Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/695 E. 2021/638 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/695 Esas
KARAR NO : 2021/638

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında inşaat malzemeleri alım satımı ve nakliyesine ilişkin ticari ilişki
kurulduğu ve bunun sonucunda takibe konu 14.03.2020 T. 80 NOLU 1.377,91 TL bedelli-
28.02.2020 T. 52 NOLU 1.276,62 TL bedelli, 21.02.2020 T. 45 NOLU 1.303,25 TL bedelli,
07.02.2020 T. 33 NOLU 1.268,76 TL bedelli. 31.01.2020 T. 28 NOLU 1.410,22 TL bedelli,
21.01.2020 T. 16 NOLU 2.252,08 TL bedelli, 07.12.2019 T. 231099 NOLU 2.172,07 TL bedelli, 07.11.2019 T. 230985 NOLU 3.277.,00 TL bedelli, 14.10.2019 T. 230893 NOLU 4.999,90 TL bedelli. 07.10.2019 T. 230858 NOLU 236,00 TL bedelli, 14.09.2019T. 230774 NOLU 779,98 TL bedelli ve 07.09.2019 T. 230765 NOLU 6.785,26 TL bedelli FATURA ALACAKLARI tanzim edildiğini, Davalının yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak tüm faturalar ve 07.09.2019 T.230765 nolu 6.785,26 TL fatura bakiyesi olan 3.523,06 TL’nin işleme konulduğunu, bu borç kalemi ile yukarıda belirtilen faturalardaki alacakların toplamı olan 23.876,85 TL
tutarındaki borcun ödemediğini, bedelin ödenmemesi üzerine Ankara … Müdürlüğü’nün
… E. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını, Davalı-borçlunun süresindeki haksız ve
kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, Dava açılmadan, Ankara Arabuluculuk Bürosuna
Başvurulduğunu, 2020/109619 nolu dosyası ile işlem görmüş, ANLAŞMAMA’ ya ilişkin son tutanak düzenlenerek 30.11.2020 tarihinde taraf vekilleri ve arabulucu tarafından elektronik
imza altına alındığını, alacağın tahsili için iş bu davayı açtıklarını belirtmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacının … Kum İnşaat Taahhüt, … adında şahıs firması bulunduğunu,
taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak Müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir borcu bulunmadığını, Davaya konu söz konusu fatura alacakları için müvekkili şirket tarafından
davacıya; …. Şubesi 31.07.20219 vade, 3303933 064 4206
0000000001040334 çek nolu 50.000,00 TL çek verilmiş olup, çek davacı tarafından vadesinde tahsil edildiğini, Akbank AŞ. Ostim Şubesi 31.12.2019 vade, 9177451 Çek
Nolu 30.000,00 TL çek verilmiş ve çek davacı tarafından vadesinde tahsil edildiğini,
cirolanmış 24.02.2020 keşide tarihli, 15.05.2020 ödeme günü tarihli 5.000,00 TL,
24.02.2020 keşide tarihli, 15.07.2020 ödeme günü tarihli 5.000,00 TL toplam 10.000,00 TL değerinde iki adet kambiyo senedinin müvekkili şirket tarafından davacıya verildiğini, senetlerin davacı tarafından ödeme günlerinde tahsil edildiğini, Davacının müvekkili şirketten tüm alacaklarını tahsil ettiğini, İlgili bankalara müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, ticari defterler incelendiğinde de durumun açıkça görüleceğini, . Davacının basiretli bir tacir
gibi davranamayıp, müvekkilinden haksız bir şekilde kazanç elde etmeye çalışmakta
olduğunu, davacının tamamen kötü niyetli olduğunu, davacının kötü niyet tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep ettiklerini belirtmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:

Dava, fatura alacağına dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı vekili taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğunu, davalının yaptığı tüm ödemeler dikkate alınarak takibe konu fatura bedellerinden kaynaklı kalan borç yönünden Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunduğunu kabul ederek takibe dayanak fatura bedellerinin ödendiğini savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; aralarındaki ticari ilişkiye istinaden takip dosyasına konu edilen faturalar nedeniyle davalının davcıya takip tutarı kadar borçlu olup olmadığı, takibe konu edilen alacağın davalı tarafça takipten önce ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarını inceleyen mali müşavir bilirkişi …’nin dosyaya sunduğu 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
davacı ve Davalı Ticari Defterlerinin Açılış ve kapanış tasdiklerinin ve beratlarının
yapılmış olduğunu, bu nedenle ticari defterlerin 6102 Sayılı Yeni TTK’nun 64. maddesinde
ifade edilen belirli kanuni şartları taşıdığı tespit edildiğini, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibari ile davalının 27.757,39 TL borçlu
olduğu tespit edildiğini, davalı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibari ile davacının alacağı olmadığını, davacının 163,65 TL borçlu olduğu tespit edildiğini, ancak;
Davalı 2020 yılı ticari kayıtlarında, davacının borcuna kayıt edilen, 20.01.2020 tarihli
25.000,00 TL ve 20.02.2021 tarihli 27.000,00 TL toplam 52.000,00 TL ödemenin,
herhangi bir ödeme belgesi olmadığı, 320 Seri No.lu VUK Genel Tebliğ ve son
düzenleme 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 459 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, tevsik zorunluluğu kapsamında
olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla
yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı
finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu
kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunlu olduğunu, davalı tarafından davacının borcuna kaydedilen bu iki borç tutarının
değerlendirilmesinin mahkemeniz uhdesinde olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği faturalardan 28.02.2020 tarihli 52 nolu 1.276,62 TL
tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, diğer faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olduğunu, davacının, Ankara … Müdürlüğü’nün … E dosyası ile davalı aleyhine
02.09.2020 tarihinde 23.876,85 TL tutarında icra takibinde bulunduğu sabit olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların iddia ve savunmaları kapsamı, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların kabulünde olduğu üzere aralarında süregelen bir ticari ilişki bulunduğu, mali müşavir bilirkişi raporuna göre takibe konu edilen faturalardan 28/02/2020 tarihli 1.276,62 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bunun dışında takibe konu edilen tüm faturaların davalı defterlerinde yer aldığı, bu durumda toplam takip tutarı olan 23.876,85 TL – 1.276,62 TL = 22.600,23 TL üzerinden davacının takibinde haklı olduğunu ispat ettiği, öte yandan davalı defterlerindeki 52.000,00 TL toplam tutarlı ödeme kayıtlarının mali müşavir bilirkişi raporuna göre dayanağı bulunmayıp, bu kayıtlara hukuken itibar edilmesinin mümkün olmadığı açıkça anlaşıldığından, yerinde görülen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin; 22.600,23 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (22.600,23 TL) takip tarihinden geçerli olmak üzere yıllık % 13,75 avans faizi yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (22.600,23 TL) % 20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.543,82 TL harçtan peşin alınan 288,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.255,44 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 1.249,42 TL’sinin davalıdan, 70,58 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 1.079,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 1.021,31 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 288,38 TL peşin harç toplamı 1.364,09 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.276,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili Av. ….’in yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Katip …

Hakim …