Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2021/276 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/112 Esas
KARAR NO : 2021/276

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
YAZIM TARİHİ : 03/05/2021
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalıdan 04/09/2015 tarihinde … plaka sayılı aracı 70.000,00 TL ödeyerek ….Noterliğinin 04/09/2015 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile satın aldığını, aracın yurt dışından yasal olmayan yollar ile getirildiğinin anlaşılması üzerine el konulduğunu, bu aracın iade alınması amacı ile 9.988,80 TL harç ve 1.954,08 TL ardiye masrafı ödediklerini, üstelik aracı alıkonulduğu emniyetten teslim alıncaya kadar kullanamadıklarını, bu zararlarına davalının neden olduğunu, yaptıkları ödemelerin davalıdan tahsili için … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibini başlattıklarını, icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalıya davetiye tebliğ edildiği halde yanıt verilmemiştir.
DELİLLER :
– … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Araç satışına ilişkin ….Noterliğinin 04/09/2015 tarihli evrak örneği,
-Davalının tacir olup olmadığına ilişkin araştırmalar,
-Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacının davalıdan satın aldığı fakat yurt dışından yasal olmayan yollordan getirildiği iddiası üzerine el konulan aracın tekrar teslim alınması amacı ile davacı tarafından yapılan giderlerin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Özel hukuk alanında yapılacak yargılamalar sırasında uyulması gereken genel görev kuralları 6100 sayılı HMK ‘da yer almaktadır. Bu yasanın 1. maddesi ile “Mahkemelerin görevlerinin ancak yasa ile düzenlenebileceği ve bu düzenlemenin de kamu düzenine ilişkin sayılması gerektiği” öngörülmüştür. Bu genel düzenlemenin yanında bir de ticari hayatla ilgili düzenlemeler içen 6102 sayılı TTK mevcuttur. Ticaret yasamızın 3. maddesinde ticari işin tanımı yapılmış, 4. maddesinde ticari davaların neler olduğu sınırlı olarak sayıldıktan sonra, 5. maddesinde ise aksi kararlaştırılmadığı sürece tüm ticari davalar ile ilgili olarak Ticaret Mahkemelerinin görevli oldukları belirtilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görev alanını ticari davalar oluşturuyor ise, ticari davaların hangileri olduğunu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine bakarak belirlemek zorunluluğu vardır. Bu madde de ise ticari dava;
1)Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olan hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri,
2-)Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,
A) Ticaret Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları,
B) Türk Medeni Kanunu’nun rehin karşılığı ödünç verme ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 maddelerinde,
C) 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun;
-Mal varlığının veya işletmenin devir alınması ile işletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203 maddelerinde,
-Rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde,
-Yayın sözleşmesine ilişkin 515 ve 519. maddelerinde,
-Komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ve 545. maddelerinde,
-Ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547. ve 554. maddelerinde,
-Havale hakkındaki 555. ve 560. maddelerinde,
-Saklama sözleşmesini düzenleyen 561. ila 580. maddelerinde,
D) Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta,
E) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
F) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen konulardan doğan hukuk davalarının TİCARİ DAVA ve ticari nitelikli çekişmesiz yargı işi sayılır, ancak hiçbir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale ve vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır şeklinde düzenlenmiştir.
Ticaret yasanın 5. maddesi ile “aksine hüküm olmayan hallerde, dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereği TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen ve ticari dava kapsamında sayılan uyuşmazlıkların ticaret mahkemelerinin görev alanını oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Bu genel kuralın yanında uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemenin yer aldığı metinde bu konu ile ilgili uyuşmazlığın açıkça ticaret mahkemelerinde çözüleceği öngörülmüş ise (örneğin İİK’nun 171/4) ya da yasa ile bu yasa kapsamındaki işlerin ticari dava sayılacağı öngörülmüş ise (1163 sayılı yasanın 99. maddesi vb. gibi) bu yasadan kaynaklanan davaların da ticaret mahkemelerinin görev alanında olduklarını kabul etmek gerekecektir.
Somut olaya gelince, davacının davalıdan satın aldığı fakat yurt dışından yasal olmayan şekilde getirildiği iddiası üzerine el konulan aracın tekrar teslim alınması amacı ile davacı tarafından yapılan giderlerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık TTK nun 4/2 maddesinde yer alan ve sayma sureti ile belirtilen konulardan kaynaklanmamaktadır. Bu davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kabul edilebilmesi için TTK nun 4/1 maddesi uyarınca davanın her iki tarafının da tacir olması ve işin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir. Davacı şirketin tacir olduğu tartışmasız ve işin de davacının ticari işletmesi ile ilgili olduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık yönünden ticaret mahkemelerinin görevli kabul edilebilmesi için davalının da tacir olması gerekir.
Davacı taraf davalının kendisini … Otomotiv olarak tanıtan işletmenin ortağı gibi tanıtarak satış yaptığını, bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduklarını ileri sürmektedir.
Davalının kendisini … Otomotivin ortak yada yetkilisi olarak tanıttığı ileri sürüldüğü için araştırma yapılmıştır. Yazılan yazılara verilen cevaplarda davalı adına ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı ticari işletme olmadığı, davalının tacir sayılmasını gerektiren ve esnaf faaliyetini aşan gelir getirici bir iş yapmadığı anlaşılmıştır.
… Otomotiv ile ilgili olarak yapılan araştırmada Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … OTOMOTİV isimli kişi işletmesinin bulunduğu ve … … adına kayıtlı olduğu, temin edilen nüfus kayıt tablosuna göre bu kişinin davalının babası olduğu anlaşılmıştır. Bu iş yerinin faaliyet gösterdiği …Toplu Yapı Sitesi yönetimine yazılan yazıya verilen cevapta iş yerinin Mehmet … tarafından yönetildiği bildirilmiştir.
Davalı için kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne yazı yazılmış, verilen yanıtta tacir sayılmasını gerektiren koşulların bulunmadığı belirlenmiştir. Yine TTK nun 12. maddesi uyarınca davalı adına ticari işletme kaydı var ise tacir sayılması gerektiği için ticaret sicil müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta davalı adına kayıtlı ticari işletme olmadığı bildirildiği için davalının tacir olduğunun kanıtlanamadığı, davacının da davalının tacir olduğunu iddia ve ispat edememiş olması karşısında somut uyuşmazlık yönünden Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadıkları, 6100 Sayılı HMK’nun 2/I maddesi uyarınca somut uyuşmazlık ile ilgili davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan ve davalının kendisini … Otomotivin ortağı yada yetkilisi olduğunu ortaya koyacak tanıtım belgeleri TTK. nun 12/3 maddesine göre davalının iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olmasını gerekmekte ise de, davalının tacir gibi sorumlu olması onun aleyhine açılan davalar yönünden ticaret mahkemelerini görevli hale getirmeyeceği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle aynı yasanın HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine,
Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduklarının tespitine,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olduğnda dava dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. …’nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …

Hakim …