Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/386 E. 2021/197 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/386 Esas
KARAR NO : 2021/197

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı şirkete 2018/2-5-7-10 ve 2019/3.aylarda ürün satışı yapıldığını, buna ilişkin toplamı 811.781.95 TL olan 6 adet faturanın düzenlendiğini, TTK m. 11/2 gereği faturalara süresinde itiraz edilmediğinden fatura içeriklerinin davalı tarafından kabul edilmiş olduğunu, davalının yaptığı ödemeler sonrasında müvekkilinin 266.815,95 TL alacağının kaldığını, ödeme için davalıya PTT kanalıyla 31.04.2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için … Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasından takip başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu iddia ederek, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline takibin devamına, takip alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, faturaya dayalı yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, davalı şirkete aralarındaki ticari ilişkiye istinaden mal satışı yapıldığını, buna istinaden 2018/2-5-7-10 ve 2019/3. Aylarda yapılan ürün satışı ile ilgili toplam 811.781,95 TL’lik 6 adet fatura düzenlendiğini, bu faturalara davalı tarafından itiraz edilmediğini, kısmi ödemeler yapıldığını, bakiye 266.815,95 TL alacak kaldığını, davalının bu tutarı ödemediğini, bu hususta davalıya ihtarname gönderildiğini, tebliğe rağmen ödememesi nedeniyle … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürmektedir.
19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının asıl alacak talebi yönünden; davacının, davalıyı muhatap alarak 2018 ve 2019 yıllarında toplamı kdv dahil 811.782,93 TL olan 6 fatura düzenlediği ve örneklerini dosyaya sunduğunu, davacı defter kayıtlarına göre aradaki ticari ilişkinin bu 6 faturadan ibaret olduğunu, incelenen davacı defter kayıtlarına göre taraflar arasında açık hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, Ödeme Emri’nde takibin dayanağı açıklamasında “6 fatura alacağı” denilmiş olmakla birlikte, 21.02.2018 tarihli 3987 nolu kdv dahil 49.998,96 TL bedelli ilk fatura bedelinin talep edilmediğini, toplamı 761.783,97 TL olan diğer 5 fatura için ise 267.216,99 TL talep ettiğini, 10.10.2018 tarihli 149.999,99 TL bedelli 5.faturanın davacı defterlerine 100.000,00 TL eksiğiyle 49.999,99 TL olarak kayıt edildiğini, davalının davaya cevap vermediğini, defterlerini de ibraz etmediğinden incelenemediğini, bununla birlikte toplamı kdv dahil 811.782,93 TL olan 6 faturanın davalı şirket tarafından aynı tutarlarla Gelir İdaresi Başkanlığına beyan edildiği ve vergi indirimlerinden faydalanıldığını, buna göre; davalı şirketin toplamı 761.783,97 TL olan ve davacı tarafça talep edilen 5 faturayı aynı bedelle Gelir İdaresi Başkanlığına beyan ederek vergi indirimlerinden faydalanması nedeniyle, mahkeme tarafından 10.10.2018 tarihli 149.999,99 TL bedelli 5.faturanın davacı defterlerine 100.000,00 TL eksiğiyle 49.999,99 TL olarak kayıt edilmiş olmasının davacı alacağını etkilemeyeceği kabul edilecekse davacı şirketin defter kayıtlarına göre, Ödeme Emri’nde talep edilen 5 fatura karşılığında davalı tarafça açık hesap ilişkisi çerçevesinde toplamda 527.744,03 TL ödeme yapıldığını, (dava konusu olmayan ilk fatura için fazla ödenen 1,04 TL + sonrasındaki 10 ayrı ödeme toplamı 527.742,99 = 527.744,03 TL) bu durumda davacının, açılış/kapanış tasdikleri süresinde yaptırılmış olan 2018 – 2019 yılı kendi defter kayıtlarına göre davalıdan 31.12.2019 tarihi itibariyle ( 761.783,97 – 527.744,03 = ) 234.039,94 TL alacaklı olacağını, fatura tutarlarının değil, davacının hatalı defter kayıtlarının esas alınması durumunda, davacının 134.039,94 TL alacaklı olacağını, davacının asıl alacak talebinin 267.216,99 TL olduğunu, davacının işlemiş faiz talebi yönünden; taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığını, dosyaya sunulan faturalarda ödeme vadelerinin belirtilmediğini, bununla birlikte davacı şirketin davalıyı muhatap alarak düzenlediği 30.04.2020 tarihli ihtarnamede özetle; “toplamı 811.781,95 TL olan 6 adet fatura düzenlendiğini, karşdığında muhtelif zamanlarda toplamda 544.966.00 TL ödendiğini, bakiye 266.815,95 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7gün içinde ödenmesi” hususlarını ihtar ettiğini, ihtarnamenin davalıya 04.05.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu bilgilere göre mahkeme tarafından davalının ( 4 + 7 = 11.05.2020 ) 12.05.2020 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilecekse, Ödeme Emri’nde talep edilen asıl alacak tutarlarına, temerrüt tarihinden 23.06.2020 takip tarihine kadar, TC Merkez Bankası avans faiz oranları üzerinden, davacının toplam ( 147,36 + 317,22 + 360,62 + 299,63 + 2.001,05 = ) 3,125,88 TL faiz alacağı olduğunu bildirdiği görülmüştür. Bilirkişi raporu denetime olanaklı ve gerekçeli hazırlanmakla, mahkememizce dosya kapsamına uygun görülen 234.039,94 TL’lik alacak hesabına ilişkin olan değerlendirmeler hükme esas alınmıştır.
Davalının davaya cevap vermediği, inceleme için çıkarılan muhtıraya rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, inceleme adresi bildirmediği anlaşılmış, davalının dosyaya kazandırılan Ba formlarının incelenmesinde; Yenimahalle Vergi DAiresi Müdürlüğü’nün 18/12/2020 tarihli yazı cevabı kapsamına göre 2018 ve 2019 yılı form Ba beyannamelerini ibraz ettiği, bu beyannamelerde davalı şirketin, davacı tarafça 2018 ve 2019 yıllarında düzenlenen KDV dahil toplamı 811.782,93 TL bedelli 6 adet faturayı aynı bedellerle Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ederek vergi indirimlerinden faydalandığı açıkça tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; incelenen davacı defter kayıtlarına göre aradaki ticari ilişkinin 2018 ve 2019 yıllarına ait KDV dahil toplam 811.782,93 TL bedelli 6 adet faturadan ibaret olduğu, taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu, davacının ödeme emrinde takibin dayanağı açıklamasında 21/02/2018 tarihli 3987 nolu KDV dahil 49.998,96 TL’lik ilk fatura bedelini talep etmediği, geriye kalan 5 fatura bedeli yönünden ise takipte 267.216,99 TL asıl alacak ile 89.643,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 356.860,92 TL alacak talebinde bulunduğu, davalı şirketin davacı tarafça talep edilen 5 fatura bedelini aynı bedelle Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan ederek vergi indirimlerinden yararlanması dikkate alındığında davacının defterlerinde 10/10/2018 tarihli 149.999,99 TL bedelli 5.faturanın 100.000,00 TL eksiği ile 49.999,99 TL olarak sehven hatalı kaydedildiğinin kabulü gerektiği, ödeme emrinde talep edilen 5 fatura karşılığında davalı tarafça açık hesap ilişkisi çerçevesinde toplamda 527.744,03 TL ödeme yapıldığı, bu durumda talep edilen 5 fatura toplam bedeli 761,783,97 TL’den yapılan ödeme 527.744,03 TL çıkarıldığında, davacının bakiye 234.039,94 TL alacağı kaldığının açık olduğu, davacının takipten önce davalıya ihtarname göndererek davalının temerrüde düşürüldüğü açıkça anlaşıldığından bilirkişi tarafından 5 fatura bakımından yapılan hesaplamalara göre toplam 3.125,88 TL faiz alacağı bulunduğu görülerek bu tutarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin, 234.039,94 TL asıl alacak, 3.125,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 237.165,82 TL alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (234.039,94 TL) takip tarihinden geçerli olmak üzere değişen oranlarda yıllık %13,75 avans faizi yürütülmesine,
Hükmedilen alacağın (237.165,82 TL) %20’si oranında taktir edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 16.200,80 TL harçtan peşin alınan 4.310,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.890,80 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 877,26 TL’sinin davalıdan, 442,74 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 25.051,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 956,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 635,58 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 4.310,00 TL peşin harç toplamı 4.998,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 15.321,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Davacı Vekili Av. ….,’un yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Katip …

Hakim …