Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2021/877 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/664 Esas – 2021/877
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/664 Esas
KARAR NO : 2021/877

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili firmanın, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenleyerek davalıya verdiği
20.05.2020 tanzim ve vade tarihli 1011917 nolu 160.000,00 TL tutarında çeki ödediğini,
ancak karşılığında davalıdan mal ya da hizmet alamadığını, Karşılığında mal ya da hizmet
alamadığı bu çek bedelinin istirdadına ilişkin Ankara … Müdürlüğü’nün … E.
sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,
davalı tarafa karşılığında herhangi bir mal ya da hizmet vermediği bu çekin vade tarihinden
önce iadesi ya da çek bedelinin hesaplarına gönderilmesi, aksi takdirde bu çekin taraflarınca ödenmek zorunda kalınmasından kaynaklanacak alacağın icraya konulacağı ….yevmiye nolu ihtarname ile ihtar edildiğini, bu ihtarnameye rağmen davalı
tarafın çeki iade etmediği gibi çek bedelini de ödemediğini,
davalı yanın bu haklı alacağa istinaden başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz etmiş ve
takibi durdurmuş olduğunu, İş bu nedenlerle dava açmadan evvel arabuluculuk
başvurusunda bulunulduğunu, yapılan toplantıya davalı tarafça katılım sağlanmadığını ve
anlaşma sağlanamadığını,
bu nedenle itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep
ettiklerini belirtmişlerdir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacı tarafın müvekkiline keşide ederek vermiş olduğu çekin, müvekkili ile aralarında bir
ticari ilişki olduğunu iddia ederek avans olarak verdiğini iddia ettiğini, ancak davacı tarafın söz
konusu bu iddiasının taraflarınca anlaşılamadığını, müvekkilinin davacıdan davacının iddia
ettiği gibi bir avans çeki almadığını, aralarında yazılı veya sözlü bir ticari ilişki bulunmadığını,
Davacı tarafın söz konusu bu iddiasına dayanak olarak dosya kapsamına ne sözleşme ne de
yazılı belge sunmadığını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin güncel birçok kararında açıkça ifade edildiği gibi çek bir ödeme aracı olup illetten mücerret olduğundan çekin bir sebeple bağlı
olduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını ispatlaması, ispat hususunda ise bir yazılı belge veya
çekin belirtildiği bir sözleşme sunulmuş olması gerekmekte olduğunu,
her ne kadar davacı tarafın dava dilekçelerinde tanık deliline dayanmış ise de huzurdaki
davada tanık deliline başvurulamayacağını, hukuki işlemlerin ancak yazılı belgeyle
ispatlanabileceğini, Ayrıca huzurdaki dava konusu tutar da tanıkla İspat sınırının çok çok
üzerinde olduğunu, bu haliyle davacı tarafın tanık deliline başvurmasına muvaffakatlarının
olmadığını, Dolayısıyla huzurdaki dava haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açıldığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın reddi ile takip konusu alacağın
yüzde 20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine
karar verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:

Dava, itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle 20/05/2020 tanzim ve vade tarihli, 1011917 nolu, 160.000,00 TL bedelli çeki düzenleyerek davalı tarafa verdiğini, çek bedelini ödediğini ancak çek bedeli karşılığında davalıdan mal ya da hizmet alamadığını, çek bedelinin istirdadı için Ankara … Müd.’nün … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise savunmalarında; söz konusu çekin ticari ilişkiye istinaden düzenlenerek verilmiş avans çeki olduğu iddiasının doğru olmadığnı, davacıdan avans çeki almadığını, taraflar arasında yazılı ya da sözlü bir ticari ilişki bulunmadığını belirtmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak 20/05/2020 vade tarihli 160.000,00 TL bedelli çekin ticari ilişki nedeniyle avans olarak verilip verilmediği, davacı tarafça avans çeki olarak verildiği ileri sürülen çek karşılığında davalının edimini ifa edip etmediği, taraflar arasında hukuki ilişki bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasının bir örneği celbedilmiş, … Kızılay Şubesi’nden takibe dayanak 20/05/2020 tarihli 160.000,00 TL bedelli çekin ödenmesine ilişkin belgeler celbedilerek öncelikle davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının Tokat İli, Turhal İlçesinde bulunduğu anlaşıldığından Turhal ASHM’ye (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) davalı defterlerinin bir mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi amacıyla talimat yazılmış, talimat mahkemesine rapor sunan mali müşavir bilirkişi …. tarafından sunulan 15/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın 2019-2020 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı HMK 222.maddesine yasal defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, dava dosyasında bulunan ve … A.Ş tarafından mahkeme dosyasına 27.04.2021 tarihili yazı ekinde ibraz edilen davacı … Nakliyat İnş.Turz.Bilg.San.Tic.Ltd.Şti tarafından keşide edilen … Yenişehir Şubesine ait 1011971 numaralı 20.05.2020 keşide tarihli Ankara keşide yerli … adına düzenlenen 160.000,00 TL tutarlı ticari çekin arka davalı … T.C Kimlik numaralı davalı … tarafından …’a ciro edildiğini, davalı tarafın yasal defter kayıtlarında dava konusu çeke ait bir kaydın yer almadığını, davacı adına herhangi bir borç, alacak, avans, tediye vb. herhangi bir muhasebe kaydının bulunmadığını, davalı tarafın yasal defter kayıtlarında çekin ciro edildiği … ve … Enerji Mühendislik İnş.Taah.Paz. İç ve Dış Tic.Ltd.Şti’ne ait herhangi bir ticari kayda rastlanmadığının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı defterleri incelenmesinden sonra mahkememizce davacı defterlerinin incelenerek karşılaştırmalı rapor düzenlenmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, hesap bilirkişisi …’nin dosyaya sunduğu 22/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
dosya kapsamında davacı ve davalı ticari defterlerinde yapılan incelemeler neticesinde;
davacı ve davalı ticari defterlerinin, açılış ve kapanış tasdik beratlarının yapılmış
olduğunu, bu nedenle ticari defterlerin 6102 Sayılı Yeni TTK’nun 64. maddesinde ifade
edilen belirli kanuni şartları taşıdığı tespit edildiğini, davacı firma ticari kayıtlarında, Davalı firmanın 2020 yılı sonunda 160.000,00 TL
borçlu devrettiğinin tespit edildiğini, davalı firma ticari kayıtlarında, davacı firmaya ilişkin herhangi bir kayıt olmadığı
talimat bilirkişisi tarafından tespit edildiğini, icra takibine konu edilen 20.05.2020 keşide tarihli 160.000,00 TL çekin
tacir sıfatı ile davacı tarafından düzenlendiği ve davalıya verildiğini, davalı tarafından …’a ciro edildiğini, …
tarafından, … Enerji Mühendislik İnş. Taah. Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti’ ne ciro edildiğini, … A.Ş tarafından dosyaya kazandırılan 27.04.2021 tarihli yazıya göre, Çekin
Takas sistemi üzerinden … Bankası İvedik şubesi üzerinden 20.05.2020 tarihinde
… Enerji Mühendislik İnş. Taah. Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti firmasına ödemesinin
yapılmış olduğunu, Ancak;
Davalı tarafından, davacıdan alınan ve dava dışı …’a ciro edilen
çekin, hiçbir şekilde muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmediğini, Vergi Usul Kanunun
ilgili maddeleri kapsamında, davalının, davacıdan almış olduğu çeki ticari defterlerine kaydetmesi
gerektiğini, yine söz konusu çekle ilgili ciro ettiği firma ile ilgili kayıtlarında
ticari defterlere işlenmesi gerektiği halde,
talimat bilirkişisi tarafından davalı defterlerinde yapılan incelemede, söz
konusu çekin ne davacıdan alındığı ne de dava dışı …’ a
ciro edildiğine dair muhasebe kayıtlarının defterlerde olmadığı tespit edilmiş olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları hep birlikte incelendiğinde; davalı ticari defter ve kayıtlarında söz konusu çeke ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacı firmaya ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalı tarafından davacıdan alınan ve dava dışı …’a ciro edildiği banka kayıtları ile anlaşılan 20/05/2020 keşide tarihli çekin davalı tarafından ticari defterlerine kaydedilmemesinin Vergi Usul Kanunu’na aykırılık teşkil edebileceği ancak bu hususun davacının söz konusu çekin avans olarak davalı şirkete verildiğini ispat açısından yeterli olmayacağı, davacı firma kayıtlarında davalının 2020 yılı sonunda 20/05/2020 keşide tarihli 160.000,00 TL bedelli çek tutarı kadar borçlu devrettiği bilirkişi tarafından tespit edilmiş ise de; davalı ticari defter ve kayıtlarında taraflar arasında mevcut bir ticari ilişkinin varlığına yönelik herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacının söz konusu çeki ticari bir mal ya da hizmet alım satımına istinaden avans ya da sipariş amaçlı verdiğini usulünce ispatlayamadığı, sadece kendi defterlerinde mevcut sipariş avansı kaydının hukuki ilişkinin varlığını ispat için yeterli olmadığı, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın ve yasal şartları bulunmayan tazminat taleplerinin reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları bulunmayan icra inkar ve kötüniyet tazminat taleplerinin reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 1.917,33 TL harçtan çıkartılarak artan 1.858,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 19.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av….’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2021