Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2021/364 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/522 Esas
KARAR NO : 2021/364

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 14/10/2020

KARAR TARİHİ : 14/06/2021
YAZIM TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememizde tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davacı şirketin ayakkabı mağazası olarak işlettiği iş yerinin daha önce dava dışı … Şirketi tarafından kullanıldığını, bu şirketin davalıya olan borcu nedeni ile davacının iş yerinde haciz yapılmak istendiğini, borçlu ile ilişkileri olmadığını söyledikleri gibi, iş yerinde yapılan aramada iş yerinin borçluya ait olduğuna ilişkin hiçbir belge elde edilememesine rağmen davalı alacaklı vekilinin ısrarı üzerine haciz yapıldığını, iş yerinde bulunan ve davacıya ait olan bir kısım eşyanın haciz edilmiş olmasına rağmen haciz edilen eşyanın borçlu 3.kişiye ait olduğu konusunda davalı tarafından süresinde istihkak davası açılmadığını, daha sonra eşyanın kendilerine iade edilmekle birlikte maddi ve manevi zararları oluştuğunu belirtip, 2.047,70 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 29/06/2020 haciz tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; davacıya ait iş yerinde haciz yapmakta kusurları olmadığını, haciz sırasında aynı iş yerinin daha önce dava dışı borçlu şirket tarafından çalıştırıldığını öğrendiklerini, asıl borçlunun daha sonra gelip borcu kabul ettiğini, makul gerekçeler ile belirtilen adreste haciz yaptıklarını, haksız ve kötüniyetli olarak hareket etmediklerini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLER :
-Davacının iş yerinde yapılan haciz işlemi ile ilgili … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası örneği,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Kiralama sözleşmeleri,
-Dava dışı asıl borçlu Kahraman Şener’in borç kabulünü içeren tutanak,
-Distribütörlük sözleşmeleri,
-Ticaret Sicil özet bilgileri.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; haksız haciz işlemi nedeni ile oluşan maddi ve manevi zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Daha önce dava dışı … AŞ tarafından distribütörlük sözleşmesi ile “… Mağazaları” adı altında ayakkabı satışı yapılan işletme bu şirketin kira ve diğer sözleşmesinin iptal edilmesi sonrası iş yerinin bulunduğu AVM Yönetimi ile davacı şirket arasında imzalanan 29/01/2020 tarihli sözleşme ile davacıya devir edilmiştir. Aynı iş yerinde davacı ayakkabı satışı yapmak suretiyle ticari faaliyetine devam etmekte iken, aynı iş yerinde daha önce ticari faaliyet yürüten dava dışı … Şirketi’nin davalıya olan borcu nedeni ile başlatılan … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki alacağının tahsili amacı ile davalı tarafından 04/08/2020 tarihinde davacıya ait iş yerinde haciz yapılmak istenmiştir. Davacının iş yerini AVM yönetiminden yeni kiraladıkları şeklindeki itirazı ve iş yerinde yapılan aramada dava dışı borçlu şirkete ait hiçbir kayıt bulunmamasına rağmen aynı iş yerinin kısa süre önce dava dışı borçlu şirket tarafından işletildiğinin söylenmesi üzerine davalı vekilinin ısrarı sonrası davacıya ait iş yerinde fiilen haciz uygulanmıştır. Davacı yetkilileri iş yerinde bulunan eşyanın kendilerine ait olduğunu, dava dışı borçlu ile ilişkisi olmadığını söyleyip yedieminlik görevini de kabul etmedikleri için söz konusu iş yerinden haczedilen eşyalar yediemin deposuna götürülmüştür.
Davacı taraf, haciz işlemi haksız ve kötüniyetli olup davacıya zarar vermek amacıyla ısrarla yerine getirildiğini söylemekte iken, davalı taraf aynı iş yerinin kısa süre önce dava dışı … Şirketi tarafından işletildiğini, bu şirketin kendilerine borcu bulunduğunu ve devir işleminin hileye dayalı olabileceği inancı ile haciz işlemi yaptırdıklarını, kötüniyetli olmadıklarını ileri sürmektedir.
Davalı şirket tarafından haciz uygulanan iş yeri ile ilgili daha önceki sözleşme 01/12/2016 tarihinde dava dışı borçlu … Şirketi ile imzalanmış, 29/01/2020 tarihinde sözleşme fesih edildikten sonra bu kez davacı … AŞ ile iş yerinin bulunduğu AVM yönetimi arasında 29/01/2020 tarihli sözleşme imzalanarak, davacı şirket söz konusu adreste ticari faaliyet yürütmeye başlamıştır.
Haciz işlemi yapılan iş yerini daha önce çalıştıran ve davalıya borcu bulunan … Şirketinin ödenmeyen borcu nedeniyle fiili haciz tarihinde davacı tarafından işletildiği tartışmasız olan iş yerinde 04/08/2020 tarihinde haciz işlemi yapılmıştır. Davacı taraf borçlu şirket ile ilişkileri olmadığını söyleyip, kira sözleşmesi sunmuş, daha önce aynı adreste dava dışı … Şirketinin faaliyette bulunması nedeni ile fiili haciz işlemi gerçekleştirilmiştir.
Davacı fiili haciz işleminin haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığını ileri sürüp maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Haksız haciz nedeni ile manevi tazminat talep edebilmek için haczin sadece haksız olması yeterli olmayıp, ayrıca iş yeri sahibine zarar vermek kastı ila ve kötüniyetli olarak yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda iş yerinin dava dışı … Şirketine ait olduğuna ilişkin kayıt elde edilememekle birlikte; aynı iş yerini daha önce davalıya borcu olan şirketin işletiyor olması nedeni ile şüphe halinde kalan davalı tarafın talebi üzerine haciz işlemi yapılmış olup, bu durumda davalının haksız, kötüniyetli ve sırf davacıya zarar vermek amacı ile haciz işlemi yaptığı kanıtlanamadığı için manevi tazminat isteğinin yasal koşullarının bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davacının bir diğer talebi haksız haciz nedeni ile uğradığı maddi zararların giderilmesine ilişkin olup, toplam 2.047,70 TL olan maddi tazminat isteğinin 1.800,00 TL’sinin yediemin ücreti, 100,00 TL’sinin taşıma ücreti, 7,80 TL’sinin vekalet harcı, 12,30 TL’sinin vekalet pulu ve 127,60 TL’sinin ise satış harcı masrafından oluştuğu anlaşılmıştır.
Haciz nedeni ile manevi tazminat talep edebilmek için işlemin haksız, kötüniyetli ve davacıyı zarara uğratmak kastıyla yapılmış olması aranmakta iken, aynı işlem nedeni ile maddi tazminat talep edebilmek için yukarıda belirtilen ağır koşulların birlikte gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır. Haksız haciz nedeniyle maddi tazminat talep edebilmek için yapılan işlemlerin haklı nedene dayanmıyor olması gerekli ve yeterli görülmektedir.
Somut olayda, davalının alacaklı olduğu … Şirketinin fiili haciz işlemi yapıldığı sırada davacı tarafından işletilen iş yerinin önceki işletmecisi olduğu, bu yerin davalıya borcu olan şirketle bağının olmadığı beyan edilmek ve iş yerinde aynı şirkete ilişkin belge ve bilgi elde edilememekle birlikte, aynı iş yerinin kısa süre önce davalıya borçlu olan şirket tarafından işletildiği sabit olduğu için makul şüphe içerisinde bulunan davalı tarafın talebi üzerine haciz uygulanmış, haciz edilen eşya davacının elinde iken bu işlem yapıldığı için istihkak davası açma yükümlülüğünün davalıda olmasına rağmen davalı tarafın böyle bir dava da açmamış olması nedeni ile haciz ortadan kaldırılmış, haciz edilen eşyalar davacıya iade edilmiştir.
Sonuç olarak, haciz işlemi nedeni ile maddi tazminat talep edebilmek için haciz işlemini yapanın haksız olması, davacının oluşan maddi zararlarının davalı tarafından karşılanması için yeterli olup haksız ihtiyati haciz nedeni ile davacı tarafından yapılan toplam 2.047,70 TL’ giderin davalı daha önce temerrüde düşürülmediği için 14/10/2020 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili gerektiği kabul edilip, maddi tazminat isteğinin kabulüne ve manevi tazminat isteğinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Maddi tazminat isteği ile ilgili olarak;
2.047,70 TL zararın haciz tarihinde ortaya çıkmayıp ileri tarihlerde kısım kısım ödemeler yapıldığı için 14/10/2020 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
2-) Manevi tazminat talebi yönünden;
Talebin REDDİNE,
Maddi tazminat davası ile ilgili alınması gereken 139,88 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 205,75 TL’den mahsubu ile artan 65,87 TL’nin davacıya iadesine, ayrıca manevi tazminat davası için alınması gereken 59,30 TL harcın iadesi gereken harçtan çıkartılarak artan 6,57 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 139,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 194,28 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Maddi tazminat davası ile ilgili davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 2.047,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Manevi tazminat davası ile ilgili davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan 61,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 11,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
224,36 TL’sinin davalıdan,
1.095,64 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …

Hakim …