Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/444 E. 2021/199 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/444 Esas
KARAR NO : 2021/199

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında 23.08.2019 tarihinde … AVM de … Restoranın mermer işlerinin yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, Sözleşmenin 4.1 maddesinde sözleşme bedelinin ve 9.maddesinde ödeme planlarının yazılmış olduğunu, Davalı şirket tarafından sözleşmenin imzalanması akabinde 05.09.2019 vade tarihli 40.000 TL bedelli, 25.12.2019 vade tarihli 35.000 TL bedelli ve 28.02.2020 vade tarihli 50.000 TL bedelli 3 adet çekin müvekkiline teslim edildiğini, işin tesliminden sonra 27.09.2019 tarihinde müvekkilinin banka hesabına 9.000 TL Ödeme yaptıklarını, Davalının müvekkiline toplam 134.000 TL Ödeme yaptığını, 27.09.2019 tarihinden önce müvekkili şirket tarafından işin bitirildiği ve davalı yana teslim edildiğinin 27.09.2019 tarihinde yapılan ödemeden açıkça anlaşılmakta olduğunu, Davalı şirketin ekonomik durumunun uygun olmadığı gerekçesiyle müvekkiline başkaca bir ödeme yapmadığını, Müvekkilinin karşı tarafa, işin tesliminin üzerinden uzunca bir süre geçtiğini faturaları tanzim edeceğini belirttiğini, ancak davalının sadece sözleşme gereğince KDV dahil 100.000 TL’lık kısım için fatura düzenlemesini, 190.000 TL’lık kısım için fatura düzenlenmemesini aksi halde bu kısım içinde KDV miktarı kadar borcunun artacağını belirterek müvekkiline 2019 yılı sonuna kadar borcun tamamını Ödeyeceğini belirttiğini, Müvekkilini de bu nedenle 2019 yılının sonuna kadar davalı şirketin ödeme yapmasını beklediğini, Müvekkilinin, davalı borçlunun 2019 yılı sonunda sözleşme gereğince borcunu ödememesi nedeniyle 09.01.2020 tarihinde GIB2020000000001 numaralı 201.633.33 TL ve 02.03.2020 tarihli GIB2020000000013 numaralı 123.000.22 TL miktarlı elektronik faturaları tanzim ettiğini ve sistem üzerinden davalı borçluya teslim ettiğini, Akabinde Ankara …. Noterliğinden 09 Mart 2020 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname ile iki adet faturanın bakiyesi olan 190.633,55 TL’nin 3 gün içerisinde Ödenmesini talep ettiklerini, Davalının cevaben …. Noterliğinden 16 Mart 2020 tarihinde … yevmiye numarasıyla keşide ettiği ihtarnamede … Bankası … Şubesi’ne ait 7966423 ve 7966424 çeklerle ödeme yapmak istediğini fakat müvekkil davacı şirket tarafından bu hususun kabul edilmediğini iddia edildiğini, Müvekkilinin ihtarnamesinden sonra davalı şirketin bu iki adet çeki ödeme için teklif ettiğinin doğru olduğunu, ancak bu iki çekten 7966423 numaralı çekin vadesinin 09.11.2020 miktarı 75.000 TL, 7966424 numaralı çekin vadesinin 11.12.2020 miktarının ise 75.000 TL olmak üzere toplam 156.000 TL olduğunu, Müvekkilinin, faturaların bakiyesi olan borç miktarı 190.633,55 TL olması nedeni ile söz konusu çekleri kabul etmediğini, Taraflar arasında 34.633,55 TL alacak borç miktarı konusunda İhtilaf bulunduğunu, bunun nedeninin de, davalının sözleşmeye göre KDV ödememek için 190.000 TL’lik kısım için fatura istememesinden kaynaklandığını, Müvekkilinin, davalıya işi süresinde yani 2019 yılı Eylül ayında teslim etmesine rağmen davalı borçlunun ödeme yapmasını 2020 yılı başına kadar beklemiş ödeme yapılmadığından alacağını muhasebe kayıtlarına usulüne uygun olarak alabilmek için 190.000 TL’lik kısım için de KDV’sini eklemek suretiyle fatura düzenlediğini, Sözleşme gereğince 100.000 TL KDV içinde ve 190.000 TL’ye KDV eklenmesi karşılığında toplam 324.633,55 TL miktar için 2 adet faturayı tanzim ederek davalı borçlu şirkete teslim ettiğini, Taraflar arasında borcun miktarı konusunda ihtilaf olduğundan Çeklerin kabul edilmediğini, Müvekkilinin çekleri kabul etmemesinin ikinci nedeninin de, davalı şirketin İşin tesliminin yapıldığı 2019 Eylül ayından, davalının çekle ödeme teklifinde bulunduğu 2020 yılı Mart ayına kadar 6 ay müvekkilini ödeme için beklettikten sonra ihtarnamenin tarafına tebliğine müteakip 8 ve 9 ay vadeli çeklerle ödeme yapmak istemesi olduğunu, Borcun tamamı bile ödenecek olsa işin tesliminin üzerinden 14-15 ay geçtikten sonra çekle ödemenin ticari hayatın şartlarına uygun olmadığını, Davalı tarafın bu davaya konu iki adet elektronik faturayı teslim aldığını ve kabul etmediğine dair yasal sürelerde bir itirazda bulunmadığını, bu iki adet faturanın davalı şirketin ticari defterlerine de kaydedildiğini, Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında müvekkili şirkete 190.633,55 TL borçlu olduğunun görüleceğini, yine tarafların BA-BS formları ilgili Vergi Dairelerinden istenildiğinde davacının bu faturaları mal alış olarak itirazsız kabul ve beyan ettiğinin görüleceğini, İİK 257. madde gereğince öncelikle karşı tarafa tebligat yapılmaksızın davalının borçlu olduğunu ikrar ettiği 156,000,00 TL için müvekkilinin alacağına yeter borçlu davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini ve %20 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı istediklerini belirtmişlerdir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava cari hesaba ve faturaya dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir
Davacı taraf , taraflar arasında 23/08/2019 tarihli … AVM de … Restaurant’ın mermer işlerinin yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, davalı tarafın toplamda 134.000,00 TL ödeme yaptığını, ekonomik durumunu gerekçe göstererek başka ödeme yapmak istemediğini, davalı tarafın bakiye borcu ödememesi üzerine 09/01/2020 tarihli ,201.633,33 TL bedelli ve 02/03/2020 tarihli 123.000,22 TL bedelli iki adet fatura düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalı borçlunun sözleşmeye göre 190.000,00 TL lik kısım için KDV ödemek istemediğini, faturaların bakiye tutarının 190.633,55 TL olduğunu bu nedenle ihtarname tebliğinden sonra davalı borçlunun KDV içermeyen tutarı esas alan çeklerle ödeme talebinin kabul edilmeyerek takibe geçildiğini, davalı borçlunun haksız itirazı ile Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibinin durduğunu ileri sürmektedir.
Davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak tarafların bildirilen adreslerinde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, konusunda uzman mali müşavir bilirkişinin 02/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas dosyası ile, davalı aleyhine başlatılan 19.03.2020 tarihli icra takibindeki Asıl alacak tutarı olan 190.633,55 TL’nin davacı kayıtlarında davalının borcu olarak kayıtlı olduğunu, davalı defterlerinde, 19.03.2020 icra takip tarihi itibari ile davacının 67.633,33 TL alacaklı olarak kayıtlı olduğunu, davacı tarafından düzenlenen 02.03.2020 tarihli GIB202000000013 nolu 123.000,22 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu konudaki takdirin mahkemede olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacının Bs Formunda 16 nolu sırada , Davacının Davalıya 2020 yılında 2 adet belge ile 275.112,00 TL bedelli KDV hariç fatura kestiği ve vergi dairesine bildirimin yapıldığı görülmüştür.
Davalının Ba Formunda 7 nolu sırada , Davalının Davacıdan 2020 yılında 1adet belge ile 170.875,00 TL KDV hariç fatura aldığı ve ilgili vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
İşin Davacı tarafından süresinde bitirilmediğine dair dosya kapsamına Davalı tarafından sunulmuş bir belge bulunmamaktadır. 23.08.2018 tarihli sözleşmenin 8.1.1 maddesine göre Sözleşme konusu işin 25.09.2019 tarihinde bitirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından davacının 09/03/2020 tarihli ihtarnamesine gönderilen 18/03/2020 tarihli cevabi ihtarnamede “sözleşme gereği müvekkil şirketinizin yükümlülüğü altındaki işler müvekkil şirketimiz tarafından tam ve eksiksiz olarak süresi içerisinde tamamlanmadığından müvekkilin zararı söz konusudur.” şeklinde belirtilmiş ise de yine aynı ihtarnamede davacı dilekçesi ekinde fotokopileri sunulan 156.000,00 TL toplamlı çeklere ilişkin “müvekkil tarafından … Bankası AŞ … Şubesi 7966423 ve 7966424 seri numaralı çekler ile tarafınıza ödeme yapılacağı belirtilmiş ise de söz konusu ödeme tarafınızca kabul edilmemiştir.” açıklamalarının yer aldığı, buna göre davalının davacıya ödeme yapmak istediği, bu çerçevede yapılan değerlendirmede davacı tarafından işin sözleşmeye uygun olarak bitirildiğinin kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bedelinin KDV dahil 100.000,00 TL + KDV hariç 190.000,00 TL olduğu sabittir. Sözleşmeye göre bu kısım için KDV istenirse ekleneceği açıktır. Sözleşmeye göre 100.000,00 + 190.000,00 = 290.000,00 TL olan işin bedeli, davacı tarafından KDV’siz olan 190.000,00 TL’lik kısmın da faturalandırılması suretiyle işin bedelinin toplamda 324.633,55 TL olarak oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Davalının yaptığı ödeme toplamı 134.000,00 + ihtarda belirttiği ve davacıya vermek istediği çek tutarı 156.000,00 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL üzerinden davalının borcunu kabul ettiği ve bu toplamdan geriye kalan bakiye olan 67.633,35 TL ödemek istediği, sözleşmede yer alan KDV hariç 190.000,00 TL’lik kısım yönünden KDV’yi ödemek istemediği, uyuşmazlığın bu noktadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalının ticari defter ve kayıtlarını bu miktar üzerinden oluşturarak yine vergi dairesine bildirdiği Ba formunu da bu çerçevede oluşturduğu değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak taraflar arasında düzenlenen 23/08/2019 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde yer alan sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 4.1. Maddesi kapsamına göre tarafların anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesinde işin tamamını “KDV’si dahil 100.000,00 TL ve istenildiği kadarının KDV’si ödenmek suretiyle 190.000,00 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL” olarak belirledikleri, sözleşme hükümlerinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, davacının 190.000,00 TL’lik kısım yönünden KDV hesaplamak suretiyle düzenlediği faturadan davalının sorumlu olması gerektiği, buna göre takipte talep edilen bakiye 190.633,55 TL yönünden davacının yaptığı takibin yerinde olduğu, davacı tarafından tutulan kayıtların sözleşme hükümlerine uygun olduğu açıkça anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takibin, 190.633,55 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacağa (190.633,55 TL) takip tarihinden geçerli değişen oranlarda yıllık %13,75 avans faizi yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (190.633,55 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 13.022,18 TL harçtan peşin alınan 2.302,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.719,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 21.794,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 3.434,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ün yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Katip …

Hakim …