Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/230 E. 2022/575 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/230 Esas
KARAR NO : 2022/575

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 04/06/2020

KARAR TARİHİ : 03/10/2022
YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında oluşan alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan talep edebileceği alacağı bulunmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Tarafların mal alım ve mal satım beyannamesi örnekleri,
-Tarafların birbirlerine düzenledikleri faturalar,
-Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlar.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Aralarındaki ticari ilişki nedeni ile davalı …’den alacaklı olduğu düşüncesinde olan davacı 145.289,00 TL olan alacaklarının tahsili için davalı hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 31/01/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının 05/02/2020 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davacının kendisinden alacağı olmadığını söylemiştir.
İcra takibine itiraz üzerine bu kez mahkememizde itirazın iptali amacıyla eldeki dava açılmıştır. Davacı dava dilekçesinde icra takip dosyasına dayanak oluşturan faturalara konu malların davalıya satılıp teslim edildiğini, bu nedenle ödenmeyen ürün bedelleri için davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürmekte iken, 29/03/2021 tarihinde UYAP üzerinden dava dosyasına gönderdikleri dilekçesinde açıkça ” davalıya çek ile 47.000,00 TL, banka aracılığı ile 196.947,00 TL olmak üzere toplam 243.947,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin karşılığı davalının kendisine sadece 98.658,00 TL bedelli fatura kapsamındaki ürünleri teslim ettiğini, icra takibi ile talep edilen 145.289,00 TL ödemeye karşılık ürün teslimi yapılmadığını, alacağın bu sebeple talep edildiğini” söylemiştir.
Davacının 29/03/2021 tarihli dilekçesinin içeriğinden anlaşıldığı gibi, davacının alacağının dayanağı davalıya yaptığını söylediği toplam 243.947,00 TL ödeme kadar ürün teslimi yapılmayıp, sadece 98.658,00 TL bedelli ürün teslimi yapıldığı iddiasına dayanmaktadır. Bu dilekçe içeriği dikkate alındığında, davacının ürün teslim edilmediği için iadesini istediği 145.289,00 TL kadar davalıya ödeme yaptığını, bu ödemenin ileride davalı tarafından kendisine teslim edilecek ürünler için avans ödemesi şeklinde gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Davacı üzerine düşen bu ispat yükümlülüğünü yerine getirir ise bu kez davalının kendisine yapılan ve icra takibi ile iadesi istenilen alacak miktarı kadar mal teslimi yapmadığını kanıtlaması gerekecektir.
Kural olarak alım satım akdinin peşin yapıldığı, yani ödemenin yapıldığı anda ürünün de teslim alındığı kabul edilir. Bu somut olayda olduğu gibi davalı yararına karine oluşturmakta olup, bunun aksinin ispat edilmesi mümkündür.
Davacı tarafın ödeme kayıtları ve ticari defterleri incelendiğinde davacı tarafından yapıldığı söylenilen ödemelerin davalının daha sonra teslim edeceği ürün bedellerine karşılık avans ya da peşin ödeme olduğuna ilişkin delil elde edilememiştir. Bu hali ile yapılan ödeme kadar ürün teslim alındığının kabul edilmesi gerekir.
Davacının delilleri arasında yemin de bulunduğu için davacı vekiline yemin hakları hatırlatılmış, davacı tarafın yemin teklif etmeyecekleri şeklindeki beyanları sonrası üzerinde olan ispat yükümlülüğü yemin delili de kullanılmayarak yerine getirilemediği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalının defterlerinde davacı tarafından yapılan ödeme miktarı kadar davacıya ürün satılıp teslim edildiğine ilişkin fatura düzenlendiğine yönelik kayda rastlanmamış ise de; bu durumun tek başına davalı tarafından ürün tesliminin yapılmadığını kabul için yeterli olamayacağı, davacı talebinin ileri sürülüş şekli itibariyle davacının yaptığı ödemelerin avans niteliğinde bulunduğunu, bununla birlikte ödemeleri kadar ürün teslimi yapılmadığını da ispat yükümlülüğü altında bulunduğu, davalının ürün teslimi yaptığını kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığı için davalı kayıtlarındaki fatura eksikliğinin ürün tesliminin yapılmadığının kanıtlama yönünde delil olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilmiştir.
Toplanan delillere göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının başlangıçta satıp teslim ettiği ürün bedellerinin ödenmeyen kısmını icra takibine konu ettiğini söylemesine karşılık 29/03/2021 tarihli dilekçelerinden açıkça anlaşıldığı gibi davacının alacak talebinin aslında davalıya yaptığı ödemelerin avans niteliğinde olduğu, davalının bu ödemelere karşılık gelen ürünleri teslim etmediği için fazladan ödendiği iddia edilen bedelin iadesinin istenildiği, alım satımın peşin olduğuna ilişkin yasal karinenin davalının lehine olduğu, ödemenin yapıldığı anda ürünün de teslim alındığının kabulü gerektiği, bunun aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, yani davacının yaptığı ödemelerin ileride teslim edilecek ürün karşılığı avans ödemesi olduğunu ve iadesini istediği miktara karşılık gelen ürünlerin kendisine teslim edilmediğini ispat etmesi gerekir iken bu ispatın yapılamadığı, bu durumda davacı tarafından kanıtlanamayan davanın reddi gerektiği kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.754,73 TL’nin mahsubu ile artan 1.674,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 22.793,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan 500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2022

Katip …

Hakim …