Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2022/493 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/242 Esas
KARAR NO : 2022/493

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 11/06/2020

KARAR TARİHİ : 12/09/2022
YAZIM TARİHİ : 21/09/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; dava dışı sürücü …’ın kullandığı … plaka sayılı aracın 07/09/2019 tarihinde davacı …’nin kullandığı motosiklete çarparak davacının yaralanmasına yol açtığını, kaza nedeniyle yaralanan davacının sürekli ve geçici iş göremezlik ile karşı karşıya kaldığını belirtip, toplam 500,00 TL iş göremezlik zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; davadan önce usulüne uygun şekilde eksiksiz belge ile kendilerine başvurulmadığı için dava şartının eksik olduğunu, sorumluluklarının poliçe kapsamındaki riskler nedeniyle kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kask ve koruyucu kıyafeti olmadığı için zararın artmasına neden olduğunu, bu nedenle alacaktan indirim yapılması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödeme var ise davacının zararından mahsup edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik alacağının poliçe kapsamında olmadığını, kusur dağılım raporu ile çalışma gücü kaybına ilişkin raporların ATK’dan alınması gerektiğini, tazminat hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ile asgari ücret esas alınarak yapılması gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Davadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru ile ilgili belgeler,
-Davacıya ödeme yapılmadığına ilişkin SGK yazı cevabı,
-Davacının elde ettiği ortalama gelire ilişkin zabıta araştırması,
-Suç soruşturma dosyası,
-ZMMSP içeren hasar dosyası,
-Kusur dağılım raporları,
-Çalışma gücü kayıp oranı ve iyileşme süresi ile ilgili raporlar,
-Tazminat hesabına ilişkin rapor,
-Islah dilekçesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; davalıya trafik sigortası poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın davacının kullandığı motosiklete çarpması ile sonuçlanan 07/09/2019 tarihli kaza sonucu davacıda oluşan bedensel zarar ile geçici iş göremezlik alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda olduğu gibi, trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri, sigortalı aracın işletilmesi sırasında aracın 3.kişilerin kendilerine ve araçlarına verdikleri poliçe kapsamındaki riskin gerçekleşmesi ile oluşan yine poliçe kapsamındaki zararları, kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı ve sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına bağlı olarak ödemeyi üstlenmektedir.
Davalı … tarafından 05/06/2019 tarihinde dava dışı …. adına kayıtlı … plaka sayılı araç için trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı araç 07/09/2019 tarihinde dava dışı sürücü … …. idaresinde seyir halinde iken kavşağa geldiğinde, geçiş önceliği davacıya ait olduğu halde yoluna devam etmiş, bu sırada tescilsiz motosikleti ile seyir halinde olan davacıya çarparak davacının yaralanması ile sonuçlanan kazaya neden olmuştur.
Davacı, bu kaza nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybı oluşacak şekilde yaralandığını, iyileşme süresi içerisinde çalışıp gelir elde edemediği için sürekli ve geçici iş göremez hale geldiğini belirtip, toplam 500,00 TL iş göremezlik zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yukarıda da belirtildiği gibi trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri poliçe kapsamındaki riskin gerçekleşmesi üzerine 3. Kişilerin uğradığı bedensel zararları, kaza tarihindeki poliçe limitine bağlı ve sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına göre ödemeyi üstlendiği için öncelikle davacının yaralanması ile sonuçlanan kazaya neden olan her iki araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu amaçla kalınan kusur dağılım oranı ile ilgili ilk rapor 01/05/2021 tarihli olup bilirkişi ….tarafından hazırlanmıştır. Tüm dosya kapsamına göre geçiş önceliğinin davacı motosiklet sürücüsüne ait olduğu koşullarda sigortalı araç sürücüsünün kavşağa davacıya ait geçiş önceliğine uymaksızın girerek kazaya neden olduğu kabul edilen bu olayda davacı motosiklet sürücüsünün koruyucu kıyafeti olmadığı, motosikletin farları yanmadığı halde bu araç ile trafiğe çıktığı, araç kullanırken dikkatli olmadığı sigortalı araç sürücüsünün ise geçiş önceliğine uymadığı için her iki tarafın kural ihlalinin olaya etken olduğu belirtilmiş, fakat kusur dağılım oranı ile ilgili görüş belirtilmemiştir. Aynı bilirkişinin 08/08/2021 tarihli ek raporunda ise, her iki araç sürücüsünün eşit ve %50’şer oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Tarafların kusur dağılım raporuna yönelik itirazları nedeniyle önce ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden 11/11/2021 tarihli raporu alınmış, bu raporda sigortalı araç sürücüsünün geçiş önceliği kendisine ait olmadığı halde kavşağa girerek %75 oranında, davacının ise kavşağa hızını azaltmadan girerek % 25 oranında kusurlu olacak şekilde olaya neden oldukları şeklinde görüş bildirmiştir.
Yukarıdaki raporlar arasındaki aykırılığın giderilmesi amacıyla İTÜ’den seçilen 3 kişiden oluşturulan heyetten 21/03/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda da 11/11/2021 tarihli ATK raporunda belirtildiği gibi davacının % 25 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu oldukları şeklinde görüş bildirilmiştir.
Somut olaya uygun olup birbirlerini doğrulayan 11/11/2021 ve 21/03/2022 tarihli raporlarda da belirtildiği gibi, sigortalı araç sürücüsünün kavşakta geçiş üstünlüğü kendisinde olmadığı halde kavşağa girerek kazaya neden olduğu, davacının ise kavşağa geldiğinde hızını azaltmadan yoluna devam ettiği, bu nedenlerle davacının %25 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Kaza nedeniyle davacıdaki yaralanmaların oluşturduğu çalışma gücü kayıp oranı ve iyileşme süresi konusunda Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan 29/03/2021 tarihli rapor alınmıştır. Davacıda kaza nedeniyle oluşan yaralanmalar dikkate alınan raporda; Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre davacıda %7 oranında sürekli çalışma gücü kaybı ve 12 ay süre ile geçici iş göremezlik oluştuğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşleri Yönetmelik Hükümlerine göre ise yaralanmaların davacıda %5,2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı ve 12 ay geçici iş göremezlik hali oluşturduğu tespit edilmiştir.
Daha önce aynı konudaki davaların temyiz incelemesini yapan, daha sonra kapatılan Yargıtay 17. HD ile, bu dairenin kapanma sonrası aynı uyuşmazlıklar için temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. HD’nin benzerlik gösteren kararlarına göre, çalışma gücü kaybının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi 07/09/2019 olup kaza tarihinde 20/02/2019 tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerinin yürürlükte olması nedeniyle bu yönetmeliğe göre belirlenen %7 oranındaki sürekli çalışma gücü kayıp oranı ile 12 aylık iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik) dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi için uzman bilirkişiden 09/08/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda; davacının %25 oranında kusurlu olduğu, SGK tarafından ödeme yapılmadığı, yaşam süresi yönünden TRH 2010 yaşam tablosu ve elden edilen gelir yönünden daha fazla gelir elde edildiği kanıtlanamadığı için asgari ücretin esas alınması gerektiği kabul edilmiş, buna göre 12 aylık geçici iş göremezlik zararının 20.056,50 TL ve sürekli iş göremezlik alacağının ise 156.420,77 TL olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekili de bu miktarları esas almak suretiyle ıslah işlemi yapmıştır.
Davalı taraf geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olmadığını ileri sürmekle birlikte; Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı Yasa’nın 90 ve 92.maddelerindeki kısmi iptal kararı ile tazminatın artık BK’ya göre belirlenmesi gerektiği, BK’nın 54.maddesine göre geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında davalı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bilirkişi tazminatı hesaplarken davacının kusuruna karşılık gelen miktarda indirim yapmış, fakat müterafik kusur hallerini tartışmamıştır.
Davalı taraf motosikletin istiap haddinin üzerinde yolcu ile seyir ettiğini belirtip, tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş ise de; kazanın istiap haddini aşar şekilde yolcu taşımaktan kaynaklanmadığı, sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymamasının kazaya neden olduğu kabul edilip bu nedenle tazminattan indirim yapılmamıştır.
Davalının bir diğer indirim yapılması isteğinin dayanağı davacı motosiklet sürücüsünün kask ve koruyucu kıyafeti olmadığı, bu nedenle davacının zararının artmasına neden olduğuna ilişkindir. Gerçekten de davacı motosiklet sürücüsünün kaza sırasında kask ve diğer koruyucu kıyafetleri olmaksızın motosiklet kullandığı, çalışma gücü kaybına yol açan yaralanmaların koruyucu kıyafet ile koruma yapılması mümkün olan vücut bölgelerinde olduğu, koruyucu kıyafet kullanılması tüm yaralanmalara engel olmamakla birlikte, bu durumun somut olayda zararın artmasına neden olduğu kabul edilmiş ve hesaplanan tazminatlardan takdiren %20 oranında indirim yapılmış, bu durumda davacının (20.056,50 TL x 80/100 = 16.045,20 TL) 16.045,20 TL geçici iş göremezlik ve (156.420,77 TL x 80/100 = 125.136,62 TL) 125.136,62 TL sürekli iş göremezlik alacağı talep edilebileceği mahkememiz tarafından hesaplanmıştır.
Dava açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmeksizin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava olarak açıldığı için dava dilekçesindeki miktar yönünden dava tarihinden itibaren, kalan kısım yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, sigortalı aracın ticari nitelikli olarak trafikte kayıtlı olmadığı için talep edilebilir faizin türünün yasal faiz olması gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde geçici iş göremezlik zararı talebi olmadığını ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde geçici ya da sürekli ayrımı yapılmaksızın “İŞ GÖREMEZLİK” zararı talep edildiği, iş göremezliğin geçici ve sürekli iş göremezlikten oluştuğu, ıslah dilekçesinde başlangıçta talep edilen 500,00 TL’nin 250,00 TL’si geçici ve 250,00 TL’si sürekli iş göremezlik alacağı olduğu belirtildiği için dava dilekçesinde geçici iş göremezlik zararının da talep edildiği kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı … şirketine eksik belge ile başvurulduğu için dava dilekçesindeki miktar yönünden dava tarihinde, kısmi dava açılmış olması nedeniyle ıslaha konu miktar yönünden de ıslah tarihinden itibaren faiz talep edebileceği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
16.045,20 TL geçici iş göremezlik alacağı ve 125.136,62 TL sürekli iş göremezlik alacağı olmak üzere toplam 141.181,82 TL’nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı alacağının 500,00 TL’sine 11/06/2020 dava tarihinden itibaren, arta kalan 140.681,82 TL’sine ise 18/08/2022 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 9.644,13 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 601,50 TL toplamı 655,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.988,23 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 655,90 TL peşin harç (tamamlama harcı dahil) olmak üzere toplam 710,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 22.177,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Koruyucu kıyafet olmaması nedeniyle indirim yapılıp yapılmayacağı, indirim yapılacak ise indirim oranının ne olması gerektiği mahkemenin takdirinde olduğu için bu nedenle reddedilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 448,85 TL, ATK rapor gideri 400,00 TL ve bilirkişi ücreti 5.250,00 TL olmak üzere toplam 6.098,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 4.879,08 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL’nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca;
1.056,00 TL’sinin davalıdan,
264,00 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …(e-duruşma), davalı vekili Av. …’ün (e-duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/09/2022

Katip …

Hakim …