Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/170 E. 2022/540 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2021/170 Esas
KARAR NO : 2022/540
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının düz camlı soğutuculu reyon dolabı yapımı konusunda 05.06.2020 tarihinde anlaştığını ve müvekkilinin davalıya 50.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı tarafından teslim edilip montajı yapılan dolabın tam olarak soğutucu özelliğinin olmadığını ve ürünlerin bozulmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle…. yevmiye nolu ihtarı ile davalıya ödenen bedelin iadesi için ihtar gönderildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını, bu nedenle Kdz. Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, dolaptaki arızanın bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, bu nedenle davalı tarafa ödenen 50.000,00 TL ve 1.061,80 TL ihtarname masrafının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılamadığını, zamanaşımı itirazını ileri sürdüklerini, davacının ayıp ihtarını süresinde yerine getirmediğini, dolabın arızalı olduğu iddiasının da doğru olmadığını, davacının tamir için gönderilen ustalara dolabı göstermediğini, davacının ürünün tamiri ve eksikliklerin giderilmesini talep etmeksizin akitten dönme isteminin hukuka uygun olmadığını ayrıca arabuluculuğa yetkisiz yerde başvurulduğunu, davacı talebinin haksız olduğunu ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava; gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. TBK’nın 474-477. maddeleri ayıplı işler hakkında uygulanır. Eksik işler bu maddelerin kapsamında olmadığından bu hükümler eksik işlere uygulanamaz. 6098 sayılı TBK 475. maddesinde eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanabileceği seçimlik haklar sayılmıştır. Bunlar 475/1. maddesi hükmünce eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, 475/2. maddesine göre eseri alıkoyup bedelden indirim isteme, aynı maddenin 3. bendi gereğince aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Yine aynı maddede iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2020/347 Esas, 2020/2307 Karar) Eser sözleşmesinin eksik veya ayıplı ifa edilip edilmediği, eksik iş ve ayıplardan dolayı talep haklarının ne olduğu ve hangi koşullarla istenebileceği yönünden, sözü edilen eksik ve kusurların eksik iş, açık ayıp ve gizli ayıp olup olmadığının saptanması gerekir. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2019/2005 E, 2019/3700 Karar)
Eserdeki ayıplar yönünden ayıp giderim bedelinin, ayıbın ortaya çıktığı tarihe ayıpların giderilmesi için gereken makul süre eklenmek suretiyle bulunacak tarihe göre belirlenmesi gerekir. Ayıbın ortaya çıktığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında uzun süre var ise davanın geç açılmasında davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmadığından 6098 sayılı TBK’nın 114/II. maddesi yollamasıyla 52. maddeleri gereğince artan zarardan davalı sorumlu tutulamaz. Ayıbın ortaya çıktığı tarih ile dava tarihi arasındaki maliyet farkına (artan zarara) iş sahibi katlanmak durumundadır. Ayrıca, ayıpların giderim bedelinin mahalli piyasa rayicine göre, mahalli piyasa fiyatlarına KDV ve yüklenici karı dahil olduğundan piyasa rayicine göre belirlenecek miktara KDV ve yüklenici karı eklenmeksizin ayıp giderim bedeli belirlenmelidir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi , 2018/2563 Esas, 2018/)
Davacı tarafın iddiaları ayıplı imalata ilişkindir. Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir. Ayıplı iş ile eksik işi karıştırmamak gerekir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. TBK’nın 474-477. maddeleri ayıplı işler hakkında uygulanır. Eksik işler bu maddelerin kapsamında olmadığından bu hükümler eksik işlere uygulanamaz. Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda ayıplı imalât halinde açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesinde iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin doğal akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, 477. maddenin 1. fıkrasında eserin açıkça veya örtülü kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağı, gizli ayıplarda da aynı maddenin son fıkrasında eserdeki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde iş sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse eseri kabul etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir.
KDZ Ereğli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişilerin 17/11/2021 ve 25/10/2021 tarihli raporlarında; Dava konusu reyon dolabı işi için taraflar arası 05.06.2021 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinde Düz camlı reyon dolabı (120x750x125 cm) belirtilmiş olup detay kısmında ise 2,5mt zeytinlik, paslanmaz kuvet yuvası, tek motorlu çift kontrol panelli, amortisörlü, bazalı, baza bölümü beyaz led, 33x250x36 (40) 2 adet ahşap basamak ve 33x250x10 ahşap basamak notlar kısmına eklenmiş olduğunu, dava konusu dolapta, Zeytinlik tezgahı (2.5 metre) paslanmaz çelikten olması gerekirken plastik zeytin havuzlarının tezgahta yerleştirilmiş olduğunu, dolabın yeteri kadar soğutmadığını, dolapta üfleme sistemi olmadığından dolayı iç kısımlarda terleme olduğunu, müşteri tarafında camların amortisörlü olduğunu, dolabın iç soğutma kısımlarında (kuvetlerde) paslanmalar olduğunu, tezgah arkası mermerinin yüzeye montajı düzgün yapılmadığını, tezgah arka tarafında sürgülü kapı ve benzeri mekanizma olmadığından dolayı dolabında içinde soğutma derecesi istenilen seviyede ayarlanamadığını, tezgah ön tarafına 2 adet 33x250x36 (40) cm ebatlarında ahşap basamak istenmesine rağmen beyaz basamaklar olduğunu, tezgah ön tarafına su koymak için 33x250x10 cm yerden yüksek olması gereken basamak zemine sıfir olduğunu, tespit edilen hususlar ve dosyadaki veriler dikkate alarak söz konusu düz camlı reyon dolabının müdahale ile eksiklerinin giderilmesinin mümkün olduğu tespit edilmiştir.
Dosyanın makine mühendisi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile takdir ve münakaşası mahkemeye ait olmak üzere taraf iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davacı yanın talep edebileceği bir miktar olup olmadığı var ise ferileri ile birlikte tespiti hususunda rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 09/05/2022 tarihli raporlarında; Dosya münderecatmda bulunan belge, hilgi, bilirkişi raporları vs. tetkiki neticesinde; Davalı tarafından üretilen davaya konu Düz Camlı Reyon Buzdolabındaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğunu ve gizli ayıplı imalatların giderilmesinin mümkün olduğunu, bunun için dava tarihi itibariye sarfedilmesi gereken bedelin 20.000 TL olarak hesaplandığını, bu bağlamda satımın feshi değil, bedelden indirim yapılmasının gerektiği yönünde tespitlerde bulunmuşlardır.
Taraflar arasında 05.06.2021 tarihinde Düz camlı reyon dolabı (120x750x125 cm) imalatı satış sözleşmesi imzalanmış olup, davalının sözleşmeye uygun davranmadığı edimini ayıplı ve eksik ifa ettiğini idddia etmekte, davalı ise edimini sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini beyan etmektedir. 05.06.2021 tarihli sözleşmede satın alınan malın evsafları açıkça belirtilmiştir.
Davalı tarafça sunulan ihtarnamede, davalı yana hitaben yazılan beyandan davacı yanca davalı yana teslim tarihinden bir gün sonra Davacı tarafça ayıbın ortaya çıktığ yönünde ihbarda bulunulduğu belirtilmiş olup, davalı yanın ihtarnamesindeki kabulüne göre ayıp ve ihbar arasındaki süre mahkememizce makul görülmüştür.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu,taraflar arasında vasıfları sözleşmede yazılı olan malzemiyi temin etmek için 05.06.2021 tarihli satış/eser sözleşmesi imzalandığı, mahkememizce aldırılan ve usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporların göre davalının sözleşmede yazılı düz camlı reyon dolabını sözleşmeye uygun olarak üretmediği ve dolapta bazı ayıpların bulunduğu, alınan raporlardan üründe tespit edilen ayıpların onarılmasının mümkün olduğu ve dava tarihi itibariyle onarım bedelinin 20.000,00 TL olduğu, davacının dava dilekçesi ile sadece sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi talebinde bulunduğu anlaşılmakla bu aşamada bu seçimlik hakkını kullanamayacağı, ancak tüm masrafları davalıya ait olmak üzere tamir talep edebileceği kabul edilerek davacının alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 872,01 TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 791,31‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 38,00 TL giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
7-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekili Av. … (e-Duruşma), Davalı Vekili Av. ….’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.