Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/301 E. 2021/586 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/301
KARAR NO : 2021/586
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/301
KARAR NO : 2021/586
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KAR. YAZ. TAR. : 08/10/2021

Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilen ve adı geçen Mahkemenin verdiği 09/03/2020 tarih, … K. sayılı görevsizlik kararına bağlı olarak yollanan ve Mahkememize tevzi edilen ve yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılan dosyanın yapılan incelemesi sonunda:

DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, faturaların dayanağı malzeme satışını yaptığını; davalının fatura bedellerini ödememesi nedeniyle Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını; davalının, takibe itiraz ettiğini; bu sebeple, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde özetle; yetkisiz olan Batman Arabulucuk Bürosu tarafından arabulucuk sürecinin yürütüldüğünü; mal tesliminin yapılmadığını; bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, savunmuştur.

DELİLLER :
1-Faturalar,
2-Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
3-Arabuluculuk tutanağı,
4-Ba, Bs Formu,
5-Bilirkişi raporu,
6-Tüm dosya münderecatı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava; faturalardan doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptaline ilişkindir. (İİK m.67)
Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından; davalı borçlu hakkında, 01/11/2019 tarihi itibariyle,
347.014,98 TL ekte sunulan 16 adet fatura
28.269,00 TL işleyen ticari faiz
375.283,98 TL alacağın tahsili istemiyle ilâmsız icra takibine geçildiği; borçlu vekilinin 06/12/2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu; 02/03/2020 tarihi itibariyle açılan mezkûr itirazın iptali davasının süresinde olduğu, görülmektedir.
Takip talebindeki borçlu ismi maddi hataya dayalı olarak yazıldığından, alacaklı vekilinin 10/11/2019 tarihli dilekçesiyle düzeltilmiştir.
Davalı vekili, arabulucunun yetki olmadığını ileri sürmüş ise de 6325 sayılı Yasa’nın 18/A,8 maddesi gereğince, “arabulucu görevlendirmeyi yapan büronun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamaz. Karşı taraf en geç ilk toplantıda, yetkiye ilişkin belgeleri sunmak suretiyle arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebilir. Bu durumda arabulucu, dosyayı derhâl ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere büroya teslim eder.” hükmü gereğince, karşı tarafından yetkiye itiraz ileri sürmediği izlendiğinden, bu itiraz yerinde görülmemiştir.
İhtilâf, davacının, icra takip dosyası dayanağı faturalardan dolayı talepte haklı olduğu alacak bulunup bulunmadığı ile varsa tutarı ve tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, hususlarına ilişkindir.
Taraf vekillerinin iradeleri zabıtlara yansıtılmış, teknik inceleme gerektirmesi sebebiyle bilirkişi görüşü alınmıştır.
Davacı, 16 adet faturaya dayalı olarak takip yapmıştır. Bilirkişinin 15/06/2021 tarihli raporundan, davacı ile davalının ticarî defterlerinin birbiri ile örtüştüğü, takip konusu edilen faturaların davalı şirket kayıtlarında yer aldığı, belirlenmiştir.
Her ne kadar davalı vekili mal teslim edilmediğini ileri sürmüş ise de davalının Ba formu düzenleyerek kendi ticarî defterlerine kaydettiği fatura kapsamındaki malları almış olduğunun kabulü gerekir. Bu hususun aksini bir başka deyişle faturanın ticarî deftere sehven kaydedildiğini veya malın teslim edilmediğini davalı ispatlamalıdır. Davalı teslimin yapılmadığını iddia ettiğinden bu iddiasını kanıtlama yükü altındadır (MK m.6; HMK m.190, f.1). Davalı vekiline ‘yemin’ deliline dayanıp dayanmadığı sorulmuş, davalı vekili 28/09/2021 tarihli oturumda ‘yemin delili’ne dayanmamıştır.
Bu nedenle; faturaların itirazsız kayıtlara alınmasının malın teslimine karine olduğu, davalının aksi durumu yasal delillerle ispatlayamadığı, bu nedenle davacının fatura tutarı olan 347.014,98 TL alacağı talepte haklı olduğu, dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davalı vekili ayrıca ‘ayıp’ iddiası ileri sürmüş ise de takip konusu faturaların 2019 yılı itibariyle defterlere kaydının yapıldığı ve dolayısıyla ‘ayıp’ için yasal sürede herhangi bir ihbarın yapılmadığı gibi bu hususun kanıtlanmadığı anlaşılmıştır.
İcra takibinde ‘faiz’ istemi bulunmaktadır. Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer (BK m.117). Dosya kapsamından, davalının, takipten önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmediğinden, koşulları bulunmayan faiz isteminin reddine karar verilmelidir.
Bu sebeple, 347.014,98 TL yönünden davanın kısmen kabulüne, işlemiş faiz yönündeki istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlık faturalardan kaynaklanmakta olup, alacak ‘likit’ olduğundan, davacının icra inkâr tazminatı talebi yerinde görülmüştür. Reddedilen kısım yönünden takip haksız olmakla birlikte kötüniyet saptanmadığından davalının tazminat istemi reddedilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul’un takdirine göre;
1.-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının, Ankara … Müd.’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının, 347.014,98 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa 01/11/2019 takip tarihinden itibaren yıllık %18,25 avans faizi uygulanmasına,
2.-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 69.403,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3.-Davalının koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 23.704,59 TL karar ve ilâm harcının, peşin alınan 4.532,50 TL’den düşürülerek eksik kalan 19.172,09 TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5.-Davacı tarafça yapılan 7,80 TL ilk dava, 111,25 TL tebligat ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.119,05 TL yargılama giderlerinden davanın kabul ve red oranına göre 1.034,76 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 4.532,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.621,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; HMK m.333/1 gereğince hüküm kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
6.-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
7.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 32.741,05 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak , davacıya verilmesine,
8.-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 4.240,35 TL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak , davalıya verilmesine,

9.-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13’üncü bendi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmelik’inin 26’ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; Bakanlık bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin
1.227,50 TL’sinin davalıdan,
92,50 TL’sinin davacıdan,
Tahsiline, bu konuda, 6183 sayılı Kanuna göre harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili Av. ….’nın yüzüne karşı; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere 28/09/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.