Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/598 E. 2022/654 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2020/598 Esas
KARAR NO : 2022/654

DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 18/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davacı ile davalı arasında 17/02/2014 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin eki olan taahhütname ile davalı bayinin her yıl belirli bir miktar akaryakıt almayı taahhüt ettiğini, taahhüde uyulmaması halinde cezai şart ödeneceğinin düzenlendiğini, davalı bayinin 17/02/2014 – 17/02/2019 tarihleri arasında eksik ürün alarak taahhüdünü ihlal ettiğini belirtip, fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydı ile kar mahrumiyetinden doğan 5.500,00 TL alacağının sözleşmenin sona erdiği tarihten işleyecek avans faizi üzerinden davalılardan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalılar Vekilleri ; Ankara Mahkemelerinin yetkili olmadıklarını, dilekçelerinde yer alan diğer nedenler ile davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalıların davacı ile aralarındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan yıllık ürün alım taahhüdüne uymadıkları gerekçesi ile oluşan kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyası içerisinde mevcut olan tüm deliller alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket ile davalı arasında 17/02/2014 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmenin eki niteliğindeki protokol ile her yıl için belirli bir miktar ürün alımı garanti edilmiş olup, garanti edilen ürünün alınmaması halinde sözleşmede belirtilen cezai şartın ödenmesi kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 17/02/2014 tarihli “Taahhütname” başlıklı belgenin 2. Maddesinde “…Akaryakıt İstasyonunda fiilen akaryakıt satışına geçtiğimiz tarih başlangıç alınmak üzere,…” şeklinde düzenleme ile davalının ürün alımına ilişkin taahhüdünün başlangıç tarihinin fiilen satış tarihi olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/14654 E., 2013/19950 K. sayılı kararında; “… Her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi, takip eden yılda henüz o aya başlanmadan önce çekince (ihtirazi kayıt) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlıdır. Bunlar yapılmadan müteakip yılın ifası gerçekleşmişse artık bir önceki yıla ait ceza koşulu istenemez” denilmiştir. Asgarî mal alımı ve tüketiciye satışına ilişkin satış taahhütnamesindeki taahhüdün yerine getirmemesi sebebiyle 2014 yılındaki ilk alım 14.06.2014 tarihinde, son alım 31.10.2014 tarihinde yapıldığı, 2015 yılında yapılan ilk alım ise 24.07.2015 tarihinde yapıldığı, bu tarih 2. dönemin başladığı 14.06.2015 tarihinden sonrasına denk geldiği ve 2015 yılında ilk alım 24.07.2015 tarihinde, son alım 10.06.2016 tarihinde yapıldığı, 2016 yılında yapılan ilk alım ise 09.07.2016 tarihinde yapıldığı, bu tarihin 3. dönemin başladığı 14.06.2016 tarihinden sonrasına denk geldiği, …. no.lu ihtarnamesinin davalı tarafa 19.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği hususu dikkate alındığında, ihtarnamenin dönem sonunda diğer dönem başlamadan yapılmadığı, 2016 yılında ilk alım 09.07.2016 tarihinde, son alım 08.04.2017 tarihinde yapıldığı, 2017 yılında yapılan ilk alım ise 14.07.2017 tarihinde yapıldığı, bu tarih 4. dönemin başladığı 14.06.2017 tarihinden sonrasına denk geldiği, 29.07.2016 tarihinde taahhüt açığına ilişkin olarak davalı tarafa elektronik posta gönderildiği, yapılan ihtarın yine süresinde olmadığı, 2017 yılında ilk alım 14.07.2017 tarihinde, son alım 14.05.2018 tarihinde yapıldığı, 2018 yılında yapılan ilk alım ise 10.07.2018 tarihinde yapıldığı, bu tarih 5. dönemin başladığı 14.06.2016 tarihinden sonrasına denk geldiği, Ankara 53. Noterliği’nin 16.02.2018 tarih ve 04952 no.lu ihtarnamesinin davalı tarafa 27.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği hususu dikkate alındığında, ihtarnamenin süresinde yapılmadığı, anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu ihtarlar geçerli kabul edilmemiştir.
Akaryakıt bayilik sözleşmelerinde veya sözleşme eki taahhütnamelerde yer alan “yıllık asgari ürün alımı taahhüdü”ne uymama halinde öngörülen hüküm ifaya ekli ceza niteliğinde olup, ifaya ekli ceza 818 sayılı Borçlar Kanununun 158. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 179/ II. maddesinde düzenlenmiştir. Alacaklı, çekince (İhtirazi kayıt) koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmiş ise bu cezası isteyemez. Somut uyuşmazlıkta, davalı bayi yıllık asgari alım taahhüdüne uymamasına rağmen, davacı tedarikçi, takip eden yıllarda mal vermeye devam etmiş, davalıyı süresinde uyarmamış, herhangi bir ihtirazi kayıt (çekince) ileri sürmemiş bu surette davalı borçluda ceza koşulu istenemeyeceğine dair güven oluşmasına neden olmuştur. Bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıllara ait kar mahrumiyeti talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 93,93 TL ile 6.737,08 TL toplamı 6.831,01‬ TL harçtan çıkartılarak geriye kalan 6.750,31‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı 20/09/2019 tarihli arabuluculuk son toplantısına katılmadığı anlaşıldığından; vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalının 20/09/2019 tarihli arabuluculuk son toplantısına katılmadığı anlaşıldığından; davacı tarafından yapılan 4.049,9‬0 TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin (davalının 20/09/2019 tarihli arabuluculuk son toplantısına katılmadığı anlaşıldığından) davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. ….’ın (E-Duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.