Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2022/207 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/225 Esas – 2022/207
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/225 Esas
KARAR NO : 2022/207

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı, araç kaptanı …’un sevk ve idaresindeki … otobüsü, 10.10.2020 tarihinde Ankara Altınpark devamında bir üst geçide çarpmış ve yaşanan kazada müvekkili …’ün ağır şekilde yaralanarak, bacağındaki kırıklar sebebi ile hastaneye kaldırıldığını, bu nedenle şimdilik 31.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Anadolu Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zararlarını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin, sigortalının kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğunu, maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumetten reddedilmesi gerektiğini, müvekkili kuruluşa ait araç şoförünün kusursuz olduğunu, davacının tazminat taleplerini somutlaştırmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, 10/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebinden ibarettir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak SGK yazı cevabı, davalı sigorta hasar dosyası ve poliçesi, davacıya ait tıbbi tedavi belgeleri, ceza soruşturması dosyası örneği, sosyal ekonomik durum araştırmaları celbedilerek dosya içerisine konulmuştur.
Kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti yönünden Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış, ATK’nın 15/10/2021 tarihli raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce Ankara CBS’nin 2021/7975 soruşturma 2021/71763 karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin kararının celbi ile incelenmesi sonucunda ; Mağduru … , Müştekileri … ve … , Şüphelisi … , suç tarihi 10/10/2020 olan soruşturma dosyasında tarafların edim öngörmeksizin uzlaşmaları nedeniyle CMK 253/19, 1 cümle uyarınca KYOK kararı verildiği görülmüştür. Gönderilen dosya ekinde yer alan UZLAŞTIRMA RAPORUNUN Müştekiler …’e velayeten babası … ile annesi … tarafından imzalandığı, müştekilerin maddi manevi bütün haklarından vazgeçtiklerini uzlaşmayı kabul ettikleri, düzenlenen tutanağı imzaladıkları , usulüne uygun uzlaştırma yapıldığı ve onaylandığı anlaşılmıştır.
Ankara BAM 26.HD Başkanlığının 03/12/2021 tarihli 2019/1615 esas 2021/2307 karar sayılı ilamında ilkeleri açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 253/19 maddesinde ” …Uzlaşmanın sağlanması halinde , soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin , edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi , 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK’nun 38.maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almaktadır. CMK gereğince Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20.maddesinde (05/08/2017 tarihli değişikle 33.maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/d bendinde mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin dahi edimler arasında sayılması , tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının dahi öngörülmemesi, bu anlamda uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde , davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması ,kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
Özgür iradesi ile davacıların imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’ nun 253/19.maddesi gereği ilam niteliğinde olması ,araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortası şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil borçluluk ilişkisi bulunması, kendi aralarındaki iç ilişkide (rücu) şartları varsa zararın en son haksız fiil faili olan araç sürücüsü üzerinde kalması(TBK’nın 162,163.vd mad.) , TBK’nın 166.maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde , bu oranda diğer borçluların da borçtan kurtulması , aynı Kanun’un 168/2 fıkrası gereğince alacaklının diğerlerinin zararına olacak şekilde borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekmektedir. Davalı şirket kazaya neden olan aracın ZMMS sigortacısı olup sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85 ve 91.maddeleri gereğince araç işletenin üçüncü kişilere olan hukuki sorumluluğunu , sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstleneceğinden ve nihai sorumlu olan haksız fiil faili araç sürücüsü ile yapılan uzlaşmanın dolayısı ile davalı sigorta şirketine sirayet edeceğinin kabulü gerektiğinden , dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacı tarafından , karşı araç sürücüsünden talep edilen edim olmaksızın uzlaşma sağlandığı, CMK 253/19.maddesine göre artık davacının tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağı düzenlemesi gereğince , bu feragat müteselsil sorumlu olan davalı sigorta şirketine ve araç sahibine de sirayet edecektir.
22/04/2021 tarihli uzlaştırma raporu kapsamına göre; taraflara uzlaşmanın hukuki sonuçlarının açıklandığı, davacıların araç sürücüsünden herhangi bir maddi ve manevi edim talebinde bulunmadığı ve bu şekilde uzlaşma sağlandığı, uzlaşmanın mutlaka edim karşılığı yapılması zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla , CMK 253/19.maddesine göre artık davacıların maddi manevi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış olan davadan da feragat edilmiş sayılacakları anlaşılmakla davacıların maddi ve manevi tazminat davasının bir bütün halinde reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın CMK’nın 253/19 maddesi gereğince REDDİNE,
Maddi tazminat davasında bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 105,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,19 TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar işbu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Manevi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı … Genel Müdürlüğü işbu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılya verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..31/03/2022