Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2022/528 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/81 Esas
KARAR NO : 2022/528

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

DAVA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28/05/2013 tarihinde … … Doğalgaz boru hattı ve … … Loop hattı yapım işi sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin birim fiyatlı bir eser sözleşmesi olup bedelinin de sözleşmenin 6. maddesi uyarınca birim fiyat cetvelinde yer alan her bir iş kaleminin miktarı ve yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı neticesinde 32.366.355,00 TL olarak tespit edildiğini,
Sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca işin süresinin, yer teslimi tarihinden itibaren 570 gün olarak kararlaştırıldığını, yer tesliminin 04/06/2013 tarihinde yapıldığını buna göre işin bitmesi gereken tarihi 25/02/2014 olduğunu,
Ancak müvekkilinden kaynaklanmayan davalı … ‘tan kaynaklanan sebeplerle işin aksadığının ve davalı tarafından müvekkiline toplam 387 gün süre uzatımı verildiğini, bu süretle işin geçici kabulünün 17/01/2016 tarihinde kesin kabulünün ise 27/05/2019 tarihinde sonuçlandığını,
Tablo halinde süre uzatımları sebepleri ve ilgili evrakın tarih ve sayı numarasına ( dava dilekçesinde) yer verildiğini, müvekkilinden kaynaklanmayan nedenlerle işin 387 gün uzaması sebebi ile müvekkilinin fiyat farkı alacağı ve fazla şantiye gideri alacağının doğduğunu,
Ayrıca 125.211 metrelik …-… hattının 3500 metrelik kısmının ihale dosyası içerisinde yer alan … tarafından yaptırılmış jeolojik etüt raporunda var olmayan, bu sebeple sözleşme kapsamında yer almayan sert kayalık saha olduğunun ortaya çıktığının ve müvekkiline toprak sahada yapması gereken 3500 metrelik hat boyunca sert kayalık alanda kaya kırma, kazı, taşıma ve boru döşeme işini yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kayalık alanda yapmış olduğu kaya kırım, kazı, taşıma ve boru döşeme işinin … tarafından hakedişlerde toprak alanda yapılmış gibi gösterildiğini ve bu işin gerçek karşılığının müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin iş artışı alacağının doğduğunu,
Bunun gibi projenin …-… Loop hattı kısmında yer alan … kompresör istasyonu sahası içerisinde kalan güzergahta projeden önce gerçekleşen heyelan üzerine ana hat ile şehir hattının bağlantı noktasında İGDAŞ tarafından özel zemin tedbirleri alındığını, bu sebeple bu kısımda yeteri kadar derinlikte kazı yapılamayacağı, bu kısma düşen alan 36 inç borular için ek sargı malzemesi ve döşemeden sonra toprak dolum yerine hattın üstüne beton dökülerek muhafazası gereğinin ortaya çıktığını, …-… Loop hattının 130 metrelik kısmında Herrenkecht firmasından hizmet alınarak yönlendirilebilir yatay sondaj yöntemi ile geçiş sağlandığını, boruların hasır çelik beton zarf içine alınarak ve ek sargı malzemesi ile sarılarak döşendiğini, güzergahın üstünün beton dolgu ile dondurulduğunu, ancak söz konusu iş artışı nedeni ile doğan müvekkilinin alacağını … tarafından ödenmediğini yine sözleşme ve yapım işleri şartnamesi gereği kesin kabulü yapılan işin sonucunda müvekkilinin kesin teminat mektubunun iadesi gerekirken iade edilmediğini dolayısı ile müvekkilinin fiyat farkı, fazla şantiye gideri, iş artışı alacakları ve kesin teminatların iadesi isteminin mevcut davaya konu edildiğini, işin uzaması nedeni ile fiyat farkı alacağının doğduğunu,
Sözleşmenin …maddesinde sözleşme bedeline dahil olan giderlerin yazılı olduğunu, bu maddeye göre taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin her türlü vergi, resim, harç, yapı kullanım izin belgesi giderleri vb giderleri ile ulaşım, sigorta giderlerinin sözleşme bedeline dahil olduğunu, o halde fiyat farkının, işin süresinin uzamasından kaynaklanan giderler ve sözleşme kapsamında olmayan poz/iş bedellerinin sözleşmenin bedeline dahil olmadığını, sözleşmede fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması ile ilgili hükmün 14. maddede yer aldığını, bu hükmün fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması şartlarını düzenleme sureti ile dava konusu yapım işinin fiyat farkı ödenebileceğinin kanıtı niteliğinde olduğunu, madde 14/1 uyarınca yüklenici gerek sözleşme süresi gerek uzatılan süre içerisinde, sözleşmenin tamamen ifasına kadar vergi, resim, harç vb mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunmaz denildiğini, bu maddelerden anlaşılacağı üzere fiyat farkının sadece vergi, resim, harç vb mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenler ile talep edilemeyeceğini, bunlar dışındaki nedenler ile fiyat farkı talep edilebileceğini,
Madde 14.2 uyarınca yükleniciye fiyat farkı verilmeyeceğini, ancak mücbir sebepler ya da idarenin kusuru nedeni ile işin bitimi tarihinin süre uzatımı verilmek sureti ile uzatılması halinde ilan/davet tarihinde yürürlükte bulunan fiyat farkı esasları uyarınca fiyat farkı ödeneceğinin düzenlendiğini, belirtildiği üzere dava konusu yapım işi kapsamında toplam 387 gün süre uzatımı verildiğini ve uzatılan bu süre kapsamında müvekkiline sözleşmenin 25. maddesinde yer alan cezai şart hükümlerinin de uygulanmadığını, buna göre 387 günlük süre uzatımını müvekkilinin kusuru ile sebep olmadığını, şartnamenin 30. maddesi uyarınca sözleşmesinde belirtilen mücbir sebepler ya da idarenin sebep olduğu hallerden dolayı, işte sorumluluğun yükleniciye ait olmayan gecikmelerin meydana gelmesi halinde, durum idarece incelenerek işi engelleyici sebeplere ve yapılacak işin niteliğine göre işin bir kısmına veya tamamına ait süre uzatılacağını, süre uzatımı verilebilmesi için (sorumluluğu yükleniciye ait olmayan sebeplerle) iki koşul öngörüldüğünü, bu koşulların, mücbir sebepler nedeni ile gecikmenin meydana gelmesi ve idarenin (…) sebep olduğu hallerden dolayı gecikme meydana gelmesi şeklinde belirlendiğini,
Dava konusu olayda davalı … tarafından müvekkiline verilen 387 günlük süre uzatımının bu şartların gerçekleşmesi üzerine verildiğini, yani ya mücbir sebep ya da idarenin sebep olduğu hallerden dolayı gecikme yaşandığını ve süre uzatımı verildiğini, bu durumda sözleşmenin fiyat farkı ödenmesini düzenleyen maddesinde yer alan şartların gerçekleştiğini, müvekkilinin haklı fiyat farkı talebini 18/09/2015, 21/12/2015,25/12/2015 ve 22/03/2016 tarihli yazılar ile talep ettiğini, söz konusu yazıların ihtirazı kayıt niteliğinde olduğunu, hesap kesme hakedişinin de fiyat farkı talebi olduğu yönünde ihtirazı kayıt/ şerh düşerek imzalandığını, işin uzaması nedeni ile uzayan süre boyunca doğan şantiye giderleri alacağı bulunduğunu, sözleşmenin 33.10 maddesinde sözleşme süresi boyunca idareye sağlanacak hizmetlerin sıralandığını, bu maddeye göre proje kapsamında iki ana şantiye olduğu için üç adet ofis, merkez şantiye de bir sekreter ve ofis görevlisi, diğer şantiyelerde ofis görevlisi, üç şantiye ofisi için üçer adet sabit telefon hattı, altı adet cep telefonu hattı, üç adet internet aboneliği, Tekirdağ il merkezinde bir ofis, bu ofiste bir sekreter ve ofis görevlisi, üç adet dizüstü bilgisayar, bu bilgisayarlarda kullanılacak lisanslı programlar, yedi adet masaüstü bilgisayar, bu bilgisayarlarda kullanılacak lisanslı programlar, iki adet lazer yazıcı, bir adet renkli yazıcı, iki adet fotokopi makinesi, iki adet faks makinesi hizmetinin davalı Botaşa fazladan 387 gün boyunca sağlandığını, bunların yanı sıra müvekkili tarafından işin ifası için kurulan şantiyeler ve ofislerin çalışmaya devam ettiğini, kira ve masraflarının karşılandığını, işin ifası için istihdam edilen personelin ücret ve diğer giderlerinin ödenmeye devam ettiğinin, bu kapsamda uzayan süre boyunca müvekkilini 4.912.306,81 TL fazladan şantiye gideri ve masraf yapmak zorunda kaldığını,
…-… hattının kayalık arazi olduğunun ortaya çıkması üzerine iş artışı alacağının doğduğunu, sözleşmenin ifası aşamasında projenin …-… bölümünün 3500 metrelik ihale dökümanı içinde yer alan jeolojik etüt raporunun aksine kolay kazılabilir zemin/toprak değil kazılması son derece zor, sert , kayalık arazi niteliğine sahip olduğunun ortaya çıktığını, toprak zemin ve sert zeminde kanal açma işlemini birim fiyatlarını birbirinden farklı olduklarını, müvekkilinin 24/12/2015 tarihli yazısı ile kayalık arazi kazı ve dolgu maddesi nakli bedelinin ilgili yılın bayındırlık pozları karşılığı fiyatının ve varsa fiyat farkını davalı …’tan talep ettiğini, ihale dokumanı içinde yer alan … jeolojik zemin etüdüne göre 125,211 metrelik hattın 115,190 metrelik kısmının toprak zemin, 10,021 metrelik kısmının ise sert küskülük zemin olarak nitelendirildiğini ve müvekkiline söz konusu jeolojik etüt raporuna göre ihaleye teklif verdiğini, ancak süreç içerisinde hattın 3500 metrelik kısmın sert kayalık olduğunun ortaya çıktığının , bu sebeple fiyat teklif cetvelinde ve hakediş icmalinde yer almayan kayalık ve sert kayalık zeminde kazı, nakliye ve dolgu bedelinini müvekkiline ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinden bu kapsamda kendi hesap numaraları uyarınca 5.900.876,60 TL ödenmesini talep ettiğini,
Projenin …- … Loop hattı kısmında yer alan … kompresör istasyonu içerisinde kalan güzergahta projeden önce gerçekleşen heyelan üzerine ana hat ile şehir hattının bağlantı noktasında İkdaş tarafından özel zemin tedbirleri alındığını, bu sebeple bu kısımda yeteri kadar derinlikte kazı yapılamayacağın, bu kısma döşenen 36 inçlik borular için ek sargı malzemesi ve döşemeden sonra toprak dolgu yerine hattın üstüne beton dökülerek muhafazası gereğinin ortaya çıktığını, bu hususun ihale evrağı içinde yer alan ve … tarafından yaptırılmış jeolojik etütte yer almadığı için müvekkilinin ihaleye teklif verirken bu hususu hesaba katmadığını, proje aşamasında ortaya çıkan bu durumun açık bir şekilde iş artışına sebep olduğunu, bu kapsamda yapılması gereken ek çalışmalar hakkında 25/09/2014 tarihli yazı ile …’a bilgi verildiğini, …’ın 08/10/2014 tarihli yazısı ile gerekli önlemlerin alınarak ek işlerin yapılması talimatını verdiğini, bunun üzerine …-… Loop hattının 130 metrelik kısmının Herrenketch firmasında hizmet alınarak yönlendirilebilir yatay sondaj yöntemi ile geçiş sağlandığını, boruların hasır çelik beton zarf içine alınarak ve ek sargı malzemesi ile döşenip güzergahın üstünün beton dolgu ile doldurulduğunu bu hususun 10/08/2015 tarihli saha tutanağı ile sabit olduğunu,
Sözleşmenin 10. maddesi gereği …’a teslim edilen 2.000.000,00 TL tutarındaki kesin teminat mektubunun talep edildiğini ve sosyal güvenlik kurumunun 10/03/2017 tarihli ilişiksiz belgesinin sunulmuş olmasına rağmen …’ın 07/10/2019 tarihli yazısı ile üçüncü kişilerin sebep olduğu bir zararı gerekçe göstererek temin iadesi talebini reddettiğini, bu sebeple de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile,
1.000,00 TL fiyat farkı alacağı ile 1.000,00 TL şantiye gideri alacağının dava tarihinden, 299.000,00 TL iş artışı alacağının 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, TC … Bankası tarafından düzenlene 21/05/2013 tarihli 000705 seri nolu teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince 25/05/2022 tarihinde harcı da ikmal edilmek suretiyle sunulan ıslah dilekçesinde, dava dilekçesindeki istek kalemlerinden fiyat farkı alacağının 1.000,00 TL’den 505.216,69 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinden özetle, davacının fiyat farkı alacağı ile ilgili Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesine 2015/53 esas sayısında kayıtlı açtığı davadan feragat ettiğini, feragat ile davacının dava konusu hakla maddi hukuk açısından geri dönülmeyecek biçimde vazgeçtiğinden, bu konuda artık herhangi bir talep etmesinin mümkün olmadığının, eldeki davanın kesin hüküm nedeni ile reddinin gerektiğinin ayrıca davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığını ve davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini,
Davacıya yapılan geçici/ara hakediş ödemelerinin 2013 ve 2014 yıllarına ait olduğu dikkate alındığında eldeki davaya konu edinen fiyat farkı ve iş artışı alacaklarının zamanaşımına uğradığının ve bu sebeple de reddinin gerektiğini, dava değeri sabit olan alacak davasının kısmi dava şeklinde açılmasını HMK hükümlerine aykırı olduğunu, davacının işin uzaması nedeni ile doğduğunu iddia ettiği fiyat farkı ve şantiye gideri taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili arasında birim fiyatlı olarak akdedilen eser sözleşmesinin TBK hükümlerine göre değere göre bedeli değilde götürü bedelli bir sözleşme olması nedeni ile davacının fiyat farkı veya şantiye gideri hakkında ileri sürdüğü alacak miktarlarına anlam verilemediğini, zira götürü ücretin özelliği olan sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olan yapılacak listesine rağmen, ifa sırasında ortaya çıkmak zorunda olan fazla edimler ya da artık lüzumsuz kaldığından ifa edilmeyen eksik edimler söz konusu olsa da bunların ücreti etkilememesi prensibinden ötürü davacının fiyat farkı ya da şantiye gideri talep edememesinin gerektiğini, davacının işin yürütümü sırasında düzenlenen geçici hakedişleri itirazsız imzalamış olması karşısında da fiyat farkı ve şantiye gideri adı altında bedel talep etmesine de imkan bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafından muhtelif yazıları ile fiyat farkı talep edildiği iddia edilmekte ise söz konusu yazıların hiç birinin ihtirazı kayıt şerhi niteliğinde olmadığını, davacı tarafından da ikrar edildiği gibi davacının geçici hakedişlerinin hiçbirine YİGŞ’de öngörülen usulde itiraz etmediğini, hakedişlerin davacı aleyhine keşinleştiğini ve davacının fiyat farkı ya da şantiye gideri altında bedel talep etme imkanın ortadan kalktığını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin idareye sağlanacak hizmetler başlıklı 33.10 maddesi uyarınca ofis olanakları, haberleşme, diğer şantiye giderlerinin geçici kabul , kesin kabul tarihine kadar yüklenici firmaya ait olduğundan bunlara ilişkin ilave talepte bulunma olanağı bulunmadığını, davacının fiyat farkı ya da şantiye gideri alacağı taahhüdünde bulunması mümkün olmamakla birlikte ve kabul anlamına gelmemek kaydı ile belirtmektedir ki, davacıya 12/09/2015 tarihinden itibaren verilen süre uzatımının (toplam 105 gün), Devlet Su İşleri tarafından yaptırılan iş nedeni ile boru hattında meydana gelen hasarın giderilmesine yönelik olarak davacıya verilen süre olduğunu , söz konusu hasarın giderilmesine ilişkin olarak mevcut projede iş artışı yapıldığını, iş artışı kapsamında verilen ve yapılan işlerin karşılığı, bedelin de davacıya ödendiğini ve dolayısı ile bu 105 günlük süreye ilişkin davacıya ilişkin ayrıca herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığını,
Davacının …-… hattının kayalık arazi olduğunu ortaya çıktığı iddiasına dayanarak talep ettiği iş artışı bedeli talebinin kabulünün mümkün olmadığının, davacının iş artışı talebini sözleşme ve sözleşmenin eki ihale dökümanı kapsamında kabul edilebilir olmadığını, davacının iddia ettiğinin aksine iş artışının söz konusu olmadığını bilakis yapılan iş ve işlemlerin sözleşme kapsamına dahil olduğunu ve dolayısıyla iş artışı olarak nitelendirilemeyeceğini, davacının söz konusu işlerin sözleşme ve sözleşme bedeli kapsamında yapmakla mükellef olduğunu, yapım işleri genel şartnamesini, işlerin denetimi başlıklı 14. Maddesinin 3 nolu alt bendi gereğince yer tesliminin 04/06/2013 tarihinde yapılmış olduğu da dikkate alındığında davacının zemine yönelik itirazlarının en geç 15 gün içerisinde 19/06/2013 tarihine kadar müvekkiline iletilmesinin gerektiğini, somut olayda ise davacının 2 yıl 9 ay sonra, kazı klaslarına kanal açma aktivitesine 2014 yılında tamamlanmasından dahi 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra ve hatta geçici kabul tarihi olan 17/01/2016’dan sonra 2 aydan fazla bir zaman geçtikten sonra talepte bulunduğunu bu kalemlere ve diğer taleplere ait ödemelerinde yer aldığı hakedişlere de ihtirazı kayıt koymadığını, dolayısı ile davacının süresini yerine getirmediği ve artık itiraz hakkı da ortadan kalkan taleplerinin yapım işleri genel şartnamesinin 14 ve 39. Maddeleri de dikkate alınarak reddi gerektiğini,
Davacının, …-… hattı kapsamında talep ettiği iş artışı bedeli talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının, dava dilekçesinde yer alan “…….. projeden önce gerçekleşen heyelan üzerine……. gereği ortaya çıkmıştır.” beyanıyla da kabul edildiği üzere davacının 130 metrelik iş artışı alacağı iddiasına konu alandaki heyelanın projeden önce gerçekleştiğini, dava dilekçesinde “… kompresör istasyonu sahası içinde kalan güzergahta projeden önce gerçekleşen heyelan üzerine……” denildiğini yukarıda söz konusu jeolojik etüt raporunun ilgili bölümleri incelendiğinde tüm güzergahta özellikle heyelan potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu, mevcut boru hattı üzerinde özellikle … istasyon alanında benzer stabilite sorunlu nedeni ile kazıklı önlem projesi uygulandığını, tüm güzergah boyunca bu riskler göz önünde bulundurularak stabilite sorunu olabilecek alanlarda mutlaka önlem alınması gerektiğinin açıkça belirtildiğini, dolayısıyla davacının, bu hususların jeolojik etüt raporunda yer almadığı, proje aşamasında ortaya çıktığı ve bu durumun iş artışına sebep olduğu yönündeki iddiaların mesnetsiz olduğunu, diğer taraftan yapım işleri genel şartnamesinin ” işlerin denetimi ” başlıklı 14. Maddesinin 3 nolu alt bendi gereğince, yer tesliminin 04/06/2013 tarihinde yapılmış olduğu dikkate alındığında davacının zemine yönelik itirazlarının en geç 15 gün içerisinde yani 19/06/2013 tarihine kadar müvekkili kuruluşa iletilmesi gerektiğinin sabit olduğu, somut olayda ise davacının böyle bir itirazda bulunmadığı gibi , 22/03/2016 tarih ve 325 sayılı herhangi bir bedelin belirtilmediği yazı eklerinde bu konudan bahsetmesi nedeni ile alınan tarihte yer tesliminin ardından yaklaşık 3 yıl geçmiş bulunduğunu, diğer taraftan dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının geçici hakedişlere ihtirazı kayıt koymadığını, yalnızca hesap kesme hakedişine şerh düşerek imzaladığını, davacının iddia ettiğinin aksine ortada sözleşme kapsamında olmayan, bir iş artışı olarak kabul edilebilecek herhangi bir iş kalemi bulunmadığını, davacının süresinde dile getirmediği ve artık itiraz hakkı da ortadan kalkan taleplerinin yapım işleri genel şartnamesinin 14. ve 39. Maddeleri de dikkate alınarak reddi gerektiğini,
Dava dilekçesinde kesin teminatlar ifadesine yer verilmesine rağmen tek bir kesin teminat mektubunun söz konusu olduğunu, davacının üçüncü kişilerin sebep olduğu zarar gerekçe gösterilerek teminat mektubunun iade edilmediği iddiasının dayanağı Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayısında görülen ve halen derdest olan dava olduğunu, müvekkili kuruluş tarafından üçüncü kişilere karşı açılan … esas sayılı davada, davacının huzurdaki davaya konu işi fen ve sanat kurallarına uygun yapmamış olduğu, yapılan işte eksiklikler bulunduğuna dair bir karar verilir ise müvekkili kuruluşun davasının kısmen ya da tümü ile reddedilebileceğini ve dolayısıyla da müvekkili kuruluşun bu kapsamdaki zararının davacıdan tahsilinin gerekeceğinin, kaldı ki Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/689 esas sayılı dosyasında görülen davada “……. Boru hatttı yapılır iken zarar gören kısımlardı uyarı ve ikaz levhalarının bulunmadığı, bu hususun zararın artmasına neden olduğu ” gerekçesi ile davanın kısmen kabul edildiğini, davanın istinaf incelemesinde olması müvekkili kuruluşun davacı iş artışı olarak ödediği bedeli üçüncü kişilerden hiç alamaması riskinin de devam ettiğini, öte yandan davacının huzurdaki davaya konu işi fen ve sanat kurallarına uygun yapmamış olduğu, yapılan işte esiklikler bulunduğu gibi bir tespit yapılması ihtimalinin de bulunduğu sonucu ortaya koymakta olduğunu, kesin teminat mektubu kapsamında riskler devam ettiğinden müvekkili kuruluşta bulunan teminat mektubunun serbest bırakılmasını uygun görülmediğinin ve bu hususun 07/10/2019 tarihli yazı ile davacıya bildirildiğini,
Davacının hakedişleri ve kabul tutanaklarını ihtirazı kayıt koymadan imzalamış olmasının davanın reddini gerektirdiğini, huzurdaki davaya konu yapım işi sırasında fiyat farkı verilmesini gerektiren herhangi bir vakanın gündeme gelmediğini, boru hattı güzergahında yapılan kazı ve boru döşeme işlemlerinin tamamının- toprak ve kayalık zemin ya da heyelan bölgesi olanlarda dahil- sözleşme kapsamında ve sözleşme bedeli dahilinde davacı tarafından gerçekleştirilmesi gereken iş artışı/ fazla imalat ya da sair adlar altında ilave bedel ödenmesini gerektirmeyen iş ve işlemler olduğunu , kaldı ki davacı tarafından yapılan imalatların tamamının hakedişlere girdiğini ve geçici hakedişlerle davacıya ödendiğini, davacı tarafından hakedişlere herhangi ihtirazı kayıt/şerh yada itiraz konulmadığını, davacının feragat edilen davaya ilişkin iddialarının kabul edilmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında imzalanan 28/05/2013 tarihli eser sözleşmesi kapsamında, ” …-… doğalgaz hattı ve …-… Loop hattı yapım işi sözleşmesi ” kapsamında, fiyat farkı, şantiye gideri, iş artış alacağı ile … Bankası tarafından düzenlenen 21/05/2016 tarih ve 000705 seri numaralı teminat mektubunun iadesi istemine ilişkin olup,
Taraflar arasında çözümü gereken sorun alınan sözleşme kapsamında, taraflarca edimlerin yerine getirilip getirilmediği, sözleşme nedeniyle ne kadar uzatımı verildiği, süre uzatımının mücbir sebep ya da davalı kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, süre uzatım nedeni ile fiyat farkı alacağı talebinde haklılık bulunup bulunmadığı, bulunması durumunda fiyat farkı alacağının miktarı, şantiye gideri alacağı bulunup bulunmadığı varsa miktarı, iş artış alacağının bulunup bulunmadığı, bu işlerin sözleşme kapsamında olup olmadığı, sözleşme kapsamında bulunmaması durumunda talepte haklı olunan tutarın belirlenmesi ve teminat mektubunun iadesi koşulunun bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme ve eki ihale dökümünü, geçici hakediş icmalleri, taraflar arasındaki yazışma örnekleri ve diğer belge örnekleri dosyaya sunulmuş ve yazılar müzekkereler ile temin edilmiştir.
Taraflar arasında 31/07/2013- 31/12/2015 tarihleri arasında 26 adet geçici hakediş düzenlenmiş olup işin geçici kabulünün 17/01/2016 kesin kabulünün ise 27/05/2019 tarihinde yapıldığı, mevcut davanın ise olduğu dikkate alındığında davanın 06/02/2020 tarihinde açılmış olmasına karşın TBK’nın 147/5. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmamış olmamakla davalı yanın zamanaşımı itirazı haklı görülmemiştir.
Teminat mektubunun iadesi istek kalemi ile ilgili olarak mevcut davada yapılan değerlendirme,
24/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında, 4. madde de dava dilekçesinde, “… Bankası tarafından düzenlenmiş 21.05.2013 tarih ve 000705 seri numaralı teminat mektubunun iadesi” istendiğinden, teminat mektubu tutarı olan 2.000.000,00 TL yönünden eksik 136.620,00 TL nispi harcı ikmal etmek üzere davacı vekiline HMK m.120/(2) gereğince iki haftalık kesin süre verilmesine; kesin süre içinde ikmal edilmemişi durumunda 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 30,32 maddeleri atfıyla HMK m.150/(1) uyarınca bu istem yönünden davanın işlemden kaldırılacağının ihtarına (ihtar edildi),
Şeklinde davacı vekilinin yüzüne karşı ara karar oluşturulmuş, ancak ara kararının gereği yerine getirilmediği için bu kez
15/06/2021 tarihli duruşmanın 1. Maddesinde; dava dilekçesinde, “… Bankası tarafından düzenlenmiş 21.05.2013 tarih ve 000705 seri numaralı teminat mektubunun iadesi” istendiğinden, teminat mektubu tutarı olan 2.000.000,00 TL yönünden eksik 136.620,00 TL nispi harcı ikmal etmek üzere davacı vekiline HMK m.120/(2) gereğince iki haftalık kesin süre verilmesine; kesin süre içinde ikmal edilmemesi durumunda 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 30,32 maddeleri atfıyla HMK m.150/(1) uyarınca bu istem yönünden davanın işlemden kaldırılacağının ihtar edilmiş olduğundan ve kesin süre içinde harç ikmali yapılmadığından; bu talep yönünden dosyanın HMK m.150/(1) gereğince (1. KEZ) İŞLEMDEN KALDIRILMASINA,
Şeklinde ara karar oluşturulmuş, taraflarca eksik harç yasal süresi içerisinde ikmal edilerek söz konusu istem yönünden dava HMK 150/4. Maddesi uyarınca hak düşürücü olan 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği için, davanın bu istekle sınırlı olarak açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Fiyat farkı alacağı istek kalemi ile ilgili olarak mevcut davada yapılan değerlendirme,
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas 2017/185 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinden, davacı … Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Ve Limited Şirketi tarafından … aleyhine 28/05/2013 tarihli …-… doğalgaz boru hattı ve …-… Loop hattı yapım işine ait sözleşme kapsamında, 20/01/2017 tarihinde açılan davada,
28/05/2013 tarihinde imzalanan sözleşme sonrasında yer tesliminin 04/06/2013 tarihinde yapıldığı ve davacı şirket tarafından işe başlanıldığı, sözleşme uyarınca işin bitim tarihinin 25/12/2014 olup, müvekkilinden kaynaklanmayan sebeplere dayalı olarak idarenin kusuru ve mücbir sebeplerden kaynaklı süre uzatımları nedeni ile müvekkili şirketin fiyat farkı ödemesi yapılması gerektiğini bu konuda yapılan başvurularına idarece olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmediğini belirterek müvekkilinin işin sözleşme gereği bitim tarihi olan 25/12/2014 tarihinden sonra yapmış olduğu imalatlara ait hakedişlerdeki tutarların ihale tarihi olan 16/01/2013 tarihindeki temel endeks olarak alınmak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile fiyat farkının hesaplanarak 18/09/2015 tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile dava değerini 25.000,00 TL olarak belirlemiştir.
Davalı … vekilince sunulan cevap dilekçesinde davanın reddi istenmiş,
Davacı şirket vekilince 16/03/2017 tarihinde sunulan yazılı beyan ile, davadan koşul belirtilmeksizin feragat edilmiştir.
Mahkemece feragat nedeni ile davanın reddine ilişkin 23/03/2017 tarihinde verilen karar tarafların istinaf yoluna başvurmaması üzerine 30/05/2017 tarihinde kesinleştirilmiştir.
Mevcut davada, davacı vekili feragatin, anılan dava 25.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı için bu miktar yönünden kesin hüküm oluşturduğunu, fazlaya ilişkin talepler yönünden oluşturmadığını öne sürmekte ise de feragat koşullu olarak yapılamayacağı gibi mezkur davada feragatin fazlaya ilişkin hakkı kapsamadığı yönünde bir açıklama yapılmadığı dikkate alındığında davacı vekilinin bu yöne ilişkin savunması haklı görülmemiştir.
Fiyat farkı alacağı ile ilgili mevcut davadaki istemin, tarafları ve konusunu Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ayniyet arz ettiği ve bu nedenle söz konusu mahkemede verilen kararın mevcut davadaki fiyat farkı alacağı istek kalemi ile ilgili olarak (HMK 303. Maddesi anlamında) kesin hüküm oluşturacağı anlaşılmakla,
Bu istem yönünden davanın kesin hüküm (dava şartı yokluğu) nedeni ile reddi cihetine gidilmiştir.
Şantiye gideri alacak istek kalemi ile ilgili açılan davada,
Mahkememizce talimat mahkemesi aracılığıyla davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden aldırılan 19/03/2021 tarihli raporda, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların usulünce tutulmakla sahibi yararına delil olma özelliği taşıdığı, …’ın düzenlemiş olduğu 18/03/2021 tarihli, 85.860,33 TL tutarındaki ek fatura ile cari hesap bakiyesinin sıfırlandığı ve davacının bir alacağının kalmadığı tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce İnşaat Mühendisi, yeminli mali müşavir ve nitelikli hesap bilirkişisinden davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda yerinde incelenmek suretiyle, 11/10/2021 tarihli rapor ve tarafların itirazlarını karşılar şekilde 26/02/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı tarafça İTÜ Jeoloji yüksek mühendisi Prof. … … tarafından 2015 yılı aralık ayında haricen aldırılan jeolojik zemin etüt raporuna da toprak zemininin bir bölümünün kayalık olması nedeniyle fazladan yapılan harcamanın talep edilmesine dayanak olarak sunulmuştur.
Bilirkişi kurulunca rapor ve ek rapor, haricen alınan jeolojik zemin etüt raporu, taraflar arasındaki yazışmalar, düzenlenen hak edişler ve diğer deliller, sözleşme kapsamında değerlendirilerek gerekçeli ve denetime elverişli olarak hazırlanmıştır.
İddia, savunma, taraflarca delil olarak dayanılan yazışmalar, hak ediş örnekleri ve diğer belgeler, bilirkişi raporu ve ek rapor ile dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde,
Taraflar arasında mevcut 28/05/2013 tarihli …-… doğalgaz hattı ve …-… Loop hattı yapım işi sözleşmesi birim fiyatlı sözleşme olup, yüklenici birim fiyat cetvelinde yer alan her bir iş kalemi için teklif birim fiyatı vermiştir. Sözleşmenin 15. maddesine göre süre uzatımı ile ilgili hususlarda YİGŞ uygulanacaktır. Davacının yapım işleri genel şartnamesinin 39. Maddesine uygun itirazları olmaksızın imzaladığı ara hak edişlere göre işin 365 gün uzadığı, ara hak edişlere göre tarafların sözleşmeye uygun her ay bir hak ediş yaptıkları, davacının imalat yapmadan, davalıdan kaynaklı sebeplerle bekleme ile geçirdiği süreye dair bir belge ve iddianın dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Davalıdan kaynaklanan nedenlerle işin süresinin uzaması ve sözleşmenin 14/1 ve 2. Maddesi uyarınca davacının takdir mahkemeye ait olmak kaydıyla 504.991,90 TL fiyat farkı talep edebileceği belirlenmiş ise de (fiyat farkı yukarıda açıklandığı üzere kesin hüküm nedeniyle bu istem haklı görülmemiştir.) uzayan süreçte gerçekleştirilen imalatların karşılığı idare tarafından ödenmiş olması nedeniyle davacının şantiye gideri adı altında istek kaleminde bulunamayacağı anlaşılmakla bu istek kaleminin de reddi cihetine gidilmiştir.
İş artışı istek kalemi ile ilgili açılan davada,
Bilirkişi rapor ve ek raporunda gerekçeli ve denetime elverişli, ayrıntılı olarak da belirtildiği üzere keşif özeti ve hak edişler incelendiğinde …-… doğal gaz boru hattı bölümünde;
531/ A-1 Toprak Zeminde Kanal Açılması (Keşifteki miktar 115.190 m, birim fiyat 17,00 TL olarak belirlenmiştir. Kesin hesaptaki miktar ise 116.535 m olarak tespit edilmiştir.)
531/A-2 Sert Küskülük Zeminde Kanal Açılması (Keşifteki miktar 10.021 m, birim fiyat 24,00 TL olarak belirlenmiştir. Kesin hesaptaki miktar ise 10.021 m olarak tespit edilmiştir.)
561C Kanaldan Çıkan Kaya ve Molozların Taşınması (Keşifteki miktar 125.211 m birim fiyat 3,50 TL olarak belirlenmiştir. Kesin hesaptaki miktar ise 105.200 m olarak tespit edilmiştir.)
Keşif özeti incelendiğinde 531/ A-1 Toprak Zeminde Kanal Açılması (Keşifteki miktar 115.190 m), 531/A-2 Sert Küskülük Zeminde Kanal Açılması (Keşifteki miktar 10.021 m) olarak belirlenmiş ve çıkan kaya ve molozların tümünün taşınması öngörülmüş bu manada 561C Kanaldan Çıkan Kaya ve Molozların Taşınması (Keşifteki miktar 115.190 + 10.021= 125.211 m) pozu uygulanmıştır. Bu keşif özetinden tüm kilometre boyunca söz konusu çıkan kaya ve molozların taşınacağı başlangıçta belirlenmiş ancak uygulamada 116.535 + 10.021 = 126.556 m kazı hattı boyunca 105.200 m lik kısma ilişkin kaya ve molozların taşınması uygun görülmüş 21.356 m lik kesim de kaya ve moloz naklinin gerekmediği ortaya konulmuştur.
Yine İTÜ Öğretim üyesi tarafından hazırlanan rapor ile idare tarafından hazırlanan raporda 32.000 m olarak belirlenen kesimde kaya sınıfı malzemenin olduğu belirlenmiş iken 10.021 m olarak kesin hesapta ödeme yapılmış olması da tarafımızca yanlış hesaplama olarak değerlendirilmiş 531/A-2 Sert Küskülük Zeminde Kanal Açılması pozuna ilişkin 10.021 m olarak değil 32.000 olarak ödenmesi bu durumda 531/ A-1 Toprak Zeminde Kanal Açılması pozunun da 116.535 – (32.000-10.021)= 94.556 m olarak belirlenmesi gerektiği, ilave olarak ta 561C Kanaldan Çıkan Kaya ve Molozların Taşınması pozuna ilave olarak 32.000-10.021= 21.979 m ilave ederek 105.200 + 21.979=127.179 m olarak belirlenmiştir. Bu durumda artan ve eksilen hesap yapılarak Davacı tarafın bu imalata ilişkin talep edebileceği tutar 230.779,50 TL olarak belirlenmiştir.
İmalat Cinsi Birim Fiyat Kesin Hes. Mikt. Tutar Heyete Göre Tutar
531/ A-1 Toprak Zeminde 17,00 116.535,00 1.981.095,00 94.556,00 1.607.452,00
Kanal Açılması
531/A-2 Sert Küskülük 24,00 10.021,00 240.504,00 32.000,00 768.000,00
Zeminde Kanal Açılması
561C Kanaldan Çıkan 3,50 105.200,00 368.200,00 127.179,00 445.126,50
Kaya ve Molozların Taşınması
2.589.799,00 2.820.578,50
FARK 230.779,50

Olarak belirlenmiş, itiraz üzerine bu kez bu istek kalemi ile ilgili taraflarınca tespit edilen ilave 21.979 metrelik kaya sınıfı malzemenin taşınmış olması gerektiği değerlendirilerek buna göre yapılan ve tablo halinde gösterilen davacı tarafın talep edebileceği fark tutarı 153.853,00 TL olarak belirlenmiş olmakla, davacı tarafın yapmış olduğu iş nedeniyle idarenin hatasından kaynaklı eksik ödeme 153.853,00 TL’yi davalıdan talep edebileceği anlaşılmış ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmiş olmakla, (bu istek kalemi yönünden davalı TBK’nun 117.maddesi anlamında usulünce temerrüde düşürülmemiş olmakla dava tarihinden itibaren faize hükmedilmek suretiyle) bu miktar için davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacı tarafından farklı istek kalemleri ile açılan davada,
a-Teminat mektubunun iadesi istemi ile açılan davada
Davanın HMK’nun 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına,
b-Şantiye gideri alacağı istemi ile açılan davanın esastan
Fiyat farkı alacağı istemi ile açılan davanın, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine,
c-İş artışı istemi ile açılan davada,
Davanın kısmen kabulü ile,
153.853,00 TL ‘nin 06/02/2020 olan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 10.509,70 TL karar ve ilâm harcın 5.140,33 TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 8.611,00 TL harç toplamı 13.751,33 TL harçtan çıkarılarak artan 3.241,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 7,80 TL ilk dava, 202,50 TL tebligat ve posta gideri, 6.600,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 6.810,30 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 1.301,25 TL’si ile 54,40 TL başvurma harcı ile 10.509,70 TL peşin harç toplamı 11.865,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 61,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 49,83 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
6.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 24.077,95 TL nispî vekâlet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına hesaplanan;
Teminat mektubu iadesi yönünden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin,
Diğer talep yönünden hesaplanan 89.650,01 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8.-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13’üncü bendi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmelik’inin 26’ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; Bakanlık bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin;
1.067,79 TL’sinin davacıdan
252,21 TL’sinin davalıdan tahsiline, bu konuda, 6183 sayılı Kanuna göre harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili Av. , Davalı Vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸