Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/132 E. 2021/248 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/132 Esas – 2021/248
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/132 Esas
KARAR NO : 2021/248
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/02/2020

KARAR TARİHİ : 12/04/2021
YAZIM TARİHİ : 07/05/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın davacının kullandığı … plaka sayılı motosiklet ile neden oldukları kaza sonucu davacının yaralandığını belirtip, sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan 5.500,00 TL sürekli iş göremezlik zararının 24/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı sigorta şirketi vekili ; Davadan önce yasaya uygun şekilde kendilerine başvuru yapılmadığını, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılımına ilişkin raporunun ATK dan, hesap raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması, hesaplama sırasında davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, koruyucu kıyafet kullanılmadığı için zararın artmasına davacının neden olduğunu belirtip tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ruhsatlar ve poliçe örneğini de içeren hasar dosyası,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Davacı ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen sürekli iş göremezlik zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında her iki araç sürücüsün kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatın poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçemiz 07/05/2014 tarihinde düzenlenmekle ve kazada 30/05/2014 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın bu iptal kararının içeriği dikkate alınarak 01/056/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan genel şart hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup olay sırasında aynı kişinin kullandığı … plaka sayılı araç için 07/05/2014 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir.
Davacı kullandığı … plaka sayılı motosikleti ile … Sokak üzerinde seyir halinde iken Necati Kalaycıoğlu caddesine dönmek istediği sırada aynı cadde üzerinde karşıdan gelen sigortalı araca çarparak kazaya neden olmuştur.
Dava açılmadan önce uzman görüşü olarak alınan ilk raporda , yolun bakım ve işaretlenmesinden sorumlu belediye % 25 oranında, sigortalı araç sürücüsü tali ve % 25 oranında ve davacının ise % 50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Tek başına taraflarca sunulan kusur dağılım raporu ile hüküm oluşturulması mümkün olmadığı için mahkememizin görevlendirdiği bilirkişiden 02/10/2020 tarihli rapor alınmıştır. Raporda da belirtildiği gibi, sigortalı araç sürücüsünün cadde üzerinde kendisine ayrılan şeritte trafik kuralı ihlali olmaksızın seyir halinde olduğu, davacının ise aşırı hız ve dönüşün mümkün olduğu kadar yolun iç bölgesinden yapılması gerektiğine ilişkin kuralı ihlal edip, dönüş sırasında karşıdan gelen sigortalı aracın seyir şeridine girerek kazaya neden olduğu, bu hali ile olayda tüm kusurun davacıda olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Uzman görüşü ile bilirkişi raporu çeliştiği için Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden 03/03/2021 tarihli rapor alınmış, bu raporda da motosiklet sürücüsü olan davacının karşı yönden gelen araçların seyir şeridine girdiği için tam kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Somut olayda sigortalı araç sürücüsünün iki ayrı bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi kusurunun bulunmadığı için olaya tam kusurlu olarak neden olan davacının oluşan zararı var ise bunu davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davalı Vekili Av….’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2021