Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/136 E. 2021/881 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2021/881
0TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
… TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2021/881

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 31/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Asıl ve birleşen Mahkememizin dosyalarında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’a ait olup … … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç 02/08/2019 tarihinde maddi hasarlı yaralanmalı trafik kazasına karıştığını, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL hasar bedeli ve 295,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.295,00 TL’nin davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Ankara …ATM’nin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’a ait olan … … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç 02.08.2019 tarihinde …Çankaya İlçesi Eskişehir Yolu üzerinde maddi hasarlı/yaralanmalı trafik kazasına karıştığını, müvekkiline ait … plakalı araçta 02.08.2019 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin tazmini için davanın ilk şartı olarak karşı yana ihtarname gönderildiğini, araçta meydana gelen zararın tazmini talep edildiğini, Bu talep üzerine sigorta şirketi tarafından müvekkil aracında oluşan hasar bedeline ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, tüm bu nedenlerle müvekkiline ait … plakalı aracın zararından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.-TL Hasar Tazminatı ve 295,00 TL Ekspertiz Ücreti olmak üzere toplam 1.295,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını ve HMK 389-399 maddeleri gereğince davalı adına kayıtlı … plakalı aracın üzerine dava kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, Akabinde davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 14.07.2020 havale tarihli dilekçesi ile de müvekkilinin Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile kendisine ait … plakalı aracında meydana gelen hasar bedeli tazmini ve ekspertiz ücreti için açmış olduğu dava derdest olup halen devam ettiğini, Söz konusu davanın 02.06.2020 tarihli duruşma dışı ara kararının 1 numaralı hükmünde davacı vekiline verilen süreye rağmen arabuluculuk tutanak aslını sunmadığı anlaşıldığından davalı … ve … … … yönünden davanın tefriki ile yeni esas alınmasına, şeklinde karar verildiğini, bu sebeple arabuluculuk tutanaklarını sunarak yeniden dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, Her iki dava da, uyuşmazlığın temelini oluşturan maddi olguların aynı olması sebebiyle aralarında bağlantı olan davalar olup birisi hakkında verilecek olan karar diğerini de etkileyecek nitelikte olduğunu, Bu itibarla Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyası ile mahkemenizde görülmekte olan iş bu dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … vekili asıl ve birleşen davalara cevap dilekçelerinde özetle; Sigorta şirketine başvuru süreci hususundaki dava şartı usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmediğini, arabuluculuk süreci de usulsüz ve eksik başlatıldığını, dava şartı arabuluculuk kapsamında müvekkil yönünden başvuru olmaması nedeniyle son tutanak aslı da sunulamadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıya ait aracı kullananın karayolu üzerinde emniyet şeridi ve trafiğe ayrılan şeridi ortalayacak şekilde park edip, flaşörlerini yakmaması, 150 metre gerisine reflektör koymamasından kaynaklanmadığını, trafik kazası şehirlerarası bir yolda meydana geldiğini, taşıtın ve diğer yol kullanıcılara güvenliğini tehlikeye düşürmemek için şehir içi yollarda 30 metre, şehirlerarası yollarda ise 150 metre mesafeye reflektör konulması gerektiğini, soruşturma aşamasında alınan ifadelerin incelenmesinden, kaza günü davacıya ait araçta kaza akabinde sürücü değişikliği yapıldığı anlaşılamadığını, …, 19/08/2019 tarihli soruşturma aşamasındaki ifadesinde amcası … ‘un kullandığını beyan etmiş ise de, ceza yargılaması aşamasında talimat yoluyla alınan ifadelerinde ise, aracı kendisinin kullandığını beyan ettiğini, sanık …, suç üstlenme kastı ile hareket ettiği gibi ceza almamak amacıyla da gerçeğe aykırı ifade verdiğini, kazaya ilişkin fotoğraflardan da lastiğin jantta takılı olduğunu, parçalanarak aracın bir parçasına dolandığı iddiasının doğru olmadığını, reflektörün hiçbir hasar almamış ve ayaklarının sağlam bir şekilde duruyor olması da dikkate alındığında kaza mahalline reflektörün sonradan yerleştirildiğini açıkça gösterdiğini, bu husus kazayı tutanak altına alınan polis ve jandarma kayıtlarına da yansıdığını, davacının aracında oluştuğu iddia edilen hasar miktarı davacının kendi kusurundan ileri geldiği gibi, iddia edilen boyutta bir hasar söz konusu olmadığını, davacının KDV hariç 42.534,21 TL zarar iddiasında bulunmasına karşılık, 1.295,00 TL’lik bir dava açması da zarar iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkça gösterdiğini, davacı tarafın kusur ve zarar iddialarını kabul etmemekle birlikte müvekkilin kullandığı araç … Sigorta AŞ. nezdinde sigortalı olup, davanın kasko sigortası poliçesini tanzim eden … Sigorta AŞ’ne ihbar edilmesini, netice ve talep olarak; davanın usulden reddine, … Sigorta AŞ’ne ihbarına karar verilmesini, delilleri celbedilerek yapılacak yargılama sonucunda davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … asıl ve birleşen davalara cevap dilekçelerinde özetle; İddianın aksine meydana gelen kazada asli kusurlu olan taraf karşı yana ait araç şoförü olduğunu, kazanın akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağında; karşı yana ait araç şoförü …, KTK md. 84′ de asli kusur sayılan haller başlığı altında sıralanan maddelerden “yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama”, kuralını ihlal etmiş olduğundan asli kusurlu sayıldığını, meydana gelen kaza; davacıya ait aracı kullanan şoförün kara yolu üzerinde emniyet şeridi ve trafiğe ayrılan şeridi ortalayacak şekilde park edip, flaşörlerini yakmamış olması ve aracın 150 metre gerisine reflektör koymamış olması nedeniyle meydana geldiğini, sigorta şirketleri kendi arasındaki mutabakatlarında karşı yan araç sürücüsüne %75; müvekkile ait araç sürücüsüne ise %25 kusur izafe ettiklerini, ancak %© 25 oranındaki kusuru da kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde tüm kusur davacı yana ait araç sürücüsünde olduğunu, eksper raporunun hiçbir hukuki değerinin olmadığını, raporun kazadan sonra tutulan resmi kaza tespit tutanağına aykırı şekilde, yalnızca davacının görüş ve iddialarına dayalı ve yanlı olarak hazırlanmış olduğunun sabit olduğunu, rapordaki tespit ve görüşler de hatalı olduğunu, iddianın aksine kaza anında davacıya ait aracın arkasında reflektör olmadığını, reflektör davacıya ait aracın şoförü tarafından olay yerine jandarmanın intikal etmesinden sonra konulduğunu, oluşan kaza sonrasında reflektörün hasar almadan ayakları üzerinde duruyor olması da bunun kanıtı olduğunu, kaldı ki bu husus kolluk tarafından da kayıt altına alındığını, kazaya ilişkin çekilen resimlerden açıkça anlaşıldığı üzere davacıya ait aracın lastiği janta takılı olduğunu, dolayısıyla lastiğin parçalanarak aracın bir parçasına dolanmış olduğu iddiası da gerçeği yansıtmadığını, eksper raporunda kazanın meydana geldiği yol diye rapora eklenen fotoğraf dahi gerçeği yansıtmadığını, kazanın meydana geldiği yer, emniyet şeridi de dahil olmak üzere 4 şeritten oluşan yolun kalan kısmına göre dar bir kesimde meydana gelmiş olmasına rağmen eksper raporunda emniyet şeridi dahil 5 şeritli bir yol resmi rapora eklendiğini, yine itiraza konu raporda, kazanın davacıya ait araç sürücüsü tarafından lastik değiştirilirken meydana gelmiş olduğu yazılı olduğunu, oysa ki; dava dışı şoför kolluk ifadesinde lastiğin parçalanarak aracın bir parçasına dolanmış olduğunu bu nedenle aracın lastiğini değiştiremediğini beyan ettiğini, bu itibarla, iş bu eksper raporunun kabulü mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava dilekçesinde bildirilen hasar miktarı da fahiş olduğunun belirtildiğini, istem olarak; davanın … yönünden usulden reddine, esasa girilmesi halinde öncelikle davanın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ ne ihbarına, davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin poliçe kapsamında sorumluluğu olduğunu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazminin esas olduğunu, belirlenen araç hasarı %25 kusur oranına göre araç rayiç bedelinden sovtaj bedeli düşülerek 6.546,75 TL olarak ödendiğini, hal böyle iken davacı tarafın bütün zararı karşılanmış olduğundan haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava, 02/08/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak hasar tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak davalı sigorta hasar dosyası ve poliçesi, celbedilerek dosya içerisine konulmuştur.
Mahkememizce … esas sayılı asıl davada davalılar … ve … … … yönünden davanın 02/06/2020 tarihinde tefriki ile ayrı bir esasa kaydı sonrasında bu davalılar yönünden dava şartları bakımından davanın reddine yönelik verilen kararın Ankara BAM 26 HD Başkanlığı’nın 2020/1718 esas, 2021/290 karar sayılı ilamı ile kaldırılarak yeniden mahkememize gönderildiği, mahkememizin 2021/234 esas sırasına kaydı yapılarak 31/05/2021 tarihinde daha önce tefrik edildiği … esas sayılı asıl dava dosyası ile yeniden birleştirilerek yargılamanın sürdürüldüğü, buna göre asıl ve birleşen bu davada davanın açılış tarihinin aynı olup, 28/02/2020 tarihi oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce … esas sayılı asıl davadan yukarıda açıklandığı üzere davalılar … ve … … … yönünden tefrik ile dava şartları yönünden ret kararı verilmesi üzerine, asıl dava davacısı … tarafından bu davalılara karşı zorunlu arabuluculuk yoluna gidilerek yeniden 14/07/2020 tarihinde Ankara 3 ATM’nin … esas sırasında birleştirme talepli aynı davanın açıldığı, irtibat nedeniyle bu mahkemece davanın mahkememizin … esas sayılı asıl dosyası ile 17/07/2020 tarihinde birleştirildiği görülmüştür. Birleşen Ankara …ATM’nin … esas sayılı davasının, tefrik ve istinaf incelemesi sonucu mahkememizde 2021/234 esas numarası alan dava ile birebir aynı olduğu, tarafların, konusunun aynı olduğu tespit edilmiş, bu durumda Ankara …ATM’nin … esas sayılı 14/07/2020 tarihinde açılan davası bakımından davanın derdestlik yönünden reddi gerektiği tespit edilmiştir.
Kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının ve talep edilebilecek tazminat miktarı yönünden Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor istenilmiş, ATK’nın 14/12/2020 tarihli raporunda özetle; sürücü … … …’ın %85 oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’un ise %15 oranında kusurlu olduğunu, davalı tarafın sürücüsü … … …’ın meydana gelen zararın %85’ine tekabül eden 22.258,95 TL’den sorumlu olduğunu, ancak davalı sigorta şirketince davacı tarafa 6.546,75 TL ödendiği anlaşılmakla, davalı tarafın 15.712,20 TL’den sorumlu olduğunu, davacı tarafın sürücüsü …’un zararın %15’ine tekabül eden 3.928,05 TL’den sorumlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine tarafların kusur durumları ve talep edilebilecek tazminat miktarı yönünden makine yüksek mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor istenilmiş, 27/04/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; olay tarihinde (02.08.2019) davalı sürücü … … …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, karışmış olduğu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafık kazasının oluşumunda sorumluluğu itibariyle; Asli Kusurlu (%75 oranında) olduğunu, davacı taraf sürücüsü olan …’un ise, olaydaki sorumluluğu kapsamında tali kusurlu (%25 oranında) olduğunu, dava konusu aracın pert-total/ağır hasarlı kabul edilmesi neticesinde; Davacı …’un kaza tarihi itibariyle 27.000 TL zarara uğradığını; davalı tarafın meydana gelen zararın %75 oranına tekabül eden (27.000*%75=) 20.250 TL kısmından sorumlu olduğunu; davalı Güneş Sigorta A.Ş. tarafından 30/10/2019 tarihinde 6.546,75 TL ödeme yapıldığının bildirilmiş olduğunu, davalı … … …’ın (20.250 TL – 6.546,75 TL=) 13.703,25 TL ödemesi gerektiğinin; davacı taraf sürücüsü …’un meydana gelen zararın %25 oranına tekabül eden (27.000*%25=) 6.750 TL kısmından sorumlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
18/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök rapordaki görüşler tekrarlanmıştır.
Ankara ATK tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarihli kusur raporu kapsamındaki kusur oranları ile makine mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 27/04/2021 tarihli rapor kapsamında belirlenen kusur oranları arasında açık bir çelişki bulunmadığı, tespit edilen oranların birbirine yakın oranlar olduğu anlaşılmış, bu nedenle çelişki kabul edilmediğinden yeniden rapor alınmasına gerek görülmeyerek mahkememizce kazanın oluş biçimi gözönünde bulundurularak 27/04/2021 tarihli makine mühendisi bilirkişiler tarafından belirlenen kusur oranlarına itibar edilmiş, davalı sürücü … … …’ın %75 oranında, davacıya ait aracın sürücüsü …’un ise %25 oranında kusurlu oldukları vicdani kanaatine varılmıştır. Yine 27/04/2021 tarihli makine mühendisi bilirkişiler tarafından yapılan hasar tazminatı hesaplaması yerinde görülerek mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilinin 02/11/2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda bedel artırım dilekçesi sunduğu, harcını yatırarak dilekçesini karşı tarafa usulünce tebliğe çıkarttığı anlaşılmıştır. Davalılar … … ve … vekillerinin bedel artırım dilekçesine yönelik zamanaşımı itirazında bulundukları görülmüş ise de; dava tarihinin 28/02/2020 olup, bedel artırım dilekçesinin 02/11/2021 tarihinde sunulduğu, KTK’ya göre maddi hasarlı trafik kazalarında zamanaşımı sürelerinin 2 yıl olup, kaza tarihinin ise 02/08/2019 olduğu, covid-19 pandemisi nedeniyle yargılamanın devamı süresince 13/03/2020 – 15/06/2020 tarihleri arasında zamanaşımı sürelerinin durdurularak işlemediği, işlemeyen bu sürelerin eklenmesi ile bedel artırım dilekçesinin verilme tarihi dikkate alındığında kaza tarihine nazaran dosya kapsamında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı mahkememizce açıkça tespit edilmiştir. Bu nedenle buna yönelik itirazlar yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller, kazaya karışan araçların kusur durumu, hesap bilirkişisi raporu kapsamı hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; olay tarihi olan 02/08/2019 günü saat 01.00 sıralarında sürücü … … … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye takılı yüklü … plakalı yarı römorku ile Eskişehir yolunu takiben Polatlı İlçesi istikametinden Ankara İline seyredip 26.km ye geldiğinde, aracının sağ ön kısmı ile sol ön tekerin patlaması ile sağ şerit ve banket üzerinde kalan sürücüsü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin sol arka kısmına yol üzerinde çarparak bu aracı yol kenarındaki kanala sürüklediği, kontrolden çıkan çekici ve yarı römorkun da sol yanı üzerine devrilerek sürüklendiği ve sağ yol dışında bulunan demir tarla aletlerine çarparak durması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen bu kazada davacı araç sürücüsünün %25 oranında, davalı araç sürücüsü … … …’ın ise %75 oranında kusurlu oldukları, davalı sigorta tarafından yapılan 6.546,75 TL’lik ödemenin mahsubundan sonra davalı tarafın kusuru oranına göre davacının bakiye 13.703,25 TL hasar tazminatı alacağı bulunduğu açıkça anlaşıldığından, yapılan bedel artırımı da dikkate alınarak mahkememizin asıl ve birleşen 2021/234 esas sayılı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, Ankara …ATM’nin birleşen … esas sayılı davasının ise derdestlik nedeniyle dava şartları yönünden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin … esas sayılı dosyasında ve mahkememizin birleşen 2021/234 esas sayılı dosyasında davanın KISMEN KABULÜNE,
13.703,25 TL hasar tazminatının asıl davada davalı sigorta yönünden 30/10/2019 temerrüt tarihinden, birleşen davada davalılar … ve … … … yönünden ise kaza tarihi olan 02/08/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Ankara …ATM’nin birleşen … esas sayılı dosyasında, davanın derdestlik nedeniyle dava şartları yönünden reddine,
Asıl ve birleşen Mahkememizin 2021/234 esas sayılı dosyasında bu karar nedeniyle alınması gerekli 936,07 TL harçtan peşin alınan 318,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 617,67 TL. harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalı … Sigorta’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 3.135,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 2.618,97 TL’si (295,00 TL ekspretiz ücreti dahil) ile 54,40 TL başvurma, 318,40 TL peşin harç toplamı 2.991,97 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar … ve … … … tarafından yapılan 89,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 14,73 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
Davalılar işbu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Birleşen Ankara …ATM’nin … esas sayılı dosyasında bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davalılar iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.295,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …’nun yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/12/2021