Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/671 E. 2021/323 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/671 Esas
KARAR NO : 2021/323

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 16/12/2020

KARAR TARİHİ : 31/05/2021
YAZIM TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde açılan Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalıların miras bırakanı … tarafından düzenlenen faturaya dayanılarak davacı hakkında … Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin başlatıldığını, alacağın dayanağının 14/01/2015 tarihli metal saç ve levha satışını konu alan fatura olduğunu, faturadaki borçlu adresinin davacı ile ilgisi olmadığını, faturada alacaklının bir şirket olarak görünmesine rağmen alacaklı olarak ölen …’ın gösterildiğini, davacı kamu görevlisi olup ticari faaliyeti olmadığını belirtip, icra takibi nedeni ile davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalılar vekili ; Davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– … Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra takip dosyası,
-Alacağın dayanağı fatura,
-Ölen takip alacaklısı …’ın mirasçılarını gösteren kayıtlar,
-Takip alacaklısı …’ın tacir olamadığına ilişkin kayıtlar,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davalıların miras bırakanı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibi nedeni ile davacının davalılara borçlu olamadığının tespiti istemine ilişkindir.
Özel hukuk alanında yapılacak yargılamalar sırasında uyulması gereken genel görev kuralları 6100 sayılı HMK ‘da yer almaktadır. Bu genel düzenlemenin yanında bir de ticari hayatla ilgili düzenlemeler içen 6102 sayılı TTK mevcuttur. Ticaret yasamızın 4. maddesinde ticari davaların neler olduğu sınırlı olarak sayıldıktan sonra, 5. maddesinde ise aksi kararlaştırılmadığı sürece tüm ticari davalar ile ilgili olarak Ticaret Mahkemelerinin görevli oldukları belirtilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanını ticari davalar oluşturuyor ise, ticari davaların hangileri olduğunu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine bakarak belirlemek zorunluluğu vardır. Bu madde de ise ticari dava;
1)Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri,
2-)Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,
A) Ticaret Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları,
B) Türk Medeni Kanunu’nun rehin karşılığı ödünç verme ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerinde,
C) 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun;
-Mal varlığının veya işletmenin devir alınması ile işletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203 maddelerinde,
-Rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde,
-Yayın sözleşmesine ilişkin 515 ve 519. maddelerinde,
-Komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ve 545. maddelerinde,
-Ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547. ve 554. maddelerinde,
-Havale hakkındaki 555. ve 560. maddelerinde,
-Saklama sözleşmesini düzenleyen 561. ila 580. maddelerinde,
D) Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta,
E) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
F) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen konulardan doğan hukuk davalarının TİCARİ DAVA ve ticari nitelikli çekişmesiz yargı işi sayılır, ancak hiçbir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale ve vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır şeklinde düzenlenmiştir.
Ticaret yasanın 5. maddesi ile “aksine hüküm olmayan hallerde, dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereği TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen ve ticari dava kapsamında sayılan uyuşmazlıkların ticaret mahkemelerinin görev alanını oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca özel bazı yasalarda da ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin hükümler de yer almaktadır.
Somut olaya gelince, davadaki talep davalıların miras bırakanı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibi nedeni ile davacının davalılara borçlu olamadığının tespiti istemeni ilişkindir.
Uyuşmazlık TTK nun 4/2 maddesinde yer alan ve sayma sureti ile belirtilen konulardan kaynaklanmamaktadır. Bu davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kabul edilebilmesi için TTK nun 4/1 maddesi uyarınca davanın her iki tarafının da tacir olması ve işin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.
Temin edilen nüfus kayıt tablosuna göre davalıların miras bırakanı … tarafından davacı hakkında asıl alacak ve işlemiş faizinden oluşun toplam 76.732,26 TL nin tahsili için … Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra takibi başlatılmıştır. Alacağın dayanağı olan fatura ile davacıya metal saç ve metal levha satıldığı ileri sürülmüştür.
Davalılar dava dışı takip alacaklısı … BAYAR’ın mirasçısı olmaları nedeni ile davalı olarak gösterildiği için …’ın tacir olduğunun kanıtlanması gerekir. … için kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne yazı yazılmış, verilen yanıtta tacir sayılmasını gerektiren koşulların bulunmadığı belirlenmiştir. Yine TTK nun 12. maddesi uyarınca aynı kişi adına ticari işletme kaydı var ise tacir sayılması gerektiği için ticaret sicil müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta … adına kayıtlı ticari işletme olmadığı bildirildiği için bu kişinin tacir olduğunun kanıtlanamadığı gibi, davacınında devlet memuru olup tacir olmadığı tartışmasızdır. Bu durum karşısında somut uyuşmazlık yönünden Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadıkları, 6100 Sayılı HMK’nun 2/I maddesi uyarınca somut uyuşmazlık ile ilgili davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev konusunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle aynı yasanın HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. ….’nun yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2021

Katip … Hakim …