Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/273 E. 2021/816 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/273 Esas – 2021/816
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/273 Esas
KARAR NO : 2021/816

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/06/2020

KARAR TARİHİ : 13/12/2021
YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Dava dışı … A.Ş ye ait iş yeri için Montaj Tüm Riskler sigorta poliçesi düzenlediklerini, 01/11/2017 tarihinde sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeni eli oluşan zarar için 08/11/2018 tarihinde ödeme yapıp ibraname aldıklarını, aynı iş yerinde güvenlik hizmetinin ise davalı tarafından sözleşme ile yerine getirildiğini, zararın oluşumuna güvenlik hizmetinin sözleşme ve yasal düzenlemeye uygun şekilde verilmemesinin neden olduğunu belirtip, ödedikleri zarar miktarının buna neden olan davalıdan tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde davetiye tebliğ edildiği halde yanıt verilmemiştir.
DELİLLER :
-Suç soruşturma dosyası,
-Hırsızlık sonucu oluşan zarar ve davacı ödemesi ile ilgili kayıtlar,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası örneği,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı tarafından sigorta poliçesi düzenlenen iş yerinde hırsızlık olayı nedeni ile oluşan ve davacı tarafından giderilen zararın aynı iş yeri için güvenlik hizmeti sunan ve bu hizmeti gereği gibi yerine getirmediği için zararın oluşumuna neden olduğu ileri sürülen davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı … A.Ş ye ait iş yeri için davacı tarafından Montaj Tüm Riskler sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı iş yerende 01/11/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucu oluşan zarar için 08/11/2018 tarihinde davacı tarafından 24.315,15 Euro ödeme yapılıp ibraname alınmıştır. Davacının poliçe düzenlediği ve hırsızlık olayı nedeni ile zarar meydana gelen iş yerinde güvenlik hizmetinin ise davalı tarafından sözleşme ile yerine getirildiği, zararın oluşumuna güvenlik hizmetinin sözleşme ve yasal düzenlemeye uygun şekilde yerine getirilmemesinin neden olduğu, yaptıkları ödemeden davalının sorumlu olduğunu belirtip, ödedikleri zarar miktarının buna neden olan davalıdan tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemektedir.
Davacı sigorta şirketi sigortalısı için ödeme yapıp ibraname alarak zarar gören sigortalısı yerine geçerek ödediği miktar yönünden davacı sıfatını kazanmıştır. Bu durumda davacının sigortalısı ile davalı arasında güvenlik hizmeti alımını konu alan sözleşme ilişkisi bulunduğunu, davalının güvenlik hizmetini anlaşmaya uygun şekilde yerine getirmediğini, sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın davalının kusuru nedeni ile meydana geldiğini, olayda sigortalısının kusuru bulunmadığını ve hasarın ödeme yaptıkları miktar kadar olduğunu kanıtlaması gerekir.
Suç soruşturma dosyasında yer alan beyanlara göre, sigortalı iş yeri için davalının güvenlik hizmeti sunduğu anlaşılmaktadır. Mahkememiz tarafından dava dışı sigortalı şirkete, sigorta poliçesini düzenlettiren dava dışı … şirketine yazılan yazılara rağmen sigortalı ile davalı arasında var olduğu söylenen yazılı bir güvenlik hizmeti alımını konu alan sözleşmeye ulaşılamamıştır.
Davacı her ne kadar güvenlik hizmeti yönünden üçüncü kişi olduklarını, bu nedenle sözleşmeyi bulmalarının mümkün olmadığını, suç soruşturması sırasında beyanları alının kişilerin anlatımları ile güvenlik hizmetinin kapsamı, tarafların yükümlülükleri belirlenip, davalının sorumluluğunun ortaya çıkarılması gerektiğini belirtmiş ise de, davacı ödeme yaptığı sigortalısı yerine geçerek davacı sıfatını kazandığından dolayı, var ise yazılı güvenlik hizmeti alımını konu alan sözleşmeyi temin etmek zorunda olduğu, bu nedenle biz üçüncü kişiyiz bu nedenle sözleşmeyi bulamıyoruz savunmasının yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan ve güvenlik hizmeti alımının karşılığı sadece Ekim ayı için ödenen miktar dikkate alındığında dahi, davacıya sigortalı şirket ile davalı arasındaki güvenilik hizmeti alımına konu sözleşme bedelinin tanık ile ispat sınırlarının üzerinde olduğu, bu nedenle tanık anlatımları ile tarafların sorululuklarının neler olduğu, hizmetin kaç kişi ile verilmesi gerektiği, bu kadar görevlendirme yapılıp yapılmadığı, tarafların uyması gereken kuralların neler olduğu, hangi tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğinin kanıtlanması mümkün olmadığı, suç soruşturma dosyası ve tanık anlatımları ile davalının sorumluluğunun sınırının belirlenemeyeceği, tüm ısrara ve verilen sürelere rağmen ispat yükü üzerinde olan davacı zararın varlığını kanıtlamakla birlikte bu zarara davalının üstlendiği güvenlik hizmeti sunumunu konu alan sözleşme hükümlerine aykırı davranmasının neden olduğunu, sigortalısının kusuru bulunmadığını, olayda davalının kusurlu bulunduğunu usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığını için davanın reddi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcınIn peşin alınan 2.161,70 TL’den mahsubu ile artan 2.102,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2021