Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/453 E. 2023/314 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/453 Esas
KARAR NO : 2023/314

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
Av. … -…

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 25/01/2010

KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZIM TARİHİ : 26/05/2023
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili; Davalı şirketin müvekkili şirketin eski yetkili satıcılarından olduğunu, davalının müvekkilinden aldığı mal bedellerinden kaynaklanan 181.783,31 TL alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, söz konusu miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili; Davalı vekili, taraflar arasındaki yetkili satıcılık ilişkisi çerçevesinde müvekkilinin borçlu olmayıp, alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, yetkili satıcılık sözleşmesi nedeni ile davalının davacıda oluşan alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından daha önce yapılan yargılama sonucu, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Karar … ve 16.02.2015 Tarihli ilamı ile bozulmuştur. Mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davacının taraflar arasındaki 2003 yılından sonraki döneme ilişkin ticari ilişki nedeni ile davalıdan 181.781,31 TL alacaklı olduğuna karar verilmiştir. Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır. Yerel mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılama yapılıp hüküm kurulmuş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı davacının usulüne uygun tutulmayan defterlerine dayanılarak belirlenmiş olup, alacağın dayanağını oluşturan belgeler bilirkişi raporu içeriğinde yer almadığı gibi, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları da karşılanmamıştır. Bilirkişi raporunda tespit edilen alacağın dayanağı belgelere yönelik bir belirleme tespitte bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin ticari ilişkinin sürdüğü döneme yönelik defter ve kayıtların mahkemeye sunularak, sunulamaması durumunda gerekirse defter ve kayıtların ve dayanak belgelerin yerinde incelenmesi suretiyle, davacının cari hesaba ilişkin alacağının varlığı ve miktarının tespiti için yeniden tarafların itirazlarınında karşılayacak şekilde, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasından ibarettir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir, denilerek kararımız yeniden bozulmuştur. Bozma kararı taraflara tebliğ edilmiş, beyanları alındıktan sonra usul ve yasaya uygun olan karara uyulması gerekmiştir.
Bozma kararına uyan mahkememizin yapması gereken bozmanın içeriğine uygun işlem yapmak olduğu için bozulan karara esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden 30/04/2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişi … bozma kararında yeterli olmadığını belirttiği rapordaki önceki düşüncelerinin tekrar etmiştir.
Tarafların mal alım ve mal satım beyannameleri ile KDV beyannameleri de temin edildikten sonra bu kez bilirkişi… dan 28/01/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişimiz davacının muavin kayıtlarına göre davacının davalıdan 181.781,31 TL alacağı bulunduğunun kayıtlı olduğunu, 269.159,78 TL toplam bedelli çekler tahsil edilemediği için ödeme yerine kabul edilemeyeceğini, icra takibine konu edilen bono bedelleri ödenmediği için bununda davalı borcundan düşülemeyeceğini, mahkemeye asılları davalı tarafından sunulan ve toplam bedeli 54.000,00 TL olan bono bedellerinin davacı alacağından mahsubu konusunun mahkemenin takdirinde olduğunu, … sayılı dosyasına ödendiği belirtilen 49.402,85 TL ile ilgili ödeme belgesi aslı sunulmadığı için bununda ödeme sayılmasının mümkün olmadığını ve en son olarak ta 05/06/2003 tarihli ve 6.000,00 TL bedelli çekin tahsil edilip edilmediği belirlenemediği, istenen kayıtlar sunulur ise yeniden araştırma yapılabileceği bildirilmiştir.
Yukarıda içeriği özetlenen rapor ile istenilen kayıtlarda temin edilip, bu kez bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Ek raporda da belirtildiği gibi, ticari ilişki nedeni ile davacının muavin kayıtlarına göre davacının alacağının 181.871,31 TL olduğu kabul edilmiştir. Daha önce tereddüte konu davalı ödemeleri yönünden ise, bir örneği dava dosyasına temin edilen çek örneğine göre 05/06/2033 tarihli ve 6.000,00 TL bedelli çek davacı tarafından tahsil edildiği için bu miktarın davacı alacağından tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı tarafından asılları dava dosyasına sunulan ve davacının bedeli ödenmeden davalıya teslim edildiğini kanıtlayamadığı toplam bedeli 54.000,00 TL olan bono bedellerinin de davalı tarafından aksi kanıtlanmayan adi karine uyarınca davalı ödemesi sayılması ve davacı alacağından mahsubu gerektiği kabul edilmiştir.
Davalının bir diğer ödemesi de 04/06/2003 tarihli protokole konu 49.402,86 TL nin tahsil edildiği açıkça belirtildiği gibi, … sayılı dosya borcundan düşüleceği kararlaştırıldığı için bu miktarında davacı alacağından davalı ödemesi kabul edilip düşülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bu hali ile, davacı alacağının 181.781,31 TL olduğu, davalı ödemesi olarak kabulü gereken ( 54.000,00 TL + 6.000,00 TL + 49.402,86 TL = 109.402,86 TL) 109.402,86 TL ni mahsubu sonrası davacının davalıdan tahsili gereken alacağının ( 181.871,31 TL – 109.402,86 TL = 72.378,45 TL) 72.378,45 TL olduğu kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
… sayılı icra takip dosyası, …sayılı ve… sayılı icra takipleri ile toplam bedelin 54.000,00 TL olan altı adet bono nedeni ile yapılacak tahsilatlar ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile 72.378,45 TL’nin dava tarihi olan 25/01/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 4.944,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.699,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.244,67 TL harcın harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 9.717,98 TL’den çıkarılarak artan 7.473,31 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya İADESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 2.699,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.716,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 11.580,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 17.410,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 715,88 TL ve bilirkişi ücreti 8.000,00 TL olmak üzere toplam 8.715,88 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 3.470,33 TL’sininin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 100,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.100,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 662,02 TL’sininin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …(e-duruşma), Davalı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde … Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2023

Katip …

Hakim …