Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2021/306 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2020/607 Esas
KARAR NO : 2021/306

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/08/2015
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Hasır san. İnş. Tic. A.Ş’deki hissesini sözleşmeyle şirket ortaklarından …’a devrettiğini, bu hisse devrinin aslında davalılar … ile …’ın miras bırakalı ve kendisinin de kardeşi olan … …’a yapıldığını, devir tarihinde … …’ın işlerinin yoğunluğu nedeni ile böyle bir yol izlediğini, …’a yapılan hisse devrinin hiçbir zaman ticaret sicil kayıtlarında yer almadığını, hisselerin nama yazılı olduğunu, hisse senetlerinin ciro edilmediğini, devirle alakalı kendisine bir bedel ödenmediğini, bu doğrultuda olmak üzere kendisine ödenemeyen hisse bedeli olan 882.600,00 TL nin fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00TL sinin ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak miktarının kesin ve belli olduğu halde kısmi dava açılmış bulunmakla davanın reddininin gerektiğini, diğer müvekkilinin adresinin ankara olduğunu beyanla mahkemenin yetkisiz olduğunu, aynı zamanda zaman aşımı itirazında bulunduğunu, dava konusu alacağın hisse devir bedelinden kaynaklandığını ve tarafların tacir olmadığını, bu sebeple mahkemenizin görevsiz olduğunu savunmuştur.
DELİLLER:
-Davalı şirkete ait ticaret sicili bilgileri, şirkete ait defterler ve eki evrak,
-Hisse devir sözleşmesi, ekleri,
-Pay defteri örneği
-Arabulucu tutanağı
-Tüm dosya münderecatı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME:
Dava, anonim şirket pay devrine ilişkin pay bedellerinin tahsili, istemine ilişkindir.
Dosyada yer alan “… Hasır Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş. Hisse Devri Sözleşmesi” örneğine göre devir alan … ile devir eden …’ün; … Hasır Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin 35.304 paya karşılık 882.600,00 TL tutarlı sermaye hak ve hissesinin tamamını 882.600,00 TL bedel ile satışı konusunda anlaştıkları, devir eden …’ün 35.304 pay hisselerinin tamamını …’e aktif ve pasifi ile nominal değeri üzerinden devir ettiği, devir bedelini (bugün) haricen nakden ve peşinen tahsil ettiğini, bu hususta bir alacağı kalmadığını beyan ve kabul ettiği, anlaşılmıştır. Sözleşmede isimler altında imza bulunmaktadır. İmzaya itiraz ileri sürülmemiştir.
İhtilâf, dava dışı … Hasır Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin 35.304 hissesinin davalı …’a devrine ilişkin sözleşme bedelinin tahsili isteminin yerinde olup olmadığı ve varsa tutarı konularından ibarettir.
Hisse devir kararlarının alındığı tarihler itibariyle davacı tarafından yargı yoluna gidilmemiştir. Kararlar imzası bulunan davacı … için de bağlayıcıdır.

Davacı, hisse devir sözleşmesinin iradesindeki esaslı yanılmaya dayalı olduğunu ileri sürmüştür.
TBK’nın 39’uncu maddesinde, yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Somut olayda davacı tarafça davalıya bir yıllık süre zarfında irade açıklaması ile bağlı olmadığına dair beyanı olmadığına göre bu talep hakkı bir yıllık hak düşürücü süre nedeniyle düşmüştür.
Dava ile ilgili olarak davanın esasına girmeden önce davalıların somut olay açısından taraf sıfatının mevcut olup olmadığının araştırılması gereklidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Bir başka deyişle, taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, davanın sıfat yokluğu nedeni ile usulden reddi gereklidir. Uygulamada sıfat yerine genel olarak “aktif husumet ehliyeti”, davalı bakımından “pasif husumet ehliyeti” tabiri kullanılmaktadır ve yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Husumet dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında talep üzerine ya da re’sen dikkate alınmalıdır. Somut olayda, hisse devir sözleşmesinin davacı ile davalı … arasında imzalandığı, diğer davalılar … … mirasçıları …, … … ile …’ın sözleşme de taraf olmadıkları anlaşılmıştır. Bu sebeple,…, … … ile … hakkında açılan Davanın, HMK m.114/(1)-d atfıyla, HMK m.115/(2) gereğince, pasif husumet ehliyeti yokluğundan dolayı, usulden reddine, karar verilmelidir.
Davacının diğer davalı yönünden istemi, 882.600,00 TL hisse devir bedelinin alınmadığına yöneliktir. Dosyada yer alan “… Hasır Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş. Hisse Devri Sözleşmesi”nde şunlar yazılıdır: “…. Hasır Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin nama yazılı 35.304 paya karşılık 882.600,00 TL tutarlı sermaye hak ve hissesinin tamamını 882.600,00TL bedel ile (…) …’a bugünkü tarih itibariyle bütün aktif ve pasifi ile nominal değeri üzerinden devir ettim. Devir bedelini bugün haricen nakden ve peşinen tahsil eyledim. Bu hususta bir alacağımın kalmadığını (…) beyan, kabul ve taahhüt ederim.” dolayısıyla davacı, kendi imzasını taşıyan hisse devir sözleşmesinde 35.304 paya karşılık 882.600,00 TL’yi nakden ve peşinen aldığını ikrar etmektedir. Şimdi bu beyanın aksinin yazılı delillerle davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Başka bir deyişle kanıt yükü davacıdadır (TMK m.6; HMK m.190, f.1). Davacı, iddiasını, yasal ve yazılı delille kanıtlayamamıştır. Dava dilekçesinde dayanıldığından yemin önerisi hatırlatılmış, davacı yemin deliline dayanmıştır.
Davalılar vekili yemin önerisini kabul etmiştir. Hisse devir bedelinin ödenmesi savı davalı …’a ilişkindir. Mahkememizce, 26/05/2021 tarihli duruşma ara kararı ile yemin metni düzenlenmiş ve 26/05/2021 tarihli oturumda davalı …’a yemin ettirilmiştir. Anılan davalı; “Davacı …’ten … Hasır San. İnş. Ve Tic. A.ş.’de olan hisseleri kendi adıma devraldığıma ve hisse bedeli olan 882.600,00 TL’yi hisse devir sözleşmesi 26/02/2010 imza tarihinde nakden ödediğime” “namusum, şerefim, Allahım, Kur’an ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” şeklinde yemin etmiştir. Davalı …’e, HMK m.238/(1) gereğince, yemin beyanı yüksek sesle okunmuş ve sorulduğunda, beyanında ısrar ettiğini bildirmiş, yanıtı tutanağa kaydedilmiştir.
Somut olayda; davacı, hisse devir bedelinin ödenmediği savını yasal ve yazılı delillerle ispatlayamamış olduğundan, davanın reddine karar verilmelidir.
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … yönünden davanın reddine,
2-Davalılar … … mirasçıları …, … ve … … yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 683,10 TL’den çıkartılarak geriye kalan 623,8‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı … … Mirasçıları …, … ve … … iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

7-Davalı tarafından yapılan 404,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı … ve Vekili Av. …, Davalı … ve Vekili Av. …’un yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.