Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2023/366 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2023/366

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – ……
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 28/06/2019 tarihli Satış Sözleşmesi ve 29/06/2019 tarihli üretim emrinin imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalı adına 04/10/2019 tarih … numaralı toplam 285.840,00 TL tutarlı faturayı düzenlediğini ve davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin bu fatura nedeniyle sadece 55.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının sözleşme gereğince geri kalan bedele ilişkin müvekkiline beş adet çek vermeyi taahhüt ettiğini ancak çekleri de teslim etmediğini, toplam alacak ve işlemiş faiz için … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini; itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle; Davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak ürün teslimatının yerine getirilmediğini, teslim edilen ürünlerinde geç ve eksik teslim edildiğini, bu hususun sevk irsaliyelerinden de anlaşıldığını, davalının alacak talebinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE :
Dava; satış ve eser sözleşmesine dayalı faturanın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. TBK’nın 474-477. maddeleri ayıplı işler hakkında uygulanır. Eksik işler bu maddelerin kapsamında olmadığından bu hükümler eksik işlere uygulanamaz. 6098 sayılı TBK 475. maddesinde eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanabileceği seçimlik haklar sayılmıştır. Bunlar 475/1. maddesi hükmünce eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, 475/2. maddesine göre eseri alıkoyup bedelden indirim isteme, aynı maddenin 3. bendi gereğince aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Yine aynı maddede iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilmiştir. (… (…) …) Eser sözleşmesinin eksik veya ayıplı ifa edilip edilmediği, eksik iş ve ayıplardan dolayı talep haklarının ne olduğu ve hangi koşullarla istenebileceği yönünden, sözü edilen eksik ve kusurların eksik iş, açık ayıp ve gizli ayıp olup olmadığının saptanması gerekir. (… (…) …)
Eserdeki ayıplar yönünden ayıp giderim bedelinin, ayıbın ortaya çıktığı tarihe ayıpların giderilmesi için gereken makul süre eklenmek suretiyle bulunacak tarihe göre belirlenmesi gerekir. Ayıbın ortaya çıktığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında uzun süre var ise davanın geç açılmasında davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmadığından 6098 sayılı TBK’nın 114/II. maddesi yollamasıyla 52. maddeleri gereğince artan zarardan davalı sorumlu tutulamaz. Ayıbın ortaya çıktığı tarih ile dava tarihi arasındaki maliyet farkına (artan zarara) iş sahibi katlanmak durumundadır. Ayrıca, ayıpların giderim bedelinin mahalli piyasa rayicine göre, mahalli piyasa fiyatlarına KDV ve yüklenici karı dahil olduğundan piyasa rayicine göre belirlenecek miktara KDV ve yüklenici karı eklenmeksizin ayıp giderim bedeli belirlenmelidir. (…/)
Davalı tarafın iddiaları ayıplı ve eksik imalata ilişkindir. Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir. Ayıplı iş ile eksik işi karıştırmamak gerekir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. TBK’nın 474-477. maddeleri ayıplı işler hakkında uygulanır. Eksik işler bu maddelerin kapsamında olmadığından bu hükümler eksik işlere uygulanamaz. Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda ayıplı imalât halinde açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesinde iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin doğal akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, 477. maddenin 1. fıkrasında eserin açıkça veya örtülü kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağı, gizli ayıplarda da aynı maddenin son fıkrasında eserdeki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde iş sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse eseri kabul etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir.
… Mahkemesi’ne talimat yazılarak keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişinin 13/05/2022 tarihli raporlarında; Dava konusu olan ve davacı yanca imal edilip davalı yana teslim edildiği iddia edilen ürünlerden etüt masası ile sirius ikili bilgisayar masasının bulunmadığı, teslim edilen diğer ürünlerde bir takım ayıplar bulunduğunu ve eksiklikler ile ayıpların dava tarihinde göre bedelinin 51.343,20 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosyanın makine mühendisi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile takdir ve münakaşası mahkemeye ait olmak üzere taraf iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, talimat mahkemesinden yerinde inceleme ile alınan rapordaki tespitler, davacı yanın teslim ettiğini iddia ettiği ve yerinde yapılan tespitlere göre, dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davacı yanın talep edebileceği bir miktar olup olmadığı hususunda rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 02/11/2021 tarihli kök ve 14/04/2023 tarihli ek raporlarında; Dosya münderecatmda bulunan belge, hilgi, bilirkişi raporları vs. tetkiki neticesinde; Davacı tarafından üretilen ürünlerden, mobilya sektör bilirkişisi tarafından 10 adet sirius ikili bilgisayar masasının (500 TL X 10 adet = 5.000,00 TL) ve 10 adet etüt masasının (500 TL X 10 adet = 5.000,00 TL) hiç yapılmadığı ve gelmediği tespiti yapılmış olduğu için kök raporda hesaplanan tutardan 5.000,00 + 5.000,00 = 10.000,00 TL’nin (bu tutar sektör bilirkişisinin hesaplamalarından anlaşıldığı üzere KDV dahil olarak hesaplanmıştır) mahsubu gerektiği anlaşılmış olup buna göre davacının takipte talep edebileceği alacağın 230.840,00 – 10.000,00 = 220.840,00 TL olacağı, dosyada davalının davacıya yaptığı bir ayıp ihbarı tespit edilemediği için mobilya sektör bilirkişisi tarafından hesaplanan 41.343,20 TL’lik ayıp indirimi konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, Mahkemece davalının sunduğu … yazışmalarının ayıp ihbarı olarak değerlendirilmesi halinde 41.343,20 TL’nin de mahsubu ile davacının talep edebileceği bakiye alacak tutarının 220.840,00 – 41.343,20 = 179.496,80 TL olacağına yönelik tespitlerde bulunmuşlardır.
Taraflar arasında 28/06/2019 tarihinde bir takım mobilyanın imalatı satış sözleşmesi imzalanmış olup, davalı davacının sözleşmeye uygun davranmadığı edimini ayıplı ve eksik ifa ettiğini idddia etmekte, davacı ise edimini sözleşmeye uygun olarak ifa ettiğini beyan etmektedir. 28/06/2019 tarihli sözleşmede ve 04/10/2019 tarihli … nolu irsaliyeli faturadan satın alınan ürünlerin evsafları açıkça belirtilmiştir.
Davalı tarafça sunulan 19/08/2019 tarihli whatsup yazışmalarından bir takım ürünlerde eksiklikler bulunduğunun davacı yana bildirildiği ve bunlara ilişkin davacı yanında eksiklikleri gidermek ve tamir etmek hususunda bir takım kabullerinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu yazışmalardan sonra davacı yanca davalı yanın iş yerine ekip gönderilmiş ve teslim edilen ürünlerin genel kontrollerinin yapılarak çalışır durumda teslim edildiğine ilişkin 26/08/2019, 15/10/2019 ve 07/11/2019 tarihli tutanaklar her iki tarafça imzalanmıştır. Bu tarihten sonra davalı tarafından davacı yana teslim edilen ürünlerde ayıpların olduğuna ilişkin başkaca ihtarname veya bildirim yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalı yanın eksik ürün teslimine ilişkin iddiasına karşılık her ne kadar talimat yolu ile alınan raporda 10 adet sirius ikili bilgisayar masasının olmadığı belirlenmiş ise de her iki tarafın sunduğu deliller arasında yer alan 04/08/2019 tarihli teslim tutanağından 14 adet sirius ikili bilgisayar masasının tesliminin yapıldığı anlaşılmış bu tutaktan sonra da davalı yanca davacı yana bir bildirim yapılmadığı ayrıca teslim alındığı o tarihte kabul edilen ürünün yaklaşık üç yıl sonra yapılan inceleme ile teslim edilmediğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davacı yanca 10 adet etüt masasının (500 TL X 10 adet = 5.000,00 TL) hiç yapılmadığı ve gelmediği tespitinin ise davacı yanca da kabul edildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu,taraflar arasında vasıfları sözleşmede yazılı olan malzemiyi temin etmek için 28/06/2019 tarihli satış/eser sözleşmesi imzalandığı, mahkememizce aldırılan ve usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporlarına göre davacının sözleşmede yazılı 10 adet etüt masasının (500 TL X 10 adet = 5.000,00 TL) hiç yapmadığı ve teslim etmediği, bunun dışında davalı yanca iddia edilen ayıp ve eksik imalata dair diğer hususların her iki tarafça imzalanan tutanaklar içeriğine göre dinlenebilir olmadığı, alınan raporlardan 10 adet etüt masasının (500 TL X 10 adet = 5.000,00 TL) hiç yapılmadığı ve gelmediği tespitinin davacı yanca da kabul edildiği anlaşılmakla davacının talep ettiği miktardan bu ürünlerin bedelinin düşümü ile hesaplanan tutarda davacı alacağının olduğu anlaşılmış, davacı alacağının faturaya dayalı olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulü gerekmiş olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
Davalının … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 225.840,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline,
Takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlı avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 225.840,00 TL’nin %20’sine karşılık gelen 45.168,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Davalı yanın yasal koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 15.402,54 TL harçtan peşin alınan 2.889,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.513,28 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 34.567,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.923,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 4.640,31 TL’si ile 54,40 TL başvurma, 2.889,26 TL peşin harç toplamı 7.583,97‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 57,80 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 3,321 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
9-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 1.244,15 TL’sinin davalıdan, geriye kalan 75,85‬ TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekili Av. …, Davalı Vekili Av. …’ün (e-Duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2023

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.