Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2023/137 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/552 Esas
KARAR NO : 2023/137

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 25/03/2013

KARAR TARİHİ : 27/02/2023
YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalıya ait üç blok halindeki yapıların kaba inşaatı yapımı işini ve aynı blokların peyzaj perdelerinin yapımını davacının üstlendiğini, 01/09/2010 tarihli ve 12.291,14 TL bedelli hak edişi düzenlediklerini, davalının iş bedelini 17.095,87 TL ye indirip, KDV oranını %1 kabul edip 17.266,83 TL olarak düzeltme yaptığını, buna rağmen ödeme yapmaktan da kaçındıklarını, alacaklarının tahsilini sağlamak için Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2010/15177 Esas sayılı icra takibini başlattıklarını, itiraz üzerine durdurulan icra takibinin devamını sağlamak amacı ile Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2010/634 Esas sayılı davayı açtıklarını, bu dava karar aşamasında iken açılmamış sayılma kararı verildiğini belirtip, iş bedeli olan 19.484,05 TL nin % 18 KDV si ile birlikte hak ediş düzenlemesinin yapıldığı 01/09/2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Değişen yönetim tarafından yapılan inceleme sonucu önceki yönetimin yükleniciye fazla ödeme ve % 1 KDV yerine % 18 oranında KDV ödendiğinin belirlendiğini, fazla ödemenin tahsili için Ankara 17.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/226 Esas sayılı davayı açtıklarını, davacı tarafından takipsiz bırakıldığı için açılmamış sayılmasına karar verilen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2010/634 Esas sayılı davasının da bu dava ile birleştirildiğini, davacının eksik iş yapıp fazladan ödeme aldığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı yüklenicinin hak ediş bedelinin % 18 KDV ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalıya ait …adada yer alan 28 dairelik inşaatında A5, D7, B13 bloklarının kaba inşaatını üstlendiğini, bu blokların peyzaj perdelerinin yapılmasının davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, yapılan işe karşılık 19.291,14 TL’lik hak ediş düzenlenerek davalıdan ödenmesinin talep edildiğini, hakediş ile ilgili faturanın davalı tarafça iade edilerek imalat bedelinin 17.095,87 TL, KDV’nin %1 oranında hesaplanması gerektiği hususunda itirazda bulunulduğunu, alacağın tahsili amacıyla Ankara 28.İcra Müdürlüğü’nün 2010/15117 sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini, Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/634 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali ve takibin devamı için dava açıldığını, bu davanın karar aşamasında iken duruşmaya yetişilememesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi sonucu bu davanın açıldığını, tüm delillerin Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/634 esas sayılı dosyası içerisinde toplanmış olduğunu belirterek, 19.484,05 TL’nin davalıdan 01.09.2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ve %18 KDV’si ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu dava Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/66 sayılı kararı ile mahkememizin 2013/64 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkemece davaların ayrı görülmesinin usul ekonomisine daha uygun olacağı anlaşıldığından bu dava dosyası mahkememizin 2013/64 esas sayılı doyasından ayrılarak 2013/200 esasına kaydedilmiştir.

Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu 19.484,05 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 08/06/2015 Tarihli kararı ile ” kısa karar ile gerekçeli karar arasında farklılık bulunduğu ” gerekçesi ile kararın bozulması yoluna gidilmiştir. Bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılama sonucu bu kez icra inkar tazminatı olmaksızın 19.484,05 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu kara da davalı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 10/09/2020 Tarihli kararı ile ” Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/634 Esas sayılı dosyasında açılmamış sayılma kararı verilmesi ile kesin delil niteliğinde olmayan ve sadece yardımcı bir delil niteliğindeki bilirkişi raporunun, rapora yapılan itirazlar da giderilmeden hükme esas alınması açıklama ve ispat hakkı çerçevesinde hukuki dinlenme hakkının ihlali niteliğindedir (Emsal Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30.10.2007 tarih, 2006/5918 Esas, 2007/6697 Karar sayılı ilamı). Mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi gereğince yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan gerekirse yerinde keşif de yapılarak, davacının yaptığı işin ve bedelinin tespiti ile davalının iddia ettiği gibi eksik ve kusurlu işler bulunup bulunmadığının belirlenerek açılmamış sayılmasına karar verilen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/634 Esas sayılı dosyasında alınan rapor ve rapora yapılan itirazlar da değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış,” gerekçesi ile kararın bozulması yoluna gidilmiştir.
Bozma kararı taraflara tebliğ edilip beyanları alındıktan sonra usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilen Yargıtay bozma kararına uyulması gerektiği kabul edilmiştir. Bozma kararına uyan mahkememizin bozma kararı içeriğine uygun işlem yapma yükümlülüğü bulunduğu, taraf vekilleri keşif yapılarak elde edilebilecek delil olmadığını yönündeki beyanları nedeni oluşturulan bilirkişi heyetinden 08/04/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre davalı yanın teknik elemanları tarafından incelenen ve gerekli görülen iş kalemlerinde imalat miktarlarında birim bedellerinde düzeltmeler yapılan hesaplama sonrası KDV dahil hak ediş miktarının 2.611.484,04 TL olduğu, davalının eksik iş iddiası bulunmakla birlikte davalının bu işi nama ifa adı altında üçüncü kişilere yaptırdığını kanıtlayamadığı için imalatın davacı tarafından yapıldığının kabulü gerektiği, davacının bu davaya konu hak ediş alacağının KDV hariç 19.484,05 TL olduğu, konut alanları 150 m2 nin üzerinde olduğu için davacının % 18 oranında KDV talep etmesinin mümkün olduğu, talep edilebilir KDV nin 3.472,41 TL olduğu, bu hali ile davacının bu davaya konu hak ediş alacağının 19.484,05 TL olduğu belirtilmiş, itiraz üzerine düzenlenen 26/01/2022 tarihli ek raporda ilk rapordaki görüş tekrar edilmiştir.
Bu kez yerinde inceleme yapılmak koşulu ile aynı bilirkişiler tarafından 29/01/2023 tarihli rapor düzenlenmiştir. Davacı taraf bu son raporun önceki raporlar ile çelişki oluşturduğunu söylemiş ise de, raporda da belirtildiği gibi evrak üzerinde yer alan kimi bilgiler ile zeminde fiilen gözlenen durumun uyumsuz olduğu, yerinde yapılan gözlem sonucu elde edilen bilgilerin dosya içeriğine daha uygun olduğu, bu nedenle raporlar arasındaki miktar farklılığının aykırılık değil gözleme dayanması nedeni ile son raporun hüküm kurmak için elverişli olduğu, buna göre davacının iş bedeli alacağının 15.312,19 TL olduğu, davacı alacağı para alacağı niteliğinde olup, faiz başlangıcı için davalının temerrüte düşürülesi gerektiği, davalı daha önce temerrüte düşürülmediği için davacı alacağına icra takibinin başlatıldığı 27/09/2010 tarihinden itibaren değişen oranlı reeskont faizi uygulanmasının mümkün olduğu, asıl alacağa değişen oranlı reeskont faizi uygulanması yanında ayrıca KDV nin % 18 olarak belirlenmesi talep edildiği için, davacı asıl alacağı olan 15.312,19 TL nin % 18 oranına karşılık gelen 2.756,19 TL KDV nin de davalıdan tahsili gerektiği, bu halde oluşan toplam davacı alacağının 18.068,38 TL olduğu, ayrıca davacı asıl alacağına uygulanması gereken KDV oranın ise % 18 olması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
15.312,19 TL asıl alacak ve 2.756,19 TL KDV’den oluşan toplam 18.068,38 TL’nin 27/10/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 1.234,25 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 332,75 TL harç ile harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 998,25 TL toplamı 1.331,00 TL’den mahsubu ile artan 96,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davalıya İADESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı, 332,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 357,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 1.415,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 589,28 TL ve bilirkişi ücreti 1.600,00 TL olmak üzere toplam 2.189,28 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 2.030,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Davalı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 200,00 TL ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.200,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 159,85 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av. …’ın (e-duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2023

Katip …

Hakim …