Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2022/669 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2022/669

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 25/03/2021

KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan ve davalı tarafından ödenmeyen alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davalının üstlendiği üç ayrı iş için taraflar arasında malzeme teminini konu alan ticari ilişki kurulduğunu, davacının sözleşmeye aykırı mal ve hizmet sunduğunu, sorunsuz ürünlerin bedelleri ödenip, sözleşmeye aykırı ürünler için iade faturaları düzenlediklerini, bu nedenle davacının kendilerinden alacağı olmadığını belirtip, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası,
-Davacının düzenlediği faturalar,
-Davalının düzenlediği iade faturalar,
-Davalının mal alım beyannameleri,
-Yapılan iş ile ilgili hak edişler, geçici ve kesin kabul tutanakları,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik davalı itirazının iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı şirket ile dava dışı İç İşleri Bakanlığı arasında, idare tarafından açılan ihale sonrası Gümüşhane, Muş ve Sivas İli Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi İnşaat İşlerinin yapılmasını konu alan sözleşme imzalanmıştır. Davalının ihale ile üstlendiği işle ilgili olmak üzere bu kez davacı ile davalı arasında 22/01/2020 tarihli sözleşme ile Gümüşhane, 19/09/2019 tarihli sözleşme ile Muş ve Sivas illerindeki afet ve acil durum yönetim merkezi inşaat işlerine ilişkin malzeme teminini konu alan sözleşmeler imzalanmıştır.
Yukarıda belirtilen ve mal teminini konu alan sözleşmeler uyarınca davacı taraf davalının ihtiyacı olan ürünleri davalıya teslim etmiş ve faturalar düzenlemiştir. Bu faturalardan kaynaklanan alacağının ödenmediği, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğu düşüncesinde olan davacı tarafından davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Davalı borçlunun süresinde gerçekleşen icra müdürlüğünün yetkisiz olduğu şeklindeki itirazı dikkate alınarak icra dosyası Ankara İcra Müdürlüğü’ne gönderilip, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe devam edilmiş, yeniden gönderilen ödeme emrine süresinde gerçekleşen itiraz üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında davacıya borçları olmadığını söylemiştir. İcra takibi başlatıldıktan sonra yapılan kısmi ödeme dikkate alınarak itirazın iptali davası sadece 57.743,63 TL cari hesap alacağına dayanılarak açılmıştır.
Davalının İç İşleri Bakanlığı’ndan ihale ile aldığı üç ayrı iş nedeniyle taraflar arasında da malzeme teminini konu alan sözleşmeler imzalandığı çekişmesizdir. Davacı taraf sözleşmeler uyarınca usulüne uygun şekilde ürün teslimi yaptığını, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürmekte iken, davalı taraf davacının sözleşmeye uygun malzeme temin ve teslim etmemesi nedeniyle asıl iş veren olan İç İşleri Bakanlığı tarafından malzemelerin kabul edilmeyip iş bedelinden kesinti yapıldığını, bu kesintiye davacının sözleşmeye aykırı ürün tesliminin neden olduğunu, bu nedenle iade (yansıtma) faturası düzenlediklerini, yansıtma faturası bedeline karşılık gelen miktar kadar davacının kendilerinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını ileri sürmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini istemektedir.
Tarafların kayıtları ve davalının mal alım beyannamesi incelenmek suretiyle hazırlanan bilirkişi raporlarına göre; davacının alacağına dayanak yaptığı tüm faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından yapılan ödemeler sonrası davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 57.743,63 TL alacaklı olduğu, davacının da icra takibi sonrası yapılan ödeme dikkate alınarak itirazın iptali davasında bu miktar yönünden talepte bulunduğu, davalı kayıtlarına göre ise; davalının davacıya 57.742,92 TL borcunun bulunduğu, farkın son iki rakamın yuvarlanmasındaki hatadan kaynaklandığı belirlenmiştir. Alacak-borç miktarı konusunda taraf kayıtları uyuşmakla birlikte, davalımız davacı tarafından teslim edilen kimi ürünlerin sözleşme hükümlerine uygun olmadığını, bu nedenle asıl iş veren tarafından hak edişlerinden kesinti yapıldığını, kesintinin yapılmasına davacının sözleşmeye aykırı ürün teslim etmesi olduğunu belirtip, her iki taraf kayıtlarında yer alan davacı alacağı kadar iade faturası düzenlemek suretiyle davacıya borcu olmadığını ileri sürmektedir.
Ürün satışından kaynaklanan davacı alacağının miktarı konusunda her iki taraf kayıtları uyumlu olduğu için, bu aşamadan sonra davalının ödeme yapmaktan kaçınmasının dayanağı olan iade faturalarının kapsamlarının incelenmesi, İç İşleri Bakanlığı tarafından davalı hak edişlerinden yapılan kesintilerin davacının sözleşmeye aykırı ürün tesliminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kesinti davacının eyleminden kaynaklanıyor ise iade faturalarının miktarlarının İç İşleri Bakanlığı tarafından yapılan kesinti ile uyumlu olup olmadığının denetlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla üç kişiden oluşan bilirkişi kurulundan Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nden gelen kayıtlar, davalı ile İç İşleri Bakanlığı arasındaki hakediş raporları, davalı hak edişlerinden yapılan kesintiler ile ilgili tutanaklar ve diğer deliller değerlendirilmek suretiyle 26/08/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davalının ihale ile üstlendiği 3 ayrı iş nedeniyle davacının davalıdan olan alacağının icra takip tarihi itibariyle 83.859,62 TL olduğu, 15/10/2020 tarihinde icra takibi başlatıldıktan sonra 20/10/2020 tarihinde davalı tarafından yapılan 26.116,00 TL ödeme sonrası davacının davalıdan olan alacağının 57.742,92 TL kadar olduğu belirlenmiştir. Davalı kayıtlarında yer aldığı gibi Gümüşhane şantiyesindeki iş nedeniyle sözleşmeye aykırı malzeme temini dolayısıyla 29/09/2020 tarihinde 5.540,90 TL bedelli, Muş şantiyesindeki iş nedeniyle sözleşmeye aykırı malzeme temini dolayısıyla 27.895,20 TL bedelli ve Sivas şantiyesindeki iş nedeniyle sözleşmeye aykırı malzeme temini dolayısıyla 24.306,82 TL bedelli iade faturaları düzenlenmiştir. Bilirkişilerin yaptığı değerlendirmeye göre bu faturalara konu ürünlerin taraflar arasında imzalanan ve atıf yapılan İç İşleri Bakanlığı ile davalı arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olmayan malzemeler olduğu, idarenin davacı alacağından yaptığı kesintilerin davacının yukarıdaki eylemlerinden (sözleşmeye aykırı malzeme teslim etmesinden) kaynaklandığı, Muş ve Sivas şantiyesindeki işler nedeniyle ayıplı ve eksik işler ile nefaset kesintisi toplamının 52.202,02 TL ve Gümüşhane şantiyesindeki eksik ve ayıplı işler bedelinin 5.540,90 TL olduğu, bu hali ile davacı alacağından mahsup edilmesi gereken ayıplı ürün bedeli ve nefaset kesintisi toplam miktarının 57.742,92 TL olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı defterinde alacak 57.743,63 TL olarak kayıtlı ise de; 70,00 TL’lik farkın yuvarlama hatasından kaynaklandığı kabul edilmiştir.
Davalı taraf her ne kadar ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki sözleşmeler 19/09/2019 ve 22/01/ 2020 tarihlerinde imzalanmış, sözleşme uyarınca ürünler için 2 yıl garanti verilmiş olup, iade faturalarının düzenlendiği tarih, 15/10/2020 icra takip tarihi ve davanın açıldığı 25/03/2021 tarihleri gözetildiğinde taleplerin garanti süresi ileri sürüldüğü, garanti kapsamındaki ayıp ve eksiklikler yönünden ayıp ihbarında bulunulmadan dahi garanti süresi içerisinde talepte bulunmanın mümkün olduğu kabul edilip, bu itirazın yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Toplanan delillere göre ; davalı ile İç İşleri Bakanlığı arasında imzalanan sözleşme uyarınca 3 ayrı ildeki Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi İnşaat işlerinin yapımını davalı üstlenmiştir. Bu işler ile ilgili malzeme temini konusunda taraflar arasında 19/09/2019 ve 22/01/2020 tarihli sözleşmeler imzalanmıştır. Bu sözleşmeler kapsamında davacı tarafından talep edilen ürünler inşaat sahasında teslim edilmiştir. Davacı taraf icra takibinden sonra yapılan ödeme de dahil yapılan toplam ödeme dışında halen davalıdan 57.743,63 TL alacaklı olduklarını ileri sürmektedir. Davalının kayıtlarına göre de aynı miktarda davalının davacıya borcu bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalımız oluşan borç miktarını ödememe gerekçesi olarak davacının sözleşmeye aykırı ürün teslimi nedeniyle hak edişlerinden kesilen ayıplı ürün bedeli ve nefaset kesintilerini göstermektedir. Bilirkişi raporlarında da belirtildiği gibi, davacının sözleşmeye uygun olmayan kimi malzeme teslimleri nedeniyle asıl iş veren olan İç İşleri Bakanlığı davalının hak edişlerinden kesinti yapmış olup, bu kesintilerin davacının sözleşmeye aykırı ürün tesliminden kaynaklandığı, ayıplı ürün bedeli ve nefaset kesintilerinin sözleşme hükümleri ve piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu, bu kesintilere davalının sözleşmeye aykırı ürün tesliminin neden olduğu, bu nedenle davalı hak edişlerinden yapılan kesintinin davacıya yansıtılarak davalının ödeme yapmaktan kaçınmasının yerinde olduğu, bu durumda davacının davalıdan tahsili gereken alacağı kalmadığı, davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalının kötü niyet tazminatı isteğinin koşullarının da oluşmadığı kabul edilip davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat isteğinin REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 566,82 TL’den mahsubu ile artan 486,12 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.238,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …(e-duruşma), Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2022

Katip …

Hakim …