Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/152 E. 2021/640 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/133 Esas
KARAR NO : 2021/643

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/02/2020

KARAR TARİHİ : 18/10/2021
YAZIM TARİHİ : 04/11/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalı … tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 15/06/2018 tarihinde neden olduğunu kaza sonucu davacı küçüğün sürekle iş gücü kaybı oluşturacak şekilde yaralandığını belirtip, sürekli iş gücü kaybı nedeni ile 5.500,00 TL ‘nin başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; Kazaya karışan araç için kendileri tarafından Karayolu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olmak şartı ile poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, dava açılmadan önce kendilerine başvurulmadığı için özel dava şartının gerçekleşmediğini, yapılan başvuru üzerine davacı küçük için 5.070,09 TL ödeme yaptıklarını, olayın haksız fiil olması nedeni ile kendilerinden yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Kazaya katılar aracın ruhsat örneği ile sigortalı araca ait poliçeyi de içeren hasar dosyası,
-SGK ‘nın ödeme yapılmadığına ilişkin cevabi yazısı,
-Bilirkişi incelemesi ve raporlar,
-Ceza soruşturması kayıtları.
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Dava açılmadan önce davalıya yapılan başvuru ile ilgili kayıtlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası sonucu davacıda oluştuğu ileri sürülen sürekli iş göremezlik zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasındaki tarafların kusur dağılım oranlarının ne olması, çalışma gücü kayıp oranının ne kadar olması gerektiği, temerrüt tarihi ve istenilecek faizin türü ile talep edilebilecek tazminat miktarı ve tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı konularına ilişkindir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasanın 88. maddesine göre, birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Trafik Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş ve kaza 15/06/2018 tarihinde meydana gelmiş, davamıza konu araç ile ilgili poliçe ise 20/10/2017 tarihinde düzenlenmiş olup, bu nedenle somut uyuşmazlık için Anayasa Mahkemesinin 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. Maddesi ile ilgili iptal kararı dikkate alınarak çözüm üretilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Dava dışı … adına … plaka sayılı olarak kayıtlı olan araç için davalı … tarafından 20/01/2017 tarihinde kaza tarihi için de koruma sağlayan zorunlu karayolu trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. 15/06/2018 tarihinde söz konusu araç … idaresinde seyir halinde iken yol üzerinde oynayan davacı küçük …’ya çarparak kazaya neden olmuş, bu kaza sonucu davacı yaralanmıştır.
Kaza yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşmiş olup, gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun ve denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 30/10/2020 tarihli raporda da belirtildiği gibi, sigortalı araç sürücüsünün yola gerekli dikkati vermediği için % 30 oranında, davacı küçüğün ise yol üzerinde bulunma ve iki yönlü akan trafikte gerekli önlemleri almadığı için % 70 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza 15/06/2018 tarihinde meydana gelmiş ve benzeri konuda verilen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin …. Esas sayı ve 11/03/2021 tarihli kararında belirtildiği gibi kaza tarihinde “Özürlülük Ölçütü, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri ” yürürlükte olup, sürekli çalışma gücü kayıp oranın bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği şeklindeki görüşü dikkate alınıp, davacının olay nedeni ile çalışma gücü kaybına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi amacı ile Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından raporlar alınmıştır. Bu raporda yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerine göre davacıda olay nedeni % 7 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar aynı üniversitenin ikinci raporunda Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre davacıdaki yaralanmanın % 7.2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu belirlenmiş ise de, Yargıtayın yukarıda belirtilen kararı dikkate alınarak kaza tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri ” uyarınca hazırlanan raporun esas alınması gerektiği, bu raporundaki tesbitlerin davacıda tanımlanan yaralanmalara uygun olduğu için hükme esas alınan bu rapora göre, davaya konu kaza nedeni ile davacının % 7 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturacak şekilde yaralandığı kabul edilmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan olay nedeni ile SGK tarafından davacıya rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenebilmesi için bilirkişiden 07/05/2021 tarihli rapor alınmıştır. Mahkememizce Özürlülük Ölçütü, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri uyarınca belirlenen sürekli çalışma gücü kaybı oranı, davacının asgari ücreti aşan gelir elde ettiği kanıtlanamadığı için asgari ücret esas alınıp, yaşam süresi yönünden TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faiz dikkate alınmaksızın progresif rant yötemine göre yapılan hesaplama sonucu sürekli işgöremezlik zararının 168.578,09 TL olduğu, davacı olayda % 70 oranında kusurlu olduğu için talep edilebilir zararın 50.573,42 TL olması gerektiği, davadan önce yapılan ödemenin güncel değeri bu alacaktan mahsup edildiğinde halen davalı tarafından giderilmesi gereken davacı alacağının 44.588,22 TL olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporu düzenlendikten sonra davacı vekili 14/09/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi sunmuş, dilekçe davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dava belirsiz alacak davası olup, davanın niteliği gereği davacı taraf alacağın miktarını belirleyemediği için belirli bir miktarı dava değeri olarak göstermek suretiyle dava açmaktadır. Bilirkişi raporu ile gerçek tazminat miktarı belirlendikten sonra dava dilekçesinde talep edilen ile bilirkişinin belirlediği miktar arasındaki fark için eksik harç tamamlanmaktadır. Bu işlem HMK’da düzenlenen ıslah olmayıp, davanın niteliğinden kaynaklanan eksik harcın tamamlanmasıdır.
Dava açılmadan önce davalıya başvuru yapılıp, değerlendirme sonucu 07/05/2019 tarihinde kısmi ödeme yapılmış olup, temerrütünün 07/05/2019 kısmi ödeme tarihinde gerçekleştiği, sigortalı aracın özel nitelikli olarak trafikte kayıtlı olması nedeni ile uygulanacak faizin türünün ise yasal faiz olması gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
44.588,22 TL sürekli çalışma gücü kaybı alacağının 07/05/2019 kısmi ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 3.045,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 150,00 TL toplamı 204,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.841,42 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 204,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 258,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 6.596,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 209,75 TL ve bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.709,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …’nın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2021

Katip …

Hakim …