Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/179 E. 2021/449 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/179 Esas
KARAR NO : 2021/449

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari faaliyetinin Jeneratör üretip pazarlamak üzerine olduğunu, müvekkili şirketin sektöründe öncü bir firma olduğunu uzun yıllar emek sarf ederek edinmiş olduğu saygın bir konuma sahip olduğunu, davalının ise; ısıtıcı parça, rezistans ve termostat üretimi yapan bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma uyarınca davalı şirket tarafından müvekkil şirketin üreteceği jeneratörlerde kullanılmak üzere ısıtıcı parçaları, rezistans ve termostatlar satın alınmış olduğunu, müvekili şirket tarafından satıma ilişkin tüm ödemelerin yapılmış olduğunu, davalı şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, bu ödemelere yönelik müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların dilekçe ekimizde mevcut olduğunu, satın alınan ısıtıcı ve termostatlar jeneratörlere takılmış olduğunu, müvekkili şirketin de Jeneratör üreten ve satışını yapan bir firma olduğu için başka jeneratör satın almak isteyen bir firmaya jeneratörü satılmış olduğunu, ancak; belli bir süre sonra jeneratörün satın alan firmanın nihai alıcı, müvekkil şirkete jeneratörün yandığını belirterek kullanılmaz hale geldiğini ve yenisi ile değiştirilmesi talebinde bulunmuş olduğunu, müvekkili şirketin, Jeneratör üretimi konusunda öncü bir firma olmakla beraber müşteri memnuniyeti konusunda hassasiyetini koruyan bir firma olduğunu, buna istinaden yanan jeneratörü yenisi ile değiştirmiş olduğunu, yanması sebebiyle iade alınan jeneratörün yerine gönderilen yeni jeneratörün bedeli 4.500 dolar +KDV olduğunu ve dilekçesinde belirterek; fazlaya ilişkin ve üçüncü kişilere karşı tüm talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin 4.500 ABD Doları + KDV tutarındaki alacağının davalıdan tahsiline, hüküm altına alınacak tazminata, dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca uygulanan … yüksek avans faiz oranının uygulanmasına, tüm yargılama giderleri ve tarafımıza takdir olunacak vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 17/01/2018 tarih ve BLC2018000000037 numaralı, 24/01/2018 tarih ve BLC2018000000058 numaralı ve 22/02/2018 tarih ve BLC2018000000143 numaralı faturalar ile davacı şirkete muhtelif mallar satmış ve davacı şirkete teslim etmiş olduğunu, davacı şirket tarafından Kartal …. Noterliği’nin 12.07.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek, müvekkili şirketten 17.01.2018 tarih ve BLC2018000000037 numaralı, 24.01.2018 tarih ve BLC2018000000058 numaralı ve 22.02.2018 tarih ve BLC2018000000143 numaralı faturalar ile satın alınan ısıtıcı parçaları ve termostatların davacı şirket tarafından üretilen jeneratörlerde kullanıldığı, … Grup Elektrik Dış Tic. Ltd. Şti.’ye satışı yapılan jeneratörün yanması sonucu bahsi geçen jeneratörün davacı şirket tarafından iade alınarak, yenisi ile değiştirildiği, bu sebeple 4.500,00-ABD Doları + KDV zararları oluştuğunu iddia ederek, bu zararın müvekkil şirket tarafından karşılanması talep edildiğini, müvekkili şirket tarafından …. Noterliği’nin 22/07/2019 tarih ve ….yevmiye sayı ihtarnamesi keşide edilerek, davacı şirketin iddialarının kabul edilmediği bildirilmiş olduğunu, davacı şirket tarafından 03.02.2020 tarihinde Arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu ve tarafların anlaşamaması üzerine 14/02/2020 tarihinde arabuluculuk anlaşmama son tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, müteakip süreçte, davacı şirket tarafından işbu dava açılmış olduğunu, müvekkili şirketin adresi “….Ankara” olduğunu, işbu davaya bakmakla yetkili mahkemeler “Ankara Ticaret Mahkemeleri” olduğunu, mahkemenin yetkisi bulunmamakta olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında satışa konu malın ayıplı olduğu iddiasıyla TBK 227/2 maddesi yollamasıyla TBK.112. Maddesi kapsamında tazminat isteminden ibarettir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartları’dır. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun”un 20. maddesinde “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3. Dava şartı olarak arabulucuk
Madde 5/A – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Aynı Kanun’un 26/1-a bendinde ise anılan maddenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi uyarınca, “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak ve tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dava dilekçesi ile birlikte sunulması dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi içeriğine göre; Eldeki dava, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açılmış olduğu ve dava dilekçesi kapsamı ile arabuluculuk tutanak aslının sunulmadığı, bu hususta mahkememizce çıkarılan muhtıraya kesin sürede davacı tarafından verilen cevapta tutanağın fotokopisinin gönderildiği, arabuluculuk tutanak aslının sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça dava tarihinden önce usulünce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulup ve yasada belirtilen tutanak aslının dava dilekçesine eklenmeden dava açıldığı sabit olduğundan davanın HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı Yasa’nın 114/2, 6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-2 maddeleri uyarınca arabuluculuk dava şartı eksikliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39 TL’den mahsubu ile artan 26,09 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
3-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 7,80 TL vekalet tasdik harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kalan gider avansının davacı tarafa İADESİNE.
Dair, davacı vekili Av. ….’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.