Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/403 E. 2022/307 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/403 Esas – 2022/307
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/403 Esas
KARAR NO : 2022/307

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020

KARAR TARİHİ : 16/05/2022
YAZIM TARİHİ : 24/05/2022
Mahkememizde açımlan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalının talebi üzerine ihtiyaçları olan malzemenin davacı tarafından temin ve teslim edildiğini, bu ticari ilişki nedeni ile oluşan alacakları ödenmediği için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 03/03/2022 tarihli dilekçe ile de dava alacak davasına dönüştürülmüştür.
YANIT :
Davalı gerçek kişi vekili ; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, alacak talebinin taraflarca hazırlanan protokol hükümlerine uygun olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK.’nun 5. maddesinde 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile yapılan değişiklik sonrası Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki daha önce iş bölümü şeklinde mevcut olan ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Özel hukuk alanında yapılacak yargılamalar sırasında uyulması gereken genel görev kuralları 6100 sayılı HMK ‘da yer almaktadır. Bu yasanın 1. maddesi ile “Mahkemelerin görevlerinin ancak yasa ile düzenlenebileceği ve bu düzenlemenin de kamu düzenine ilişkin sayılması gerektiği” öngörülmüştür. Bu genel düzenlemenin yanında bir de ticari hayatla ilgili düzenlemeler içen 6102 sayılı TTK mevcuttur. Ticaret yasamızın 3. maddesinde ticari işin tanımı yapılmış, 4. maddesinde ticari davaların neler olduğu sınırlı olarak sayıldıktan sonra, 5. maddesinde ise aksi kararlaştırılmadığı sürece tüm ticari davalar ile ilgili olarak Ticaret Mahkemelerinin görevli oldukları belirtilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanını ticari davalar oluşturuyor ise, ticari davaların hangileri olduğunu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine bakarak belirlemek zorunluluğu vardır. Bu madde de ise ticari dava;
1)Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri,
2-)Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,
A) Ticaret Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları,
B) Türk Medeni Kanunu’nun rehin karşılığı ödünç verme ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerinde,
C) 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun;
-Mal varlığının veya işletmenin devir alınması ile işletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203 maddelerinde,
-Rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde,
-Yayın sözleşmesine ilişkin 515 ve 519. maddelerinde,
-Komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ve 545. maddelerinde,
-Ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547. ve 554. maddelerinde,
-Havale hakkındaki 555. ve 560. maddelerinde,
-Saklama sözleşmesini düzenleyen 561. ila 580. maddelerinde,
D) Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta,
E) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
F) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen konulardan doğan hukuk davalarının TİCARİ DAVA ve ticari nitelikli çekişmesiz yargı işi sayılır, ancak hiçbir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale ve vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır şeklinde düzenlenmiştir.
Ticaret yasanın 5. maddesi ile “aksine hüküm olmayan hallerde, dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereği TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen ve ticari dava kapsamında sayılan uyuşmazlıkların ticaret mahkemelerinin görev alanını oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Bu genel kuralın yanında uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemenin yer aldığı metinde bu konu ile ilgili uyuşmazlığın açıkça ticaret mahkemelerinde çözüleceği öngörülmüş ise (örneğin İİK’nun 171/4) ya da yasa ile bu yasa kapsamındaki işlerin ticari dava sayılacağı öngörülmüş ise (1163 sayılı yasanın 99. maddesi vb. gibi) bu yasadan kaynaklanan davaların da ticaret mahkemelerinin görev alanında olduklarını kabul etmek gerekecektir.
Somut olaya gelince ; Davacının alacak iddiasının dayanağını davacı tarafından davalıya satılıp teslim edildiği ileri sürülen malzeme bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık TTK nun 4/2 maddesinde yer alan ve sayma sureti ile belirtilen konulardan kaynaklanmamaktadır.
Bu davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kabul edilebilmesi için TTK nun 4/1 maddesi uyarınca davanın her iki tarafının da tacir olması ve işin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.
Davacı şirketin tacir olduğu tartışmasız olmakla birlikte, davacı tarafından düzenlenen faturalarda açıkça davalı üniversitenin adının geçtiği, ürünlerin üniversiteye ait bir ticari işletme için alınmadığı, üniversitenin kendisinin tacir sayılmasının mümkün olmadığı, davanın ticari dava sayılabilmesi için davanın her iki tarafının tacir olması gerektiğine ilişkin koşulun gerçekleşmediği, bu hali ile davanın ticari dava olmaması nedeni ileKP Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. ‘in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2022