Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/174 E. 2021/355 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO : 2021/355

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin elektron mikroskopu alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalının ise firma çalışanı iken ayrılarak aynı alanda faaliyet gösteren başka bir firmaya geçtiğini, davalının davacı firmanın sattığı cihazlarla ilgili servis personeli olarak kapsamlı eğitimlere tabi tutulduğunu, davalının davacı ile arasındaki hizmet sözleşmesinde rekabet yasağının düzenlendiğini, ihlali halinde de davalının son maaşı üzerinden altı aylık maaşı kadar cezai şart ödemeyi yükümlendiğini, davalı hizmet sözleşmesinde düzenlenen rekabet yasağını ihlal ettiğinden altı aylık brüt maaşı karşılığı olan 31.188,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsilini dava ve talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hizmet sözleşmesindeki rekabet yasağı düzenlemesinin yasal koşulları taşımadığından hükümsüz olduğunu, ayrıca genel işlem koşulu niteliğinde olduğundan da yazılmamış sayılması gerekeceğini, davacı firma ile aynı alanda faaliyet gösteren firmaların Ankara, İstanbul, İzmir şehirlerinde bulunduğunu ve başka ilde bulunmadığını, davalının davacı firmada aldığı eğitimin yalnızca davacı firmanın cihazları ile ilgili olduğunu ve diğer firmaların bu cihazları satmadığını, davalının davacı firmanın satış verilerine erişiminin de bulunmadığını, servis elemanı olduğunu beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, rekabet yasağının ihlale dayalı tazminat isteminden ibarettir.
Davacı taraf, davalının elektron mikroskobu alanında faaliyet gösteren firmalarının çalışanı iken ayrılarak aynı alanda faaliyet gösteren bir başka firmaya geçtiğini, davalının davacı firmanın sattığı cihazlarla ilgili servis personeli olarak kapsamlı eğitimlere tabi tutulduğunu, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde rekabet yasağının düzenlendiğini, ihlali halinde 6 aylık brüt maaş karşılığının tazminat olarak ödenmesinin hüküm altına alındığını, davacının bu yasağı ihlal ettiğini ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise, söz konusu hizmet sözleşmesindeki rekabet yasağı düzenlemesinin yasal koşulları taşımadığını, genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu, davacı firma ile aynı alanda faaliyet gösteren firmaların Ankara, İstanbul, İzmir illerinde bulunduğunu, ayrıca davalının davacı firmada aldığı eğitimin sadece davacı firmanın cihazları ile olduğunu, diğer firmaların bu cihazları satmadığını, ayrıca davcı firmanın satış verilerine de davalının erişim imkanının bulunmadığını, davalının servis elemanı olarak çalıştığını, davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; haksız rekabete dayalı sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın talep edilebilmesi yönünden yasal şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin incelenmesinde; “17. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİNDEN SONRAKİ SINIRLAMALAR 17.1. Çalışan, Sözleşmenin sona ermesinden sonraki iki (2) yıl içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi sorumluluk alanında olan Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi’nde Şirketin yazılı izni olmadan, Şirketin ya da Grup Şirketlerinin müvekkil, müşteri, dağıtımcı, tedarikçi, çalışan ya da danışmanlarını ayartamaz ya da teşvik edemez ya da teşvik etmeye teşebbüs edemez. 17.2. Çalışan Sözleşmenin sona ermesinden sonraki iki (2) yıl içerisinde, İstanbul, Ankara, İzmir illeri sınırları içerisinde dorudan veya dolaylı olarak aynı sektörde kendi hesabına veya herhangi rakip olan bir kuruluşta çalışamaz. 17.3. Çalışan, rekabet etmeme ve teşvik ehneme yükümlülüklerinin öneminin bilincindedir ve herhangi bir şekilde işbu Sözleşmenin 17.1. ve 17.2. madde hükümlerini ihlal etmesi durumunda, Şirketin son altı (6) aylık brüt maaş tutarında bir cezai şart talep etmeye hak kazandığını kabul etmektedir. Şirketin cezai şart tutarını aşan zararları tazmin eme hakkı saklıdır. Aynı zamanda Şirket Mahkemeye başvurarak 17. ve 17.2. madde hükümlerine aykırı davranışlarına son verilmesini talep edebilecektir. Çalışanlın bu maddede öngörülmüş olan cezai şartlan ödemesi söz konusu yükümlülüklerini sona erdirmeyecektir. 17.4. Ayrıca Çalışan Sözleşmenin 17.1. ve 17.2. madde hükümlerini ihlal etmesi durumunda kendisine yapılmış olan eğitim masrafları için en az altı (6) aylık ücretten az olmamak üzere masrafı iade etmeyi Çalışan kabul etmektedir ” şeklinde düzenlendiği, görülmüştür.
Yine davalının çalıştığı iş yerlerini gösterir taraflarca sunulan SGK kayıtları incelendiğinde; 03/07/2017-01/04/2019 tarihleri arasında 211519 işyeri sicil nolu …’nde; 04/04/2019-22/07/2019 tarihleri arasında … işyeri sicil nolu … Teknolojik Sistemler Ticaret Limited Şirketi’nde; 25/07/2019’dan sonra … işyeri sicil nolu … Teknolojik Sistemler Anonim Şirketi’nde çalıştığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların gösterdikleri tanıklar ayrıntılı bir şekilde dinlenmiş, özellikle davalı tanıklarından …’in beyanları kapsamında; “davacı firmada çalışmıyorum, şu an davalı ile … isimli bir firmada birlikte çalışmaktayız, yaklaşık 1.5 yıldır bizim firmamızda çalışmaktadır, ben yaklaşık 11 yıldır elektron mikroskobu işinde çalışıyorum, bu nedenle piyasayı iyi bilirim, ben de şimdiki firmamdan önce aynı işi yapan bir başka firmada çalışmıştım, hatta o zaman benimle birlikte çalışan iki arkadaşım davacı … firmasına, ben de şimdiki firmam olan … Şirketine geçiş yaptım, sözleşmeye konulan engelleyici hükümler bir öğretmene bu kolejden başka koleje çalışmazsın der şekildedir, bu kabul edilemez, bizim uzmanlık alanımız budur, bir başka iş yapmamız mümkün değildir, davalıdan en iyi bildiği iş dışında bir başka iş istenmesi mümkün değildir, davalı, davacı şirket ile aynı ürün portföyüne sahip bir firmaya gelmemiştir, bilgime göre davalı bizim şirketimizden önce … Şirketinden … şirketine geçmiştir, …’in elektron mikroskopları büyük yer tipidir, … ise masaüstü basit sistemlerdir, bu iki ürün ticari olarak rakip değildir, rekabeti bozmaz, her cihazın kendine özgü çalışma sistemi vardır, …’te alınan eğitim yeterli değildir, yeni girdiği firmada da farklı cihazın kullanımı için eğitim alınmak zorundadır, sistem bu şekilde işler, biz elektron mikroskobu dışında x ray cihazları da satıyoruz, servis uzmanı ihtiyacımız vardı, bu çerçevede önceki iş yerinden tanıyan arkadaşların tavsiyesi ile davalıyı … Şirketinde işe aldık, firmamızda birinci sorumluluğu x ray cihazlarıdır, … ürün grubunda x ray cihazı yoktur, davalı bunun eğitimini orada almamıştır, bunun eğitimini kendisine biz verdik, bizim davacı ile rekabet eden elektron mikroskop grubumuzda bulunmaktadır, davalının burada birinci derecede sorumluluğu yoktur, yine de biz satış yaptığımız bu grup yönünden de davalıyı yurt dışı eğitimlerine gönderdik, zeisste alınan eğitimler bizim için yeterli ve geçerli değildir, kendi cihazlarımız için ayrı eğitime tabi tuttuk, elektron mikroskobu konusunda çalışılabilecek firmalar bir elin 5 parmağını geçmez, firmaların merkezleri Ankara’dadır, İstanbul’da ofisleri bulunmaktadır, Ankara üzerinden tüm Türkiye’ye hizmet verilir, benim açımdan da bir anlaşmazlık olduğunda gidip çalışabileceğim firmalar aynı ve benzerdir.” şeklinde beyanlarda bulunduğu, elektron mikroskobu işinde çalışanların çalıştıkları firmaya göre mutlaka farklı cihaz kullanımı için eğitim almak zorunda oldukları, cihazların farklılık gösterdiği, davacı … Firmasının elektron mikroskoplarının büyük yer tipi olduğu, diğer firmanın ise masaüstü basit sistem olup, ürünlerin ticari olarak rakip olmadığı, her cihazın kendine özgü çalışma sistemi olduğu, bir firmada alınan eğitimin diğer firmada yer alan cihazın kullanım için yeterli olmadığı, yine elektron mikroskobu konusunda çalışılabilecek firma sayısının çok az sayıda olduğu, firma merkezlerinin Ankara’da olup, tüm Türkiye’ye hizmet verildiği, bu alanda uzman olan kişilerin çalışabileceği firmaların aynı ve benzer oldukları açıkça anlaşılmıştır.
Yine, davalı tanıklarından … …’nin beyanları kapsamından ” … davalı ile diğer çalışma arkadaşları Türkiye’nin dört bir yerine servis hizmeti veriyorlardı, bu çerçevede her yere haftalık yapılan program dahilinde gider gelirlerdi, davalının davacı firmadan ayrıldıktan sonra davacı firmanın bilgilerini bir başka yerde kullanması mümkün değildir, zira davacı firmanın kuralları gereği her çalışanın kendisine özgü IP numarası belirlenmiş, sadece onun kullanabileceği bilgisayarı bulunmaktadır, bu bilgisayar sadece davacı kurum interneti ile çalışabilmektedir, davacının veri bankasına girebilmesi için davacının bilgisayarı ve internetini kullanması gerekir, dolayısıyla bir başka yerde çalışırken bunu yapması mümkün değildir, benim bildiğim Türkiye’de elektron mikroskobu işini yapan davacı firma dışında iki firma bulunduğudur, bu firmalar merkez olarak Ankara’dadır, İstanbul’da şubeleri bulunmaktadır, bu firmalar arasında karşılıklı transferler olmaktadır, satış ve servis hizmeti yönünden daha iyi teklif verildiğinde geçişler olmaktadır, ayrıca yukarıda belirttiğim açıklamalarıma ek olarak davacı şirkette yer alan ve çalışanlara özgü verilen bilgisayarların kullanımında fiyat listelerine erişimleri yasaktı, şifreleri olmadığı için girmeleri mümkün değildir, bu nedenle çalışanların alış fiyatlarını görmeleri mümkün değildir, sadece müdürlerin ve biz sekreter grubunun erişim yetkisi vardır, o da yukarıda açıkladığım şartlar dahilinde mümkün oluyordu.” şeklinde beyanlarda bulunduğu, bu beyanlara göre davalının davacı firmadan ayrıldıktan sonra firma bilgilerini bir başka yerde kullanmasının mümkün olamayacağı, çalışanlara özgü İP numarası belirlenmiş bilgisayarlar özgülenip, bu bilgisayarların sadece kurum interneti ile çalıştığı, davalının kendisine verilen bilgisayar ile fiyat listelerine erişiminin yasak olup, şifreleri bulunmadığından sisteme girmelerinin mümkün olmadığı açıkça tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm tanıklar dinlendikten sonra dosya kapsamı üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, konusunda uzman bilirkişi Dr. … tarafından dosyaya sunulan 14/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalının edindiği bilgiler ile rekabet yasağının ihlali sonucunda uğradığı zarara ilişkin denetlenebilir ve zarar hesabına konu edilebilir bilgi ve belge sunmadığını, dolayısı ile zarar doğduğunun kanıtlanmamış olduğunu, eğitim masraflarının rekabet yasağının ihlali sonucunda doğan zarardan sayılamayacağını, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinde düzenlenen rekabet yasağının yer ve konu bakımından sınırlarının işçinin çalışma ve sözleşme özgürlüğünü aşırı bir şekilde sınırlandırıp sınırlandırmadığının takdirinin, firmaların esas olarak Ankara ve İstanbul’da faaliyet gösterdiği ve davalının servis elemanı olarak aynı sektörde istihdam dışında olanağı bulunmadığı hususlarının mahkemenin takdirinde bulunduğunu, zarar unsuru ve yer ve konu bakımından sınırlar da Mahkemece değerlendirileceğinden rekabet yasağının ihlal edilip edilmediği Mahkeme takdirinde olmakla, ihlal edildiği kanaatine varılması halinde, Sözleşme’de düzenlenen cezai şart miktarının rapor içerisinde hesaplanmış olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller; hükme esas alınan davalı tanıklarının kapsamlı açıklamaları, bilirkişi incelemesi hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı firma ile davalının çalıştığı dava dışı firmaların aynı alanda faaliyet gösterdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı ile davalının çalıştığı dava dışı firmaların aynı alanda faaliyet gösterdiği farklı tiplerde elektron mikroskobu üretimi yaptıkları her bir firmada üretilen elektron mikroskobu yönünden servis elemanı olarak çalışan kişilerin ayrı birer eğitime tabi tutulmasının zorunlu olduğu dosya kapsamındaki tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Rekabet yasağı ihlalinden söz edebilmek için davalının müşterileri tanıması gerekir. Davalının servis elemanı olduğu, servis verdiği müşterileri tanıyacağı açık olmakla birlikte, satış faaliyetinde bulunduğu ve bu anlamda müşterileri tanıdığı kanıtlanmış değildir. Davalının aldığı eğitimler ile davacı şirketin sattığı ve servis hizmeti verdiği ürünleri tandığı, üretim sırları ya da işverenin yaptığı bu kabil işler hakkında bilgi edinme imkânı olduğu, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak davalının servis elemanı olduğu, satış faaliyetinde bulunduğunun ise kanıtlanamadığı, satış faaliyeti ile ilgili iş sırlarına eriştiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı gibi, servis hizmetleri yönünden de davacı firmanın sattığı ürünler ile dava dışı firmaların sattığı ürünlerin farklı olduğu tespit edilmiştir. Rekabet yasağının ihlalinden söz edebilmek için, davalının edindiği bilgilerin kullanılmasının, işverenin önemli bir zararına sebep olması, başka deyişle davalının eylemi ile davacı şirketin zarara uğramış olması gerekir. Davacı şirket, davalının edindiği bilgiler ile rekabet yasağının ihlali sonucunda uğradığı zarara ilişkin denetlenebilir ve zarar hesabına konu edilebilir bilgi ve belge sunmamıştır. Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Rekabet yasağı en fazla iki yıl için getirilebilir. Sözleşmedeki düzenleme, iki yıldır. Somut olayda, davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren dosya kapsamında tanıklar tarafından isimleri bildirilen dava dışı şirketlerin merkezlerinin Ankara ve İstanbul ilinde bulunduğu, başka illerde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede, Ankara, İstanbul ve İzmir illerinin sayıldığı görülmektedir. Sözleşme’de konu yönünden sınır aynı sektörde kendi hesabına veya herhangi rakip olan bir kuruluşta şeklindedir. Sözleşme ile sınırlandırılan faaliyet alanı, işçinin çalışma ve sözleşme özgürlüğünü aşırı bir şekilde sınırlandırmamalıdır. Davalının servis elemanı olarak aynı sektörde istihdam dışında olanağı bulunmadığı dosyadaki tanık beyanları ile sabittir. Tüm dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından elektron mikroskobu alanında servis elemanı olarak çalışan davalının çalışabileceği çok az sayıda firma bulunduğu, bu şartlar altında merkezleri Ankara ve İstanbul illerinde bulunduğu anlaşılan dava dışı şirketlerde daha iyi şartlarla çalışma teklifi alan davalının hayatını idame ettirebilmesi açısından bu firmalardan gelen teklifleri değerlendirmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu gibi aksinin kabulünün çalışma ve sözleşme özgürlüğünü kısıtlayacak nitelikte Anayasa ile teminat altına alınan çalışma hak ve özgürlüklerine aykırılık teşkil edeceği vicdani kanaatine varıldığından yerinde görülmeyen davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 532,62 TL harçtan çıkartılarak artan 473,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.783,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021

Katip …

Hakim …