Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/253 E. 2022/159 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/253 Esas – 2022/159
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/253 Esas
KARAR NO : 2022/159

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 18/06/2020

KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Mahkememizde açılan itirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafından talep edilen ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğini, satılan ürünlerin bir kısmı için TL cinsinden, bir kısmı ile ilgili olarak ise EURO cinsinden ödeme yapılmasının kararlaştırılması nedeni ile TL ve EURO cinsinden faturalar düzenlendiğini, davalı ödemelerinin ödeme ( fatura ) tarihindeki EURO kuru esas alınıp TL ye çevrilerek hesaplarına alacak olarak kayıt edildiğini, davalının EURO cinsinden düzenlenen faturaları ödeme için belirlenen tarihlerde ödemediğini, döviz kurundaki değişmeler nedeni ile fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında kur farkından doğan alacakları oluştuğunu, davalının ödeme yapmaktan kaçınması üzerine alacaklarının tahsili için davalı hakkında başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 21/05/2019 tarihli mutabakat ile sona erdirildiğini, tüm satış bedelleri ödendiği halde haksız olarak talepte bulunulduğunu belirtip, davanın reddine, kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Davacının düzenlediği faturalar, teslim belgeleri,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Tarafların mal alım ve satım beyanname örnekleri,
-Davacının tacir olduğuna ilişkin yazı cevabı,
-Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, kur farkından kaynaklandığı ileri sürülen davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı bilanço esasına göre defter tutup, birinci sınıf tacir olduğu için uyuşmazlık yönünden ticaret mahkemelerinin görevli oldukları kabul edilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olup, davalının ihtiyacı olan ürünler talep üzerine davacı tarafından temin edilip davalıya teslim edilmiştir. Ticari ilişkiye konu ürünlerin teslim alınmadığı şeklinde davalının bir iddiası bulunmamaktadır. Bunun yanında bir kısım ürünler için EURO cinsinden, bir kısım ürünler için TL cinsinden faturalar düzenlenmiştir. Yasal zorunluluk nedeni ile davacı EURO cinsinden düzenlediği faturaları ticari defterlerine TL olarak kayıt etmiştir.
Öncelikle taraf kayıtları incelenmek sureti ile kayıtlara göre alacak olup olmadığının denetlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı defterlerini inceleyen bilirkişi 23/03/2021 tarihli raporunda, davacının kur farkı nedeni ile davalıdan 271.669,70 TL karşılığı 41.476,29 Euro alacağı bulunduğunu, davalı kayıtlarını inceleyen bilirkişi ise 07/06/2021 tarihli raporunda davalının cari hesaptan kaynaklanan borcu olmadığı, Euro cinsinden düzenlenen faturaların bedelinin Euro olarak ödeneceğini davalı da kabul ettiği için kur farkı talebi yönünden davacının talebi yerinde olup, 41.476,29 Euro kur farkı alacağının davalıdan tahsili gerektiği şeklinde görüş bildirmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından düzenlenmiş olan faturalar toplam 20 adet olup, bunlardan 07/04/2008 tarihli 288.425,92 Euro bedelli, 18/04/2018 tarihli 130.054,17 Euro bedelli, 19/04/2018 tarihli 1.219,34 Euro bedelli, 27/04/2018 tarihli 3.819,28 Euro bedelli, 30/04/2018 tarihli, 3.819,29 Euro bedelli ve 30/10/2018 tarihli, 92,87 Euro tutarlı 6 adet faturadan kaynaklanan bakiye alacağının 41.476,29 Euro olduğunu belirtip bu alacağının tahsili için Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 25/06/2019 tarihinde tebliğ edilen davalının 25/06/2019 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur.
Bu davadaki davacı talebi; EURO cinsinden düzenlenen faturaların ödeme tarihinin fatura tarihi olduğu, fatura ( ödeme ) tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması gerekir iken ödemelerin fatura tarihinde yapılmadığını, daha sonra ödeme yapılmakla birlikte ödemenin yapılması gereken tarih ile fiili ödeme tarihindeki kur farkı nedeni olarak gerçekte tahsil etmeleri gereken miktarın altında bir ödeme yapılmış olduğunu, bu nedenle kur farkından kaynaklanan alacakları oluştuğunu ileri sürmektedir.
Davacının kur farkı nedeni ile talepte bulunabilmesi için;
-Aralarında kur farkı talebini haklı kılan sözleşme hükmü veya,
-Fiili uygulama (davacının düzenlediği kur farkı faturalarının davalı tarafından kabul edilip defterlerine işlenmiş olması) veya
-Euro cinsinden düzenlenen faturaların ödeme tarihlerinin fatura tarihi olduğunun kararlaştırılmış olması gerekir.
Taralar arasında Euro cinsinden düzenlenen faturaların yine Euro cinsinden ödemesinin yapılacağı konusunda çekişme bulunmamaktadır. Ödemenin TL cinsinden yapılması halinde ödemenin yapıldığı tarihteki Euro kuru esas alınarak yabancı para cinsinden düzenlenen fatura bedelinden mahsup edilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında yabancı para cinsinden düzenlenen faturanın ödeme tarihinde ödenmemesi nedeniyle daha sonra yapılacak ödeme tarihinde kur farkı değişikliği oluşması halinde ayrıca Euro cinsinden kur farkı talep edilebileceğine ilişkin açık sözleşme hükmü bulunmamaktadır. Böyle bir kararlaştırma olduğu davacı tarafından kanıtlanamamıştır.
Davacı, Euro cinsinden düzenlenen faturaların ödeme tarihlerinin fatura tarihi olduğunu, fatura tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmadığı için kur farkı alacağı doğduğunu ileri sürmekte ise de; taraflar arasında her bir fatura yönünden ödemenin hangi tarihte yapılacağı yada faturanın düzenleme tarihinde aynı zamanda ödeme tarihi olduğu konusunda anlaşmaya varıldığına ilişkin sunulmuş sözleşme olmadığı gibi, uygulamanın bu şekilde olduğuna ilişkin davalı kabulü de bulunmamaktadır. Olağan ticari hayatta teslim edilen ürün ile ilgili fatura düzenlenip karşı tarafa gönderilmekte, taraflar arasında kararlaştırılan tarihlerde ise ödeme yapılmaktadır. Davacının faturaların düzenlenme tarihinin aynı zamanda ödeme tarihi de olduğunu kanıtlaması gerekmekte olup, yukarıdaki ticari uygulama dışında fatura tarihinin ayrıca ödeme tarihi olduğu konusunda davacı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmemiştir.
Davacı tarafından aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı adına düzenlenen tüm faturalar davalı defterinde kayıtlıdır. Davalı tarafından yapılan ödeme miktarları konusunda da taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır.
Davalı tarafından yapılan ödemeler her hangi bir fatura açıkça belirtilerek yapılmadığı için Borçlar Yasasının düzenlemesi gereği bu durumda yapılan ödemenin en eski tarihte faturadan başlayarak mahsup işlemi yapılmak suretiyle satıcının alıcıdan olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla yukarıdaki ilke doğrultusunda bilirkişi ….dan 30/12/2021 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi davacının satış faturalarını en eski tarihli olandan başlamak suretiyle sıraladıktan sonra, davalı tarafından yapılan ödemeleri en eski tarihli fatura bedeline mahsup ederek davacının davalıdan alacağı olup olmadığını belirlemiştir. Faturaların TL yada Euro cinsinden olanlarına öncelik verilmeksizin faturaların düzenleme tarihleri dikkate alınarak yapılan sıralama ve Euro cinsinden faturalar için ödemenin yapıldığının var sayıldığı tarihteki TL’nin Euro cinsinden karşılığı belirlenip ödenen miktar Euro’ya çevrilerek Euro cinsinden düzenlenen fatura bedelinden mahsup edildiğinde Euro cinsinden düzenlenen en son fatura 30/10/2018 tarihli olup, davalı ödemelerinin TL ve Euro cinsinden düzenlenen fatura bedellerini karşılayacak kadar olduğu, davacının davalıdan kur farkı nedeni ile alacağı bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.
Toplanan delillere göre ; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının ihtiyacı olan ürünlerin talep üzerine davacı tarafından temin ve teslim edildiği, bu amaçla davacının toplam 20 adet fatura düzenlediği, faturaların tamamının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların bir kısmının TL cinsinden bir kısmının ise Euro cinsinden düzenlendiği, Euro cinsinden düzenlenen fatura bedellerinin Euro cinsinden ödemesinin yapılacağı konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, davacı her ne kadar Euro cinsinden düzenlenen faturaların ödeme tarihlerinin faturaların düzenleme tarihi olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasında teslim edilen ürün bedelinin hangi tarihte ödeneceği, özellikle ödemelerin faturaların üzerinde yer alan tarihlerde yapılması gerektiği konusunda anlaşmaya varıldığının davacı tarafından kanıtlanamadığı, davalı ödemelerinin belirli bir fatura belirtilmek suretiyle yapılmamış olması nedeniyle ödemelerin davacı tarafından düzenlenen en eski tarihteki fatura bedelinden başlayarak mahsup edilmek suretiyle davacı alacağının olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, hükme esas alınan 30/12/2021 tarihli raporda da belirtildiği gibi, Euro cinsinden fatura bedellerinin TL olarak yapılan ödemenin ödeme tarihindeki kur esas alınıp Euro’ya çevrilmesi suretiyle Euro cinsinden fatura bedellerinin de ödendiği, davacının ödeme tarihinin faturaların üzeninde yazılı tarih olduğuna ilişkin aralarında anlaşma bulunduğunu, kararlaştırılan tarihte ödeme yapılmaması halinde kur farkı talep edebileceğine ilişkin yazılı bir sözleşme ve anlaşma sunmadığı gibi kur farkının talep edilebileceğine ilişkin taraflar arasında fiili uygulamanın da bulunduğu kanıtlanamadığı için davacının davalıdan kur farkı adı altında alacak talebinde bulunmasının yerinde olmadığı kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteğinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.292,37 TL’nin mahsubu ile artan 3.211,67 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 27.466,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’ün yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2022