Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/27 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/586 Esas – 2022/27
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2022/27

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Türkiye … Bankası A.Ş. Çukurambar Şubesi ile … Grup Reklam Ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan 27.12.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde, borçluya kredili mevduat hesabı kullandırıldığını, davalı Adnan Keklikoğlu’nun 27.12.2011 tarihli sözleşmeye kefil, aynı zamanda da şirket ortağı olduğunu, borçluların, müvekkil bankaya bu kullanımlarından kaynaklanan toplam borcu ödemediklerini, Davalıya noterden keşide edilen ihtarname ile borcun ödenmesinin ihtar edildiği, borçlu kefilin mernis adresine gönderilmiş olan ve 23.10.2019’da iade olan ihtarnamenin bu tarihte tebliğ edilmiş sayılmış olduğunu, borcun ihtarname ile verilen süre içinde ödenmemiş olması karşısında asıl borçlu ve kefiller hakkında başlatılan icra takibine konu borcun tamamına itiraz edilmiş olduğunu, Borçlu olduğu banka kayıtları ile sabit olan davalının itirazının haksız, dayanaksız ve takibi uzatma amaçlı olduğunu belirterek, 1) Davalının, Ankara … Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, 2) Davalının, İ.İ.K.’nun 67.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, 3) Kötü niyet sahibi davalının, HMK 329. maddesi gereği 5.000,00 TL disiplin cezasına mahkum edilmesine, 4) Dava harç ve masrafları ile yargılama giderlerinin ve H.M.K.’nun 323 ve 326. maddeleri uyarınca tespit edilecek vekalet ücretinin, davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının imzası bulunan GKS’nin 27.12.2011 tarihli olması nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerinin değil 818 sayılı Kanun’un kefalete ilişkin hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, Davalının imzası bulunan GKS’den sonraki tarihli bir GKS’ye istinaden kullandırılan bir kredi bulunmadığını, aksine borcun davalı taraf GKS’yi imzaladıktan yaklaşık 20 gün sonra kullandırılan kredili mevduat hesabından kaynaklandığını, Kredili mevduat hesabının davalı kefilin imzası bulunmayan önceki ya da sonraki bir GKS uyarınca değil, bizzat imzaladığı 27.12.2011 tarihli GKS uyarınca kullandırıldığını, sözleşmenin herhangi bir şekilde feshedilmemiş, kredili mevduat hesabının kapatılmamış olduğunu, kefil Adnan Keklikoğlu’nun, imzaladığı GKS uyarınca kullandırılan kredili mevduat hesabı borcundan sorumlu olduğunu, Faiz oranının fahiş olmadığını, icra takip tarihinde (14.11.2019) uygulanmakta olan, TCMB tarafından belirlenen faiz oranının talep edilmiş olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, GKS’ye dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, 27/12/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi çerçevesinde dava dışı asıl borçlu … Grup Reklam ve İletişim Hizmetleri Dış Ticaret Ltd Şti’ne kredili mevduat hesabı açılarak kredi kullandırıldığını, davalı Adnan KEKLİKOĞLU’nun 27/12/2011 tarihli sözleşmeye kefil olduğunu, aynı zamanda şirketin ortağı bulunduğunu, borçluların kullandıkları krediyi ödemediklerini, kendilerine ihtarname gönderilmesine rağmen borcun yine ödenmediğini, bu kez haklarında Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe geçtiklerini, davalı kefilin takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise savunmalarında; davalının kefaletinin hukuken geçersiz olduğunu, davalının imzaladığı GKS uyarınca kullandırılan kredili mevduat hesabı borcundan sorumlu olduğunu, ancak farklı şartlara havi muhtelif tarihlerde farklı kefillerle ve farklı limitlerde genel kredi sözleşmeleri imzalandığından davalının sorumluluğunun bu sözleşmelerle sona erdiğini ileri sürmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 27/12/2011 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan davalının davacı bankaya takip miktarı kadar borçlu olup olmadığı, takip konusu alacağın davalının kefil olduğu sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi raporu düzenlemesi istenilmiş, takip konusu Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasının bir örneği UYAP üzerinden getirtilerek dosyaya konulmuş, yine davacı bankadan takibe dayanak tüm belgeler celbedilerek dosyaya eklenmiştir.
Dosyanın tevdi edildiği bankacı bilirkişi …’un 06/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Takip tarihi (14.11.2019) itibariyle davacı Bankanın talebi ile tarafımızca hesaplanan borç tutarlarının toplam 15.965,81 TL olduğunu, Davacı Banka; takip tarihi itibariyle tablonun son sütununda gösterilen alacakları talep edebilecek olup, Mahkemece takibin devamına karar verilmesi durumunda, davalı kefilin davacı Bankaya takip tarihi itibariyle ödemekle sorumlu olduğu borç tutarının 15.965,81 TL asıl alacaktan ibaret olduğunu, İtirazın iptali davasına konu icra takibi ile ilgili Takip Talebi ve Ödeme Emrinde her ne kadar “Alacağın fazlaya ilişkin haklarımız Banka alacağının asıl alacak kısmına, takip tarihinden itibaren yukarıda belirtilen oranlarda işleyecek (T.B.K.m.100’deki haklarımız saklı kalmak kaydıyla) temerrüt faizi, faizin 5 gider vergisi, icra harç ve masrafları, avukatlık ücretleri ile birlikte, tahsili talebidir.” Denilmiş ise de Takip Talebi ve Ödeme Emrinde herhangi bir temerrüt faiz oranı belirtilmemiş olması karşısında, hangi oran üzerinden temerrüt faizi talep edildiğinin tespiti mümkün olmadığından, asıl alacağa temerrüt faizi yürütülmesinin sözkonusu olmadığı sonucuna varıldığını, Dava Tarihi İtibariye Davacı Banka kayıtlarının incelenmesinde, Takipten sonra fakat davadan önce olmak üzere 09.12.2019 tarihinde 2.441,52 TL tutarında tahsilat yapılmış olduğu görüldüğünü, Yukarıda belirtildiği üzere Takip Talebi ve Ödeme Emrinde herhangi bir temerrüt faiz oranı belirtilmemiş olması karşısında, takip tarihinden dava tarihine kadar faiz hesaplanmadığını, Bu durumda davacı Bankanın dava tarihi (10.11.2020) itibariyle davalı kefilden olan alacağının; Takip tarihi (14.11.2019) borç tutarı: 15.965,81 TL, 09.12. 2019 tarihinde yapılan tahsilat: -2.441,52 TL, Dava tarihi (10.11.2020) borç tutarı : 13.524,29 TL asıl alacaktan ibaret olduğunu, asıl alacağa temerrüt faizi yürütülmesinin sözkonusu olmadığı sonucuna varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin ayrı ayrı rapora yönelik beyan ve itirazlarını sundukları anlaşılmış, takipten sonra, davadan önce olacak şekilde kısmi ödeme yapıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesini düzenlerken yapılan kısmi ödemeyi (2.441,52 TL) mahsup ederek dava açtığı, bu durumda davacı bankanın talep edebileceği tutarın dava tarihi itibariyle yeniden hesaplanması gerektiği tespit edilerek bankacı bilirkişiden ek rapor düzenlemesi istenilmiş, bilirkişinin 07/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı Banka vekilinin dilekçesinde fotoğrafı bulunan takip talebi ve ödeme emrinin dosya kapsamına getirtilmesi durumunda, mahkemenin ara kararında belirtildiği şekilde bilirkişi ek raporu düzenlenmesi olanaklı olabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Eksikliğin ikmalinden sonra yeniden dosyaya ibraz edilen 21/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Dava tarihi (10.11.2020) itibariyle davacı Bankanın davalı kefilden olan alacağı 17.059,99 TL olarak tespit edildiğini, 13.803,70 TL tutarındaki asıl alacağa dava tarihinden itibaren %24,00 oranı üzerinden temerrüt faizi ve bu faizin BSMV’sinin istenebileceği sonucuna varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, bankacı bilirkişinin ek rapor kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı kefilin dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı olarak 27/12/2011 tarihinde imzalanan 200.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, söz konusu kefaletin 818 sayılı BK yürürlükte iken düzenlendiği, hukuken geçerli olduğu, davacı banka tarafından davalı kefil aleyhine 14/11/2019 tarihinde başlatılan icra takibi kapsamında 15.965,81 TL asıl alacak, 1.138,48 TL işlemiş faiz, 56,92 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 17.161,21 TL üzerinden alacak talebinde bulunulduğu, kefilin takipten sonra ve dava tarihinden önce icra dosyası kapsamına 09/12/2019 tarihinde 2.441,52 TL ödeme yaptığı, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 21/10/2021 tarihli ek rapor kapsamında yapılan ödemenin öncelikle faizden mahsubu ile temerrüt faiz oranı %24 olarak usulünce belirlenerek dava tarihi itibariyle davacı bankanın talep edebileceği asıl alacak tutarının 13.803,70 TL, işlemiş temerrüt faizinin 3.101,23 TL, BSMV’nin 155,06 TL olarak hesaplandığı, buna göre davacının toplam dava tarihi itibariyle 17.059,99 TL talep edebileceği açıkça anlaşılmış, davadan önce takipten sonra yapılan kısmi ödeme nedeniyle bankacı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu görülerek dava tarihine getirilerek alacak tutarının belirlenmesinin yerinde olduğu açıkça anlaşıldığından hesaplanan bu tutar üzerinden davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile,
Takibin dava tarihi itibariyle 13.803,70 TL asıl alacak, 3.101,23 TL işlemiş temerrüt faizi, 155,06 TL BSMV olmak üzere toplam 17.059,99 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa (13.803,70 TL) dava tarihinden geçerli olmak üzere %24 temerrüt faizi ve bu faizin BSMV’sinin yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (17.059,99 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 1.165,37 TL harçtan peşin alınan 59,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.106,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.268,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2022