Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2021/54 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2020/107 Esas
KARAR NO : 2021/54

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 10/08/2009
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyelikten ihraç kararının iptali talebi; aksi takdirde yapılan ödemelerin güncellenmiş tutarının faizi ile tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde kısaca; davacının, aidat borcunu ödememesi sebebiyle birinci ve ikinci ihtarnamenin gönderildiğini ve bilahare davacının yönetim kurulu kararı ile ihracına karar verildiğini, üç aylık hak düşürücü süre içinde itiraz edilmediğinden kararın kesinleştiğini; davanın, reddine karar verilmesini, savunmuştur.
DELİLLER :
1-Ankara ….Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası,
2-Bilirkişi raporu,
3-Tüm dosya münderecatı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME :
Dava; yükümlülüklerini yerine getirmediğinden dolayı yönetim kurulunca hakkında verilen kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptali, olmadığı takdirde çıkma alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı kooperatifin ortağı bulunmaktadır.
Davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle, kooperatif yönetim kurulunca 20.11.2004 tarih ve 17 nolu kararıyla ihracına karar verilmiştir.
Kooperatif Yönetim Kurulunun ihraç kararı, davacıya, …Noterliği’nin 24.11.2004 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile tebliğe göndermiş ve TK m.21 gereğince, 30.11.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 16.maddesine göre, ihraç kararına karşı açılacak iptal davası üç aylık süreye tabidir.
Bu süre hak düşürücü süre olup, Mahkemece re’sen nazara alınması gerekir.
Olayımızda, davacıya gönderilen ihraç kararı 30.11.2004 tarihinde tebliğ edilmiş, eldeki dava ise 10.08.2009 tarihinde açılmış olup, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 16. maddesinde belirtilen üç aylık hak düşürücü süre fazlası ile geçmiştir.
Davacı, her ne kadar ihraç kararından haberdar olmadığını savunmuş ise de; 02.03.2016 tarihli celsede davacı vekilinin beyanından da anlaşıldığı üzere davacının 5 yıl ve daha uzun süredir hiçbir genel kurula katılmadığı ve aidat ödemeyip başka şekilde de kooperatifle ilişki kurmadan dava açmasının Medeni Kanun’un 2.maddesindeki iyiniyet ilkesi ile bağdaşmadığı, kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla ihraç kararı kesinleşmiştir. İhraç kararının kesinleşmesi nedeniyle artık dayanak ihtarnamelerinin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğinin, ihraç kararının usulüne uygun olup olmadığının tartışılmasına lüzum kalmamıştır.
Mahkememizce alınan ve dosyaya ve bilgi ile belgelere uyumlu olduğu kanısına varılan 23.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının talep edebileceği çıkma payı alacağının 345,27 TL olduğu belirlenmiş, davalı vekilinin 21.02.2011 tarihli beyanında 472,24 TL üzerinden kabul beyanı sebebiyle; davacının çıkma alacağının 472,24 TL üzerinden kabulüne ilişkin verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine Mahkememizden verilen 28/06/2013 tarih ve … E., … K., sayılı kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2013 tarih ve …. E., …. K., sayılı ilamıyla “….7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi, “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 30. maddesinde ise; ” Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı ortağa dava konusu ihraç kararı tebliğ mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama sebebinin sorulduğu komşu ….’ın imzası ya da imzadan kaçınıldığına dair bir beyan yer almadığından, Tebligat Kanunu’nun 21. ve Yönetmeliğin 30. maddeleri uyarınca yapılan tebligat usulsüzdür.
Öte yandan, davacının hastalık evresi de dikkate alındığında, kooperatif ile ilişki kurmadığı 5 yıllık sürenin, TMK’nın 2. maddesinin uygulanması için yeterli olmadığı anlaşılmakla, ihraç kararının tebliği de, yukarıda belirtildiği üzere, usulsüz olduğundan, davanın süresinde açıldığının kabulü ile, uyuşmazlığın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır…” denilerek bozulan dosya mahkememize gönderilmiş, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacının davayı süresinde açtığının kabul edilmesi ile yargılamaya devam olunmuştur. Davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacının akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle ilk defa ….Noterliği’nin, 20.08.2004/… sayılı ihtarnamesi, ikinci defa aynı Noterliğin 10.09.2004/…. sayılı ihtarnameler tebliğe çıkarılmış; sonrasında kooperatif yönetim kurulunca 20/11/2004 tarih ve …. sayı ile ihracına karar verilmiştir.
Kooperatif Yönetim Kurulu ihraç kararını davacıya, …Noterliği’nin 27.08.2008/… sayılı ihtarname ile tebliğe göndermiş ve muhataba (davacıya) tebliğ, edilmiştir.
Davacı taraf bunun üzerine kooperatif yönetim kurulunca verilen ihraç kararının bozulması için Mahkememize yasal süresi içinde işbu davayı açmıştır.
Çekişme, ihraç kararının iptalinin gerekip gerekmediği veya olmadığı takdirde çıkma alacağının tahsili noktasında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplanmış, taraf vekillerinin iradeleri tutanağa yansıtılmış, bilirkişi görüşü alınmıştır.
Davacının ilk talebi kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin Yönetim Kurulu’nun 20/11/2004 tarih ve …. sayılı kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı mali yükümlülüklerini yerine getirmediği için sıralı ihtarların tebliği sonucu üyelikten ihraç edilmiş, karar davacıya 30/11/2004 tarihinde tebliğe çıkartılmış, ancak tebligat usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği için dava süresinde açılmıştır.
Davacının ihlal ettiği iddia edilen ve ihtarnamelere konu aidat ödemelerinden yedi tanesi 2003 yılı ve 2004 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarına ait ödenmeyen aidatlardır.
Kooperatif ana sözleşmesinin 14/2 maddesine göre; parasal yükümlülüğünü 30 gün geciktirenlerin düzenlenecek ihtarnameler ile ihraç işlemlerinin yürütülmesi gerekir.
Kooperatifin bir aylık aidat alacağının son ödeme günü takip eden ayın son günüdür. Bu hali ile ihtarnameye konu 2004 yılı Temmuz ayına ait aidatın son ödeme tarihi 31 ağustos 2004 olup, 30 gün gecikme 31 Eylül 2004 tarihinde sona erdiği için ilk ihtarın en erken 01/10/2004 tarihinde düzenlenmesi gerekirken 1.ihtar 10/08/2004 tarihinde olduğu, bu hali ile 2004 yılı haziran ve temmuz aylarına ait aidatlar yönünden Anasözleşmenin 14/2, 1163 sayılı Yasanın 16.maddesinde öngörülen mali yükümlülükleri ihlal koşulu gerçekleşmeden düzenlenen 1.ihtar ve buna dayanılarak çıkarılan 2.ihtarın yasanın aradığı koşulları içermediği, yasaya uygun olmayan ihtarlara dayanılarak yapılan ihraç işleminde sonuç doğurmayacağı ve iptali gerektiği kabul edilmiştir.
Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının davalı kooperatif üyeliğinden ihracına yönelik …. tarih ve …. sayılı davalı kooperatif yönetim kurulu kararının iptali ile davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 15,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 43,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.834,40 TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.