Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2022/868 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/210 Esas – 2022/868
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/210 Esas
KARAR NO : 2022/868

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 01/04/2021

KARAR TARİHİ : 23/12/2022
YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 23/07/2010 tarihinde yaya olan davacıya çarpması ile sonuçlanan trafik kazası sonucu davacının yaralandığını belirtip, geçici iş gücü kaybı için 100.00 TL, sürekli iş gücü kaybı için 100,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol gideri için 50,00 TL ve bakıcı gideri için 50,00 TL olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Şirket merkezi itibarı ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduklarını, davadan önce başvuru yapılmasına ilişkin dava şartının yerine getirilmediğini, geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılım raporlarının uzman bir kuruluştan alınması gerektiğini, SGK tarafından yapılmış ödeme var ise bunun davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, TRH 20210 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı gerçek kişilere davetiye tebliğ edildiği halde yanıt verilmemiştir.
DELİLLER :
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı hakkındaki gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Yaralı yaya ile ilgili raporlar,
-Sigorta poliçesi ve diğer kayıtları içeren hasar dosyası,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlar,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile SGK nın karşılamayan tedavi ve yol giderlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 23/07/2020 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında sigortalı araç sürücüsü ve yaya olan davacının kusur dağılım oranının ne olduğu, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Geçici iş göremezlik ve tedavi yol giderlerinden kaynaklanan zararların poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici iş göremezlik ve tedavi yol giderleri tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas 2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Dava dışı … adına trafikte … plaka sayılı olarak kayıtlı olan araç Kızlarpınarı Caddesinde seyir halinde iken, 3 nolu binanın bulunduğu yere geldiğinde yolun karşısına geçmeye çalışan davacıya çarparak davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olmuştur. Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleştiği kabul edilen olayda 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, sigortalı araç sürücüsünün bölge için geçerli hız sınırının üzerindeki hız ile araç kullanıp, her an yayaların çıkabileceğini düşünerek dikkatli davaranması gerekir iken buna aykırı davrandığı için olayda % 100 oranında kusurlu olacak şekilde, davacı yayanın ise 2918 sayılı yasanın 68 maddesinde yayalar için öngörülen kurallara uyarak yolun karşısına geçmeye çalıştığı ve trafik kuralı ihlali olmadığı için kusursuz olarak kazaya neden olduğu kabul edilmiştir.
Ankara Mahkemelerinin yetkili olmadığı ileri sürülmüş ise de, davalı sigorta şirketinin İç Anadolu Bölge Müdürlüğü Ankara’ da olduğu gibi, zararın üzerinde gerçekleştiği davacı Ankara’da yerleşik olduğu için Ankara Mahkemelerinin de yetkili oldukları kabul edilmiştir.
Bu aşamadan sonra davacıdaki yaralanmaların beden gücü kaybına neden olup olmadığını belirlenmesi için rapor alınması gerekmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası 23/07/2020 tarihinde meydana gelmiş olup, benzeri davalar yönünden temyiz incelemesini yapan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ile bu dairenin kapatılmasından sonra aynı uyuşmazlıklar yönünden temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin süreklilik gösteren kararlarında belirtildiği gibi, çalışma gücü kayıp oranının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihinde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri yürürlükte olduğu için raporun bu yönetmelik esas alınarak düzenlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bu amaçla Ankara Üniversitesi’nden alınan 17/05/2022 tarihli raporda; belirtilen yönetmelik hükümlerine göre yapılan değerlendirme sonucu 23/07/2020 tarihli kazaya bağlı olarak davacıda oluşan yaralanmaların %1 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, yaralanmaların iyileşmesi için geçmesi gereken 4 aylık süre içerisinde davacının geçici iş göremez hale geldiği, tedavi süresinin 2 aylık bölümünde geçici olarak başka birinin bakımına muhtaç halde geldiği tespit edilmiştir. Söz konusu rapor davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olup, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı için hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiştir.
Davacının maddi tazminat isteklerinden biri SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol giderlerine ilişkin olduğu için bu amaçla bilirkişi Adnan PARKAN’dan 24/02/2022 tarihli raporlar alınmıştır. Davacının trafik kazası sonucu oluşan yaralanmaları nedeniyle tedavi ve yol gideri yaptığı, bir kısım tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmadığı, davalı tarafından karşılanması gereken tedavi ve yol gideri toplamının 754,20 TL olduğu kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği geçici ve sürekli iş gücü kaybı alacağı ile bakıcı gideri alacağının belirlenmesi için bilirkişi Feyza Zeynep TOĞAY’dan 20/09/2022 tarihli asıl rapor ile 31/10/2022 tarihli ek raporlar alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı Yasa’nın 90 ve 92.maddeleri ile ilgili kısmi iptal kararı sonrası, yaşam süresi ile ilgili TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınması, aynı nedenle teknik faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği sürekli ve geçici iş göremezlik alacağı yönünden yapılan değerlendirmede, örneği dosya içerisinde bulunan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, fiilen çalışması olmayan davacının çalışma gücü kayıplarının hesabında AGİ hariç asgari ücretin esas alınması gerektiği, doğru hesaplamanın 20/09/2022 tarihli asıl raporda yapıldığı kabul edilmiş, buna göre davacının sürekli iş göremezlik alacağının 20.713,79 TL, geçici iş göremezlik alacağının 8.415,88 TL, bakıcı giderinin 1.373,40 TL ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol giderinin ise 754,20 TL olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi raporu düzenlendikten sonra davacı vekili ek rapordaki miktarları esas alıp 11/11/2022 tarihli bedel artırımı dilekçesi sunmuş, bu dilekçe davalıya tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava niteliği gereği belirsiz alacak davası olup, davacının da talebini belirsiz alacak davası ile ileri sürdüğü, dava açılmakla dava dilekçesindeki talep yanında bedel artırımına konu alacak yönünden başvuru eksik belge ile gerçekleştiği için davanın açıldığı tarihte temerrütün oluştuğu, tüm alacak için dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, sigortalı araç hususi olarak kayıtlı olduğu için faizin türünün de yasal faiz olması gerektiği ve tazminatlardan başkaca indirim yapılmasını gerektiren hallar olmadığı kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne;
20.713,79 TL sürekli iş göremezlik alacağı,
8.415,88 TL geçici iş göremezlik alacağı,
1.373,40 TL bakıcı gideri,
754,20 TL tedavi yol giderinden oluşan toplam;
31.257,27 TL’nin 01/04/2021 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 2.135,18 TL karar ve ilam harcı ile 179,90 TL başvurma harcı toplamı 2.315,08 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 3.851,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.

Suçüstü ödeneğinden karşılanan 450,00 TL tebligat ve posta gideri, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.950,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren;
2.626,41 TL’sinin davalıdan,
323,59 TL’sinin davacıdan,
tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE, bu konuda harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
1.175,21 TL’sinin davalıdan,
144,79 TL’sinin davalıdan,
tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE, bu konuda harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022