Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/751 E. 2022/766 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/751 Esas – 2022/766
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/751 Esas
KARAR NO : 2022/766

DAVA :TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 31/12/2019

KARAR TARİHİ : 21/11/2022
YAZIM TARİHİ : 09/12/2022
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 15/03/2018 tarihinde davacının kullandığı motosiklet ile neden oldukları kaza sonucu davacının yaralandığını belirtip, sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile 500,00 TL, geçici iş göremezlik zararı için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte tüm davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

YANIT :
Davalı sigorta şirketi vekili ; Davacının yaralanması ile sonuçlanan kazaya karışan araç için kendileri tarafından trafik sigorta poliçesi düzenlendiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücülerinin kusur dağılım oranına bağlı olmak şartı ile kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik alacağının poliçe kapsamında olmadığını, davadan önce yapılan başvuru üzerine 19.518,55 TL ödeme yaptıkları için sorumluluklarının sona erdiğini, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile kendilerinden yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
– Sigortalı aracın ruhsat örneği ile sigorta poliçesini de içeren hasar dosyası,
-SGK ‘nın rücu edilmesi mümkün olan ödeme yapılmadığına ilişkin cevabi yazısı,
-Dava açılmadan önce yapılan başvuru üzerine davacıya yapılan ödemeye ilişkin kayıtlar,
-Davacı ile ilgili gelir araştırma belgeleri,
-Bilirkişi incelemesi ve raporlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası sonucu davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıdaki yaralanmaların sürekli ve geçici çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, bu nedenle oluşan zararların davalılardan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı, davadan önce yapılan ödeme nedeni ile davacının tüm maddi zararlarının karşılanıp karşılanmadığı, temerrüt tarihi ve istenilecek faizin türü ile talep edilebilecek tazminat miktarına ilişkindir.

Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Dava dışı … adına trafikte kayıtlı olan … plaka sayılı araç için davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihi için de koruma sağlayan zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Davacımız kullandığı bisiklet ile Fevzi Çakmak Caddesi kavşağına geldiğinde kavşak ortak alanına girmeden önce Fevzi Çakmak Caddesinden gelen trafiği kontrol etmesi ve kavşağın başında caddeyi kullanan araçları beklemesi gerekir iken, kontrolsüz şekilde kavşağa girmiş, bu sırada sigortalı araç kayıt malikinin idaresinde Fevzi Çakmak Caddesini takiben kavşağa geldiğinde kural ihlali yaparak kavşağa giren ve davacının kullandığı bisiklete çaparak davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Trafik kazası yukarıda anlatılan şekilde meydana gelmiş olup, kaza tespit tutanağı ve suç soruşturma evrakı incelenerek hazırlanan 12/11/2020 tarihli raporda da belirtildiği gibi, davacının kullandığı bisiklet ile kavşağa ilk geçiş hakkı kendisine ait olmadığı halde girmek sureti ile % 75 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise kavşaklara yaklaşır iken hısını azaltması gerektiğine ilişkin trafik kuralının ihlal ederek % 25 oranında kusurlu olacak şekilde davacının yaralanması ile sonuçlanan olaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Zorunlu Trafik Sigorta Poliçe kapsamında tazmini gereken alacaklar yönünden daha önce temyiz incelemesi konusunda görevli olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ile bu dairenin kapatılmasından sonra aynı işler yönünden temyiz incelemesi yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin süregelen uygulamasına göre; çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiği, somut olayda kaza 15/03/2018 tarihinde meydana gelmiş olup, bu tarihte Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümleri yürürlükte olduğu için alınacak raporun bu yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen kabul doğrultusunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan 09/12/2021 tarihli rapor alınmış olup, adı geçen yönetmelik hükümleri dikkate alındığında davacıdaki yaralanmaların % 26 oranında sürekli çalışma gücü kaybı, 9 ay süre ile geçici iş göremezlik oluşturduğu belirlenmiştir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan olay nedeni ile SGK tarafından davacıya rücu edilmesi mümkün olan ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacının asgari ücreti aşan gelir elde ettiği kanıtlanamadığı için tazminat hesabının asgari ücret esas alınarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 2918 sayılı Yasa’nın bazı hükümlerine ilişkin iptal kararı sonrası davacının talep edebileceği zararlarının 6098 sayılı BK’nın 54.maddesine göre belirlenmesi gerektiği, bu madde kapsamında bedensel zararlar içerisinde geçici iş göremezlik zararı da yer aldığı için davalı sigorta şirketinin bu zarardan gerçek kişi davalılar ile birlikte sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davadan önce davacı tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine aktüer tarafından yapılan hesaplama sonucu sürekli iş göremezlik ödemesi adı altında davacıya 19.518,55 TL ödeme yapıldığı için, öncelikle ödemenin yapıldığı tarih itibariyle bu ödemenin davacının gerçek zararını karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, ödemenin davacı zararını karşılar nitelikte olmayıp arada fahiş farkın bulunması halinde ödenen miktar da dikkate alınarak davacının gerçek zararının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği alacak miktarlarının belirlenmesi için bilirkişiden 07/07/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda yukarıda da belirtildiği gibi davacının gelirinin asgari ücret olduğu kabul edilmiş, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak suretiyle hazırlanan raporda ödemenin yapıldığı tarih itibariyle davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan zararının 84.249,73 TL olduğu, bu miktar ile davalı sigorta şirketinin yaptığı 19.518,55 TL arasında fahiş fark bulunduğu gibi, ödeme 30/05/2019 tarihinde yapılmış olup, 2918 sayılı Yasa’nın 111.maddesinde belirtilen hak düşürücü süre dolmadan mahkememizde 31/12/2019 tarihinde yeniden tazminat talebinde bulunulmuş olması nedeniyle davacının gerçek zararı belirlenip yapılan ödeme mahsup edilerek talep edilebilir tazminatın belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bilirkişi rapor tarihi itibariyle davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.607,02 TL ve davalı tarafın lehine olacak şekilde pasif dönem geliri 4.626,19 TL olarak kabul edildiğinde sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan zararının ödeme ve güncellenmiş değeri düşüldüğünde 194.023,14 TL olduğunu belirlemiş olup, hazırlanan raporun gerekçeleri itibariyle somut olaya uygun ve denetime açık olması nedeniyle hüküm kurmak için yeterli olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporu düzenlendikten sonra davacı vekili 28/09/2022 tarihli dilekçesi ile başlangıçta kısmi dava olarak açtıkları davalarında ortaya çıkan fark alacak nedeniyle ıslah işlemi yapmış, bu dilekçe davalılara tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Sigortalı araç hususi nitelikli olarak trafikte kayıtlı olduğu için davacının bedensel zararları nedeniyle talep ettiği maddi tazminat için yasal faiz uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
Davadan önce sigorta şirketine 10/05/2019 tarihinde başvurulmuş, 30/05/2019 tarihinde ödeme yapılmış olmasına göre davacının yaptığı başvurunun eksik belge içermediği, kısa süre içerisinde hesaplama yapılarak kısmi ödeme yapıldığı için davalı sigorta şirketi yönünden kısmi ödemenin yapıldığı 30/05/2019 tarihi itibariyle gerçekleştiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
3.607,02 TL geçici iş göremezlik alacağı ile 194.023,14 TL sürekli iş göremezlik alacağından oluşan toplam 197.630,16 TL’nin kısmi ödeme ile davalı daha önce temerrüde düştüğü için 30/05/2019 kısmi ödeme tarihinden hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 13.500,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 671,00 TL toplamı 715,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.784,72 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 715,40 TL peşin harç(ıslah harcı dahil) olmak üzere toplam 759,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 30.644,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 232,60 TL ve bilirkişi ücreti 1.750,00 TL olmak üzere toplam 1.982,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ..ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/11/2022