Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/61
KARAR NO : 2021/500
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/61
KARAR NO : 2021/500
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
KARARIN YZ. : 08/07/2021
Mahkememize açılan dava dosyasında verilen 21/04/2016 tarih ve … K. sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın … Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderildiği; anılan Mahkemenin verdiği 18/03/2019 tarih ve .. K. sayılı karşı görevsizlik kararına bağlı olarak dosyanın yargı yeri tayini için temyize yollandığı ve Yargıtay 20. HD’sinin 12/12/2019 tarih ve … K. sayılı kararıyla Mahkememizin yargı yeri olarak belirlendiği ve dosyanın gönderildiği görülmekle, Mahkememize tevzi edilen dava dosyasının yapılan yargılamaları sonunda:
DAVA:
Davacılar, dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin üyesi olduklarını, olağan genel kurulun usulüne uygun olarak yapılmadığını; yetkili olmayan kişilere söz verildiğini; ibra edilmeyen kişilerin tekrar yönetim ve denetim kuruluna seçildiklerini; teyzesi … yönetim kurulu üyeliğine seçildiği hâlde ve ana sözleşmenin 53’üncü maddesindeki yasak hükme rağmen …’un denetim kurulu yedek üyeliğine seçildiğini; yönetim ve denetim kurulu üyelik seçiminin usulsüz olduğunu; vekâletlerde yer alan imzaların vekâlet veren ortaklara ait olmadığı yönünde farklılıkları gözlemlediklerini; kooperatif üyesi olmayan kişilerin yetkisiz olarak oy kullandıklarını, yapılan işlemlerin tamamının Türk Ticaret Kanunu ve Kooperatifler Kanuna aykırı olduğu iddiasıyla 20/02/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısının ve alınan kararlarının iptaline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili yanıt dilekçesinde kısaca; davacıların dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları hususların gerçek olmadığını, ayrıca kooperatif merkezinin … de olması sebebiyle yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, savunmuştur.
DELİLLER:
1- Kooperatif kayıtları, anasözleşme ve ekleri,
2-Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü kayıtları,
3- Bilirkişi raporu,
4-Nüfus kayıt tabloları,
5-Tanık anlatımları,
6-Tüm dosya münderecatı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME:
Dava, davalı kooperatifin, 20/02/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısının ve alınan kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki dava dilekçesinde iki talep vardır. Bunlar: a)20/02/2016 tarihinde yapılan … genel kurulu toplantısının iptali ile b)20/02/2016 tarihli toplantı tutanağında alınan kararların iptalidir.
Davalı “T.H. S.S. … Konut Yapı Kooperatifi” Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün “…” numarasında kayıtlı iken, merkezini …/Mersin iline nakletmiştir. Dava tarihinde merkezi Yenimahalle/Ankara olup, Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Uyuşmazlık; davalı kooperatifin 20/02/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararlarının kanun, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadıklarına, iptallerinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Toplantıda hazır bulunup kararlara aykırı kalarak muhalefet şerhini tutanağa yazdıran ortakların kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurarak, genel kurulda alınan kararların iptalini dava edebilirler (1163 s.K. m.53, f.1; anasözleşme m.38).
Davacılar toplantıya katılmışlardır. Dava, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Toplantı, hazirun cetveline göre kayıtlı 85 ortaktan 28 ortağın asaleten 25 ortağın vekâleten katılımı ile yapılmıştır. Eş deyişle 53 ortak toplantıda hazır bulunmuştur. Bu oran, 1163 sayılı Yasa’nın 45/3 ve anasözleşmenin 33.maddesindeki sınır oranını aşan üyenin katılımı ile yapılmıştır. Kaldı ki Kooperatifler Kanunu’nun 81/4’üncü maddesi gereğince; anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz, kararlar oy çokluğu ile verilir hükmüne de uygundur.
Alınan kararların iptali istenen genel kurulda gündem şu şekildedir:
Gündemin 1. maddesinde, açılış ve yoklama yapılmıştır. Herhangi bir karar alınmamıştır.
Gündemin 2. maddesinde, toplantının sevk ve idaresi için divan oluşturulmuş ve tutanakları imzalaması için oybirliği ile yetki verilmiştir. İtiraz eden olmamış, karar oybirliğiyle alınmıştır.
Gündemin 3. maddesinde, 2015 yılı yönetim kurulu faaliyet raporu okunmuştur. Herhangi bir karar alınmamıştır,
Gündemin 4. maddesinde, 2015 yılı denetim kurulu faaliyet raporu okunmuştur. Herhangi bir karar alınmamıştır.
Gündemin 5. maddesinde, 2015 yılı bilançosu ile gelir gider farkı hesabı okunmuş, müzakereye açılmıştır. Kooperatif ortaklarından eşini vekâleten temsil ettiği belirtilen Mehmet Aytaç söz almış, gelir giderlerin daha açık ve anlaşılır şekilde yazılmasını söylemiştir. Denetçi … de söz alarak, gelir giderle ilgili ayrıntılı açıklamada bulunmuştur. Herhangi bir karar alınmamıştır.
Gündemin 6-7. maddesinde yapılan oylama sonucunda: Bilanço, 6 çekimser ve 25 ret oyuna karşılık 22 kabul oyu alarak oyçokluğu ile onaylanmamıştır; gelir gider farkı hesabı, 9 çekimser ve 24 ret oyuna karşılık 20 kabul oyu alarak oyçokluğu ile onaylanmamıştır; yönetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 23 ret oyuna karşılık 20 kabul oyu alarak oyçokluğu ile ibra edilmemiştir, yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında ov kullanmamıştır; denetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 25 ret oyuna karşılık 19 kabul oyu alarak oyçokluğu ile ibra edilmemiştir, denetim kurulu üyeleri kendi ibralarında ov kullanmamıştır. Gündemin bu maddesinde alınan onaylanmama ve ibra edilmeme kararlarına karşı davacılar dâhil muhalefet şerhi yazdıran olmamıştır.
Gündemin 8. maddesinde, kooperatif faaliyet merkezinin Ankara ilinden alınıp, Mersin iline taşınması oybirliği ile kabul edilmiştir.
Gündemin 9. maddesinde, kooperatifle ilgili açılan davalarla ilgili ayrıntılı bilgi verilmiş, herhangi bir karar alınmamıştır.
Gündemin 10. maddesinde seçimlerin liste halinde oylanması oybirliği ile kabul edilmiştir. Divan başkanlığına verilen tek önergenin oylanması sonucunda; Yönetim kurulu asıl üyeliklerine: …. seçilmişlerdir. Denetim kurulu asıl üyeliklerine: ….yedek üyeliklere ise: ….., üç yıllığına oybirliği ile seçilmişlerdir.
Gündemin 11. maddesinde, 2016 yılı tahmini bütçesi ve çalışma programı genel kurula okunmuş, yapılan müzakereler sonucunda, 2016 yılı aidatları oybirliği ile kabul edilmiştir. Aidatlarını zamanında yatırmayan ortaklardan net % 10 gecikme cezası alınması 3 ret oya karşılık oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilmemesi oybirliği ile kabul edilmiştir. Sonuçta, 2016 yılı tahmini bütçesinin tümü yapılan değişiklikler ve dip notlarıyla birlikte oybirliği ile kabul edilmiş, fasıllar arasında aktarma yapma ve yeni fasıllar açma hususunda da yönetim kuruluna oybirliği ile yetki verilmiştir.
Gündemin 12-13. maddeleri dilek ve temenniler ile kapanıştan ibaret olup, karar alınmamıştır.
Tüm deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve davacının talepleri tek tek değerlendirilmiştir.
Dava dilekçesinden davacıların iki talebinin bulunduğu belirlenmiştir.
Bunlardan birincisi; 20/02/2016 tarihinde yapılan … genel kurulu toplantısının iptali diğeri ise 20/02/2016 tarihli toplantı tutanağında alınan kararların iptalidir. Hemen belirtmek gerekir ki birinci talep olan 20/02/2016 tarihinde yapılan … genel kurulu toplantısının iptali isteminin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki: Genel kurul toplantılarında alınan kararların iptali savı dinlenebilir ise de bizzat genel kurulun iptali isteminin dayanağı yoktur. Bu nedenle bu istem reddedilmelidir.
Diğer talep ise genel kurulda alınan kararların iptali istemidir. Bu talepte özetle şunlara dayanılmıştır: a) Kooperatif üyesinin eşinin görüş bildirerek genel kurulu etkilediği, b)ibra edilmemiş olan kişinin (Semiha Yücel’in) yeniden denetim kurulu üyeliğine seçilmesi, c)anasözleşmenin 53’üncü maddesine aykırı olarak yönetim kurulu üyesi olan …’nin yeğeni …’un denetim kurulu üyeliğine seçilmesi, d)Bir kısım vekâletnamelerde imzaların sahte olduğu hususlarıdır.
Genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemi yönünden:
Toplantıda hazır bulunup kararlara aykırı kalarak muhalefet şerhini tutanağa yazdıran ortaklar kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararının iptali dava edebilirler. Kararların iptalinin dava edilmesi için red oyunun kullanılması ve ayrıca tutanağa muhalefet şerhinin yazılması gerekir.
Genel kurul toplantı tutanağına göre; 1., 3., 4., 5., 9., 12. ve 13. maddelerde herhangi bir karar alınmamıştır. Karar alınmamış olduğundan iptali de söz konusu olmayacaktır.
2., 8., 10. ve 11. maddedeki aylık aidat, huzur hakkı ödenmemesi ve bütçe kabulü kararları oybirliğiyle karar alınmıştır.
Oyçokluğu ile alınan bilanço ve gelir gider tablosunun onaylanmaması, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesi yönünde 6., ve 7. maddelerde yapılan oylamada: Bilanço 6 çekimser ve 25 red oyuna karşı 22 kabul oyu alarak oyçokluğuyla onaylanmamıştır. Gelir gider farkı hesabı 9 çekimser ve 24 red oyuna karşı 20 kabul oyu alarak oyçokluğuyla onaylanmamıştır. Yönetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 23 red oyuna karşı 20 kabul oyu alarak oyçokluğuyla ibra edilmemiştir. Denetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 25 red oyuna karşı 19 kabul oyu alarak oyçokluğuyla ibra edilmemiştir. Davacılar bu kararlardan bilanço ve gelir gider tablosunun onaylanmaması ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesi kararlarına muhalefetlerini yazdırmamışlardır. Kararlara aykırı kalarak muhalefet şerhinin yazdırılmış olması dava şartıdır. Bu şart yerine getirilmediğinde, dava şartı yokluğundan istemin reddini gerekir. Davacıların kendi istekleriyle toplantıyı terk etmeleri ve oylamaya katılmamaları kendilerine iptal talebinde bulunma hakkı vermez.
Ancak, dava konusu genel kurul kararlarının 6. ve 7. maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin karar yönünden muhalefet şerhi yazılması gerekmez: Çünkü: 6102 sayılı TTK’nin 393/1 maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin kendileriyle alakalı ibra oylamasında müzakereye katılma ve oy kullanma imkanları bulunmamaktadır. Bu itibarla davacılar … ve … şahsi menfaatlerini ilgilendiren bir konuda oy kullanamayacaklarına göre kendileri hakkında alınan genel kurulun 6. ve 7. maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmeme kararına karşı iptal davası açmak için muhalefet şerhi koymalarına da gerek bulunmamaktadır. Yönetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 23 red oyuna karşı 20 kabul oyu alarak oyçokluğuyla ibra edilmemiştir. Bu kararın kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası kanıtlanmamıştır.
İptali istenen kararların mutlak butlan ile sakat olup olmadığı ile sahte vekâletname ile oy kullanıldığı iddiası aşağıda irdelenecektir.
Dava dilekçesinde, genel olarak, toplantıda alınan kararların iptali istenirken dört husus ayrıca zikredilmiştir. Bunlar:
Kooperatif üyesinin eşinin görüş bildirerek genel kurulu etkilediği iddiası yönünden:
Davacılar, toplantıya katılmayan ortağın eşine söz hakkı verildiği ve bu kişinin de gelir ve gider hakkında görüş bildirerek toplantıyı etkilediği ileri sürülmüştür. Ancak, eş ve birinci derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz KK m.49, f.2, c.2). Keza, kooperatif anasözleşmesinin 24/3 maddesinde: “Eş ve birinci derece (ortağın; çocuğu, anne ve babası, eşinin annesi ve babası) akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz” hükmü karşısında, iddia dayanaksız kalmıştır. Bu iddia yönünden istemin reddine karar verilmelidir.
İbra edilmemiş olan kişinin (Semiha Yücel’in) yeniden denetim kurulu üyeliğine seçilmesi iddiası yönünden:
“İbra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemezler” (anasözleşme m.36,f.3).
Bu iddia, anasözleşmede yer alan bu hüküm çerçevesinde çözümlenmelidir.
Dosya kapsamından, aralarında ibra edilmeyen Semiha Yücel de bulunan yönetim kurulu asıl üyeleri ile yedek üyeleri oybirliğiyle seçilmişlerdir. Her ne kadar anasözleşme m.36,f.3’de; ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemezler ise de bu karar oybirliğiyle alınmıştır eş deyişle davacılar da karara olumlu oy vermişlerdir. Alınan bu karar anasözleşmede yer alan hüküm sebebiyle iptali mümkün kararlardan ise de iptal istemi ancak red oyu kullanmak ve karara muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılması koşuluna bağlıdır. Bu koşul dava şartı olup, eldeki davada yerine gelmediğinden, istemin reddi gerekir.
Yönetim kurulu üyesi olan …’nin yeğeni …’un denetim kurulu üyeliğine seçilmesi iddiası yönünden:
Kooperatif anasözleşmesinin 53’üncü maddesi üst başlığı “seçilme şartları”dır.
“Denetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır” (anasözleşme m.53,f.1).
“Aynı zamanda kooperatifte yönetim kurulu üyesi, kooperatif personeli veya yönetim kurulu üyeleriyle üçüncü derece dahil kan ve sıhri hısım (kendisinin veya eşinin anne, baba, çocuk, büyükanne, büyükbaba, torun, amca, hala, dayı, teyze, kardeş, kardeş çocuğu) olmamak, yönetim kurulu üyeleriyle aralarında iş ortaklığı bulunmamak” (anasözleşme m.53,f.1, b.3).
Bu iddia, anasözleşmede yer alan bu hüküm çerçevesinde çözümlenmelidir.
Dosya kapsamından, aralarında … da bulunan denetim kurulu asıl üyeleri ile yedek üyeleri oybirliğiyle seçilmişlerdir. Her ne kadar anasözleşme m.53,f.1’de, denetim kurulu üyeliği için yönetim kurulu üyesi ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısım olmamak koşulu bulunmakta ise de, bu karar oybirliğiyle alınmıştır eş deyişle davacılar da karara olumlu oy vermişlerdir. Alınan bu karar anasözleşmede yer alan hüküm sebebiyle iptali mümkün kararlardan ise de iptal istemi ancak red oyu kullanmak ve karara muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılması koşuluna bağlıdır. Bu koşul dava şartı olup, eldeki davada yerine gelmediğinden, istemin reddi gerekir.
Bir kısım vekâletnamelerde imzaların sahte olduğu iddiası yönünden:
Davacılar, dava dilekçesinde, bir kısım vekâletlerin (10 nolu ortak …, 80 nolu ortak …, 76 nolu ortak …, 85 nolu ortak …) sahte olduklarını iddia etmişlerdir.
Dosya kapsamından adı geçenlerden bir kısmı talimatla dinlenmiş, bazıları dilekçe vermiştir. 80 nolu ortak …;”benim yerime vekaleten kızım … katılmıştır, buna ilişkin olarak kızıma yetki verdim. yetki belgesindeki imza bana aittir.” demiştir. Tanık…; “ben babama vekâleten kooperatif genel kurul toplantısına katıldım” demiştir.
76 nolu ortak … yönünden; genel kurula katıldığı belirtilen …, Ankara …. AHM’nin 11/05/2017 tarihli duruşmasında; “ben kooperatif üyesi olarak genel kurul toplantısına katıldım.” demiştir.
85 nolu ortak …, 25/10/2016 havale tarihli dilekçesinde; genel kurulda kendisini temsil etmek üzere …’e vekaletname verdiğini, vekaletnamedeki imzanın kendisine ait olduğunu, belirtmiştir.
… Ankara 24 AHM’nin 11/05/20017 tarihli duruşmasında, kendisinin kooperatif üyesi olarak genel kurula katıldığını, sorulan sorulara kooperatif yönetiminin bir açıklama getirmemesi üzerine kooperatif yönetimini ibra etmediklerini, beyan etmiştir.
Genel kurul toplantı tutanağına göre; 1., 3., 4., 5., 9., 12. ve 13. maddelerde herhangi bir karar alınmadığı; 2., 8., 10. ve 11. maddedeki aylık aidat, huzur hakkı ödenmemesi ve bütçe kabulü kararlarının oybirliğiyle alındığı, dolayısıyla iptali talebinin söz konusu olmayacağına değinilmiştir. Oyçokluğu ile alınan bilanço ve gelir gider tablosunun onaylanmaması, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesi yönünde 6., ve 7. maddelerde yapılan oylamada: Bilanço 6 çekimser ve 25 red oyuna karşı 22 kabul oyu alarak oyçokluğuyla onaylanmamıştır. Gelir gider farkı hesabı 9 çekimser ve 24 red oyuna karşı 20 kabul oyu alarak oyçokluğuyla onaylanmamıştır. Yönetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 23 red oyuna karşı 20 kabul oyu alarak oyçokluğuyla ibra edilmemiştir. Denetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 25 red oyuna karşı 19 kabul oyu alarak oyçokluğuyla ibra edilmemiştir. Davacılar bu kararlara muhalefetlerini yazdırmamışlardır. Davacıların dava dilekçesinde sözü ettiği sahte vekâlet kullanıldığı iddiası yönünden 80, 76 ve 75 nolu ortaklar yönünden herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı belirlenmiştir.
Bu noktada bir hususa dikkat çekilmelidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır (KK m.98). Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile verilir (TTK m.418, f.2). Dolayısıyla kararların kabulü için mutlak çoğunluk gerekir. Bu durumda ‘çekimser oy’, ‘red oyu’ hükmündedir. Bu açıklama doğrultusunda; dava dilekçesinde sözü edilen 4 vekâletin üçü yönünden beyan saptanmış olmakla birlikte, iddianın tamamen varit olması durumunda dahi;
Bilanço 6 çekimser ve 25 red oyuna karşı 22 kabul oyu nedeniyle, [6+(25-4=)21=]27,
Gelir gider farkı hesabı 9 çekimser ve 24 red oyuna karşı 20 kabul oyu nedeniyle; [9+(24-4=)20=]29,
Yönetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 23 red oyuna karşı 20 kabul oyu nedeniyle; [7+(23-4=)19=]26,
Denetim kurulu üyeleri 7 çekimser ve 25 red oyuna karşı 19 kabul oyu nedeniyle; [7+(25-4=)21=]28,
Hesaplanacağından, yine, oyçokluğu ile bilanço ve gelir gider farkı onaylanmamış, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ibra edilmemiştir. Bu sebeple, yasal koşulları bulunmayan bu istem reddedilmelidir.
Ancak, genel kurul toplantısında gündemin 11.maddesinde alınan: “…Aidatlarını zamanında ödemeyen ortaklardan aylık net %10 gecikme cezası ret oya karşı oyçokluğuyla kabul edildi” maddesinin batıl olup olmadığı hususu tartışılmalıdır.
01/07/2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu’nun 7. maddesinde aynen, “Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı TBK’nın 120. maddesindeki temerrüt faizine ilişkin olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde, “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Genel Kurulun 7. gündem maddesinin bu düzenleme doğrultusunda incelenmesi gerekir.
Kural olarak genel kurul kararlarının iptali davalarında, kararın iptali gerektiği sonucuna varan mahkemenin iptal kararı vermekle yetinmesi, genel kurulun yerine geçerek karar vermemesi gerekir ise de, genel kurulca kararlaştırılan faiz oranının yasal oranın iki katını aştığı hallerde, TBK’nın 27/2. maddesi uyarınca kısmi hükümsüzlük kararı verilmesi mümkün bulunduğundan ve buna göre bu oranı aşan kısmın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir. Bu durumda, genel kurulun yasal faiz oranının iki katına kadar olan kısmına ilişkin iradesinin doğru olduğu tespit edilmiş olacağından, bunun genel kurulun yerine geçerek karar verme anlamına yorumlanması mümkün olmadığı gibi, bu kısmın kesinleşmesi ve uygulama olanağı kazanması sağlanmış, yeni bir genel kurul kararı alınması için zaman kaybı önlenmiş olur. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 06.04.2015 tarih ve 1988 E., 2317 K.,31.10.2014 tarih ve 7991 E., 6818 K. 16.06.2014 tarih ve 4780 E.., 4622 K. ve 31.01.2014 tarih ve 2013/7449 E., 2014/644 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.) Buna göre, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun olarak, yasal faiz oranının iki katını aşan orana yönelik olarak genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmedir.
Davacı …’in 06/04/2021 tarihli oturuma mazeretsiz katılmaması nedeniyle bu davacı yönünden dosyanın HMK m.150/(1) gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve yasal üç aylık sürede yenilenmediği izlenmiştir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır (HMK m.150/5). Bu nedenle, adı geçen davacının açtığı davanın HMk m.150/(5) gereğince “Açılmamış sayılmasına” karar verilmelidir.
Bu durumda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki delillere ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davacı … tarafından açılan davada:
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davanın, HMK m.150/5 gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2.-Davacı … tarafından açılan davada:
A) 20/02/2016 tarihinde yapılan … genel kurulu toplantısının iptali isteminin reddine,
B)20/02/2016 tarihli toplantı tutanağında alınan kararların iptali istemi yönünden:
a)Gündemin onbirinci maddesinde yer alan; “…Aidatlarını zamanında ödemeyen ortaklardan aylık net %10 gecikme cezası ret oya karşı oyçokluğuyla kabul edildi” şeklinde alınan karardaki “%10” oranındaki, yasal faizin iki katını aşan kısmının yok hükmünde olduğunun tespitine,
b)Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL ilâm harcından, peşin alınan 29,20 TL’nin düşürülerek eksik kalan 30,10 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
4.-Yargılama giderleri yönünden;
Davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
Davacı … tarafından yapılan 268,50 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.768,50 TL yargılama giderinin takdiren 1/10 oranında 176,85 TL’si ile 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç toplamı 235,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın bu davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK m.333/1 gereğince hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacılara iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
5.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
Davacı … yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
Davalı yararına hesaplanan 4.080,00 TL maktu ücreti vekâletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacılar vekili Av. … vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzlerine karşı; kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 07/07/2021 tarihinde oybirliği ile verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.
Başkan … Üye … Üye … Kâtip …
¸ ¸ ¸ ¸