Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 E. 2021/383 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/360 Esas
KARAR NO : 2021/383

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari alışveriş kapsamında müvekkilinin, davalı firmaya elek-kırma eleme makinaları parçaları yedek parçaları /makinaları ve benzer mahiyette makine parçaları sattığını ve bu makinaların da elek parçasının da tadilat işçiliğini yaptığını, Yine bu makinaların işçilik ve parçalarını müvekkili firmanın, davalı firmanın resmiyette ortağı gözükmeyen ancak fiili ortağı olan … dilekçeleri ekinde sunulan irsaliyeler ile tüm malzemeleri teslim ettiğini, bu şahısın tüm bu malzemeleri davalı firmanın çubukta bulunan şantiyesinde kullandıklarını, tüm bu irsaliyeye konu olan malzemelerin tamamı davalı firmaya teslim edilmiş olduğundan davalı firmanın, bu şahsın almış olduğu bu yedek parçaya konu olan malzemelere ilişkin olarak ta 15.02.2019 tarihinde müvekkillerin hesabına 3.643.80 tl eft ile para gönderildiğini, ancak kalan bakiye cari alacak olan 54.384.72 tl ödenmediğinden bu kez de firma aleyhine … Müd.’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu kez de borca kısmi itiraz ederek 9.872.55 tl lik kısma itirazı olmadığı bu ödemeyi de icra dosyasına yaptığı, kalan bakiye 44.512.55 ti. kısma da kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, teslim edilen bu malzemelerin ve yedek parçaların firmaya kullanımında da o tarihte çubukta da vinç yardımı ile de şantiye de çalışmaları olduğunu, gerekirse bu vinç yetkilisinin de tanık olarak dinlenebileceğini, yine Sevk İrsaliyelerinde Tüm Yedek Parça Ve Malzemeleri Teslim Alan …’in de Tanık Olarak dinlenebileceği gibi Yine bu malzemelerin teslimatın yapan diğer bir şoför de … plakalı araç sahibi şoförü Yüksel Karabütük’ün de şahit olduğunu, Davalı yanın, … olan adi ortağı üzerinden müvekkilinden almış olduğu tüm bu malzeme ve yedek parçanın bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmemesinin tamamen kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, Davalının aynı şahsı tarafından müvekkilinden almış olduğu malzemenin bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmemesinin kabul edilir bir durum olmadığını belirtmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı/alacaklı tarafından müvekkili aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, İcra takibine ilişkin ödeme emrinin 25.07.2019 tarihinde müvekkilince tebliğ alındığını ve yasal süresi içinde söz konusu borca kısmi itiraz edildiğini, Müvekkilinin ticari defter ve kayıtlan gereğince, alacaklının müvekkilinden toplam alacak miktarı ve dolayısıyla müvekkilin karşı tarafa olan bakiye borcunun 9.872,17- TL olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin; 44.512,55-TL açısından borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine, ayrıca genel takip için talep edilen faiz oranına süresi içinde itiraz ettiğini, taraflara arasındaki ticari ilişki kapsamında, müvekkilinin, satışa karşılık kendisine belge ile teslim edilen, ticari defter ve kayıtlarında bulunan miktarın davacıya ödendiğini, söz konusu defter ve kayıtlarda bulunan hesaplar gereğince, 3.643,80-TL’yi EFT yoluyla, bakiye miktarı da icra marifetiyle ödediğini, Davacının, müvekkilinden başka bir alacağının bulunmadığını, bu sebeple de icra takibine kısmi olarak itiraz edildiğini, ancak davalının, hukuka aykırı, haksız ve kötü niyetli olarak, işbu itirazın iptali davasını açtığını, davacının; dava ile iddialarına dayanak gösterdiği sevk irsaliyelerinin kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu belgeler incelendiğinde, belgelerin bir kısmının şirket nam ve hesabına herhangi bir yetkisi olmayan kişi veya kişilerce imzalanmış, bir kısmında ise imza dahi bulunmamakta olduğunu, ilgili belgelerin borcun dayanağı olarak kabul edilemeyeceği ve davacının iddialarını ispata elverişli olmadığını, Söz edilen kişi veya kişilerin şirket nezdinde herhangi bir yetkisinin olmadığı, şirketin esas sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, şirket tarafından temsil ve ilzama ilişkin düzenlenen yetkilendirme belgeleri ile ilgili döneme dair SGK kayıtlarının incelenmesi neticesinde de görüleceğini, dosyada karar verilmeden önce bu hususa ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya kazandırılmasını talep etiklerini belirtmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, faturaya dayalı cari hesaba istinaden yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı taraf, taraflar arasında ticari alışveriş bulunduğunu, davalı şirkete elek kırma, eleme makineleri parçaları, yedek parçaları, makineleri vb mahiyette makine parçaları satıldığını ve bu makinelerin yedek parçasının tadilat işçiliğinin de davacı şirket tarafından yapıldığını, irsaliye karşılığında satılan tüm malzemelerin davalı şirketin resmiyette ortağı olmayan fiili ortağı olarak hareket eden … isimli kişiye teslim edildiğini, irsaliyeye konu edilen tüm malzemelerin davalıya bu şekilde teslim edilmesi nedeniyle teslim edilen malzeme bedellerine karşılık davalı şirketin, davacı şirket hesabına 3.643,80 TL EFT ile para gönderdiğini, ancak kalan bakiye cari alacak bedeli olan 54.384,72 TL’yi ödemediğini, bu nedenle … Müdürlüğü’nü … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının borca kısmi itiraz ederek 9.872,55 TL’lik kısmını kabul edip icra dosyasına ödeme yaptığını, kalan 44.512,55 TL’lik kısma ise kötüniyetli itiraz ederek bu tutar yönünden takibin durmasına neden olduğunu, davalı tarafın … isimli fiili ortağı üzerinden davacı şirketten satın aldığı malzeme ve yedek parçaların bir kısmını kabul edip, bir kısmını etmemesinin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise savunmalarında, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirkete teslim edilen malların karşılığı tutarın davacıya ödendiğini, başka bir alacak kalmadığını, davacı iddialarında yer alan … isimli kişinin davalı şirketin yetkilisi ya da ortağı olmadığını, üçüncü kişiye yapılan teslimin ve buna dayalı düzenlenen belgelerin davalı şirket yönünden bağlayıcı olmadığını, hukuka uygun olmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; cari hesaba dayalı yapılan takibe itirazın iptali davasının yasal şartları bulunup bulunmadığı, itiraz edilen ve yargılama konusu yapılan 44.512,55 TL’lik kısmi alacağa ilişkin satılan malların davacı tarafça davalı şirkete usulüne uygun teslim edilip edilmediği, faturalarda yer alan … isimli kişinin davalı şirket çalışanı, ortağı ya da yetkilisi olup olmadığı, satılan malları teslim almaya yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları kapsamından ve SGK kayıtlarından dava dışı … isimli kişinin davalı şirketin yetkili temsilcisi ya da ortağı, çalışanı olmadığı anlaşılmış olmakla birlikte, buna yönelik dosya kapsamında bu kişinin davalı şirket yetkilisi ya da ortağı olduğuna yönelik bir iddia da bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından dava dışı … isimli kişinin üçüncü kişi olup, davacının iddiasına dayalı irsaliyedeki malları almaya yetkili olmadığı, bu kişi tarafından alınan malzemeler ile düzenlenen irsaliyelerdeki imzasının da kendileri yönünden bağlayıcı olmadığı savunulmaktadır. Savunmanın niteliğine göre dosyaya sunulan ve … isimli kişinin imzasını taşıyan belgelerde bu imzanın bu kişiye ait olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmasının esasa etkili olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraf delilleri toplanarak tarafların ticari defter ve kayıtlarına yönelik bilgiler ile Ba-Bs formları kapsamı celbedilerek dosyaya konulmuş, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, konusunda uzman hesap bilirkişisi … tarafından dosyaya sunulan 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından … Müdürlüğü … Esas dosyası ile, davalı aleyhine başlatılan 11.07.2019 tarihli icra takibindeki Asıl alacak tutarı olan 54.384,72 TL’nn davacı kayıtlarında davalının borcu olarak kayıtlı olduğunu, davalı defterlerinde, 11.07.2019 icra takip tarihi itibari ile davacının 9.872,17 TL alacaklı olarak kayıtlı olduğunu, davalının 9.872,17 TL borçla ilgili icra dairesine 05.08.2019 tarihinde tamamının ödendiğini, davalı tarafından itiraz edilen faturalarla ilgili takdirin mahkemenin uhdesinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu kapsamında tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafından düzenlenen 9 adet irsaliyenin 6 adetine davalının itirazı olmadığı ve bu fatura bedellerinin ödendiği, davalının itirazı bulunmayan ve ödediği 15/02/2019, 25/02/2019, 08/03/2019, 29/03/2019 tarihli 3.643,80 TL – 2.469,74 TL – 53,75 TL – 297,36 TL – 312,41 TL – 6.738,91 TL bedelli faturalarında teslim alan bilgiler bölümünde … isimli kişinin adının ve imzasının yer aldığı açıkça görülmüştür. Öte yandan davalı tarafından itiraz edilerek kabul edilmeyen 3 adet irsaliyenin tarihlerinin 03/05/2019 – 04/05/2019 olduğu, bedellerinin ise 18.018,60 TL – 12.333,95 TL – 14.160,00 TL oldukları, bu irsaliyenin teslim alan bilgilerinde … yazılı olup, 10867 fatura nolu, 04/05/2019 tarihli irsaliyede imza bulunduğu, ancak 10864 ve 10868 nolu faturalarda imzanın bulunmadığı bilirkişi tarafından teslim edilmekle, davacı tarafça bu irsaliyelerin imzalı örnekleri dosyaya sunularak asılları mahkeme kasasında muhafaza altına alınmış, böylelikle tüm irsaliyeleri teslim alan bilgilerinin …’e ait olduğu, imzaların gözle yapılan kontrolle aynı kişiye ait olduğu, esasen bu kişinin malları teslim almaya yetkisinin olmadığının savunulduğu, imzaya yönelik bir itiraz bulunmadığı açıkça anlaşıldığından davacının bu doğrultudaki iddialarının ispatlandığı kanaatine varılmıştır. Davacı şirketin Ba-Bs formları kapsamında davalıya düzenlediği 9 adet faturayı vergi dairesine usulünce bildirdiği, davalı şirketin ise kabul ederek ödediği 6 adet faturayı vergi dairesine bildirip itirazına konu ettiği 3 adet fatura yönünden herhangi bir bildirimde bulunmadığı görülmüştür. Sonuç olarak davalı şirketin davacı şirketten satın aldığını kabul ettiği 6 adet faturaya konu malları dava dışı … isimli kişi imza karşılığı irsaliye ile teslim almış olup, davalı şirket kabul ettiği bu fatura bedellerini davacı şirkete ödemiştir. Davalı şirketin itirazına konu ettiği 3 adet fatura bedelinin ise miktar olarak toplamda fazla olduğu, aynı kişi tarafından teslim alınmış olmasına rağmen, davalı şirket tarafından söz konusu üçüncü kişi …’in bu malzemeleri teslim almaya yetkili olmadığı, üçüncü kişiye yapılan teslimatın ve imza karşılığı düzenlenen irsaliyenin davalı şirket yönünden bağlayıcı olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilemeyeceği, bu durumun davalı şirket yönünden açıkça TMK’da düzenlenen doğruluk-dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiği mahkememizce kabul edilmiştir. Tüm bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının … Müd.’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin, 44.512,55 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Takip tarihinden geçerli olmak üzere asıl alacağa (44.512,55 TL) yıllık %19,50 değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
Hükmolunan alacağın (44.512,55 TL) %20’si oranında takdir edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 3.040,65 TL harçtan peşin alınan 488,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.552,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.586,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.619,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair,Davacı Vekili Av. … , Davalı Vekili Av….’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …

Hakim …