Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/152 E. 2021/705 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2021/152 Esas
KARAR NO : 2021/705

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 14/03/2018

KARAR TARİHİ : 08/11/2021
YAZIM TARİHİ : 25/11/2021
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; İstanbul’ da oto alım satımı ile uğraşan davalıların davacı ile bağlantı kurup, ellerinde 19 adet araç bulunduğunu, bunları satmak istediklerini bildirdiğini, davalı …’ın araçlar ile ilgili bilgileri watsap aracılığı ile davacıya gönderdiğini, varılan anlaşma uyarınca ön ödeme olmak üzere davacının kız kardeşi …’ in hesabından davalı …’ın hesabına 165.000,00 TL havale yaptıklarını, araçların satışı ve devirleri gerçekleşmediği gibi yaptıkları ödemenin de iade edilmediğini belirtip, 165.000,00 TL nin her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Davacının ilişkiyi diğer davalı ile kurduğunu, kendisinin olaya katılımının sadece tarafları tanıştırmaktan ibaret olduğunu, davalı sıfatı bulunmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …’ ye usulüne uygun şekilde davetiye tebliğ edildiği halde yanıt verimemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı ile davalılar arasında oto alım satımı nedeni ile ön ödeme olarak gönderildiği söylenen 165.000,00 TL nin araç satışı gerçekleşmediği için davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dava başlangıçta Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, ….Esas sayılı davanın yapılan yargılaması sonucu, davalı …’nin otomobil ticareti ile uğraşan … şirketinin ortağı olması nedeni ile uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu kabul edilip, görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 5. maddesinde 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile yapılan değişiklik sonrası Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki daha önce iş bölümü şeklinde mevcut olan ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Özel hukuk alanında yapılacak yargılamalar sırasında uyulması gereken genel görev kuralları 6100 sayılı HMK ‘da yer almaktadır. Bu yasanın 1. maddesi ile “Mahkemelerin görevlerinin ancak yasa ile düzenlenebileceği ve bu düzenlemenin de kamu düzenine ilişkin sayılması gerektiği” öngörülmüştür. Bu genel düzenlemenin yanında bir de ticari hayatla ilgili düzenlemeler içen 6102 sayılı TTK mevcuttur. Ticaret yasamızın 3. maddesinde ticari işin tanımı yapılmış, 4. maddesinde ticari davaların neler olduğu sınırlı olarak sayıldıktan sonra, 5. maddesinde ise aksi kararlaştırılmadığı sürece tüm ticari davalar ile ilgili olarak Ticaret Mahkemelerinin görevli oldukları belirtilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanını ticari davalar oluşturuyor ise, ticari davaların hangileri olduğunu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine bakarak belirlemek zorunluluğu vardır. Bu madde de ise ticari dava;
1)Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri,
2-)Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,
A) Ticaret Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları,
B) Türk Medeni Kanunu’nun rehin karşılığı ödünç verme ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerinde,
C) 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun;
-Mal varlığının veya işletmenin devir alınması ile işletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203 maddelerinde,
-Rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde,
-Yayın sözleşmesine ilişkin 515 ve 519. maddelerinde,
-Komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ve 545. maddelerinde,
-Ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547. ve 554. maddelerinde,
-Havale hakkındaki 555. ve 560. maddelerinde,
-Saklama sözleşmesini düzenleyen 561. ila 580. maddelerinde,
D) Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta,
E) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
F) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen konulardan doğan hukuk davalarının TİCARİ DAVA ve ticari nitelikli çekişmesiz yargı işi sayılır, ancak hiçbir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale ve vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır şeklinde düzenlenmiştir.
Ticaret yasanın 5. maddesi ile “aksine hüküm olmayan hallerde, dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereği TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen ve ticari dava kapsamında sayılan uyuşmazlıkların ticaret mahkemelerinin görev alanını oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Bu genel kuralın yanında uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemenin yer aldığı metinde bu konu ile ilgili uyuşmazlığın açıkça ticaret mahkemelerinde çözüleceği öngörülmüş ise (örneğin İİK’nun 171/4) ya da yasa ile bu yasa kapsamındaki işlerin ticari dava sayılacağı öngörülmüş ise (1163 sayılı yasanın 99. maddesi vb. gibi) bu yasadan kaynaklanan davaların da ticaret mahkemelerinin görev alanında olduklarını kabul etmek gerekecektir.
Somut olaya gelince ; Davacının alacak iddiasının dayanağını araç satışı için ödendiği ileri sürülen peşinatın araç davri yapılmadığı için davalılardan tahsili istemi oluşturmaktadır.
Uyuşmazlık TTK nun 4/2 maddesinde yer alan ve sayma sureti ile belirtilen konulardan kaynaklanmamaktadır.
Bu davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kabul edilebilmesi için TTK nun 4/1 maddesi uyarınca davanın her iki tarafının da tacir olması ve işin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.
Temin edilen ticaret sicil gazetesine göre davacı … adına ticaret sicilde kayıtlı … … OTO isimli şahıs işletmesi kayıtlı olup, TTK nun 12/1-2 maddesine göre bu durumda ticari işletmek için iş yeri açtığını ilan eden davacının tacir olduğu tartışmasızdır. Eldeki davanın ticari dava olması için davacının tacir olması yeterli olmayıp her iki davalının da tacir olaması ve işinde ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.
Her ne kadar … adına şahıs işletmesi kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de, davacının TC kimlik numarası verilerek yeniden yazılman yazı üzerine ticaret sicil gazetesinde kayıtlı olan kişi işletmesinin .. TC nolu davalı …’a ait olamayıp, işletmenin … TC nolu başka … e ait olduğu, davacı …’ın tacir olduğuna ilişkin başkaca da bilgi elde edilemediği için davalı …’ın tacir olmadığı kabul edilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı davalı …’nin dava dışı … şirketinin ortağı olması nedini ile tacir olduğu gerekçesi ile verilmiştir. Davacı …’nin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … şirketinin ortağı olduğu tartışmasız olmakla birlikte, şirket ortaklığı olmak tek başına ortağın tacir sayılması için yeterli değildir. Başkaca deliller ile de bu davalının tacir olduğu kanıtlanamadığı için, davanın her iki tarafının da tacir olaması gerektiğine ilişkin koşul gerçekleşmediği için davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle aynı yasanın HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Daha önce Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. K., sayılı görevsizlik kararı İstinaf yasa yoluna gidilmeksizin kesinleştiği için;
A)Mahkememizin kararı da İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşir ise iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağı için sorunun çözümü, görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dava dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
B)Mahkememizin görevsizlik kararı İstinaf edilir ise verilecek kararın sonucuna göre belirlenecek mahkemede yargılamaya devam edilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı … ile Vekili Av. …, Davalı … Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2021

Katip …

Hakim …