Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/460 E. 2021/422 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/460 Esas
KARAR NO : 2021/422

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, cari hesap ekstresi dönem sonu bakiye alacağının tahsil edilemeyince borçlu adına … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalının herhangi bir borcu olmadığından bahisle 23.09.2019 tarihinde başlatılan icra takibine, yetkiye, borca ve tüm ferilerine, işlemiş ve işleyecek faize, türe, oranına itiraz ettiğini, HMK m.14/1 de “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir” hükmü olduğunu, Müvekkilinin davalı borçlunun Ankara şubesi ile işlem yaptığını, sözleşmeden doğan para borçlarına ilişkin icra takiplerinde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takip başlatılabileceğini, İfa yerinin tarafların açık veya kapalı iradelerine göre belirlendiğini, Sözleşmede ifa yeri belirtilmemiş ise kanuni ifa yerine başvurulabileceğini, İcra takibi sözleşmeden kaynaklı bir para borcu ise ve sözleşmede aksine bir madde yok ise para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde Ödeneceğini, Bu durumlarda icra takibinin başlatılacağı yetkili icra dairesinin alacaklının yerleşim yeri olduğunu, Borcun cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan bir para borcu olduğu için ve tarafların ayrıca aralarında ifa yeri kararlaştırmadığı için alacaklı müvekkilinin yerleşim yeri adresinde de icra takibi başlattıklarını, başlatılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatılmadığını, Müvekkili Şirketin defter kayıtlarında davalının müvekkiline 11.796,51 TL borcu olduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememekte ısrar etmesi üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini, dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu bir anlaşma sağlanamadığını, alacağın tahsili ve İtirazla duran icra takibinin devamına karar verilmesi için işbu davayı açtıklarını belirtmişlerdir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, cari hesaba dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklı alacağını ödememesi üzerine … Müd.’nün … esas sayılı dosyasında takibe geçtiklerini, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürmektedir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacaklı olup olmadığı, itirazın iptali yönünden yasal şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak … Müd.’nün … esas sayılı dosyası celbedilerek incelenmiş, davalı tarafın usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen ticari defter ve kayıtlarına ilişkin inceleme adresi ve bilgisi sunmadığı, davacı tarafça bildirilen adreste davacı tarafın bildirdiği ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme ile yetinilmesi gerektiği anlaşılarak konusunda uzman hesap bilirkişisi Talip BİLGİLİ tarafından düzenlenen 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı ticari defterlerinin Açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, defterlerin 6102 Sayılı Yeni TTK’nın 64. maddesinde ifade edilen belirli kanuni şartları taşıdığını, davacı defterlerinde davalının 19.07.2019 tarihi itibari ile 11.453,84 TL borçlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara usulünce tebliğ edildiği, dosyaya vekaletname ibraz eden davalı vekilince rapora yönelik herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı gibi takip eden oturumlara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa 7251 sayılı Yasa ile değişik HMK’nın 222/3 maddesi uyarınca kesin süre içerir ticari defter ve kayıtlarını ibrazı yönünden usulünce meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesi dikkate alınarak davacı tarafın ticari defter ve kayıtları içeriğini kabul etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, yaptırılan bilirkişi incelemesi kapsamı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı defterlerinde davalının cari hesap şeklinde çalıştığı, 2018 yılından davalının 12.574,53 TL borçlu devrettiği, daha sonra mal alış ve ödemelerin devam ettiği, 06/05/2019 tarihinde davalı tarafından yapılan ödeme ile 2018 yılından kalan borç bakiyesinin kapatıldığı, akabinde davacı tarafından davalıya düzenlenen 2019 yılına ait toplam 11.453,84 TL fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği, takibin bu miktar üzerinden devam etmesi gerektiği anlaşılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, taraflar arasında ticari ilişki bulunması dikkate alınarak BK 89/1 madde uyarınca icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin, 11.453,84 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (11.453,84 TL) takip tarihinden geçerli olmak üzere değişen oranlarda yıllık %19,50 ticari avans faizi yürütülmesine,
Hükmedilen alacağın (11.453,8TL) %20’si oranında taktir edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 782,41 TL harçtan peşin alınan 142,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 639,93 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.281,66 TL’sinin davalıdan, 38,34 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 979,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 950,56 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 142,48 TL peşin harç toplamı 1.147,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 342,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili Av….’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021

Katip …

Hakim …