Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2022/771 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/320 Esas – 2022/771
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2022/771

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

DAVA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; 26/11/2019 tarihinde Mersin İli, Gülnar İlçesi istikametinden Silifke istikametine seyir halinde bulunan dava dışı sürücü …’ın kullandığı … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı römork freninin tutmaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek şarampole girdiğini, ormanlık alanda römork da yüklü bulunan …(Ekskavatör) plakalı iş makinesinin devrilerek yandığını ve yine çekici ve römorkunda çıkan yangında kullanılamaz hale geldiğini,
Meydana gelen kaza sebebi ile yanan ve kullanılamaz hale gelen çekici, römork ve iş makinesinin davalı şirket nezdinde genişletilmiş maksimum kasko poliçesi ile sigortalı olup, kazanın derhal ihbar edildiğini ve davalı şirket nezdinde 103386145 nolu hasar dosyasının açıldığını, davalı tarafından yapılan inceleme ve alınan ekspertiz raporunda aracın yük aşımı olması sebebi ile kara araçları kasko sigortası genel şartları A.5.8. Maddesi gereğince ödeme yapılmayacağını, 21/01/2020 tarihli yazı ile bildirildiğini, davalının ödeme yapmama gerekçesi olarak aracın yük aşımı neden olarak gösterilmiş ise de davalının bu gerekçesinin kara yolları trafik kanunu, kara yolları trafik yönetmeliği ve kara taşıtları kasko sigortası genel şartlarına aykırı olduğunu,
Müvekkili şirket tarafından 25/11/2019 tarihinde kara yolları genel müdürlüğünden almış olduğu özel yük taşıma izin belgesine göre, aracın yükünün kara yolları trafik kanunu ve yönetmeliğinde izin verilen sınırlar içerisinde kaldığını, kasko sigortası kapsamında ise yanmanın nedenine ilişkin bir koşul öngörülmeden yangın nedeni ile oluşan zararın teminat kapsamında kaldığının belirlendiğini,
Ayrıca, aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararların teminat dışı haller içinde sayılmış olmasına karşın, istiap haddinin aşılmasının rizikonun teminat dışı kalmasına yol açması için kazada münhasıran etkili olması gerektiğini belirterek,
Müvekkili şirketin kazadan kaynaklı hasar nedeni ile oluşan 632.043,99 TL zararının 21/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı çekicinin 30/12/2018-30/12/2019 döneminde müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, olayın aşırı yük nedeni ile fren sisteminin yetersiz kalması, fren balatalarının ısınması ve frenlerin tutması ve aşırı zorlanma nedeni ile lastik kısmında başlayan yangın sonucu meydana geldiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru sonucu hasar dosyası açıldığını, hasarın kasko sigorta poliçesi genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu ve bu nedenle ödeme yapılmadığını, sigortalı çekicinin araç ruhsatında yazılı katar ağırlığının 40.000 kg olduğunu, buna göre aracın istiap haddinin çok üzerinde yüklendiğinin ve hasarın poliçe teminat dışında kaldığının açık olduğunu,
Ayrıca iddia edilenin aksine römorkun sigortasının müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, taşınan ekskavatör’e ait teminatta bulunmadığını, dava dilekçesinde talep edilen hasarın hangi araca ait olarak istenildiğinin açıklanması gerektiğini, davacının KGM özel yük taşıma izin belgesi aldığını belirterek yükün kanun ve yönetmelikte belirtilen sınırlar içinde kaldığı iddiasını kabul etmediklerini, verilen bu iznin aracın taşıma kapasitesinin üzerinde yük taşıyabilmesi amacı ile verilen bir izin anlamına gelmemesi gerektiğini, kara yolları trafik yönetmeliğinin 128. Maddesi 2-a/1 bendinde “bu araçlar kara yolunda seyrederken azami dingil ağırlıkları ve azami yüklü ağırlık değerlerini aşamaz.” denilmekte olduğunu, araçların yüklenmesine ilişkin ölçü ve usuller ile tartı ve boyut ölçüm toleransları hakkında yönetmeliğin 6/b maddesinde de ” taşıtların tescil belgesinde belirtilen azami yüklü ağırlıklar aşılamaz.” düzenlemesinin mevcut olduğunu, kara yolları trafik kanununun 65/b maddesinde azami yüklü ağırlığın veya izin verilen azami yüklü ağırlığın aşılmasının yasak olduğunun belirtildiğini, katar ağırlığının ( azami yüklü ağırlık) yük taşımacılığı yapan araçların, yüklü iken kantara girdiklerinde gelebilecekleri en yüksek ağırlık olduğunu, dava konusu olayda sigortalı çekicinin ruhsatındaki maksimum çekme kapasitesinin 40.000 kg olması gerekirken altına girdiği yükün 56.110 kg olduğunu, ayrıca dava konusu aracın özel yük taşıma izin belgesinde belirtilen yol güzergahı dışına çıktığı ve kazanın izin belgesinin sınırları dışında meydana geldiğinin görüldüğünü, bu nedenle söz konusu belgenin yok hükmünde olduğunu, belirtilen zararın münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklandığını, oluşan zarar tutarının 632.043,99 TL olduğunu da kabul etmediklerini belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait … plakalı çekici kamyonu, davalı şirket tarafından genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile meydana gelecek rizikolara karşı rayiç bedel ile teminat altına alındığı, poliçe kapsamında, 26/11/2019 tarihinde araç seyir halinde iken freninin tutmaması sonucu devrilmesi ve yine römorkta bulunan iş makinesinin devrilmesi ve çıkan yangın sonucu hasar oluşması nedeni ile oluştuğu iddia olunan zararın miktarının ve davalıdan tahsili koşullarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Taraflarca delil olarak dayanılan kaza ile ilgili soruşturma evrakı, sigorta şirketi nezdinde oluşturulan hasar dosyası, sigortalı araç trafik kaydı, kaza tespit tutanağı, özel yük taşıma izin belgesi ve diğer belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulundan 25/02/2022 tarihli rapor ve tarafların itirazlarını karşılar şekilde 14/04/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi kurulu raporunda, kara yolları genel müdürlüğü tarafından düzenlenen 25/11/2019 günlü özel yük taşıma izin belgesinde, dava konusu alacağı takip edeceği güzergahın ” Kayrak-Silifke-Mut-Karaman-Kazımkarabekir-Karatay-Konya…. Dörtdivan” olarak belirtildiğini, kazanın Gülnar-Silifke il yolu üzerinde meydana geldiğini, özel yük taşıma izin belgesinde sözü edilen güzergahın başlangıç noktası olarak gösterilen Kayrak’ın haritadan da anlaşılacağı üzere Gülnar-Silifke yolu üzerinde olup özel yük taşıma izin belgesinde belirtilen güzergah dışında taşıma yapıldığını söyleme imkanının bulunmadığını, yine 25/11/2019 günlü özel yük taşıma izin belgesinde toplam ağırlık 56.110 kg olarak belirtilmiş olmakla kazaya karışan çekici yarı römork ve ekskavatörün de özel yük taşıma belgesinde belirtilen çekici, yarı römork ve taşınan yük olduğu dikkate alındığında, izin alarak yapılan taşıma da istiap haddi aşımından söz edilemeyeceği,
Kazanın oluşumunda davacı şirket araç sürücüsü dava dışı …’ın yolun eğimli olması nedeni ile fren yapa yapa seyrettiği bu nedenle balataların ısınması ve frenlerin tutmaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği olayda yönetimindeki aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş , yol ve hava durumu gereklerine göre ayarlayamamakta tam kusurlu olduğu, kasko sigorta poliçesi ile … plakalı ….marka çekicinin teminat altına alınmış olup dava konusu yapılan dorse ve taşınan ekskavatör iş makinesinin poliçe teminat kapsamında bulunmadığı, … plakalı Mercedes Axor marka araçta kaza nedeni ile oluşan hasar nedeni ile poliçe kapsamında istenebilecek maddi tazminat tutarı 137.800,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı şirket tarafından istenilen hasar bedelinin ödenmeyeceği, davacı şirkete 21/01/2020 tarihli yazıyla bildirilmiş olmakla davalı şirket açısından bu tarih itibari ile temerrüt oluşmuştur.
İddia , savunma, taraflarca dayanılan deliller, bilirkişi kurulunca düzenlenen gerekçeli ve denetime elverişli 25/02/2022 tarihli rapor ve her iki yan itirazlarını karşılar şekilde düzenlenen 14/04/2022 tarihli ek rapor ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davacı şirkete ait … plakalı çekicinin davalı şirket tarafından düzenlenen kasko poliçesi ile sigortalı olduğu 25/11/2019 tarihinde dava dışı sürücüsünün tam kusurlu olarak yol açtığı tek taraflı kaza sonucu oluşan hasar nedeni ile, kara yolları genel müdürlüğü tarafından düzenlenen özel yük izin taşıma belgesi dikkate alındığında istiap haddinin aşılmadığı, özel yük izin belgesindeki güzergah içerisinde iken kazanın meydana geldiği, poliçe kapsamında sadece … çekicinin teminat altına alındığı ve çekici de kaza nedeniyle meydana gelen hasar tutarının 137.800,00 TL olduğu anlaşılmakla ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmekle bu miktar için davanın kısmen kabulu cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü ile,
137.800,00 TL’nin 21/01/2020 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 9.413,12 TL harçtan peşin alınan 10.793,74 TL harcın mahsubu ile artan 1.380,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 7,80 TL vekalet harcı, 109,50 TL tebligat ve posta gideri, 3.000,00TL bilirkişi ücreti toplamı 3.117,30 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 688,36 TL’si ile 54,40 TL başvurma harcı ile 10.793,74 TL peşin harç toplamı 11.536,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 21.670,00 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davalı yararına hesaplanan 71.074,16 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre,
291,48 TL’sinin davalıdan
1.028,52 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022