Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/295 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/402 Esas
KARAR NO : 2021/295

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 28/08/2020

KARAR TARİHİ : 24/05/2021
YAZIM TARİHİ : 31/05/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın ters yönde ve park halinde bulunduğu yerden ana yola çıkmak ister iken davacının kullandığı ve kendi yolunda seyir halinde olan … plaka sayılı motosiklet ile 11/07/2019 tarihinde neden olduğunu kaza sonucu davacının meslekte kazanç kaybı oluşturacak şekilde yaralandığını belirtip, geçici iş gücü kaybı nedeni ile 500,00 TL, sürekli iş gücü kaybı nedeni ile 5.000,00 TL ve bakıcı gideri için 500.00 TL den oluşan zararları için toplam 6.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Kazaya karışan … plaka sayılı araç için kendileri tarafından Karayolu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olmak şartı ile poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, araç sürücüleri ile davacının kusur dağılım oranları, çalışma gücü kayıp oranına ilişkin raporların ATK’dan, tazminat hesabına ilişkin raporun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması gerektiğini, bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olmadığını, dava açılmadan önce kendilerine başvurulmadığı için özel dava şartının gerçekleşmediğini, olayın haksız fiil olması nedeni ile kendilerinden yasal faiz talep edilebileceğini, alacağın zaman aşımına uğradığını, uzlaşma görüşmeleri sırasında da ödeme yapıldığını, bununla birlikte SGK tarafından yapılan ödeme var ise tazminattan indirim yapılması gerektiği, davacının koruyucu kıyafet ve kask kullanmadığı için zararın artmasına neden olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Cevap dilekçesi ile yetkisizlik itirazını ileri sürmeyen davalı vekili ön inceleme duruşmasında olay yeri itibarı ile Keçiborlu Mahkemelerinin yetkili olduklarını ileri sürmüştür.
DELİLLER :
– Kazaya katılar araçların ruhsat örnekleri ile sigortalı araca ait poliçeyi de içeren hasar dosyası,
-SGK ‘nın geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığına ilişkin cevabi yazısı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırma belgesi,
-Bilirkişi incelemesi ve raporlar,
-Ceza soruşturması sırasında yapılan 5.000,00 TL ödemeye ilişkin kayıtlar.
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Dava açılmadan önce davalıya yapılan başvuru ile ilgili kayıtlar,
-Tüm dosya kapsamı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası sonucu davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile bakıcı giderinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasındaki tarafların kusur dağılım oranlarının ne olması gerektiği, çalışma gücü kayıp oranı ve iyileşme süresinin ne kadar olması gerektiği, bakıcı ihtiyacı doğup doğmadığı, tazminattan indirim yapılmasını gerektiren durumların olup olmadığı, temerrüt tarihi ve istenilecek faizin türü ile talep edilebilecek tazminat miktarı ve tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı konularına ilişkindir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasanın 88. maddesine göre, birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Trafik Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş ve kaza 11/07/2019 tarihinde meydana gelmiş, davamıza konu araç ile ilgili poliçe ise 26/03/2019 tarihinde düzenlenmiş olup, bu nedenle somut uyuşmazlık için yeni trafik sigortası genel şartlarının uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
Dava dışı … adına trafikte … plaka sayılı olarak kayıtlı olan araç için davalı … tarafından 26/03/2019 tarihinde kaza tarihi için de koruma sağlayan zorunlu karayolu trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. 11/07/2019 tarihinde söz konusu araç … idaresinde kendisi için yasak olan yere ters yönde park etmiş iken bulunduğu yerden yola çıkmak için manevra yapmaya başlamış, ana yolu kullanan araçları yeterince kontrol etmeden yola çıktığı için kendisine ait motosiklet ile yine kendisine ait yol bölümünde seyir halinde olan ve davacının kullandığı motosiklete çarparak kazaya neden olmuş, bu kaza sonucu davacı yaralanmıştır. Kaza yukarıda anlatılan şekilde meydana gelmiş olup, gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun ve denetime elverişli olduğu için hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 29/01/2021 tarihli rapora göre, sigortalı araç sürücüsünün manevraları düzenleyen kurallara aykırı davranıp, ana yolu kullanan araçlar için tehlikeli olacak şekilde ve kontrolsüz olarak ana yola çıkmaya çalışarak % 75 oranında, motosiklet sürücüsü davacının ise aracının hızının yol ve trafik şartlarına göre ayarlamadığı için % 25 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza 11/07/2019 tarihinde meydana gelmiş ve bu tarihte ” Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri ” yürürlükte olduğu için davacının olay nedeni ile çalışma gücü kaybına uğrayıp uğramadığının ve iyileşme süresi ve bakıcı ihtiyacı oluşup uluşmadığının belirlenmesi için Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından 10/02/2021 rapor alınmıştır. Kaza tarihinde yürürrlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınıp hazırlanan ve davacıda tanımlanan yaralanmalara uygun olduğu için hükme esas alınan bu rapora göre, davaya konu kaza nedeni ile davacının % 16 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup 6 (altı) ayda iyileşebilecek ve 1 (bir) ay bakıcı ihtiyacı oluşturacak şekilde yaralandığı kabul edilmiştir. Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda başka yönetmelik hükümlerine göre çalışma gücü kayıp oranı belirlenmiş ise de, her bir yasal düzenlemede farklı ölçütler esas aldığı için farklı yönetmelikler esas alınarak düzenlenen raporlar arasında sürekli çalışma gücü kayıp oranı arasında farklılık olmasının doğal olduğu, bu nedenle ortada çelişen rapor olduğu kabul edilmemiş ve ATK yada başka bir birimden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararının poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmekte ise de, sigorta genel şartlarının tazminat talep hakkı olan kişilerin katılımı olmaksızın sigortacı ile hazine görevlileri tarafından belirlinmiş olması, bu belirlemeye katkısı olmayan davacı konumunda olanların aleyhine olan bu hükmün davacı konumunda olanlar için bağlayıcı olamayacağı, bu nedenle zararın kapsamını belirleyen 6098 sayılı yasanın 54.maddesine göre geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında karşılanması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan olay nedeni ile SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir.
Ceza yargılaması sırasında davacıya 5.000,00 TL ödeme yapılmış ise de, davacı vekilinin aksi kanıtlanamayan 14/12/2020 tarihli duruşmadaki beyanı karşısında bu ödemenin yine poliçe kapsamındaki SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol giderleri ile ilgili olduğu kabul edilip, bu ödemenin hesaplanan tazminatlardan indirilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Davacı vekili 14/12/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında yetkisizlik itirazını ileri sürmüş ise de, davacı tarafın yasal süre içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisiz olduğunu ileri sürmediği, bu hali ile yasal süre içerisinde ileri sürülmediği kabul edilen itirazın aynı duruşmada reddine karar verilip, mahkememizde yargılamaya devam edilmiştir.
Alacağın zaman aşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza TTK da suç olarak düzenlenip 8 yıl zaman aşımı süresi öngörülmüş olup, 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin tazminat istekli talepler için de uygulanması gerekli olup, 11/07/2019 kaza tarihi başlangıç alındığında süre dolmadığı için zaman aşımı ret edilmiştir.
Davalı vekili, kaza sırasında davacının koruyucu kıyafet kullanmadığı için zararın artmasına neden olduğunu ileri sürmüş ise de, davacının koruyucu kıyafet kullanmadığının davalı tarafından kanıtlanması gerekli olup, davacı bu durumun varlığını kanıtlayamadığı gibi, suç soruşturma dosyası içerisinde de davacının olay sırasında koruyucu kıyafeti olmadığına ilişkin tespit bulunmadığı için tazminattan bu nedenle indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenebilmesi için bilirkişiden 18/03/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bir kaç seçenek dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, mahkememizce Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri uyarınca belirlenen sürekli ve geçici çalışma gücü kaybı ile bakıcı ihtiyacı süresi, asgari ücreti aşan gelir elde ettiği kanıtlanamadığı için asgari ücret esas alınıp, yaşam süresi yönünden TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faiz dikkate alınmaksızın progresif rant yötemine göre hesaplama sonucu belirlenen 128.561,63 TL sürekli işgöremezlik zararı, 9.778,71 TL geçici işgöremezlik zararı ve 1.918,80 TL bakıcı giderinden oluşan toplam 140.259,14 TL davacı zararının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporu düzenlendikten sonra davacı vekili 13/04/2021 tarihli dilekçesi ile bedel artırım işlemi yapmış ise de, bu talebin kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tesbit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenen % 25 oranındaki sürekli çalışma gücü kayıp oranı dikkate alınarak hesaplanan sürekli çalışma gücü kayıp zarar miktarı olan 200.877,57 TL esas alınarak yapıldığı, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri uyarınca belirlenen sürekli çalışma gücü kaybı yönünden % 16 sürekli çalışma gücü kayıp oranı dikkate alınıp yapılan hesaplama sonucu belirlenen 128.561,63 TL sürekli çalışma gücü kayıp zararının dikkate alınması gerektiği kabul edilmiştir.
Dava belirsiz alacak davası olup, davanın niteliği gereği davacı taraf alacağın miktarını belirleyemediği için belirli bir miktarı dava değeri olarak göstermek suretiyle dava açmaktadır. Bilirkişi raporu ile gerçek tazminat miktarı belirlendikten sonra dava dilekçesinde talep edilen ile bilirkişinin belirlediği miktar arasındaki fark için eksik harç tamamlanmaktadır. Bu işlem HMK’da düzenlenen ıslah olmayıp, davanın niteliğinden kaynaklanan eksik harcın tamamlanmasıdır.
Dava açılmadan önce 14/10/2019 tarihinde davacı tazminat talebi ile davalıya başvurmuş olup, başvuru tarihini takip eden 8 iş günlük sürenin tamamlanması ile 25/10/2019 tarihinde davalı yönünden temerrüt gerçekleştiği için davacı alacaklarına 25/10/2019 tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasının gerekli olduğu, sigortalı aracın özel nitelikli olarak trafikte kayıtlı olması nedeni ile uygulanacak faizin türünün ise değişen oranlı yasal faiz olması gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE
128.561,63 TL sürekli işgöremezlik zararı, 9.778,71 TL geçici işgöremezlik zararı ve 1.918,80 TL bakıcı giderinden oluşan toplam 140.259,14 TL’nin 25/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 9.581,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 705,56 TL toplamı 759,96 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.821,14 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 759,96 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 814,36 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 17.274,62 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 138,00 TL, 238,00 TL adli tıp rapor gideri ve bilirkişi ücreti 1.750,00 TL olmak üzere toplam 2.126,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.462,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 10.201,07 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Her iki taraf görüşmelere katıldığı ve davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiğinden, Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
870,95 TL’sinin davalıdan,
449,05 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. .., Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …

Hakim …