Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2022/222 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/39 Esas – 2022/222
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/39 Esas
KARAR NO : 2022/222
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZIM TARİH : 13/04/2022

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Başkent Ticari Şubesi ile dava dışı asıl borçlu “… İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi” arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını ve borçluya krediler kullandırıldığını,
Davalı borçlu …’ın anılan borca kefil olduğunu, davalıya gönderilen ihtarnameye karşın borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine yönelik yetki itirazının sözleşmenin imzalandığı yer Ankara olmakla haklı olmadığını da belirterek,
Açıklanan ve re’sen saptanacak sair nedenlerle, borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/05/2021 tarihli yazılı beyanında mevcut davada sadece nakdi borçlara yazılan itirazın iptalinin talep edildiğini, gayrinakdi alacak ile ilgili mevcut davada taleplerinin bulunmadığını ifade etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Etimesgut’ta ikamet ediyor olması nedeniyle mevcut davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu,
Davacı tarafça gönderilen hesap kat ihtarnamesinde iki tane ticari kredi kartı alacağı ile iki tane BCH Kredisini katettiğini, iki kredi kartına son ödeme günü gelmediği için faiz işletilmediğini, diğer iki adet BCH Kredisinin faizinin de taraflarca imzalanan 26/11/2012 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin 29/e maddesine göre 30/09/2018 tarihinde tahakkuk edeceğini, ancak bu tarih pazar gününe denk geldiğinden sözleşmeye göre borcun 01/10/2018 tarihinde ödenmesi gerektiğini, borcun 02/10/2018 tarihinde muaccel olmasına karşın 01/10/2018 tarihinde banka tarafından hesabın katedilerek sözleşme ilişkisini asıl borçlu yönünden sona erdirilip Türk Borçlar Kanunun 586.maddesine aykırı olarak kefil sıfatına haiz olan müvekkili aleyhine takibe geçilmesinin yasal olmadığını,
Asıl borçlu “… İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi” hakkında Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/697 esas sayılı dosyasında 01/10/2018 tarihinde 3 aylık süre için hükmedilmiş, daha sonra 2 ay uzatılmasına karar verilmiş geçici mühlet kararı bulunduğunu, İİK m.196 çerçevesinde sonuç doğurmasına hükmedilen bu karardan ötürü “… İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi”nin de ifada gecikmiş olmayacağı kanaatinde olduklarını, asıl borçlu “… İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi” tarafından konkordato dosyasında yapılan tespitlere göre toplamda 39.680.652.87 TL olarak tespit edilen borcunun tamamen ödenebilir olduğunu, asıl borçlunun konkordato talep etmesinin davacı banka tarafından hesap katı yönünden haklı neden oluşturmadığını, asıl alacağa işletilen faiz oranı ve miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddi ile haksız takip nedeniyle müvekkili yararına kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı bankanın Başkent Ticari Şubesi ile dava dışı “… İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi” arasında davalı …’ın kefaleti ile kullandırılan, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri kapsamında davalının kefaleti nedeni ile varsa takip tarihi itibari ile fer’ileri ile birlikte borçlu olduğu miktarın belirlenmesine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan genel kredi sözleşmeleri, ihtarname ve tebliğ şerhi, hesap hareketleri ve delil olarak dayanılan diğer belgeler dosyaya sunulmuş ayrıca yerinde inceleme yetkisi verilen bilirkişi tarafından dosyaya kazandırılmıştır.
Taraflar arasında sözleşme davacı banka Başkent Ticari Şubesi ile dava dışı borçlu şirket ve davalının kefaleti ile Ankara’da imzalanmış olmakla HMK 14/1 maddesi uyarınca şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmakla davalı yanın yetki itirazı haklı görülmemiştir.
Yine taraflar arasında mevcut genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin 31.maddesinde banka müşteriye bildirim yapmak suretiyle bu sözleşmeye dayanan cari hesapların bir kısmı ya da tamamını kesebileceği yahut sözleşmeyi fesih edebileceği düzenlemesi mevcut olmakla, davalı tarafın temerrüt oluşmadan alacağın talep edildiği yönündeki savunması haklı görülmediği gibi yine esas borçlu şirket hakkında konkordato istemiyle açılan davada ilgili mahkemece verilen geçici mühlet kararı yasal düzenleme ve yerleşik yargı uygulaması dikkate alındığında kefil hakkında ayrıca takip yapmaya engel değildir.
Ankara …İcra Dairesinin … sayılı dosyasında incelenmesinden,
Davacı (alacaklı) tarafından dava dışı borçlu şirket ve davalı kefil aleyhine, kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti dayanak gösterilmek sureti ile,
Ticari kredi kartı borcu için 42.109,89 TL asıl alacak, 6.798,58 TL işlemiş faiz, 339,93 TL BSMV toplamı 49.248,40 TL’nin,
Borçlu cari hesap borcu için, 4.573.923,06 TL asıl alacak, 1.530.822,49 TL işlemiş faiz, 76.541,12 TL BSMV, 3.824,17 TL masraf toplamı 6.184.861,54 TL’nin,
Asıl alacağa 25/03/2019 olan takip tarihinden itibaren kredi kartı borcu için yıllık %33, cari hesap borcu için yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi ve faize gider vergisi uygulanmak suretiyle tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu ve mevcut davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile atanan bankacı bilirkişi tarafından 15/04/2021 tarihli rapor düzenlenmiş, taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora yönelik itiraz 17/01/2022 tarihli ek raporla karşılanmış, ek raporda bilirkişi tarafından açıklanan nedenlerle kök rapordaki görüşünün değiştirilmediği belirtilmiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporuyla belirlenen ve dosya kapsamına göre ihtilafsız olan, 21/01/2020 olan dava tarihinden sonra kredi borcuna istinaden 18/01/2021 tarihinde 137.539,69 TL, 12/02/2021 tarihinde 179.500,00 TL olarak yapılan tahsilatın icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekmekle, söz konusu ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde karar verilmiştir. Esasa ilişkin olarak yapılan değerlendirmede,
Gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlenen 17/01/2022 tarihli raporda, taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili maddeleri, ihtarname, hesap özeti içeriği, yasal mevzuat ve yerleşik yargı uygulaması kapsamında bütün olarak değerlendirilerek, takip tarihi itibari ile kredi sözleşmesinde kefil olan davalının
Ticari Kredi Kartı borcu nedeniyle,
20.000,00 TL asıl alacak, 3.025,00 TL işlemiş temerrüt faizi, 151,25 TL BSMV toplamı 23.176,25 TL borcu olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanabileceği,
Borçlu cari hesap borcu nedeniyle,
4.572.428,02 TL asıl alacak, 1.232.269,35 TL işlemiş temerrüt faizi, 61.613,47 TL BSMV, 2.031,01 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 5.866.310,84 TL borcu olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanabileceği belirlenmiştir.
Davacı tarafça 01/02/2022 tarihli ihtarname ekinde icra takibinde talep edilen 3.824,17 TL masrafla ilgili belgeler dosyaya sunulmuş olmakla bilirkişi raporunda 2.031,01 TL olarak hesaplanan masraf kalemi 3.824,17 TL olarak kabul edilip toplam alacak 5.870.153,01 TL olarak belirlenmiştir.
İddia, savunma ve dayanılan deliller bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında mevcut genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan ve ödenmeyen kredi nedeni ile davalının kefil sıfatıyla takip tarihi itibari ile bilirkişi raporunda belirlenen tutar kadar kredi veren bankaya borçlu olduğu anlaşılmakla ve bu yönde vicdani kanaat oluşmakla rapordaki hesaplama hükme esas alınmak sureti ile (alacağın likit olma özelliği dikkate alınarak, asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı üzerinden icra inkar tazminatına hüküm olunmak sureti ile) davanın ise kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yönelik itirazının,
a-)Ticari Kredi Kartı borcu nedeniyle,
20.000,00 TL asıl alacak, 3.025,00 TL işlemiş temerrüt faizi, 151,25 TL işlemiş temerrüt faizinin %5 oranında BSMV’si olmak üzere toplam 23.176,25 TL ye yönelik itirazın iptali ile
Takip tarihinden itibaren 20.000,00 TL asıl alacağa yıllık %33,00 oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına,
b-)Borçlu cari hesap borcu nedeniyle,
4.572.428,02 TL asıl alacak, 1.232.269,35 TL işlemiş temerrüt faizi, 61.613,47 TL işlemiş temerrüt faizinin %5 oranında BSMVsi, 3.842,17 TL masraf olmak üzere toplam 5.870.153,01 TL ye yönelik itirazın iptali ile
Takip tarihinden itibaren 4.572.428,02 TL asıl alacağa yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 5.829.735,38 TL’nin %20 sine karşılık gelen 1.165.947,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Dava tarihinden sonra borç için yapıldığı kabul edilen 18/01/2021 tarihli 137.539,69 TL ile 12/02/2021 tarihli 179.500,00 TL olmak üzere toplam 317.039,69 TL ödemenin nihai hesaplamada (infaz aşamasında) icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları bulunmayan kötüniyet tazminat isteminin reddine,
2-Alınması gereken 402,573,32 TL ilâm harcından peşin alınan 75.292,47 TL’nin indirilmesi ile, noksan kalan 327.280,85 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye ödenmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma, 75.292,47 TL peşin harç olmak üzere toplam 75.346,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 106,50 TL tebligat gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.106,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 1.046,01 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
6- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 147.558,29 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 32.304,65 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL’nin 6325 sayılı Yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
1.247,84 TL’sinin davalıdan
72,16 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022