Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2022/157 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/162 Esas – 2022/157
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : ARAÇ HASAR ALACAĞI
DAVA TARİHİ : 12/03/2021

KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZIM TARİHİ : 31/03/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalı gerçek kişilerin sahibi ve sürücüsü olduğu ve diğer davalıya trafik sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı araç ile davacıya ait … plaka sayılı araçların neden olduğu trafik kazası sonucu davacıya ait aracın perte ayrılacak şekilde hasarlandığını, hasarlı araç kendilerinde bırakılmak koşulu ile şimdilik 30.000,00 TL alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı gerçek kişiler vekili ; Asıl kusurlu davacının aracını kullanan kişi olup, kendilerinin kusuru bulunmadığını, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ; Dava açılmadan önce kendilerine başvuru yapılmadığını, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusuru bulunmadığını, talebin fahiş olduğunu, olayın haksız fiil olması nedeni ile ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Her iki araca ait ruhsat örneği,
-Trafik sigorta poliçesi ve eksper raporunu içerir hasar dosyası,
-Kaza tespit tutanağı,
-Davacıya ait araç ile ilgili tramer kayıtları,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … adına trafikte … plaka sayılı olarak kayıtlı olan araç için davalı sigorta şirketi tarafından 07/10/2020 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Davacı adına trafikte … plaka sayılı olarak kayıtlı olup olay sırasında dava dışı sürücü … idaresinde … caddesini takip edip Dumlupınar Bulvarı yönünde seyir halinde iken … önüne geldiğinde karşı yönden gelen sigortalı araç davalı …. idaresinde kontrolsüz kavşakta dönüş yapmak istemiş, her iki aracın çarpışması sonucu araç hasarı ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Kayıt maliki ve sürücü olmaları nedeni ile davalı gerçek kişiler haksız fiil sonucu davacıya ait araçta oluşan zararı kusur dağılım oranlarına bağlı olmak koşulu ile giderim yükümlülüğü altında olup, davalı sigorta şirketi ise sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına bağlı olmak koşulu ile araçta oluşan zarardan poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu oldukları için öncelikle her iki araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi genekmektedir.
Olayla ilgili kamera görüntüsü olmadığı belirlendikten sonra, davalının tanığının kazanın oluş şekli ile ilgili beyanı da alınmış, temin edilen soruşturma evrakı içeriği de değerlendirilmek sureti ile bilirkişiden 03/02/2022 tarihli rapor alınmıştır. Tüm dosya içeriğine göre ; davacıya ait araç sürücüsü yokuş aşağı kendi şeridinde süratli şekilde seyir halinde olup, sigortalı araç sürücüsü ise eğimli yolda yokuş yukarı gitmekte iken kontrolsüz kavşaktan dönüş yapmak istemiş, davacıya ait aracın kavşağı geçmesini beklemeden dönüşe başlamış. Davacıya ait araç sürücüsü ise kavşaklara yaklaşır iken hızını azaltması gerektiği halde, geliş hızı ile kavşağa girdiği için kaza meydana gelmiştir. Trafik kazasının gerçekleşme şekline uygun olduğu için hüküm kurmaya elverişle olduğu kabul edilen raporda da belirtildiği gibi, davacıya ait aracın sürücüsü meskun mahal içerisinde hız sınırına uymayıp, kavşağa geldiğinde hızını azaltması gerekir iken geliş hızı ile kavşağa girdiği için tali ve %15 oranında kusurlu olacak şekilde, sigortalı araç sürücüsünün ise kavşaklarda dönüşe ilişkin kurallara aykırı davranarak asli ve % 85 oranında kusurlu olacak şekilde hasar ile sonuçlanan kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Bu aşamadan sonra araçta kaza nedeni ile oluşan zararın belirlenmesi gerekmiştir. Kaza sonrası sigorta şirketinin görevlendirdiği eksperin düzenlediği rapor, sigortalı araçta meydana gelen hasar dikkate alındığında, tramer kayıtları ve oluşan hasar birlikte değerlendirildiğinde, aracın kaza tarihinden önceki ikinci el piyasa değeri 137.500,00 TL olup, araçtaki hasarın giderilmesi için KDV dahil 147.897,25 TL harcama yapılması gerektiği, hasar bedelinin araç bedelini aşması ve hasarlanan parçalar dikkate alındığında aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve perte ayrılması gerektiği kabul edilmiştir. Bu durumda ise zarar hesabının davacıya ait aracın kaza tarihinden önceki hasarsız haldeki piyasa değeri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, davacıya ait aracın bu şekilde belirlenen değerinin 137.500,00 TL olduğu, araç hurdasını davacı taraf kendisinde alıkoyduğu için, hurda bedeli olan 49.500,00 TL nin mahsubu sonrası davalılar tarafından giderilmesi gereken davacı zararının 88.000,00 TL olması gerektiği, davacıya ait araç sürücüsünün % 15 oranında kusurlu olması nedeni ile talep edilebilir davacı zararının 74.800,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Bu rapor düzenlendikten sonra davacı vekili 05/02/2022 tarihinde harcı tamamlanan dilekçe ile ıslah işlemi yapıp, talebini 88.264,00 TL ye yükseltmiş, dilekçe davalılara tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davacı aracın ikinci el piyasa değerine KDV eklenerek zararının belirlenmesini istemiş ise de, aracın ikinci el piyasa değeri KDV dahil 137.500,00 TL olup, hangi halde KDV eklemesi yapılması gerektiği yasalar ile hüküm altına alınmış olup, bu şekilde belirlenen araç ikinci el piyasa değerine ayrıca KDV eklemesi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davacının kaza sonrasında zararının belirlenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, sigorta şirketinin görevlendirdiği eksper tarafından rapor hazırlandığı için, davadan önce sigorta şirketine başvuru koşulunun ve zorunlu arabulucuya başvuru koşullarının yerine getirildiği kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de, kazanın 02/12/2020 tarihinde meydana geldiği, talep 2 yıllık zaman aşımı süresine tabi olup, 12/03/2021 dava ve 05/02/2022 ıslah tarihleri itibarı ile süre dolmadığı için zaman aşımının söz konusu olmadığı kabul edilmiştir.
Davalı gerçek kişiler haksız fiil nedeni ile sorumlu oldukları için onlar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, davalı sigorta şirketi ise daha önce usulüne uygun biçimde temerrüt gerçekleştirilmediği için dava tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu, talep kısmi dava niteliğinde olduğu için ıslaha konu miktar için her üç davalının ıslah tarihinden itibaren faiz ödemesi gerektiği, dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiş olması nedeni ile tüm alacağa yasal faiz uygulanması gerektiği dikkate alınıp, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
74.800,00 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı alacağının 30.000,00 TL’sine davalılar … ve ….önünden 02/12/2020 kaza tarihinden itibaren, davalı şirket yönünden 12/03/2021 dava tarihinden itibaren,
Kalan 44.800,00 TL’ye 05/02/2022 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 5.109,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 995,00 TL toplamı 1.507,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.602,26 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.507,33 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 1.566,63 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 10.524,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 229,10 TL ve bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.729,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.465,34 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.360,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
1.152,54 TL’sinin ( davalı gerçek kişiler yönünden dava ticari dava olmayıp, onlar yönünden arabulucuya başvuru dava şartı olmadığı için ) davalı sigorta şerketinden
167,46 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’un yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2022