Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2021/567 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/455 Esas – 2021/574
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/455 Esas
KARAR NO : 2021/574

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Bank A. Ş.’nin Yenişehir ve Necatibey Şubeleri ile kredi borçlusu … Asansör Yed. Par. Mak. İnş. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin asıl borçlu, diğer borçlulardan … ve …’ün ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden firmaya kredi açılıp kullandırıldığını, kefillerin ise söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, Kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek nakit kredi borcunun ödenmesi, … Noterliği’nin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve ekinde hesap özetleri görüleceği üzere ihtar edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine Ankara … Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile davalı- borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip başlatılmış ise de, borçlular vekili tarafından yapılan haksız itirazlar ile icra takibinin durduğu… Hususları belirtilerek ; Davalı- borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına, Davalı- borçluların %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı- borçlulara yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

CEVAP:
Davalılar … ve … Asansör Yed. Par.Mak.İnş.San.Dış Tic.Ltd.Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; Mahkemece delillerin tam olarak toplanılması ile hemen görülüp takdir olunacağı üzere, dava bütünüyle suiniyete dayalı olduğunu, ortada doğru dürüst, tutarlı bir hak talebi olmadığını, Davacı şirketin, müvekkilleri aleyhine icra takibine konu ettiği borcun haksız olduğunu, keza müvekkillerinin davacı yana bu şekilde bir borcu mevcut olmadığını, dolayısıyla davacı vekilinin böyle haksız bir borca itirazının takibi uzatmaya yönelik olarak nitelendirmesinin de haksız alacaklarına dayanak bulmak amacıyla ortaya konulduğunu, Davalı müvekkillerinin icra takibine konu kredi borcunun borçlusu olduğuna yönelik tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, söz konusu kayıtların ve Bankaya karşı olan ödemeler incelendiğinde müvekkillerin … Banka herhangi bir borcu bulunmadığının zaten görüleceğini, İleri sürülen borcun faiz oranlarının fahiş oranda hesaplandığını, müvekkillerin davacı … Bank’a yapmış olduğu ödemelerin hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmadığını, neticesinde de davacı yan tarafından müvekkillere karşı borcu ödemediği iddiasıyla söz konusu takibin haksız olarak başlatıldığı…. Hususları belirtilerek; Davacının usule, yasaya ve yargıtay uygulamalarına bütünüyle aykırı kalan ve her yönüyle açıkça suiniyete dayalı olduğu zahir bulunan davasının bütünüyle reddine, Davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama giderimiz ile vekâlet ücretinin dahi hasma tahmiline, şimdilik sair bilcümle, cevap, talep ve dava hakları mahfuz kalmak kaydıyla karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller aleyhine yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, davalılardan … Asansör.. Şirketi ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer borçlular … ile …’ün ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine Ankara … Müd.’nün … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalıların haksız itirazları ile takibin durduğunu ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise savunmalarında, kredi borcu bulunmadığını bildirmektedir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasının bir örneği UYAP’tan alınarak dosyaya konulmuş, davacı bankadan söz konusu kredi sözleşmesine ilişkin tüm belgeler celbedilmiş ve dosya kapsamı üzerinden gerektiğinde banka şubesinde inceleme yapılmak üzere yetki verilerek bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi ….’ın 09/04/2021 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; dosyada bir takım eksik belgelerin bulunduğunu, bu belgeler geldikten sonra değerlendirme yapılabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporunda belirtilen belgelerin 22/04/2021 tarihli dilekçesi ve ekinde sunulduğu anlaşılarak dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin 25/07/2021 tarihli asıl bilirkişi raporunda özetle; davaya konu uyuşmazlık ödenmediği iddia edilen davalı asıl borçlu firmaya tahsis edilen 1 adet taksitli ticari kredi ve 1 adet çek depo talebinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinden kaynaklandığını, mahkemenin verdiği şubede yerinde inceleme yetkisine istinaden davacı banka şubesinde yapılan inceleme sonucunda elde edilen bilgi/belgelerde göz önünde bulundurularak iş bu raporun hazırlandığını ve Mahkemenin takdirlerine sunulduğunu, davalı asıl borçlu ile akdedilen 05.11.2015 tarihli 400.000,00 TL ve 15.02.2017 tarihli 1.500.000,00 TL limit arttırımı ve 14.11.2017 tarihli 1.500.000,00 TL tutarındaki Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde davalılar … ve …’ün kefalet limitine istinaden davalı firmaya davaya ve takibe konu taksitli ticari kredi ve çek karnesi tahsis edildiği ve kullandırıldığı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesindeki davalıların kefalet limitinin toplam 3.400.000,00 TL olduğu , Nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yukarıda hesabı yapılan borç tutarlarından da kefalet limitinin fazla olması nedeniyle borcun tamamından sorumlu bulunduğunu, Ankara … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilgili yapılan tüm hesaplamalar sonucunda HMK’ya uygun olarak davacı bankanın 18.12.2019 Takip tarihi itibariyle davalılardan ; 86.017,23 TL Asıl alacak, 8.709,24 TL İşlemiş faiz, 435,46 TL Faizin % 5 gider vergisi, olmak üzere 95.161,93 TL toplam alacağını, Takip tarihi itibariyle 86.017,23 TL olan asıl alacak kısmına takip tarihinden tahsiline kadar geçen günler için % 45 temerrüt faiz oranı ve faizin %5 gider vergisiyle hesaplanacak tutarın ödenmesi gerektiğini, davacının % 20 icra inkar tazminatı talebine ilişkin değerlendirme ve kararın, İİK md.67/ 2 gereğince Mahkemenin takdirinde olduğunu, Depo talebinde bulunulan 2.030,00 TL lik çeke ilişkin olarak ; Bankanın ihtar ile depo talebinde bulunduğu 1 adet 50801 n.lu davalı borçlu firmanın elinde halen iade edilmemiş ve bankanın yasal yükümlülüğünü oluşturan çek bulunduğu , her bir çekin bankaca ödenecek yükümlülük tutarının Merkez Bankasınca 2019 yılı için belirlenen tutarının 2.030,00 TL ( 28.01.2019 tarihi itibariyle geçerli ) olduğu buna göre 1 yaprak 50801 n.lu çek için yasal yükümlülük tutarının 2.030,00 TL olarak bulunduğunu, ancak davacı bankanın davalı kefillerden çek sorumluluk bedeline ilişkin depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiğini, Mahkemece de 05.11.2015 ve 14.11.2017 tarihli Genel Kredi sözleşmesinin hükümlerinin geçerli olduğu kanaatine varılması ve Nihai Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; ” iş bu sözleşmelerin Madde 23 Nakit ve/veya Gayrinakit kredinin Depo Edilmesi: Müşterinin mali durumunun zayıfladığı ve kullandırmış olduğu kredinin geri dönüşünün sorun olabileceğini veyahut Müşterinin nakit kredi borçlarının geri dönüşlerinde/ödenmesinde sorunlar yaşanması halinde veyahut Müşteri hakkında başkalarınca yasal takibe geçilmiş olması, iflasının istenilmiş olması yada müşterinin iflasın ertelenmesi, konkardato, borçlarının yeniden yapılandırılması, iflas istenmesi durumunda veya müşterinin ortaklık yapısını değiştirmesi, teminat yeterliliğinin azalması veyahut istenen ek teminatın verilmemesi yada mallarını devretmesi, adresini ticari işletmesiyle ilgisiz yerlere nakletmesi gibi işlemlerde, Banka; herhangi bir gerekçe göstermeye mecbur olmaksızın, nakit ve/veya gayrinakit kredi alacaklarının (meri mektup, vadeli akreditif, aval, çek kanunlarındaki çek yaprağı sorumluluk tutarı gibi ) bedellerini nakdi teminat olarak Bankaya depo etmesini( yatırmasını), müşteriden ve Müşterek Borçlu ile müteselsil kefillerden talep edebilir.” şeklinde yer aldığından davacı bankanın gerek davalı asıl borçlu firmadan ve gerekse davalı müteselsil kefillerden 2.030,00 TL çek yasal yükümlülük tutarının depo edilmesi talebinin yerinde olacağı söylenebileceğinin bildirildiği görülmüştür.

Bankacı bilirkişinin raporunun denetime olanaklı ve gerekçeli tanzim edildiği anlaşılarak yerinde görülmeyen itirazların reddi suretiyle hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, davacı banka kayıtları, yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında akdedilen 05.11.2015 tarihli 400.000,00 TL ve 15.02.2017 tarihli 1.500.000,00 TL limit arttırımı ve 14.11.2017 tarihli 1.500.000,00 TL tutarındaki Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde davalılar … ve …’ün kefalet limitine istinaden davalı şirkete, davaya ve takibe konu taksitli ticari kredi ve çek karnesi tahsis edildiği ve kullandırıldığı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesindeki gerçek kişi davalıların kefalet limitinin toplam 3.400.000,00 TL olduğu, bilirkişi tarafından hesabı yapılan borç tutarlarından kefalet limitinin fazla olması nedeniyle borcun tamamından asıl borçlu ile birlikte müşterek ve müteselsil kefillerin de sorumlu bulundukları, davacı bankanın davalı kefillerden çek sorumluluk bedellerine ilişkin depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede buna yönelik açık hüküm bulunması gerektiği, dosya kapsamında incelenen 05/11/2015 ve 14/11/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinde açıkça müşteriden ve müşterek borçlu ile müteselsil kefillerden talep edileceğine dair hüküm bulunduğu, bu halde davacı bankanın gerek davalı asıl borçludan ve gerekse davalı gerçek kişi müşterek ve müteselsil kefillerden çek yasal yükümlülük tutarını depo talep hakkının bulunduğu anlaşıldığından, bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalıların Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile, takibin,
86.017,23 TL asıl alacak,
8.709,24 TL işlemiş faiz,
435,46 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 95.161,93 TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Çek taahhüt kredisi riskinden kaynaklanan 50801 nolu çek nedeniyle 2.030,00 TL gayrinakit alacağın davalılar tarafından davacı bankada açılacak bir hesapta depo edilmesine,
Asıl alacağa (86.017,23 TL) takip tarihinden geçerli %45 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (95.161,93 TL) %20’si oranında taktir edilen icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 6.639,18 TL harçtan peşin alınan 1.195,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.443,90 TL. harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 13.183,23 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.296,32 TL’sinin davalılardan, 23,68 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 1.179,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 1.158,34 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 1.195,28 TL peşin harç toplamı 1.270,84 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar … ve … Asansör…. Ltd. Şti. iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.775,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili Av. , Davalı … ASANSÖR VE …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021