Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2021/791 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/407 Esas – 2021/791
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2020/407 Esas
KARAR NO : 2021/791

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/07/2018 tarihinde davalı Sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halinde iken davacı … sevk idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu sürücü ve … plakalı araçta yolcu olan diğer davacıların yaralandığını, kaza nedeni ile Ankara CBS’nin …. Soruşturma sayılı dosyası ile Kyok kararı verildiğini, sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, bu sebeple; şimdilik davacı … yönünden geçici iş göremezlik zararı nedeniyle 100,00 TL, kalıcı iş göremezlik zararı nedeniyle 200,00 TL, davacı … için kalıcı iş göremezlik zararı nedeniyle 100,00 TL, davacı … için kalıcı iş göremezlik zararı nedeniyle 200,00 TL,maddi zarar olarak toplam 600,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
YANIT :
Davalı sigorta şirketi yanıt vermemiştir.
DELİLLER :
– Her iki araca ait ruhsat örneklerini içeren hasar dosyası,
-Davadan önce davalıya yapılan başvuru evrakı,
-Trafik sigorta poliçe örneği,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Davacı ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 30/07/2018 tarihinde meydana gelen ve … plaka plaka sayılı araç ile … plaka sayılı araçların katıldığı ve … plaka sayılı araç sürücüsü olan davacıların yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında araç sürücülerinin kusur dağılım oranlarının ne olduğu, davacılardaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalılardan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” poliçe 28/05/2018 tarihinde düzenlenip, kaza 30/07/2018 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
30/07/2018 günü saat 01:00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile 117. Sokak üzerinden seyir halinde iken Refik Saydam Caddesine girdiği esnada aracının sağ arka kısımlarıyla, seyrine göre sağından Refik Saydam Caddesi üzerinden seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön kısımlarının çarpışması sonucu, … plakalı otomobilin yolun sağındaki istinaf duvarından düşerek ters dönmesi sonucu, yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinin 12/03/2021 tarihli raporunda … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın %35 kusurlu olduğu, davalıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’un %65 kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda suç soruşturması sırasında hazırlanan kaza tespit tutanağı, ATK Trafik İhtisas Dairesi ve mahkememiz için düzenlenen raporlarda da belirtildiği gibi ; davalıya sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazaya %65 kusurlu olarak neden olduğu, davacının ve diğer araç sürücüsü …’ın %35 kusurlu olacak şekilde kazaya katıldıkları kabul edilmiştir.
Davacıların yaralanması ile sonuçlanan kaza 30/07/2018 tarihinde meydana gelmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve aynı işlerin devredildiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kabulüne göre, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre sürekli ve geçici iş göremezlik oranı ve süresinin belirlenmesi gerekli olup, kaza tarihinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri yürürlükte olduğu için, davacıdaki geçici iş göremezlik süresi ve sürekli çalışma gücü kaybı oranının bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenen süre ve oranlar esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Davacıların maluliyet oranlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan ve Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre hazırlanan 14/07/2021 tarihli raporda, davacılar … ve …’ın kaza nedeniyle maluliyetinin olmadığını, diğer davacı …’ın ise olay nedeni ile % 15.36 oranında sürekli çalışma gücü kaybı ile 6 ay süre ile geçici iş gücü kaybı oluştuğu belirlenmiştir.
Davacı …’da % 15.36 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğunu belirleyen 14/07/2021 tarihli rapor esas alınıp davacının talep edebileceği tazminat alacakları ile ilgili olarak 07/11/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapor TRH 2010 yaşam tablosu ve PMF 1931 moralite tablosunu esas alınarak hazırlanmış ve davacının 6.656,16 TL geçici iş göremezlik alacağı ile 127.944,48 TL sürekli iş göremezlik alacağı bulunduğunu belirlenmiştir.
Davacı vekili 09/11/2021 tarihli dilekçesinde, davacıda % 15.36 oranında çalışma gücü kaybı oluştuğunu belirleyen raporu dikkate alarak 2010 yaşam tablosu ve proğrasif rant yönteminin kullanılması yolu ile hesaplamanın yapıldığı rapor ile belirlenen 6.656,16 TL geçici iş göremezlik alacağı ile 127.944,48 TL sürekli iş göremezlik zararlarını esas alıp bedel artırım işlemi yapmıştır. Dilekçe karşı tarafa tebliğ edilip, yargılamaya devam edilmiştir.
Toplanan delillere göre ; Davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 65 oranında kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu davacının Yargıtay uygulamasına göre alınan, Özürlü Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre davacılar … ve …’ın maluliyetinin oluşmadığı ve bu davacılar yönünden davanın reddi gerektiği, davacı …’ın ise % 15.36 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup, 6 ay süre ile geçici iş gücü kaybı oluşturacak şekilde yaralandığı, davacının hazırlanan bu rapor esas alıp tazminat hesabının yapıldığı miktarları dikkate alıp bedel artırımı yaptığı, bunun davalı sigorta şirketinin de lehine olması nedeni ile ıslah talebinin de dikkate alınması ve buna göre hüküm oluşturulması gerektiği, davacının belirlenen ücreti esasa alınıp, 2010 yaşam tablosu ve proğrasif rant yöntemi ile tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği ve bu kriterlere göre yapılan hesaplamaya göre davacı …’ın talebinin artırıldığı, davadan önce yapılan başvuru eksiksiz belge ile yapılmadığı için davalı yönünden temerrütün dava tarihi itibarı ile oluştuğu, sigortalı araç hususi olarak kayıtlı olup, başlangıçtan itibaren yasal faiz talep edilmesi neden ile davacı alacağına yasal faiz talep edilmesinin mümkün olduğu kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar … ve … yönünden açılan davanın reddine,
2-Davacı … yönünden açılan davanın kabulü ile;
127.994,48 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 6.656,16 TL geçici iş göremezlik zararı olarak toplam 134.650,64‬ TL’nin 01/09/2020 dava tarihinden işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 9.197,99 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL peşin, 459,00 TL ıslah harcı toplamı 513,4‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.684,59‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 16.741,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.090,80 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 1.088,38 TL, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı ve 459,00 TL ıslah harcı toplamı 1.656,18‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, (artan kısmın davacılar … ve … üzerinde bırakılmasına)
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.400,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 1.396,89 TL’nin davalıdan, 3,11 TL’nin davacı … ve …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-Dair, davacılar vekili Av. …’ın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2021