Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/101 E. 2021/834 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/101 Esas – 2021/834
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/101 Esas
KARAR NO : 2021/834
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 15/02/2020

KARAR TARİHİ : 20/12/2021
YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen ve dava dışı …’un kullandığı … plaka sayılı araç ile davacının sürücüsü olduğu … plaka sayılı araçların 25/04/2018 tarihinde neden oldukları kaza sonucu davacının yaralandığını belirtip, geçici iş gücü kaybı için 1.000,00 TL, bakıcı gideri için 1.000,00 TL ve sürekli iş gücü kaybı için 10.000.00 TL olmak üzere toplom 12.000,00 TL davacı alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı sigorta şirketi vekili ; Sorumluluklarının sigortalı araç sürücülerinin kusur dağılım oranına bağlı olarak poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusuru bulunmadığını, kusur dağılım oranları ile çalışma gücü kayıp oranın belirlenmesine ilişkin raporların ATK dan alınması, tazminat hesabına ilişkin gelirin ve zarar ile kaza arasında bağlantı olduğunun kanıtlanması, kaza nedeni ile elde edilen gelir var ise zarardan mahsup edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik alacağının poliçe kapsamında olmadığını, davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini kanıtlaması gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– Her iki araca ait ruhsat örneğini içeren hasar dosyası,
-Davadan önce davalıya yapılan başvuru evrakı,
-Trafik sigorta poliçe örneği,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Suç soruşturma evrakı,
– Bilirkişi raporları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararlar ile bakıcı giderinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” poliçe 23/05/2017 tarihinde düzenlenip, kaza 25/04/2018 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalıya trafik sigortası poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı otomobil sürücü … … idaresinde İnönü Caddesi üzerinde sanayi yönünden Port yönüne doğru sağ şerit üzerinde seyir halinde iken kaza yeri olan kavşaktan sağa dönmek üzere doğrultu değiştirmek istediği sırada aracının sağ yan kısmı ile aynı yönde seyir halinde olan ve yolun sağındaki emniyet şeridini kullanarak kendisini geçmeye çalışan ve davacının kullandığı … plaka sayılı motosikletin çarpması sonucu davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Kaza yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşmiş olup, suç soruşturması sırasında Çeşme C. Başsavcılığı için ATK Trafik İhtisas Dairesinin düzenlediği 04/12/2019 tarihli raporunda davacının asli ve sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Ceza yargılamasının yapıldığı … Asliye Ceza Mahkemesi için düzenlenen 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda her iki sürücünün eşit derecede kusurlu oldukları belirlenmiştir. Bu iki rapor arasındaki aykırılığın giderilmesi amacı ile mahkememizin görevlendirdiği bilirkişiden 30/11/2021 tarihli raporu almış, bu raporda ise sigortalı araç sürücüsünün tali ve % 15 oranında, davacının ise asli ve % 85 oranında kusurlu oldukları belirlenmiştir. Tahkim yargılaması için düzenlenen 27/06/2019 tarihli raporda ise davacının % 25 oranında ve sigortalı araç sürücüsünün ise % 75 oranında kusurlu oldukları şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm bu raporlar arasındaki farklılıkların giderilmesi amacı ile İTÜ den seçilen üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 26/05/2021 tarihli raporda ise davacının asli ve % 85 oranında, sigortalı araç sürücüsünün tali ve % 15 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş olup, bu rapor ile ATK nın 04/12/2019 tarihili raporunda belirtildiği gibi davacının olayda asli kusurlu ve sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu şeklindeki rapor, mahkememiz için düzenlenen 30/11/2021 tarihli raporda sigortalı araç sürücüsünün tali ve % 15 oranında, davacının ise asli ve % 85 oranında kusurlu oldukları şeklindeki raporların uyuştukları, kazanın oluş şekli itibarı ile davacının olayda asli ve % 85 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise tali ve % 15 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Kaza 25/04/2018 tarihinde meydana gelmiş ve Yargıtay uygulamasına göre bu tarihte ” Özürlü Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri ” yürürlükte kabul edilmekte olup, bu amaçla Dokuz Eylül Üniversitesinden alınan 03/02/2021 tarihli raporda davacıda kazaya bağlı olarak % 28 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu, yaralanmaların 270 günde iyileşebileceği ve bu sürenin 60 günlük bölümünde bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Ankara BAM nin uygulamasına göre raporun “Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işleri yönetmeliği hükümlerine” göre düzenlenmesi istenilmekle, bu yönetmelik hükümlerine göre davacının % 37 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturduğu, yaralanmaların 270 günde iyileşebileceği ve bu sürenin 60 günlük bölümünde bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
Ev hanımı olup, asgari ücreti aşan gelir elde ettiği kanıtlanamayan ve SGK tarafından olay nedeni ile ödeme yapılmadığı anlaşılan davacının talep edebileceği alacaklarının belirlenmesi amacı ile bilirkişi …’dan alınan raporda; TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınıp, teknik faiz dikkate alınmaksızın prograsif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada kusur dağılım oranı dikkate alındığında ;
A-) Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işleri yönetmeliği hükümlerine” göre hazırlanan ve % 37 oranında sürekli çalışma gücü kaybı belirleyen rapor dikkate alındığında 3.206,24 TL bakıcı gideri zararının % 15 davacı kusuruna göre 480,94 TL sinin, 13.297,65 TL geçici iş göremezlik zararının % 15 davacı kusuruna göre 1.994,65 TL sinin ve 381.787,61 TL sürekli çalışma gücü kaybı zararını % 15 davacı kusuruna göre 57.268,14 TL sinin davalıdan talep edilebileceği hesaplanmıştır.
B-)Özürlü Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre hazırlanan ve davacıda % 28 oranında sürekli çalışma gücü kaybı belirleyen rapor dikkate alındığında, 3.206,24 TL bakıcı gideri zararının % 15 davacı kusuruna göre 480,94 TL sinin, 13.297,65 TL geçici iş göremezlik zararının % 15 davacı kusuruna göre 1.994,65 TL sinin ve 288.920,35 TL sürekli çalışma gücü kaybı zararını % 15 davacı kusuruna göre 43.338,05 TL sinin davalıdan talep edilebileceği hesaplanmıştır. Davacı vekili bu ikinci hesaplama yöntemi ile belirlenen zarar miktarlarını dikkate alarak 01/11/2021 tarihli bedel artırım işlemini yapmış, dilekçe davalıya tebliğ edilmiştir.
Ankara BAM si uygulamasına göre hükme esas alınması gereken yönetmelik Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespit işleri yönetmeliği olup, davacı daha az sürekli çalışma gücü kaybı oranı belirleyen Özürlü Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre belirlenen çalışma gücü kayıp oranını esas alıp hesaplamanın yapıldığı ve davalı lehine olan hesaplamayı esas alıp bedel artırım işlemi yaptığı kabul edilip, bedel artırım dilekçesinde yer alan miktarlar dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği kabul edilmiştir.
Davadan önce 09/11/2019 tarihinde yapılan başvuru eksik belge ile yapıldığı için davacı taraf eksik belgeleri giderip 18/12/2019 tarihinde yeniden başvuru yapmış olup, bu başvurudan sonra eksik belge istenilmediği için son başvurunun üzerinden 8 iş günlük sürenin geçmesi sonrası 31/12/2019 tarihinde davalı yönünden temerrütün gerçekleştiği, dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu için tüm alacak için bu tarihten itibaren faiz talep edilebileceği, sigortalı araç hususi olarak kayıtlı olup, davacı alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
480,94 TL bakıcı gideri, 1.994,64 TL geçici iş göremezlik alacağı ve 43.338,05 TL sürekli iş göremezlik alacağı olmak üzere toplam 45.813,63 TL’nin 31/12/2019 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Bakıcı giderinin fazlaya ilişkin kısmının reddine,
Alınması gereken 3.129,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 117,27 TL toplamı 171,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.957,86 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 117,27 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 226,07 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca kabul edilen miktar için hesaplanan 6.755,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Ret edilen bakıcı gideri için davalı yararına AAÜT si uyarınca hesaplanan 519,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 220,40 TL ve bilirkişi ücreti 4.750,00 TL olmak üzere toplam 4.970,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 4.871,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalı birinci oturuma katıldığı için;
1.305,21 TL sinin davalıdan
14,79 TL’sinin davacıdan,
Alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ….ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2021