Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2021/885 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/115 Esas
KARAR NO : 2021/885

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, davalının Genel Kurulca ortaklardan tahsili kararlaştırılan aidat, ek ödeme, ara ödeme gibi bedellerin bir kısmının ödememesi üzerine başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile %20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi iken bir dilekçe ile 10/09/2012 tarihi itibari ile kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, kooperatif yönetimince istifa üzerine yapılması gereken işlemler yapılmayınca bu kez de istifa iradesini 18/10/2012 tarihli noter ihtarnamesi ile davacı kooperatife bildirdiğini, ihtarnamenin davacı kooperatife 23/10/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, dava konusu takipte borcun sebebi olarak gösterilen ve ödeme emrine eklenen 2014 yılı Genel Kurul Kararında aidat ödenmesine dair bir karar bulunmadığı gibi yine ödeme emri ekinde tebliğ edilen 2011 yılı Genel Kurul Tutanağında gösterilen aidatların da davacı tarafından daha önce müvekkili aleyhine Ankara …. İcra Müd.’nün … sayılı dosyasında yapılan takip sırasında müvekkili tarafından kooperatife ödendiğini, istifa tarihinden öncesine ait herhangi bir aidat borcu bulunmadığını, davacının mükerrer talepte bulunduğunu bildirerek davanın reddini istermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, davalı ortağın davacı kooperatife olan aidat borçlarının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine , Ankara BAM 23. Hukuk Dairesinin 2018/825 esas, 2021/177 karar Sayılı kararı ile “….Bir kooperatif ortağı, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Davanın salt istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra açılmış olması olgusu, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu kaldırmaz. Nitekim, anılan Kanun’un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermesi gerekirken vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve/veya genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden talep halinde sorumlu olacaktır.
Bu durumda somut olayda, takibe konu alacak istifanın ulaşması tarihinden önce doğmuş ise, inşaat finansman ve ayrıca genel giderlerden davalının üye sıfatıyla sorumlu olduğu benimsenmeli, davalının istifasından sonraki döneme ait olması durumunda ise, takipte istenen “aidat alacağı” kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tesbit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden BK’nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği ilke olarak kabul edilmelidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının talep ettiği alacağın doğduğu tarih ve kalemleri tartışılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporları üzerinde kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, takip ve davaya konu edilen alacağın kaynağı ve niteliği ile doğduğu tarihin ve dönemin davacıdan delilleriyle somutlaştırması istenip tespit edilmesi, davalının istifasından önceki döneme ait inşaat finansmanı ve/veya genel giderlere ilişkin olup olmadığı, şayet istifa ettiği ve bu nedenle konutu iade etmesi gerektiği halde iade etmeyip, konutunu kullanmaya devam etmiş ve genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlere ilişkin olup olmadığı üzerinde durularak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda varsa istenebilecek bir borcun belirlenmesi gereklidir.
Bu durumda Dairemizce, davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a,6 maddesi uyarınca, esasını incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememizin 25/01/2018 tarihli 2016/565 esas 2018/34 karar sayılı ilamı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş 2021/115 esas sırasından yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce Ankara BAM 23. HD’nin kararı uyarınca, kooperatifçi bilirkişiden rapor istenilmiş, bilirkişinin 10/11/2021 tarihli raporunda özetle; takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan talep edebileceği alacağı 17.500,00 TL olarak
hesaplandığını, davacının talep ettiği alacak, davalının konutunun da içinde bulunduğu tüm konutlar için
kooperatifin katlandığı maliyetler ve uhdesinde tuttuğu yasal yükümlülüklerden davalı payına düşen
miktarı olduğunu, yüklenicinin yaptığı iş karşılığı talep ettiği alacak, inşaat ve imalat dönemine ilişkin vergi
borçları, site için yapılması gereken bakım onarım ve ikmal inşaat işleri tasfiye sürecinde karşılanıp,
kooperatifin tasfiyesini sonuçlandırmak için zorunlu olarak karşılanması gereken tasfiye giderleri
niteliğinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, Ankara BAM 23 HD Başkanlığı’nın kaldırma kararı kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporu kapsamına göre davalının istifa tarihinden sonra olacak şekilde kooperatifin talep ettiği alacakların, istifa tarihinden önceki döneme ilişkin vergi, piyasa borcu, imalat ve inşaat borcu olduğu, istifa tarihinden sonraki imalat ve inşaatlar ile davalının da konutunun bulunduğu sitenin tamir bakım ve ikmal işlerine ilişkin olduğu, davalının her konut sahibi ortak gibi bu giderlerden hissesine düşen miktarı ödemek zorunda olduğu, aksi halde istifa etmeyen ortaklar aleyhine durum oluşacağı davalının ise sebepsiz zenginleşeceği açıkça anlaşıldığından yerinde görülen davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara …. İcra Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takibin; 17.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (17.500,00 TL) takip tarihinden geçerli yıllık %18 faiz yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (17.500,00 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.195,43 TL harçtan peşin alınan 320,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 875,37 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.699,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 1.121,98 TL’si ile 29,20 TL başvurma, 320,06 TL peşin harç toplamı 1.471,24 TL yargılama giderinin davalıdna alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı tarafından yapılan 55,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren, 18,85 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2021

Katip …

Hakim …