Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/592 E. 2021/358 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/592 Esas – 2021/358
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/592 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 22/07/2015
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
YAZIM TARİHİ : 23/06/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen aracın neden olduğu kaza sonucu yaralanan davacının tedavi olup bu amaçla gider yaptığını, ayrıca tedavi amaçlı seyahat gideri de yaptığını, bunların SGK tarafından ödenmediğini belirtip, toplam 8.000,00 TL tadavi ve ulaşım giderinin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Davacının çeşitli sağlık kuruluşlarında yapılan tedavisine ilişkin evrak,
-Hasar dosyası,
-Bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporlar,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ; Trafik kazası sonucu davacının tedavi ve bu amaçla yaptığı ulaşım giderlerinin davalıdan tahsili talebine işkindir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu tedavi ve yol gideri olarak 8.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından İstinaf Yasa yolu başvurusu yapılmıştır. Ankara BAM 22.Hukuk Dairesi 25/09/2020 tarihli kararı ile ” kazaya iki araç katılmış ve davacı araçlardan birinde yolcu olup, müteselsilen tahsil talebi olmadığı için kusur dağılım raporu alınması gerektiği halde bu konuda rapor alınmaması” yasaya uygun görülmeyerek kararımızın kaldırılarak dava dosyasının mahkememize iadesine karar verilmiştir.
BAM nin iade kararı uyarınca her iki araç sürücüsü ile davacının kusur dağılım oranlarının belirlenmesi için bilirkişiden 05/03/2021 tarihli rapor alınmıştır. Raporda da belirtildiği gibi, davalıya sigortalı araç Sorgun yönünden Sarıkaya ilçesi yönüne doğru seyir halinde iken Ata Sanayi girişine geldiğinde önünde seyir halinde olan başka bir aracı geçip, kendi şeridine dönmeye çalıştığı sırada önünde seyir halinde olan … plaka sayılı kamyonete arkadan çarpmış, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır. Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün güvenli takip mesafesi ve sollamaya ilişkin trafik kurallarına aykırı davranıp arkadan çarpma şeklindeki eylemi nedeni ile % 100 oranında kusurlu olacak şekilde, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı ile … plaka sayılı araç sürücüsünün olayda kusurlarının bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davalı tarafından 18/09/2013 tarihinde zorunlu karayolları trafik sigorta poliçesi düzenlenen ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç dava dışı sürücü … idaresinde Sarıkaya ilçesi yönünde seyir halinde iken kazaya neden olmuş, kaza sonucu davacı yaralanmıştır. Bu yaralanmalar nedeni ile davacı çeşitli sağlık kuruluşlarında tedavi ve amaliyat olmuş, bu amaçla araç ile yolculuk yaparak çeşitli harcamalar yapmıştır.
Tadavi amaçlı giderlerin SGK tarafından karşılanması kural olmakla birlikte, SGK ancak mevzuatın izin verdiği iyileşme giderlerini karşıladığı için zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen şirketleri sağlık gideri klozu kapsamında SGK tarafından karşılanmayan ve iyileşme için yapılması olağan olan tedavi ve aynı amaçlı yol giderlerini ödemekle yükümlüdür.
Davacının talep edebileceği tedavi ve ulaşım giderlerinin belirlenmesi için bilirkişilerden 18/07/2017 tarihlu asıl ve 26/03/2017 tarihli ek raporlar alınmıştır. Gerekçeleri itibarı ile somut olay uygun olup denetime açık olduğu için raporlar hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin ilk kararına karşı davalı tarafından yasa yoluna başvurulmuş ve ilk hüküm iade kararı ile ortadan kaldırıldığı için, iade kararı sonrası delil toplandığı aşamada davalı taraf, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını, yolculuk sırasında emniyet kemeri kullanmadığı için zararın artmasına neden olduğunu belirtip tazminattan indirim yapılmasını istemiş olup, tazminat miktarının belirlenmesine esas olan yukarıdaki itirazların yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün olduğu için bu itirazlar ile ilgili da değerlendirme yapılmıştır.
Davacı ilköğretim müfettişi olup arkadaşları ile birlikte yolculuk yaptığı gibi, ücretini ödeyerek sigortalı araçta yolculuk yaptığını veya sigortalı yada sigortalı araç sürücüsü ile aralarında taşıma ücreti istenilmesini ortadan kaldıracak akrabalık bağının bulunduğunu da kanatlayamadığı için olayda hatır taşımasının bulunduğu kabul edilmiş ve toplam zarar miktarının % 20 si oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının olay sırasında emniyet kemeri kullanmadığı ileri sürülmüş ve bunun dayanağı olarak davacının suç soruşturması sırasındaki ” arka koltukta oturuyordum, çarpmanın etkisi ile öndeki iki koltuğun arasına düştüm ” şeklindeki ifadesi gösterilmiş ve emniyet kemeri bağlı olsa idi bu savrulmanın olamayacağı, savrulma olduğuna göre emniyet kemerinin takılı olmadığını kabul ile tazminattan indirim yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacının arka koltuktan ön koltuğa savrulmasının emniyet kemerinin bağlı olmadığını kabul için yeterli olmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalının davacının olay sırasında emniyet kemeri bağlamadığını kanıtlayamadığı, bu nedenle tazminattan ayrıca indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Toplanan delillere göre ; dosya içeriğinde dayanak belgeleri bulunan tedavi işlemlerinin davacıdaki yaralanma için yapılması olağan işlemler olduğu, tedavi gideri olarak sunulan harcamalar ile yol giderlerinin yerinde ve olaya uygun olduğu, bu nedenle 6.000,00 TL tedavi gideri ile 2.000,00 TL ulaşım giderin olmak üzere davacının toplam zararının 8.000,00 TL olduğu, hatır taşıması nedeni ile zarardan % 20 oranında indirim yapıldığında davacının davalı tarafından giderilmesi gereken zararının ( 8.000,00 TL x% 80 = 6.400,00 TL) 6.400,00 TL olması gerektiği, davacının başvurusu üzerine 8 işgünlük sürenin sonu olan 28/05/2015 tarihinden itibaren davacının alacağına faiz istemesinin mümkün olduğu, davacının talebi yasal faiz olup bu alacağa 28/05/2015 tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilip aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile tedavi amaçlı yol ve diğer giderler için toplan 6.400,00 TL’nin 28/05/2015 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
Alınması gereken 437,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 136,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 300,53 TL’nin harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 409,83 TL’den mahsubu ile artan 109,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davalıya İADESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 136,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 379,90 TL ve bilirkişi ücreti 2.100,00 TL olmak üzere toplam 2.479,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.983,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 20,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Hatır taşıması nedeniyle davacı zararından indirim yapılan miktar için davalı yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’ün yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021