Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/446 E. 2021/884 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/446 Esas – 2021/884
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/446 Esas
KARAR NO : 2021/884

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 31/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.02.2007 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı …’in yönetiminde olup davalı Sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi düzenlenmiş bulunan … plakalı aracın karıştıkları trafik kazasında yolcu konumunda bulunan …’nın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde desteğin bir kusuru bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dava öncesi davalı şirkete başvuru yapılmış ise de bir sonuç alınamadığını, destek …’nın serbest meslek erbabı olup aylık kazancının 3.000,00 TL olduğunu, davacıların vefat nedeniyle maddi zarara uğradıklarını belirterek, her bir davacı yönünden ayrı ayrı 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 01.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının yanı sıra esas yönünden anılan kaza nedeniyle 15.04.2008 tarihinde 24.716,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını, söz konusu poliçeden dolayı sorumluluklarının ödeme miktarının mahsubu sonrası kalan kısımla sınırlı bulunduğunu, kabul anlamında olmamak kaydıyla kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, hesaplamanın TRH — 2010 tablosu ve 1,8 teknik faiz üzerinden yapılması gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle ispatlanmasının zorunlu olduğunu, aksi takdirde hesaplamaya asgari ücretin esas alınması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşımasının şartları bulunduğundan bu yönde indirim yapılmasını talep ettiklerini, davacıların kaza nedeniyle elde ettikleri gelir ve tazminatların mahsubunun zorunlu olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile ve bakiye poliçe teminat limiti ile sınırlı bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, 24/03/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak SGK yazı cevabı, davalı sigorta hasar dosyası ve poliçesi, ceza soruşturması dosyası örneği, sosyal ekonomik durum araştırmaları celbedilerek dosya içerisine konulmuştur.
Kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti yönünden Merzifon CBS’nin 02/07/2007 tarih, … soruşturma sayılı dosyasından aldırılan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor celbedilmiş, ATK’nın 13/08/2007 tarihli raporunda özetle; sürücü …’in tamamen kusurlu olduğunu, sürücü …’ın ise kusursuz olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarı yönünden hesap bilirkişisinden rapor alınmış, bilirkişinin 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayın meydana gelmesinde sürücü …’in tamamen kusurlu, sürücü …’ın kusursuz olduklarının 13.08.2007 tarihli raporla tespit edildiğini, davacı çocuk …’nın murisi ve desteği …’nın vefatı nedeniyle uğramış olduğu maddi zararı, davalı sigorta şirketinin 15.04.2008 tarihinde yapmış olduğu 5.780,58 TL’lik ödeme ile fazlası ile karşılanmış olduğundan, bu nedenle adı geçen davacı yönünden BAKİYE bir zararın bulunmadığını, davacı anne …’nın desteği …’nın vefatı nedeniyle uğradığı net gerçek maddi zararının 250.118,80 TL olarak hesaplandığını, olay tarihi itibarıyla davalı … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen ZMMS poliçesi teminat limiti 60.000,00 TL olmakla, BAKİYE sorumluluğunun davacı çocuk …’ya yapması gereken ödeme miktarı sonrasında 55.714,18 TL olarak hesaplandığını, hükmedilecek tazminata (temerrüt) tarihinden itibaren yasal faiz (sigortalı araç hususi olmakla) işletilmesi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce poliçe tanzim yeri itibariyle yerinde görülmeyen yetki itirazı ile ölümlü kazada zamanaşımı süresinin 15 yıl olarak belirlenmiş olmasına göre yerinde görülmeyen zamanaşımı itirazının reddine yönelik karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 02/12/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ettiği, ıslah harcını yatırarak ıslah dilekçesini karşı tarafa usulünce tebliğe çıkarttığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, kazaya karışan araçların kusur durumu, hesap bilirkişisi raporu kapsamı hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; olay tarihi olan 24/03/2007 günü saat 22.30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Samsun istikametinden Merzifon istikametine seyri halinde iken 15 + 400 kmye geldiği sırada, taşıt giremez ve mecburi yön levhaları ile belirtilmiş orta refüjle bölünmüş yola girdiği sırada karşı yönden gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile karşı şeritte çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen bu kazada davalı sigortanın sigortalısı araç sürücüsünün tamamen %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi teminat limitinin 60.000,00 TL olduğu, davacı çocuk …’ya daha önce davalı sigorta tarafından 15/04/2008 tarihinde yapılan ödeme ile bu davacının zararının fazlasıyla karşılanmış olup, bakiye DYK tazminatı talebinin yerinde olmadığı, davacı anne …’nın ise uğradığı net gerçek maddi zararının hesap bilirkişisi tarafından 250.118,80 TL olarak hesaplanmasına karşın poliçe teminat limiti ile davacı çocuk …’e yapılan ödemenin mahsubundan sonra davacı annenin talep edebileceği tutarın 55.714,18 TL olarak hesaplandığı açıkça anlaşılmakla, davacı … yönünden ispatlanamayan davanın reddine, davacı anne yönünden ise davanın bedel artırım dilekçesi gözönünde bulundurularak kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı … yönünden davanın reddine,
2-Davacı anne … yönünden davanın KABULÜNE,
55.714,18 TL DYK tazminatının 01/04/2020 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 3.805,84 TL harçtan peşin alınan 241,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.564,44 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 660,00 TL’sinin davacı …’dan, 660,00 TL’siinn davalı sigortadan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı … iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 8.042,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan 944,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 927,85 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 241,40 TL peşin harç toplamı 1.223,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2021