri ve 7.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.573,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 1.539,57 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
7- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 35.979,58 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 86.744,92 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL’nin 6325 sayılı Yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
268,34 TL’sinin davalıdan,
1.051,66 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. ‘un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2022