Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/710 E. 2021/49 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2019/710 Esas
KARAR NO : 2021/49

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/12/2019

KARAR TARİHİ : 01/02/2021
YAZIM TARİHİ : 10/02/2021
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ; Davalı … tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen ve davacının yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosiklet ile … plaka sayılı aracın neden oldukları kaza sonucu davacının yaralandığını belirtip, sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile 4.400,00 TL maddi tazminatın 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … vekili ; Davadan önce yasaya uygun şekilde kendilerine başvurulmadığını,, sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılımına ilişkin raporunun ATK dan, hesap raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığını, koruyucu kıyafet kullanılmadığı için zararın artmasına davacının neden olduğunu , ayrıca olayda hatır taşıması bulunduğunu belirtip tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Ruhsat ve poliçe örneğini de içeren hasar dosyası,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Davacı ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında her iki araç sürücüsü ile davacının kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatın poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre ” yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin ” öngörülmüş olup poliçemiz 29/04/2019 tarihinde düzenlenmekle ve kazada 24/07/2019 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın bu iptal kararının içeriği dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri “sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi” sigorta şirketleri üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı … tarafından dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup olay sırasında …’ın kullandığı … plaka sayılı araç için 29/04/2019 tarihinde kaza tarihi içinde koruma sağlayan Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı araç dava dışı sürücü … idaresinde seyir halinde iken 24/07/2019 tarihinde dava dışı … idaresindeki … plaka sayılı araç ile kazaya neden olmuş, bu kaza sonucu davalıya sigortalı … plaka sayılı motosiklette yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 07/05/2020 tarihli raporda da belirtildiği gibi ; sigortalı araç sürücüsü aracı ile olay yerine geldiğinde kendisi ile aynı yönde seyir halinde olması gereken araçların kırmızı ışıkta beklediği halde, kırmızı ışıkta durmayıp yoluna devam ederek, kendisine yeşil ışık yanan ve bu nedenle yoluna devam eden … plaka sayılı araca çarparak kazaya neden olmuş, bu kazada sigortalı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaparak % 100 oranında kusurlu olacak şekilde , kendisine geçiş için yol açık olan … plaka sayılı araç sürücüsünün ve sigortalı araçta yolcu olarak bulunup trafik kuralı ihlali olmadığı anlaşılan davacının ise kusuru olmaksızın kazaya neden oldukları kabul edilmiştir.
Davacı sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için Anayasa Mahkemesinin 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. Maddelerindeki kısmi iptal kararı dikkate alınıp davacının kaza nedeni ile çalışma gücü kaybına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi için Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp İşleri Tespit Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan 23/12/2020 tarihli raporda davacının % 3 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturacak şekilde yaralandığı belirlenmiş, rapor davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu ve gerekçeleri itibarı denetime açık olduğu için karara esasa alınması gerektiği kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak hazırlanan 09/11/2020 tarihli raporda ; davacının çalışmıyor olması nedeni ile asgari ücreti aşan gelir elde etmediği dikkate alınıp davacının davaya konu kaza sonucu oluşan sürekli iş göremezlik zararının 37.762,56 T olduğu hesaplanmıştır. Davacı vekili bu raporu esas almak sureti ile 26/11/2020 tarihli dilekçe ile bedel artırımı yapmıştır.
Davacının koruyucu kıyafeti olmadığı ileri sürülmüş ise de, suç soruşturma evrakı içerisinde davacının koruyucu kıyafeti olmadığına ilişkin bir tespit olmadığı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı … de koruyucu kıyafetin olmadığını kanıtlayamadığı gibi sürekli çalışma gücü kaybına neden olan yaralanmaların niteliği itibarı ile koruyucu kıyafetin bu yaralanmayı engellemesinin de mümkün olmadığı, bu nedenle tazminattan indirim yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Olayda hatır taşımasının bulunduğu ileri sürülmüş ise de, tüm soruşturma evrakı incelendiğinde davacı ile sigortalı araç sürücüsü nişanlı olup, olayda hatır taşıması koşullarının varlığından da söz edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmış ise de, başvurunun zarar hesabı yapılabilmesi için gerekli olan tüm belgeler eklenerek yapılmadığı için temerrütün davalı yönünden dava tarihinde oluştuğu, sigortalı aracın hususi nitelikli olması nedeni ile davacı alacağına yasal faizi uygulanması gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
37.762,56 TL sürekli çalışma gücü kaybı zararının 17/12/2019 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 2.579,56 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 250,00 TL toplamı 294,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.285,16 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 294,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 338,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 5.664,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE.
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 133,10 TL ve bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.633,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …., Davalı Vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2021

Katip …

Hakim …