Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2021/384 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/140 Esas
KARAR NO : 2021/384

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/11/2004
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili, davacı kooperatifin üyesi ve denetleme kurulu üyesi olan davalının, kooperatif adına işlem yapma yetkisi bulunmadığı halde kooperatifi borçlandırma amacına yönelik olarak sahte imzalarla tanzim edilen çekleri tedavüle çıkarıp, yine sahte imzalarla ciro ederek bedellerini tahsil için cebri icra yoluna tevessül ettiğini, … Müdürlüğünün … E. ve … E. Sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takipler nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadığını, davalı alyhine sahte resmi evrak tanzimi ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiası ile başlatılan kamu davasının … Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini belirterek davalıların davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davacıların iddialarının yersiz olduğunu ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Mahkememizce taraflar arasında yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 27/02/2015 tarih … karar sayılı ilamı ile davanın reddine dair verilen hükmün vaki temyiz üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 08/12/2020 gün, … karar sayılı bozma ilamı ile “Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, sadece … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı olan çekler yönünden … tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacı … tarafından açılan davanın reddine, davalı tarafın %40 tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %40’ı oranında tazminatın …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Kapatılan 19. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı, 30/05/2016 tarihli ilamı ile “ …hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında görülmekte olan işbu davanın 19/01/2017 tarihli celsede davacı tarafça takip edilmediği, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, aradan geçen 3 aydan fazla zamana rağmen davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın HMK’nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı … vekili Av. …’e bozma ilamı usulüne uygun şekilde tebliğ edilmişse de, bozma sonrası duruşma gün ve saatini bildiren tensip zaptının davacı … vekiline tebliğ edildiğine dair tebligat parçasına dosya arasında rastlanmamıştır. Tebligat yapılmadığından yeni duruşma gününden haberdar olmayan davacı … vekili tarafından takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına ve süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de, mahkemece, yeni duruşma günü tebliğ edilmeden yazılı şekilde karar tesisi usule aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozularak mahkememize iade edilmiş işbu esas sırasına kaydedilerek yargılamaya mahkememizce devam edilmiştir. Bozmadan sonra taraf teşkili sağlanarak taraf vekillerinin bozmaya karşı diyecekleri sorulmuş, usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay son bozma ilamından önceki aşamalarda dosya kapsamında tüm delillerin toplanmış olduğu, Yargıtay 19. HD Başkanlığı’nın .. karar sayılı bozma ilamı kapsamında mahkememizce dosya kapsamında verilen 24/05/2012 tarihli … E.K sayılı davanın kabulüne yönelik verilen kararın bozularak davacı borçlulardan … aleyhine girişilen … Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasında bulunan 13/02/2004 tarihli haciz tutanağında davacı …’nın “Ankara …. İcra Hakimliği’nin.. nolu dava dosyasına açtığım borca ve imzaya itiraz etmiş olduğum davadan vazgeçiyorum. Borcu ve imzayı kabul ediyorum.” şeklinde borcu kabul beyanı bulunduğu, davacının beyanında geçen imza ve borca itiraza ilişkin dava dosyasının konusunun aynı zamanda işbu dava dosyasında dava konusu olan 25.000,00 TL ve 27.000,00 TL bedelli çekler olduğunun sabit olduğu, bu durumda davacı borçlunun borcu kabul beyanının dikkate alınması gerektiği ifade edilerek karar düzeltme yoluyla dairenin 16/01/2014 gün, … karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Bu bozmadan sonra mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucunda bu kez Yargıtay bozma ilamına uyulması suretiyle 17/09/2015 tarihli ….K sayılı ilam ile davanın reddine yönelik karar verildiği tespit edilmiştir. Bu kararın da yeniden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19 HD Başkanlığı’nın bu kez 30/05/2016 tarihli … E.K sayılı bozma ilamı ile uyulan bozma ilamı kapsamına göre sadece … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip dayanağı çekler yönünden davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısa kararın sehven … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasını kapsar şekilde düzenlendiğinin ve bu hususun gerekçe yazımında fark edilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğuna işaret edildiği anlaşılmıştır. Bozmadan sonra devam eden yargılama sırasında bu kez usulsüz HMK 150.madde hükümlerinin uygulandığından bahisle en son Yargıtay 11 HD Başkanlığı’nın 08/12/2020 tarihli … E.K sayılı bozma ilamı ile mahkememizce verilen 04/05/2017 tarihli… karar sayılı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın bozulmasına yönelik karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller, bozma öncesi yapılan yargılama kapsamı, alınan bilirkişi raporları, bozma ilamları kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlu …’nın aleyhine girişilen dava konusu 25.000,00 TL ve 27.000,00 TL bedelli çeklere yönelik … Müdürlüğü’nce yapılan takipte 13/02/2004 tarihli haciz tutanağındaki beyanlarında “Ankara … İcra Hakimliği’nin … nolu dava dosyasına açtığım borca ve imzaya itiraz etmiş olduğum davadan vazgeçiyorum. Borcu ve imzayı kabul ediyorum.” şeklinde borcu kabul beyanı bulunduğu, davacının beyanında geçen imza ve borca itiraza ilişkin dava dosyasının konusunun aynı zamanda işbu dava dosyasında dava konusu olan 25.000,00 TL ve 27.000,00 TL bedelli çekler olduğunun sabit olduğu, bu durumda davacı borçlunun borcu kabul beyanının dikkate alınması gerektiği, bu çerçevede bu çeklere yönelik yapılan takip yönünden davacının davasının reddi gerektiği, yine takip dosyasındaki alacağın %40’ı oranında takdir edilen tazminatın davacı borçludan alınarak davalı alacaklıya verilmesi gerektiği, yine … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dayanağı 28.000,00 TL çek yönünden ise çeklerin arkasındaki imzanın davacı …’ya ait olmadığının ATK raporu kapsamında tespit edilmiş olması gözetilerek bu çek yönünden davacı …’nın davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları bulunmaması nedeniyle reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Davacı …’nın … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dayanağı çekler yönünden açtığı davasının reddine,
Takip dosyasındaki asıl alacağın %40’ı oranında takdir edilen tazminatın davacı borçlu …’dan tahsili ile davalı alacaklı …’a verilmesine,
2-… Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dayanağı 01/12/2003 tarihli 28.000,00 TL (28.000.000.000,00) bedelli L1838749 nolu T. … Bankası AŞ … Şubesi’ne ait çek nedeniyle davacı …’nın, davalı alacaklı …’a borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları bulunmaması nedeniyle reddine,
3-Bozmadan önce kesinleşen hususlarda yeniden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.912,68 TL harçtan peşin alınan 1.080,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 832,68 TL harcın harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 3.672,00 TL harçtan mahsubu ile 2.839,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Davacılar iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan 1.839,28 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 643,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı işbu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 216,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 62,10 TL’nin davcılardan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı … Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …

Hakim …